Mısır’dan ‘tarihi mezarlıklar’ sorununa çözüm çağrısı

Çağrı, UNESCO Genel Direktörlüğü için süren yarış kapsamında yapıldı.

Ali Paşa Fahmi’nin mezarı. (Fotoğraf: Abdulfettah Ferec)
Ali Paşa Fahmi’nin mezarı. (Fotoğraf: Abdulfettah Ferec)
TT

Mısır’dan ‘tarihi mezarlıklar’ sorununa çözüm çağrısı

Ali Paşa Fahmi’nin mezarı. (Fotoğraf: Abdulfettah Ferec)
Ali Paşa Fahmi’nin mezarı. (Fotoğraf: Abdulfettah Ferec)

Mısır’daki arkeologlar, iş insanları ve gözlemciler, eski Turizm ve Tarihi Eserler Bakanı Dr. Halid el-Enani’nin Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Genel Direktörlüğü pozisyonuna adaylık yarışında kazanma şansını artırmak için hükümete ‘tarihi mezarların’ yıkımını durdurma çağrısında bulundu.

Mısırlı iş insanı Necib Saviris, X (eski adıyla Twitter) platformundan yaptığı kısa paylaşımda Dr. Halid el-Enani’nin 2025-2029 dönemi için UNESCO Genel Direktörlüğü pozisyonuna aday gösterilmesi hakkında değerlendirmelerde bulundu:

“Her ne kadar tarihi mezarlıkların şu anki yıkımı duruma yardımcı olmasa da Allah’ın izniyle başarılı olmasını diliyorum. Mezarlar konusunda fikrinizi ifade etmeniz ve düzeltilmesine yardımcı olmanız faydalı olabilir.”

Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Ebu Zeyd çarşamba günü X üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:

“Arap Dışişleri Bakanları Konseyi’nin Kahire’deki toplantısında, bakanlar Arapların bir dizi uluslararası pozisyon için adaylığını onaylamanın bir parçası olarak, Halid el-Enani’nin UNESCO Genel Direktörlüğü pozisyonuna adaylığını da onayladı.”

Arkeologlar ve Mısır mirasıyla ilgilenenler, İmam Şafii mezarlığındaki Ali Paşa Fehmi ve Raşvan Paşa türbelerinin korunması ve yıkılmasının durdurulması da dahil olmak üzere kendine özgü mimari tarza sahip mezarların arkeolojik yapılar listesine kaydedilmesini talep ediyor. Söz konusu iki türbede altyapı geliştirme çalışmaları kapsamında cepheleri kaldırılma, ayrıca Kahire’nin güneyini ve doğusunu birbirine bağlayan yeni yollar ve trafik akslarını genişletme yönünde projeler yürütülüyordu.

Tarihi miras

Tufts Üniversitesi’nde modern Orta Doğu tarihi profesörü Dr. Halid Fehmi, ‘Kahire’nin tarihi mezarlığının yıkıldığı’ bir dönemde Enani’nin UNESCO Genel Direktörlüğü pozisyonuna aday gösterilmesini eleştirdi.

Tarihi Eserler Yüksek Konseyi eski Genel Sekreteri Muhammed Abdulmaksud’a göre, Konsey tarafından 2015 yılında alınan bir kararla, mezar alanlarının tamamının, içerdiği mezarlıklar, binalar ve koleksiyon eserleriyle birlikte arkeolojik alan olarak kabul edilmesi öngörülüyordu. Ancak bu uygulamanın iptaline dair yeni bir karar çıkmamasına rağmen karar uygulanmadı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Abdulmaksud şu açıklamada bulundu:

Turizm ve Tarihi Eserler Bakanlığı acilen tarihi mezarlıkların belgelenmesi ve kayıt altına alınmasına yönelik geliştirme sürecini uygulayan kurumlarla yan yana ilerleyecek entegre ve paralel bir proje başlatması gerekiyor.

Mısır nisan ayında Başbakan Mustafa Medbuli aracılığıyla, eski Turizm ve Tarihi Eserler Bakanı Dr. Halid el-Enani’nin mevcut UNESCO Genel Direktörü Fransız Audrey Azoulay’ın ikinci görev döneminin 2025’te sona ermesi nedeniyle, onun yerine 2025’ten 2029’a kadar UNESCO Genel Direktörlüğü pozisyonuna aday gösterildiğini duyurdu.

Enani 22 Aralık 2019’dan 13 Ağustos 2022’ye kadar Turizm ve Tarihi Eserler Bakanı olarak görev yaptı. Turizm Bakanlığı Tarihi Eserler Bakanlığı ile birleşmeden önce 23 Mart 2016’dan 21 Aralık 2019’a kadar Tarihi Eserler Bakanı görevini sürdürdü.

