Yemen’de yerel yönetimleri güçlendirmek için yeni proje

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı, geçtiğimiz Haziran ayında Hadramut’ta Suudi Arabistan'ın Yemen Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Programı tarafından uygulanan ve değeri 1 milyar Suudi riyalinden fazla olan projelerin temel taşını attı (Şarku’l Avsat)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı, geçtiğimiz Haziran ayında Hadramut’ta Suudi Arabistan'ın Yemen Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Programı tarafından uygulanan ve değeri 1 milyar Suudi riyalinden fazla olan projelerin temel taşını attı (Şarku’l Avsat)
TT

Yemen’de yerel yönetimleri güçlendirmek için yeni proje

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı, geçtiğimiz Haziran ayında Hadramut’ta Suudi Arabistan'ın Yemen Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Programı tarafından uygulanan ve değeri 1 milyar Suudi riyalinden fazla olan projelerin temel taşını attı (Şarku’l Avsat)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı, geçtiğimiz Haziran ayında Hadramut’ta Suudi Arabistan'ın Yemen Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Programı tarafından uygulanan ve değeri 1 milyar Suudi riyalinden fazla olan projelerin temel taşını attı (Şarku’l Avsat)

Yemenli yetkililer, yaklaşık sekiz yıldır devam eden iç savaşın dayattığı kırılganlık ışığında illerdeki yerel yönetimlere daha fazla yetki verecek ve merkezi hükümetten bağımsızlık sağlayacak bir yol haritası hazırlıyor.

Şarku'l Avsat'ın Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi Projesi Teknik Komitesi Başkanı Mühendis Bedir Baslame ile yaptığı röportaja göre söz konusu proje, deneyimin uygulanıp fayda sağlaması ardından diğer vilayetlerde de yaygınlaştırılması için ilk aşamada Aden, Hadramut ve Taiz'de uygulamaya başlamayı hedefliyor. Baslame, söz konusu röportajda, “Kapasite geliştirme tüm vilayetlerde gerçekleştirilecek. Ancak eğilim, bu üç vilayete odaklanma, bunlardan alınacak derslerden yararlanma, diğer vilayetlere model olması açısından ihtiyaç duyabileceğimiz bazı şeyleri değiştirme yönünde” ifadelerini kullandı.

Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi Projesi Teknik Komitesi Başkanı Mühendis Bedir Baslame (Şarku’l Avsat)
Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi Projesi Teknik Komitesi Başkanı Mühendis Bedir Baslame (Şarku’l Avsat)

Cumhurbaşkanlığı onayını, bölgesel ve uluslararası desteği alan söz konusu yeni proje; vilayet

lerdeki yerel yönetimlerin toplumun katılımıyla sürdürülebilir ekonomik kalkınma sağlamasını, iş fırsatları yaratan, merkez, yerel yönetim ve özel sektör arasındaki ilişkiyi tanımlayan özel sektörün katılımını amaçlıyor.

Yemen, İran destekli Husi milislerin başkent Sana'daki devlet kurumlarının kontrolünü silah zoruyla ele geçirmesi ardından yaklaşık sekiz yıldır savaş halinde.

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, Haziran ayında Hadramut’a yaptığı ziyaret sırasında konsey ve hükümetin, kurtarılmış tüm vilayetlerde yerel yönetimlerin rolünü güçlendirme, güvenlik ve istikrar çabalarını destekleme ve hizmetleri iyileştirme konusundaki kararlılığını doğruladı.

Şarku’l Avsat’a konuşan Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi Projesi Teknik Komitesi Başkanı Mühendis Bedir Baslame, vilayetleri, projeyi hayata geçirdikten sonra özel sektörün katılımıyla hizmet sunabileceklerini, projeleri hayata geçirmek için yeterli fona sahip olacaklarını vurguladı.

Yemen'de sekiz yıldır devam eden savaşın devlet kurumlarının tamamen dağılmasına, kırılganlığına ve zayıflamasına yol açtığını anlatan Baslame, kurumların artık hizmet veremez hale geldiğini, yerel yönetimler kendilerini tamamen hazırlıksız bulduklarını ifade etti.

Aynı zamanda, “Projelerin yüzde 97'si merkezi otoritelerden geldi. Yerel otoritelerin uygulama sürecini takip etmesi gerekiyordu. Savaş ile birlikte, hizmet sağlama ve kendilerinin üstlenemeyeceği veya üstlenmeye hazır olmadığı büyük görevleri yerine getirme konusunda tüm sorumluluk yerel yetkililere yüklendi. Yerel yönetimler imkanları ölçüsünde çıkış yolları bulmak, hizmet sunmak ve en azından gelişmek için çaba sarf etti. Bazı vilayetler kanunların verdiğinden daha fazla yetkiye sahip hale geldi. Vilayetler, savaşın koşulları nedeniyle kanunların kendilerine verdiği yetkilerin ötesinde yetkiler kullanıyordu. Merkeze verilmeyen fonların varlığı, vilayetlerde büyük ölçüde bir tür kaos yaratarak denetim eksikliğinde ciddi boyutta yerel yolsuzluklara yol açtı. Merkezi otoriteler ayak uyduramadı. Devlet ve kurumları zayıf hale geldi” ifadelerine başvurdu.

Söz konusu projenin sürdürülebilir istikrarın sağlanması için hizmet sağlamaya, yerel kalkınmaya ve iş fırsatları sağlamaya odaklandığını dile getiren Baslame, “Bu proje, vilayet düzeyindeki en büyük endişe niteliğindeki hizmetler, yerel kalkınma ve istihdam konularını ele alıyor. Başkanlık Konseyi Başkanı’nın talimatı, yerel yönetimlerin hizmet sunmasını sağlayacak proje oluşturma, yerel kalkınmayı gerçekleştirerek istihdam yaratma yönünde” ifadelerini kullandı.

