Ampute yüzme antrenörü Mecdi, Gazzeli çocuklara yüzme öğretiyor

Gazze Şeridi'nde çocukları eğitmek için özel okul açtı: "Zorluklara göğüs germede onlara rol model olmaya çalışıyorum"

Mecdi, Filistin toprakları dışında Mısır'da yüzmeyi öğrendi ve derin dalış kursları aldı (Meryem Ebu Dakka/Independent Arabia)
Mecdi, Filistin toprakları dışında Mısır'da yüzmeyi öğrendi ve derin dalış kursları aldı (Meryem Ebu Dakka/Independent Arabia)
TT

Ampute yüzme antrenörü Mecdi, Gazzeli çocuklara yüzme öğretiyor

Mecdi, Filistin toprakları dışında Mısır'da yüzmeyi öğrendi ve derin dalış kursları aldı (Meryem Ebu Dakka/Independent Arabia)
Mecdi, Filistin toprakları dışında Mısır'da yüzmeyi öğrendi ve derin dalış kursları aldı (Meryem Ebu Dakka/Independent Arabia)

İzzeddin Ebu Ayşe 

Ampute yüzme antrenörü Mecdi et-Tatar, kesik bacağını koltuk değneğine dayalı bir şekilde öğrencilerine suya girmeden önce yapılması gereken kondisyon egzersizlerini anlattı ve bu egzersizleri havuza girmeye hazırlanan öğrencilerinin önünde bizzat uyguladı.

Çocuklar heyecanlandılar ve ampute antrenörleri Mecdi'yi taklit etmeye başladılar, bazen havaya atladılar, bazen ellerini daire şeklinde salladılar, bazen de hızla onun etrafında koştular.

Isınma egzersizlerinin önemi hakkındaki talimatlarını ve yüzerken kas gerginliği yaşamaları durumunda ne yapmaları gerektiğine dair tavsiyelerini dinlediler.

Eğitici mesajlar

Yüzme antrenörü Mecdi çocukların hazır olduğundan emin olduktan sonra huz kenarına ayakları suya değecek şekilde oturmalarını istedi ve tek ayağıyla havuzun nasıl hareket ettirileceğini uygulamalı olarak anlatmaya başladı.

Antrenörün ayakları arasından sular uçuşuyordu, çocuklar bunu görünce heyecanlandılar ve ona tekrar tekrar "daha iyisi" diye tezahürat yaptılar.

Roller hızla değişti ve Mecdi düdüğünü çaldı. Çocuklar egzersizi yapmaya Mecdi ise onları motive etmeye başladı:

Acele edin kahramanlar, bu sizin için iyi ve sizi boğulmaktan kurtaracak. Lütfen, suyun ayaklarınızın arasında uçuştuğunu görmek istiyorum.

Anternör bu şekilde öğrencilerini izliyordu.

Mecdi'nin çocukları eğitmesi uzun sürmedi, çünkü suya dokunmaya ve dalmaya istekli olduklarını biliyordu.

Ancak onların yüzmesine izin vermeden önce havuza yaklaştı, koltuk değneklerini çıkardı ve suya atladı. 

Mecdi, "Kursiyerler eğitmenlerinin yanında kendilerini güvende ve profesyonel hissetmeliler. Ben sağ taraflı bir amputeyim, çocukların önünde anlattığım her adımı uygulamaya çalışıyorum. Sadece onlara öğretmek değil, onlara bir mesaj da veriyorum; bunlardan ilki, engelli olmama rağmen bana güvenmeleri ve havuza girerken endişelenmemeleri. İkincisi onlara rol model oluyorum çünkü yaralanmalar herhangi bir aktiviteye katılmak için güçlü bir motivasyon olmaya devam etmektedir ve engelli grup için bir engel teşkil etmemektedir" dedi.

Mecdi'nin hikayesi

Mecdi 9 yaşındayken bir araba kazası geçirdi ve doktorlar sağ ayağını kurtaramadı. O zamanlar sağlıklı seçenek bacağının kesilmesiydi ve o zamandan beri 42 yaşına kadar bu şekilde tek ayakla yaşıyor.  

Çocukluğunda yüzme konusunda iyi olmayan Mecdi, ancak toplumda seçkin bir insan olmak ve kendine has meziyetler taşımak için yüzmeyi öğrenip ustalaştı.