Enani Turizm ve Tarihi Eserler Bakanlığını üstlenmeden önce Helvan Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü’nde Mısır Bilimi profesörü olarak çalıştı. 2016 yılında Fransa’daki Fransız Mısır Bilimi Derneği’nin onursal üyesi oldu. 2015 yılında Almanya’nın Berlin şehrindeki Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün fahri üyesi olurken bakanlık ve üniversitede çeşitli liderlik pozisyonlarında bulundu.

Arap desteği

Mısır Tarihi Eserler Yüksek Konseyi’ne bağlı Tarih ve Tarihi Eserler Komitesi üyesi, tarihi eserler uzmanı Dr. Abdurrahim Reyhan, Halid el-Enani’nin adaylığını destekleyen Arap tutumunu övgüde bulundu. Arapların desteğinden sonra Dünya Mirası Komitesi’nin 10-25 Eylül tarihleri ​​arasında Riyad’da düzenlenecek periyodik toplantıda ve bu konu geçse bile önümüzdeki toplantıda karşılaşılacak tek engelin Kahire’nin tehlike altındaki miraslar listesine dahil edilmesi tehdidinin yanı sıra mezarlıkların yıkılması konusu olabileceğine dikkat çekti.

Reyhan Şarku’l Avsat’a şu açıklamalarda bulundu:

Kahire’nin tehlike altındaki miraslar listesine dahil edilmesi riski, adaylık kriterlerinden birini kaybetmesi durumuna neden olur. Zira şehir günümüze kadar nispeten kullanımda olan en eski yaşayan miras kentlerinden biridir. Sınırları 2008 tarihli 119 sayılı kanuna göre belirlenmiş olup, mezarlar kentsel dokuya dahil edilmiştir. Yıkım çalışmaları, yaşayan en eski miras kenti olması nedeniyle dünya mirası olarak tescil kriterlerini ihlal ediyor, kültürel süreklilik statüsünü yitiriyor, tarihinin ayrılmaz bir parçasını ve ulusal hafızasını oluşturan ilişkili tarihi olayların hatıralarını siliyor.

Ekim 2017’de, UNESCO Genel Direktörlüğü pozisyonu için Mısırlı Moshira Hattab, Fransız Audrey Azoulay’a karşı yürüttüğü rekabeti kaybetti. Azoulay, Mısırlı aday Hattab’a karşı 25’e 31 oyla kazandı.

Reyhan, halihazırda devam eden yıkım çalışmalarının durdurulmasını ve mezarlık alanından uzağa inşa edilmesi önerilen köprü konusunda mühendislik çözümleri bulunmasını öneriyor. Reyhan’ın bu önerisi, mimarı, tarihi ve sanatsal açıdan önemi ve burada gömülü olan isimlerin kıymetine dikkat çekiyor. Ayrıca yüzey suyu düzenlemesi ve restorasyonu sonrasında bulundukları yerde muhafaza edilmeleri, turizmin geri dönüşüne ve Mısırlı adayın konumunun güçlendirilmesine ek olarak Mısır’ın popüler mirasının bileşenlerini birçok çeşidiyle sergilemek üzere bunları kültürel ışıltı merkezleri olarak restore etmeyi hedefliyor.



Suriye'de istikrarı bozan İsrail saldırılarının zamanlaması dikkat çekiyor

TT

Suriye'de istikrarı bozan İsrail saldırılarının zamanlaması dikkat çekiyor

Suriye'de istikrarı bozan İsrail saldırılarının zamanlaması dikkat çekiyor

Suriye Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail, Suriye'nin güneyindeki son saldırılar ve bunların sonuçlarından tamamen sorumlu tutuldu.

Bakanlığın açıklamasında, istisnasız tüm vatandaşlarını korumaya özen gösterdiği ve bunların başında Dürzi vatandaşların geldiği vurgulandı.

Dışişleri Bakanlığı, dün sabah ülkenin güneyinde İsrail'in düzenlediği saldırılarda çok sayıda asker ve güvenlik görevlisi ile sivilin öldüğünü belirtti.

Bakanlık açıklamasında, saldırıların ‘ulusal istikrarı sarsmak ve Suriye'nin birliğini bozmak amacıyla, devletin güvenliği sağlamlaştırmaya ve savaşın etkilerini ortadan kaldırmaya çalıştığı kritik bir dönemde, dikkatlice planlanmış ve şüpheli bir bağlamda gerçekleştiğini’ belirtti.

