Sudan Ordu Komutanı Burhan: Bizi savaş öncesine götürecek bir barış istemiyoruz

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan, Afrika Birliği'nin Sudan'ın iç işlerine müdahalesini reddetti.

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan, cumartesi günü Sudan'ın güneybatısındaki Damazin kentinde bir ordu üssünü ziyaret etti. (Sudan Egemenlik Konseyi Facebook sayfası)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan, cumartesi günü Sudan'ın güneybatısındaki Damazin kentinde bir ordu üssünü ziyaret etti. (Sudan Egemenlik Konseyi Facebook sayfası)
TT

Sudan Ordu Komutanı Burhan: Bizi savaş öncesine götürecek bir barış istemiyoruz

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan, cumartesi günü Sudan'ın güneybatısındaki Damazin kentinde bir ordu üssünü ziyaret etti. (Sudan Egemenlik Konseyi Facebook sayfası)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan, cumartesi günü Sudan'ın güneybatısındaki Damazin kentinde bir ordu üssünü ziyaret etti. (Sudan Egemenlik Konseyi Facebook sayfası)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Genelkurmay Başkanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan, Afrika Birliği'nin (AfB) Sudan’a yönelik her türlü dış müdahalesini reddettiğini belirtti. Burhan, dün (cumartesi) yaptığı açıklamada barış girişimlerini reddetmediğini ancak Sudan'da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki durumu savaştan önceki hale döndürecek bir barış istemediğini vurguladı.

Geçtiğimiz birkaç gün içinde Sudan Dışişleri Bakanlığı ile AfB arasında, veri savaşı ve sözlü ‘anlaşmazlıklar’ zemininde ciddi bir diplomatik kriz patlak verdi. Söz konusu kriz, AfB Komisyonu Başkanı Musa Faki Muhammed’in HDK’den bir yetkiliyle yaptığı ve ‘isyancı milis gücünün’ meşruluğunu kabul ettiği görüşmenin ardından gerçekleşti. Faki ‘çifte standartla’ suçlandı. Bu arada bir AfB sözcüsü, Sudan Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamalarının dilini ‘yozlaşmış’ olarak nitelendirdi ve savaşı durdurmayı amaçlayan Sudanlı taraflarla temasları durdurmayı reddetti.

Burhan, dün (cumartesi) ülkenin güneybatısında bulunan Mavi Nil eyaletindeki bir askeri üsse yaptığı ziyarette, ülkesinin AfB’nin yardımı olmadan da ayakta kalabileceğini ifade etti.

Başkanlığını yaptığı Sudan Egemenlik Konseyi'nin “barış girişimlerini reddetmediğini” vurgulayan Burhan şu ifadeleri kullandı: “AfB'nin ülkemizin iç işlerine karışmasına izin veremeyiz. Şu anda bizi 15 Nisan'dan (ordu ile HDK arasında savaşın başladığı tarih) öncesine götüren bir barış yok. Barışı reddetmiyoruz. Bizim görüşümüz, barışın, başka bir ordu kurmaya çalışan, başkalarına saldıran, devleti hukuk dışı yollarla kontrol etmeye çalışan herkesten kurtulduktan sonra geleceği yönündedir. AfB'ye mesajımız şudur; Eğer yaklaşımınız buysa, yardımınıza ihtiyacımız yok. Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (IGAD) rotasından saparsa biz Sudanlılar sorunlarımızı kimseye ihtiyaç duymadan çözebilecek kapasitedeyiz.”

(foto altı) Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında yaklaşık 5 aydır devam eden savaş sonucu Hartum'un mahallelerinde atık yığınları oluştu. (arşiv)
Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında yaklaşık 5 aydır devam eden savaş sonucu Hartum'un mahallelerinde atık yığınları oluştu. (arşiv)

Bazı bölgesel kuruluşların krizi doğru göremediğini belirten Burhan, “Barışı reddetmediğini, bunun kanıtının da Cidde platformu da dahil olmak üzere birçok girişimi kabul etmesi olduğunu, ancak ülkeyi 15 Nisan öncesindeki durumuna döndürecek barışı kategorik olarak kabul etmediğini” söyledi.

HDK milislerinin terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan Burhan, “Her milletten paralı askerleri kullandığı suçlara tanık oluyoruz” dedi. Burhan, Abdulaziz Adam el-Hilu liderliğindeki Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) ve Joseph Touka grubuna barış sürecine katılma çağrısını yeniledi. İki isyancı grup son dönemde Güney Kordofan ve Mavi Nil eyaletlerinde orduyla askeri çatışmalara girdi.