Birçok vilayet büyük bir elektrik sıkıntısı içerisinde. Abyan'daki projelerden biri (Yemen Elektrik Bakanlığı)
Birçok vilayet büyük bir elektrik sıkıntısı içerisinde. Abyan'daki projelerden biri (Yemen Elektrik Bakanlığı)

Söz konusu yol haritasına göre, yerel yönetimlere daha fazla yetki verilecek. 2000 tarihli 4 rakamlı Yerel Yönetimler Kanunu ile çelişen kanunlar değiştirilecek, bu kapsamda 80 civarında kanunun değiştirilmesi gerekiyor.

Baslame, “Kaynakların bölünmesi de merkezin ihtiyaçları ile yerel otoritenin ihtiyaçları arasında bir ikilemi temsil ediyor. Bu sorun, bir zaman çizelgesine göre yetki ve kaynak verilmesi ve kapasite oluşturulması taahhüdü ile yol haritasındaki sürecin programlanmasıyla çözülecek. Merkezin bazı kaynakların kaybından etkilenmemesi için yetki ve kaynaklar açısından yerel yönetimlere kaldırabileceğinden fazlası verilmeyecek. Bazıları kaynakların yalnızca petrol ve gazdan ibaret olduğunu düşünüyor, oysa kaynak kavramı bundan çok daha geniş. Balık sektörüne baktığımızda çoğu ilde, bilhassa güneydeki illerin denize kıyısı mevcut. Tarım dahil olmak üzere başka kaynaklar da aramalıyız. Bağımsızlıktan önce Abyan'dan gelen elyaf pamuğun Londra Borsası'nda dünyanın en iyi pamuk türlerinden biri olarak satıldığını hatırlıyorum. Neden bu durumu yeniden sağlamıyoruz? Ekonomik sektörleri canlandırmaya ihtiyacımız var, kaynaksız il kalmayacak” ifadelerinde bulundu.

Yol haritasının her vilayetin kendi yeteneklerine ve ekonomik güç kaynaklarına göre büyüme ve zenginlik kaynakları aramasını amaçladığını bildiren Baslame, açıklamalarını şu ifadelerle sürdürdü:

“En önemlisi özel sektör uzun zamandır kalkınmanın dışında kalmıştı. Şimdi kalkınmaya net bir şekilde dahil olması gerekiyor. Yerel yönetim ile özel sektör arasında bir ortaklık oluşturulmalı. Ancak bu, cazip bir yargı ve güvenlik ortamının sağlanmasını gerektiriyor. Düzenlemeyle birlikte yerel, bölgesel ve uluslararası özel sektör de gelecektir. Projenin karşı karşıya kalacağı en önemli zorluk, merkezi hükümet kurumlarının kendilerine verilen yetkilere uyması. Bunları yerel yönetimlere bırakmak oldukça sorunlu. Sorun, savaş sırasında taşrada yaşanan, büyük güç odakları oluşturan hukuk dışı uygulamaların sıfırlanmasında yatıyor. Yerel yönetimleri ekonomik kalkınma ve istihdam yaratma yoluyla güçlendirme projesi, bölgenin ve uluslararası toplumun desteğini alıyor.

Suudi Arabistan'ın Yemen Kalkınma ve Yeniden Yapılanma Programı, yol haritasının hazırlanmasına destek vermeye başladı. Örneğin Almanya, bu hayati projenin başarıya ulaşması yönündeki uluslararası çabalara öncülük ediyor. Bu, uygulamanın gerçekleşebilmesi için merkez ile yerel yönetimler arasında aşamalar yoluyla bir diyaloğu gerektiriyor. Uluslararası grup bu konuda uluslararası uzmanlığı desteklemeyi ve araştırmayı iki şartla kabul etti. Bu şartlardan ilki, teknik komitenin bağımsızlığı ve bütünlüğü, merkeze ya da yerelliklere bağlı olmaması yönünde. İkinci olarak ise haritanın yalnızca Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi tarafından onaylanan tavsiyelerle değil, uygulamaya yönelik başkanlık kararlarıyla taçlanması isteniyor.”

Yerel yönetimlerin ekonomik kalkınmasını sağlayacak bir yol haritası hazırlama projesinin siyasetle ya da Yemenli partiler arasındaki siyasi gerginliklerle hiçbir ilgisi olmadığını dile getiren Baslame, amacın herkese hizmet eden istikrarın sağlanması için yerel yönetimlerin hizmet sunmasını, kalkınmasını ve iş fırsatları sunmasını sağlamak olduğunu vurguladı.

Aynı zamanda, “Projenin hayata geçmesiyle vilayetler, merkezin müdahalesinden uzakta, özel sektörün katılımıyla ve yeterli öz finansman ile hizmet sunabilecek. Devletin işi, ekonomiye dahil olmaktan çok, özel sektörün müdahalesine yönelik eylem mekanizmasını organize etmek, piyasayı ve ekonomiyi düzenlemeye yönelik standartları belirlemek olacak. Merkez ile yerel yönetim ve özel sektör arasındaki ilişkiler belirlenecek. Açıkçası Yemen'deki gerçeklik zor ve karmaşık. Ancak iyimser olmalı, umudumuzu kaybetmemeliyiz. Kayayı kazmamız ve ışığı her yönden görmemiz gerekiyor” vurgusunda bulundu.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.