Mecdi, "Bu, benim kendim için koyduğum bir meydan okumaydı. Ya hedeflerimi gerçekleştirecek ve bu alanda mükemmel olacaktım ya da zayıf biri olup engelliliğe teslim olacaktım. Bugün Gazze'deki tek ampute yüzme antrenörü benim" dedi.

Mecdi'nin yolu kolay değildi. Aksine, özellikle ampute olduğu için birçok zorlukla karşılaştı. Yüzme öğrenirken başlangıcında çok acı çektiğini şu sözlerle anlattı:

Bu spor tam uzuvlara sahip sağlıklı bir kişinin büyük bir esneklikle suda alt uzuvlarını koordineli bir şekilde kullanarak hareket etmesini gerektiriyor. Ama benim durumumda bu iki kat çaba gerektiriyor.

Mecdi'nin ayağının kesilmesi nedeniyle yüzmeyi öğrenmek için yapması gerekenler arasında, ayak tabanındaki kasları güçlendirmek ve dalabilmek için ağırlık kaldırmak, özellikle de ayak egzersizleri yapmak vardı.

Suya dalma tutkusundan dolayı "Filistin Yüzme Okulu" adında bir okul kurdu (Meryem Ebu Dakka/Independent Arabia)
Suya dalma tutkusundan dolayı "Filistin Yüzme Okulu" adında bir okul kurdu (Meryem Ebu Dakka/Independent Arabia)

Mecdi, "Bu başarının elde edilmesinde ve engellerin aşılmasında psikolojik faktör önemli bir rol oynamaktadır" diye konuştu.

Mecdi sözlerini şöyle sürdürdü:

Yüzmeyi öğrenmede zorlukların üstesinden gelmek için net ve sağlam bir vizyon belirledim ve kararlılığımı itici gücüm olarak gördüm. Engelliliğin, hedeflere ve mükemmelliğe ulaşma yolunda engel olmadığını fark ettim. Tek ayak benim yeteneklerimi sınırlamıyor. Bu yüzden yüzme sporunda istediğimi elde edebildim.

Havuzda

Filistin toprakları dışında Mısır'da yüzme öğrenen ve derin dalış dersleri alan Mecdi, Dubai'de de yüzme eğitimi ve Almanya'da yüzme eğitmenliği sertifikası aldı.

Bu sporda yetkin bir nesil yetiştirmeyi arzulayan Mecdi, kararlılığı ve güçlü iradesi sayesinde becerilerini çocuklara aktarmak için Gazze'ye döndü.

Mecdi, suya dalan bir balık gibi havuza girdi. Tek ayağı onu iterken ellerini hareket ettirdi ve çocuklar da hemen onu takip etti.

Mecdi, "Çocukları eğittiğimde mutlu oluyorum. Onlara sevgiyle öğretiyorum ve onlara güven veriyorum. Onlara sanki babalarıymışım gibi davranıyorum. Bu çocukların yüzmeyi öğrenmelerine yardımcı oluyor" dedi.

Mecdi, yüzme antrenörlüğü mesleğini çocuklara adadı çünkü onlarla ilgilenmeyi seviyor (Meryem Ebu Dakka/Independent Arabia)
Mecdi, yüzme antrenörlüğü mesleğini çocuklara adadı çünkü onlarla ilgilenmeyi seviyor (Meryem Ebu Dakka/Independent Arabia)

Hobisini çok seven ve aynı zamanda bu konuda profesyonel olan Mecdi, suya dalmaya olan tutkusundan dolayı "Filistin Yüzme Okulu" adında bir okul kurdu.

Yüzme sporunu çocuklar ve yetişkinler arasında yaygınlaştırmayı hedefleyen ampute yüzme antrenörü bu hobinin psikolojik yükleri ve stresi azalttığını söyledi.

Engelli bireylerin becerileri

Yüzme antrenörlüğü görevini çocuklara adayan Mecdi, onlarla ilgilenmeyi çok seviyor. Bu yaz sezonunda her biri yaklaşık 20 çocuktan oluşan 5 gruba eğitim vermeye devam ediyor.

Mecdi gençlerle ilgilenmenin, bilginin bu çağa uygun şekilde aktarılmasında yüksek beceriler gerektirdiğini söyledi.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin listesine göre Gazze'de bin 900 ampute kişi bulunuyor. Bunların 600'ü İsrail'le yaşanan savaşta uzuvlarını kaybetmiş, geri kalanlar ise çeşitli kazalara maruz kalmış.