Devletin tüm Suriyelileri istisnasız olarak korumaya özen gösterdiği ve bunların başında Dürzilerin geldiği vurgulanan açıklamada, Suveydalılara ‘devletlerinin ve ordularının arkasında durmaları ve şüpheli projeler ya da kargaşaya yol açacak çağrılara kapılmamaları’ çağırısı yapıldı.

Suriye'nin güneyinde nüfusunun çoğunluğunu Dürzilerin oluşturduğu Suveyda’da, bazı kaçırma olaylarının ardından Dürziler ile Bedevi aşiretleri arasında son iki gün içinde kanlı çatışmalar yaşandı. Çatışmalarda en az 90 kişi öldü, yüzlerce kişi de yaralandı.

Öte yandan Suriye Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, tüm kamu ve özel kurumların yanında sivil ve askeri kurumların ‘her türlü aşırılığı veya ihlali önleme’ konusunda kararlı olmaları gerektiği vurgulandı.

Suriye resmi haber ajansı SANA tarafından yayınlanan açıklamada, ‘İlgili denetim ve yürütme makamları, rütbesi veya konumu ne olursa olsun, ihlalde veya suistimalde bulunduğu kanıtlanan herkese karşı derhal yasal işlem başlatmakla yükümlüdür’ ifadesi yer aldı.

Çatışmalar devam ediyor

Suriye İçişleri Bakanlığı ise yaptığı açıklamada, ülkenin güneyindeki Suveyda’nın bazı mahallelerinde çatışmaların devam ettiğini, hükümetin kent önderleriyle koordineli olarak tam kontrolü yeniden sağlamak ve güvenliği kontrol altına almak için çaba gösterdiğini belirtti.

Açıklamada, daha önce şehir önderleriyle mutabakat sağlandığı, ancak ‘yasa dışı’ silahlı grupların bu anlaşmaları ihlal ederek ‘polis ve güvenlik güçlerini hedef alan hain saldırılar düzenlediği’ ve güvenlik ortamını sarsarak mutabakatı bozmak istediği belirtildi.

İsrail hava kuvvetlerinin bu silahlı grupları desteklemek için güvenlik güçlerinin ve askeri polisin konuşlandığı yerleri hedef alan hava saldırıları düzenlediğini açıklayan Bakanlığa göre bu saldırılar sonucunda çok sayıda güvenlik gücü ve ordu mensubu hayatını kaybetti. Açıklamada, hükümetin tam kontrolü yeniden sağlamak ve güvenlik ve istikrarı sağlamak için önde gelen isimlerle birlikte çaba sarf etmesine rağmen, bazı mahallelerde çatışmaların devam ettiği belirtildi.

İsrail saldırıları

İsrail, Suriye'nin güneyindeki Suveyda’da yaşanan gelişmelere yeniden askeri müdahalede bulundu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, Suriye'nin Suveyda ilinde konuşlandırılan Suriye ordu güçlerini, ‘Suriye'nin güneyine asker ve silah sokulmasını yasaklayan silahsızlanma politikasına aykırı olduğu ve İsrail'e tehdit oluşturduğu’ gerekçesiyle ‘vur emri’ verdiklerini açıkladılar. Bu emir, Suriye hükümet güçlerini hedef alan hava saldırıları ile hemen uygulamaya konuldu.

İsrail ordusu, Suveyda’da Suriye ordusuna ait askeri araçları vurmaya başladığını açıkladı. İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından yaptığı açıklamada, “Siyasi düzeyden gelen emirlerle, Savunma Ordusu kısa bir süre önce Suriye'nin güneyindeki Suveyda bölgesinde Suriye rejimine ait askeri araçlara saldırmaya başladı. Bu saldırı, dün Suveyda bölgesine doğru hareket eden zırhlı personel taşıyıcı ve tank konvoylarının tespit edilmesinin ardından gerçekleşti. Savunma Ordusu, dün zırhlı araçlar, tanklar, zırhlı personel taşıyıcılar ve roketatarların yanı sıra, bölgeye ulaşımlarını engellemek için yolları da bombaladı.”

Netanyahu ve Katz’ın verdiği emir sonrası yapılan yazılı açıklamada ayrıca “İsrail, Suriye'deki Dürzilere zarar gelmesini önlemeye kararlı. Bu kararlılık, İsrail'deki Dürzilerle olan derin kardeşlik ve Suriye'deki Dürzilerle olan ailevi ve tarihi bağlarımızdan kaynaklanıyor” denildi.