El-Faşir'de çatışmalar yeniden başladı

Buna paralel olarak Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir şehrinde de sivil kayıpların yaşandığı şiddetli çatışmalar yaşandı. El-Faşir Direniş Komiteleri Koordinasyon Komitesi’nin Facebook hesabı üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Şehrin kuzeyinde çatışmalar yeniden başladı ve ağır silahlar kullanıldı. HDK’nin bulunduğu kuzey ve doğu bölgelerde vatandaşlar arasında panik ve gerginlik ortamı hâkim oldu.”

(foto altı) Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir’de eylül ayı başında yaşanan çatışmaların yol açtığı yıkım. (AFP)
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir’de eylül ayı başında yaşanan çatışmaların yol açtığı yıkım. (AFP)

Şarku’l Avsat’a konuşan görgü tanıkları, HDK’nin çeşitli yönlerden saldırı başlattığını, birçok mahalleyi ve pazar yerini hedef aldığını bildirdi. 2020 Cuba Barış Anlaşması’nı imzalayan silahlı gruplar, sivillerin güvenliğini sağlamak ve korumak için el-Faşir'de ortak güçler konuşlandırdı. Öte yandan bölge sakinleri, eski Omdurman şehrinin mahallelerinde ordu ile HDK arasında çatışma ve karşılıklı topçu atışlarının yaşandığını aktardı. Ayrıca HDK’nin, Nil'in doğusundaki Hac Yusuf bölgesinde bulunan Hattab’da Sudan ordusuna ait bir üsse saldırı düzenlediği yönünde haberler var.

Yardımın engellenmesi

Buna karşılık HDK, dün (cumartesi) yaptığı açıklamada, devrik rejimin kalıntılarını ülkenin doğusundaki Port Sudan şehrinde insani yardımları yağmalamak ve Hartum, Darfur ve Kordofan'a erişimi engellemekle suçladı. Açıklama, Darfur Bölgesi Başkanı Mini Arko Minawi'nin, bazı isimsiz tarafları, vatandaşları zor insani koşullarla karşı karşıya olan Darfur bölgesine insani yardımın ulaşmasını engellemeye çalışmakla suçladığı uyarılarına yanıt olarak geldi. HDK tarafından yapılan açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “Darfur'daki el-Faşir, Nyala ve el-Cuneyne havalimanlarını ve Kuzey Kordofan'daki el-Ubeyd Havaalanını açarak iş birliği yapmaya hazır olduğumuzu teyit ettik. Ancak ordu komutanları bunu sahte bahanelerle reddetti.”

HDK, eski rejimin unsurlarının savaş döngüsünü haklı çıkarmak ve genişletmek için insani yardım dosyasını istismar etme girişimlerine karşı güçlü bir şekilde uyarıda bulundu.



Sisi'nin Rusya'daki gündeminin başında Gazze savaşı ve ikili iş birliğinin derinleştirilmesi var

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi'nin Rusya'daki gündeminin başında Gazze savaşı ve ikili iş birliğinin derinleştirilmesi var

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin Moskova ziyaretinde Mısır ve Rusya arasındaki ikili iş birliğinin derinleştirilmesinin yanı sıra Gazze savaşındaki son gelişmeler ele alınacak. Sisi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in davetiyle Zafer Günü'nün 80’inci yıldönümü kutlamalarına katılmak üzere dün Rusya'nın başkentine geldi.

Şarku’l Avsat’ın Mısır resmi haber ajansı MENA’dan aktardığına göre Sisi bu akşam Rus mevkidaşı ile bir araya gelecek. Zafer Günü'nün 80’inci yıldönümü münasebetiyle bugün Moskova'daki Kızıl Meydan'da askeri bir geçit töreni düzenlenecek ve ardından devlet başkanları Alexander Bahçesi'ndeki Meçhul Asker Anıtı'na gidecek... Sisi ve diğer devlet başkanları anıta çiçek bırakacak, ardından toplu fotoğraf çektirecek.

Mısır'ın Rusya Büyükelçisi Nezih en-Necari, Sisi'nin Zafer Günü'ne katılma davetinin Rus mevkidaşının kendisine duyduğu yakın ilişki ve sevgiyi yansıttığını söyledi. Mısır Nil televizyon kanalına verdiği demeçte en-Necari, Sisi'nin Moskova ziyaretinin ikili ilişkiler ile uluslararası ve bölgesel arenadaki durum, özellikle de Gazze Şeridi'ndeki durum, devam eden İsrail saldırganlığı ve kendi kaderini belirlemek ve kendi devletine sahip olma hakkını elde etmek isteyen Filistin halkı üzerindeki baskılar hakkında istişarelerde bulunmak için bir fırsat olacağını belirtti.