Engelliler Derneği Direktörü Meyser eş-Şakra, Gazze'deki tüm ampütelerin spor becerilerinde üst düzeyde yetkinliğe sahip olduğunu, bazılarının uluslararası başarılara imza attığını, bunun da onların toplumun aktif bir parçası olduklarını gösterdiğini söylüyor. 

Şakra, "Gazze'deki zor koşullara rağmen engellilik haliyle mücadele edebiliyorlar. Bu grup, özellikle kanunla güvence altına alınan hakları konusunda ihmal ve dışlanmayla karşı karşıya kalıyor" dedi.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Umman ve Lübnan, İsrail'in saldırılarını kınadı ve gerilimin artmasını önlemeye yönelik uluslararası çabaları destekledi

Umman Sultanı Heysem bin Tarık ve Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn bugün Maskat'taki el-Alam Sarayı'nda özel bir görüşme gerçekleştirdi. (ONA)
Umman Sultanı Heysem bin Tarık ve Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn bugün Maskat'taki el-Alam Sarayı'nda özel bir görüşme gerçekleştirdi. (ONA)
TT

Umman ve Lübnan, İsrail'in saldırılarını kınadı ve gerilimin artmasını önlemeye yönelik uluslararası çabaları destekledi

Umman Sultanı Heysem bin Tarık ve Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn bugün Maskat'taki el-Alam Sarayı'nda özel bir görüşme gerçekleştirdi. (ONA)
Umman Sultanı Heysem bin Tarık ve Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn bugün Maskat'taki el-Alam Sarayı'nda özel bir görüşme gerçekleştirdi. (ONA)

Umman ve Lübnan, bugün yayımladıkları ortak bildiride, İsrail’in Lübnan topraklarına yönelik süregelen saldırılarından ve Arap topraklarının işgalinden derin kaygı duyduklarını belirtti. Bildiride, bu adımların 1701 sayılı kararın ve uluslararası meşruiyete ilişkin kararların açık ihlali olduğu vurgulandı.

Taraflar ayrıca, 4 Haziran 1967 sınırları üzerinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasını öngören Arap tutumunun değişmezliğini yineledi. Bildiride, Arap dayanışmasının güçlendirilmesinin, devletlerin egemenliğine saygının ve iyi komşuluk ilkeleri ile uluslararası hukukun öneminin altı çizildi.

Ortak bildiri, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın Umman’a gerçekleştirdiği ziyaretin sonunda yayımlandı. Avn, ziyareti sırasında Umman Sultanı Heysem bin Tarık ile iki oturumdan oluşan görüşmeler yaptı.

Bildiride, Avn’ın ziyaretinin ‘Umman ile Lübnan arasındaki köklü kardeşlik ilişkilerinden’ kaynaklandığı ve ikili iş birliğini güçlendirme iradesini yansıttığı ifade edildi.

Sultan Heysem bin Tarık ile Cumhurbaşkanı Avn’ın gerçekleştirdiği resmi görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkiler ele alındı; taraflar siyasi, ekonomik, yatırım, bankacılık, turizm, ulaşım ve lojistik hizmetler gibi alanlarda iş birliğini genişletme kararlılıklarını dile getirdi.

İki ülke, ikili iş birliğini güçlendirecek yeni anlaşmalar ve mutabakat zaptlarının imzalanması için çalışma yürütme konusunda mutabık kaldı. Ayrıca ticari, kültürel ve bilimsel değişimi destekleme; özel sektörün ortaklık ve kalkınma fırsatlarından daha geniş biçimde yararlanmasının teşvik edilmesi kararlaştırıldı.

Bölgesel gelişmeler

Bölgesel gelişmelere ilişkin bölümde, iki taraf İsrail’in Lübnan topraklarına yönelik devam eden saldırıları ile Arap topraklarının işgalinden duydukları derin kaygıyı dile getirdi. Bu adımların, 1701 sayılı kararın ve uluslararası meşruiyetin açık ihlali olduğu vurgulandı. Taraflar, saldırıların derhal durdurulması ve işgal altındaki tüm Lübnan ve Arap topraklarından tam çekilme çağrısında bulundu. Ayrıca gerilimin önlenmesi, istikrarın sağlanması, yerinden edilenlerin dönüşünün kolaylaştırılması ve yeniden imar çabalarına destek verilmesi gerektiği ifade edildi.