Dera kırsalı hedef alındı

SANA daha sonra, İsrail’in düzenlediği hava saldırılarının Suriye'nin güneyinde bulunan Dera kırsalındaki İzraa kenti çevresini hedef aldığını bildirdi. Suriye devlet televizyonu, saldırıların kentteki 12. Tugay mevzilerini hedef aldığını duyurdu.

Suriye devlet televizyonu, yerel kaynakların verdiği bilgiye göre İsrail uçaklarının Suveyda kentinin çevresine 4 hava saldırısı düzenlediğini ve Suriye ordusunun geri çekilen araçlarının geçiş yolu olarak kullandığı düşünülen çeşitli noktaları hedef aldığını bildirdi. Kaynaklar, İsrail hava saldırıları sonucunda Suriye askerleri arasında ölen ve yaralananların olduğunu bildirdi.

İsrail'in saldırıları, Suriye Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra’nun Suveyda’nın önde gelenleriyle yapılan anlaşma sonrasında Suveyda'da ateşkes ilan etmesinden kısa bir süre sonra gerçekleşirken, olay, İsrail'in şiddetli çatışmalar ve bombardımanlarla eş zamanlı olarak Suriye ordusunun şehre girmesinden birkaç saat sonra meydana geldi.

Bakan Kasra X hesabından yaptığı açıklamada, “Suveyda’da faaliyet gösteren tüm birimlere, şehrin ileri gelenleriyle yapılan anlaşma uyarınca, ateşkesin tamamen durdurulduğunu ve sadece şehrin Dürzi çoğunluklu bölgelerinde ateş açanlara karşılık verileceğini bildiriyoruz” ifadelerini kullandı. Bakan Kasra, Suveyda’da askeri hareketliliği denetlemek ve işlenen ihlallerin hesabını sormak için askeri polisin konuşlandırılmaya başlandığını doğruladı.

Suriye hükümeti güçlerinin girişiyle eş zamanlı olarak Suveyda’da şiddetli çatışmalar yaşandı. Bu gelişme, yetkililer tarafından duyurulduktan ve dini kurumlar tarafından memnuniyetle karşılandıktan sonra gerçekleşti.

Dürzi ruhani liderler, silahlı Dürzilere silahlarını teslim etmeleri ve Suriye ordusuna direnmemeleri çağrısında bulundu. Bunlar arasında, hükümet güçlerinin girişini memnuniyetle karşılayan, ancak daha sonra hızla geri adım atan ve ‘bu barbarca harekata mevcut tüm araçlarla karşı koyulması’ çağrısında bulunan önde gelen Dürzi şeyhi Hikmet el-Hicri de vardı.

Daha sonra paylaşılan bir videolu açıklamada Hicri, şunları söyledi:

Ailelerimizin ve çocuklarımızın güvenliği için bu aşağılayıcı açıklamayı kabul etmemize rağmen, onlar anlaşmayı ve sözlerini bozdular ve savunmasız sivillere yönelik rastgele bombardımanlara devam ettiler.

Bu açıklamanın kendilerine Şam tarafından dayatıldığını ve dış ülkelerin baskısıyla, Dürzilerin evlatlarının kanının dökülmesini önlemek için yapıldığını söyleyen Hicri, Dürzilerin ‘toplu bir soykırım savaşına’ maruz kaldığını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Suriye basınından aktardığına göre Suveyda'nın birçok mahallesinden doğu ve güney kırsal bölgelere yoğun bir göç yaşanıyor.

Resmi haber ajansı SANA, İsrail hava kuvvetlerinin hükümet güçlerinin Suveyda’ya girmesiyle eş zamanlı olarak Suveyda şehrini hedef aldığını bildirdi.

Dürzilerin Ruhani Liderliği

Dürzilerin Ruhani Liderliği, hükümet güçlerinin Suveyda’ya girişini memnuniyetle karşıladı ve silahlı gruplara ‘hükümetle iş birliği yapmaları, hükümet güçlerinin şehre girişleri karşısında direnmemeleri ve silahlarını İçişleri Bakanlığı'na teslim etmeleri’ çağrısında bulundu.

Dürzi Ruhani Lideri Hikmet el-Hicri'ye yakın olan Dürzilerin Ruhani Liderliği, dün sabah yaptığı açıklamada, “İçişleri Bakanlığı güçlerinin girişini memnuniyetle karşılıyoruz” diyerek, Suveyda'daki tüm silahlı grupları hükümetle iş birliği yapmaya çağırdı.