“Mısır her zaman Filistin davasının ilk savunma hattında yer almıştır” diyen en-Necari, Cumhurbaşkanı Sisi'nin bu konuda büyük çaba sarf ettiğini söyledi. Rusya'nın uluslararası arenada önemli bir role sahip olduğunu ve Filistin davasına yönelik tarihi bir rolü olduğunu kaydeden en-Necari, İsrail'in acımasız saldırganlığını durdurmak için neler yapılabileceği konusunda iki cumhurbaşkanı arasında koordinasyon ve istişare gerektiğini vurguladı.

15 Ocak'ta Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasına varıldığı ve İsrail ile Hamas arasında Mısır, Katar ve ABD'nin arabuluculuğunda üç aşamada uygulanmak üzere esir ve mahkûm değişimi yapılacağı açıklanmış ve anlaşma 19 Ocak'ta yürürlüğe girmişti. İlk aşama, anlaşmanın başlamasından 42 gün sonra ateşkesi istikrara kavuşturacak bir anlaşmaya varılamadan sona erdi.

Mısır, ateşkesin istikrara kavuşturulması, esir ve mahkûmların serbest bırakılması ve insani yardım malzemelerinin Gazze Şeridi'ne girişi de dâhil olmak üzere anlaşmanın üç aşamasının uygulanmasını sağlamak için çabalarını sürdürüyor.

fgthyju
Yerlerinden edilmiş Gazzeli kadın ve çocuklar, eşyalarıyla birlikte bir kamyonetin arkasında seyahat ediyorlar. (AFP)

Rusya'nın Kahire Büyükelçiliği, Sisi'nin Zafer Günü kutlamalarına katılmak üzere Moskova'ya gelişini memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı. Büyükelçilik dün yaptığı açıklamada, Rusya'nın ‘Cumhurbaşkanı Sisi'yi eski ve değerli bir dost olarak’ karşıladığını belirtti. Büyükelçilik, 9 Mayıs Zafer Günü yıldönümü kutlamalarının ve bugün yapılması planlanan zirve düzeyindeki görüşmelerin, iki halk arasındaki derin karşılıklı sempati ve iki lider arasındaki güçlü ve yakın ilişkilere dayanan Rus-Mısır ortaklığına yeni bir ivme kazandıracağına inandığını kaydetti.

Mısır'ın Rusya Büyükelçisi en-Necari, Rusya ve Mısır devlet başkanları arasındaki görüşmelerde Sudan, Libya ve Suriye'deki durumların ele alınacağını, Mısır'ın bölgenin istikrarında tarihi bir rolü olduğunu ve bölgesel ortamın mümkün olduğunca istikrarlı hale getirilmesiyle ve kardeş Arap halklarının barış ve istikrar içinde yaşamasıyla ilgilendiğini ifade etti.

Mısır Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Devlet Enformasyon Servisi’ne göre, Mısır-Rusya ilişkileri Cumhurbaşkanı Sisi döneminde yeni ve güçlü bir ivme kazanmış ve istikrarsızlıkla karakterize edilen mevcut uluslararası koşullar ışığında daha belirgin hale gelmiştir. Ayrıca Mısır'ın Rusya ile ilişkileri, Mısır-Rusya yakınlaşmasında önemli bir rol oynayan uluslararası düzeydeki siyasi koşullarla bağlantılıdır.

sdfrgt
Mısır ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkiler önemli büyüme kaydediyor. (Fotoğraf: Abdulfettah Ferec)

Mısır ve Rusya arasındaki mevcut projelerle ilgili olarak en-Necari, iki devlet başkanının bu projelerin gerekli hız ve doğrulukla tamamlanması için siyasi irade yoluyla büyük bir itici güç oluşturduğunu ve bunun aralarında bir istişare konusu olduğunu belirterek, “Moskova, Mısır'daki Rus sanayi bölgesine büyük önem veriyor” dedi.

En-Necari, Mısır'ın BRICS grubuna üyeliğinin ticaret ve yatırım alanındaki ekonomik rolünün bir teyidi olduğunu ve gelecekte Mısır'a çok şey kazandıracağını vurguladı. Öyle ki BRICS, Mısır devletine, küresel ekonomiye ve dolayısıyla üye ülkelerin ekonomilerine daha fazla istikrar getirmek için izlenebilecek politikalar konusunda istişarede bulunma ve ticaret, yatırım ve teknoloji alışverişi alanlarında iş birliğini geliştirme imkânı veriyor.

Mısır ve Rusya arasındaki ekonomik ilişkiler, iki ülke arasındaki ticari alışverişin yeni bir rekor seviyeye ulaşarak 2024 yılında 8 milyar dolara ulaşması nedeniyle önemli bir büyümeye tanıklık ediyor (Mısır bankalarında 1 ABD doları 50,6 cüneyh).