Umman tarafı, Lübnan’ın egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne tam destek verdiğini yinelerken, devlet kurumlarının -başta Lübnan ordusu ve meşru güvenlik güçleri olmak üzere- güçlendirilmesinin ve Lübnan liderliğinin yürüttüğü ekonomik, mali ve idari reformların desteklenmesinin önemini vurguladı.

Umman Sultanı Heysem bin Tarık ile Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, bu sabah Maskat’taki el-Alam Sarayı'nda özel bir oturum gerçekleştirdi.

Şarku’l Avsat’ın Umman resmi haber ajansı ONA’dan aktardığına göre, görüşmede iki ülkeyi ilgilendiren çeşitli konularda görüş alışverişinde bulunuldu. Ayrıca, iki ülke ve iki halkın yararına olacak iş birliği ve ortaklık fırsatlarının güçlendirilmesinin önemine dikkat çekildi; kültürel, ekonomik ve kalkınma alanları da dahil olmak üzere çeşitli sektörlerde bağların daha da sağlamlaştırılması gerektiği belirtildi.


Tunuslu muhalif Şeyma İsa, hapishanede başladığı açlık grevinin dokuzuncu gününde

Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)
Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)
TT

Tunuslu muhalif Şeyma İsa, hapishanede başladığı açlık grevinin dokuzuncu gününde

Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)
Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)

Tunus ana muhalefet partisi Ulusal Kurtuluş Cephesi (NSFT) üyesi ve siyasi aktivist Şeyma İsa, tutukluluk koşullarını protesto etmek için başladığı açlık grevinde dokuzuncu gününe girdi.

1 Aralık'ta muhalefet tarafından düzenlenen yürüyüşe katılan İsa, devlet güvenliğine karşı komplo kurmak suçundan Temyiz Mahkemesi tarafından verilen bir kararla sivil polisler tarafından gözaltına alındı. Muhalif aktivist, hapishaneye girer girmez açlık grevine başladı.

Şeyma İsa (45), 2023 yılının şubat ayında yakalanmış, gözaltında tutulmuştu ve aynı yılın temmuz ayında serbest bırakılmıştı. Birinci Derece Mahkemesi tarafından 18 yıl hapis cezasına çarptırılan İsa’nın cezası temyiz sonucunda 20 yıla çıkarılmıştı.

İsa'nın yanı sıra aynı davayla bağlantılı olarak NSFT lideri, tanınmış siyasetçi Ahmed Necib eş-Şabi (82) de tutuklandı ve 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. Muhalif Avukat Ayaşi Hammami (66) de terör suçlamasıyla beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölümü Müdür Yardımcısı Bessam Havaci, “Tunus muhalefetinin önemli simalarının tutuklanması, Cumhurbaşkanı Kays Said'in tek başına iktidarına alternatif olan her şeyi ortadan kaldırma planının son adımıdır. Bu tutuklamalarla Tunuslu yetkililer, siyasi muhalefetin çoğunu etkili bir şekilde hapse atmayı başardı” değerlendirmesinde bulundu.

Tunus muhalefeti ve NSFT, 25 Temmuz 2021'de olağanüstü hal (OHAL) ilan edip ardından yeni bir siyasi sistem kurarak geniş yetkilerle iktidarını sürdüren Cumhurbaşkanı Kays Said'in yönetimine karşı çıkıyor ve demokrasinin yeniden tesis edilmesini talep ediyor. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre buna karşın yetkililer tutuklananları hükümeti devirmeye ve devlet kurumlarını yıkmaya teşebbüs etmekle suçluyor. Muhalefet ise mevcut rejimi tutuklulara karşı siyasi suçlamalar uydurmak ve yargıyı emirlerine boyun eğdirmekle suçluyor.


Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
TT

Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)

Hamas, ateşkesin ikinci aşamasına geçilmesini desteklediklerini ve silah bırakmaya açık olduklarını duyurdu.

Adının paylaşılmaması şartıyla Times of Israel'e konuşan Hamas yetkilisi, Filistin devletinin kurulmasını sağlayacak müzakerelerin başlatılması halinde silah bırakacaklarını söylüyor:

Bu zorla veya ültimatomlarla yapılamaz. İsrail iki yıl boyunca Hamas'ı silahsızlandırmak için tüm askeri gücünü kullandı ama işe yaramadı. Silah bırakma meselesi siyasi bir sorunla bağlantılıdır ve bu nedenle siyasi bir çözüm gerektirir.