Açıklamada, “Suriye hükümeti ile diyalog kurulmasını, olayların etkilerini gidermek ve eyalet sakinleriyle iş birliği içinde devlet kurumlarını etkinleştirmek için çağrıda bulunuyoruz” ifadeleri yer aldı.

sdfghyj
Suriye askeri polisi, Bedevi aşiretleri ile Dürzi nüfusun yoğun olduğu Suveyda’daki yerel militanlar arasında çıkan çatışmaların ardından ed-Dur beldesi girişinde konuşlandı (EPA)

Öte yandan Süveyda İç Güvenlik Güçleri Komutanı Ahmed el-Dalati, Dürzilerin Ruhani Liderliği’nin tutumunu memnuniyetle karşıladığını belirterek, ülkedeki dini otoritelerden İçişleri Bakanlığı'nın attığı adımları destekleyen ‘tek bir milli tutum’ sergilemelerini istedi. Dalati, “Yasa dışı silahlı grupların ve fraksiyonların liderlerine, İçişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı güçlerinin girişini engelleyen her türlü eylemi durdurmaları ve iç barışı korumak için silahlarını yetkili makamlara teslim ederek, tam iş birliği yapmaları çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye güçleri Suveda'ya girdi

Suriye güçleri, dün sabah son iki gün boyunca çatışmaların yaşandığı, nüfusunun çoğunluğu Dürzi olan Suveyda’ya girdi. Böylece Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın geçtiğimiz yılın sonlarında iktidara gelmesinden bu yana hükümet güçleri ilk kez Suveyda’da konuşlandırıldı.

Suriye güçleri, Dürzi ruhani liderlerin Dürzi silahlı gruplara silahlarını bırakıp hükümet güçlerinin girmesine izin vermeleri çağrısında bulunmalarının ardından konuşlandırıldı.

Süveyda İç Güvenlik Güçleri Komutanı Dalati yaptığı açıklamada, İçişleri ve Savunma bakanlıklarına bağlı güçlerin Suveyda’nın merkezine girmeye başlayacağını söylemişti. Dalati, ‘bir sonraki duyuruya kadar şehir sokaklarında sokağa çıkma yasağı’ ilan edildiğini açıkladı.

İçişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, ‘dini otoriteler ve silahlı grupların liderlerini’ tam iş birliği yapmaya çağırdı.

Top ve patlama sesleri

Fransız Haber Ajansı AFP muhabiri, Suveyda'nın dışındaki Mazraa köyünde top ve patlama sesleri duyulduğunu ve Suveyda şehri çevresine giren askeri konvoyları gördüğünü bildirdi. AFP’nin aktardığına göre Savunma ve İçişleri bakanlıklarına ait roketatarlar ve ağır toplar da şehir çevresine konuşlandırıldı.

AFP muhabiri, bazı beldelerde çatışmaların devam ettiğini ve askeri birliklerin şehre girmeye hazırlandığını aktardı.

Suveyda, son iki gün içinde eski Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesinden sonra en şiddetli çatışmalardan birine tanık oldu. Çatışma, hükümet güçlerinin müdahalesinden önce silahlı Bedevi gruplar ile Dürzi silahlı gruplar arasında yaşandı.

8ıo9l
Suveyda'daki çatışmaların ardından bir cesedin yanından geçen Suriye güvenlik güçlerinin bir üyesi (EPA)

Suveyda’da bazı kaçırma olaylarının ardından pazar günü patlak veren çatışmalarda, 18’i Savunma Bakanlığı’na bağlı güvenlik görevlisi olmak üzere en az 90 kişi hayatını kaybetti.

İsrail, bölgedeki ‘birkaç tanka’ saldırdığını açıkladı, ancak İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz daha sonra Dürzileri hedef almamaları konusunda uyarıda bulundu.

Geçtiğimiz mayıs ayından bu yana, yerel gruplar ve yetkililer arasında yapılan anlaşma uyarınca, Suveyda’nın güvenliğini Dürzi silahlı gruplar sağlıyor. Ancak, ilin kırsal kesimlerinde Sünni Bedevi aşiretlerinden silahlı gruplar da bulunuyor.

ıı89o
Suriye ordusu ve güvenlik güçleri, Suveyda dışında yaşayan Bedevi aşiretleri ile yerel silahlı gruplar arasında çıkan çatışmaların ardından bölgeye konuşlandırıldı (EPA)

Suriye’de muhalif grupların iktidarı devralmasından sonra Şam'ı ziyaret eden uluslararası toplum ve Batılı delegeler, özellikle mezhepsel şiddet ve çeşitli bölgelerdeki ihlallerin ardından dışlanmalarından endişe duydukları azınlıkların korunması ve geçiş döneminin yönetimine katılımlarının sağlanması için yetkililere çağrıda bulundu.