Yetkili, Filistinlilerin 78 yıllık İsrail işgaline karşı silahlı mücadele hakkının olduğunu belirterek, 1967 sınırlarının esas alınacağı bir Filistin devleti kurulması taleplerini yineliyor.

Gazze savaşının sonlandırılması için ABD öncülüğünde hazırlanan 20 maddelik barış planı 10 Ekim'de devreye girmişti. Anlaşmanın garantörleri arasında Türkiye, Mısır ve Katar var.

Plan kapsamında Hamas'ın silah bırakması ve Gazze'nin geleceğinde söz sahibi olmaması isteniyor. Bunun yerine Gazze Şeridi'nin yönetiminin Filistinlilerin yer alacağı bir teknokratlar komitesine geçici olarak devredilmesi planlanıyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın başkanlık edeceği Barış Kurulu'na ek olarak bölgeye Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) konuşlandırılması öngörülüyor.

Anlaşmanın ilk aşamasında Hamas ve İsrail arasında rehine takası gerçekleştirilmişti. Ayrıca İsrail askerleri belirlenen "sarı hatta" geri çekilmişti. Haberde, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin yüzde 53'ünü kontrol ettiği belirtiliyor.

İsrail, Hamas'ın elindeki 28 rehinenin hepsini teslim etmeden ikinci aşamaya geçilmeyeceğini duyurmuştu. Filistinli örgüt şimdiye dek 27 rehineyi İsrail'e gönderdi. Ancak 7 Ekim saldırısında öldürülen İsrailli polis memuru Ran Gvili'nin naaşı hâlâ Gazze'de. Hamas yetkilisi, cesedin yerini bulmak için çalışmaların sürdüğünü söylüyor.

İkinci aşama kapsamında Barış Kurulu üyelerinin belirlenmesi ve Gazze'ye güvenlik gücü konuşlandırılması hedefleniyor. Bu aşamaya geçiş için Hamas'ın silah bırakmayı kabul etmesi gerekli. Bunun ardından İsrail askerleri daha gerideki bir hatta çekilecek.

Trump ikinci aşamaya "çok yakında geçileceğini" söylemiş fakat bir takvim açıklamamıştı. Ocak itibarıyla Gazze'ye ISF askerlerinin gönderilmesi planlanıyor.

Hamas yetkilisi, 7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nda esir alınan kişileri ilk etapta operasyondan kısa süre sonra bırakmayı düşündüklerini söylüyor.

Ancak İsrail'in saldırıları durdurmaması ve arabulucular tarafından savaşın sonlandırılacağına dair garantiler sunulmaması nedeniyle bu plandan vazgeçtiklerini ifade ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın öncülüğünde hazırlanan plana göre ISF, Hamas'ın silahsızlandırılmasında da rol oynayacak.

Öte yandan Hamas yetkilisi, ISF kontrolündeki böyle bir sürece yanaşmayacaklarını belirterek, güvenlik gücü askerlerinin Gazze'de İsrail ordusuyla Filistin halkı arasında "tampon bölge" görevi görmesi gerektiğini savunuyor.

Ayrıca silahsızlanma karşılığında İsrail ordusunun tamamen Gazze'den çekilmesini talep ettiklerini aktarıyor.

7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nın sonuçlarından pişmanlık duymadıklarını söyleyen Hamas yetkilisi, dünya kamuoyunun İsrail'in gerçek yüzünü görmesini sağladıklarını vurguluyor:

Tarihi değiştirmeyi başardık. Dünya gözlerini açtı, Filistinlilerin yaşadıklarını ve İsrail'in ne suçlar işlediğini gördü.

IDF ve Yahudi yerleşimciler işbirliği yapıyor

Diğer yandan İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF), Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilerle aktif işbirliği yaptığı aktarılıyor.

İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın hazırladığı Zman Emet (Gerçek Zamanlı) programına katılan Tuğgeneral Avi Bluth, ISF'nin "sınır bölgelerinde çiftlikler kurmaları için yerleşimcilerle tam işbirliği içinde hareket ettiğini" söyledi.

Bluth, bu işbirliğinin özellikle geçen yıl temmuzda hızlandırıldığını belirtti.

Independent Türkçe, Times of Israel, Haaretz