Katar’ın Beyrut Büyükelçisi’nin siyasi temasları gizemini koruyor

Deryan, Meşnuk ile bir araya geldi (NNA)
Deryan, Meşnuk ile bir araya geldi (NNA)
TT

Katar’ın Beyrut Büyükelçisi’nin siyasi temasları gizemini koruyor

Deryan, Meşnuk ile bir araya geldi (NNA)
Deryan, Meşnuk ile bir araya geldi (NNA)

Doha tarafından Lübnan’a yeni atanan Katar’ın Beyrut Büyükelçisi Suud bin Abdurrahman Âl Sânî’nin Beyrut’taki siyasi temasları gizemini koruyor.

Yeni Büyükelçi’nin temaslarının ülkedeki Cumhurbaşkanlığı krizini çözüm amaçlı “Katar Girişimi” olarak tanımlayan Lübnan kamuoyunda Büyükelçi Âl Sânî’nin ziyaret turunu olumlu bulanlar olduğu gibi eleştiren siyasi çevreler de mevcut.

Katar elçisinin Beyrut’a gelişinden beş gün sonra başladığı görüşmelere katılan isimler hakkında basına sızan bazı bilgiler dışında resmi bir açıklama yapılmadı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre ziyaret turunun Katar’ın tutum belirlemesi için ön bilgi alma amaçlı olduğu belirtiliyor.

Katar’ın girişimi halen Marada Hareketi lideri Süleyman Franciyye’nin adaylığını destekleyen Şii İkilisi (Hizbullah ve Emel Hareketi) açısından olumsuz karşılandı. Diğer taraftan muhalefette, Cihad Azur’un Cumhurbaşkanı adaylığını destekleyen partiler görüşmeye açık olduklarını belirtiyorlar.

Katar toplantıları

Edinilen bilgilere göre Katar’ın Beyrut Büyükelçisi Suud bin Abdurrahman Âl Sânî, güvenlik yetkililerinin yanı sıra Temsilciler Meclisi Başkanı ve (Şii) Emel lideri Nebih Berri, (Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LKP) Genel Başkanı Samir Caca, (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH) Genel Başkanı Cibran Basil ve (Şii) Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin Halil ile görüştü.

(Şii) Hizbullah Siyasi Konseyi Başkanı İbrahim Emin es-Seyyid, Hizbullah’ın Franciyye’yi desteğini yineledi. Bekaa’daki siyasi diyalog toplantısında Seyyid, “Herkesin memnun olacağı bir cumhurbaşkanının seçilmesi için içeriden bazı dış girişimler var. Biz, Katar heyetinin gezisinden neler çıkacağını takip ediyoruz. Şu ana kadarki konumumuzun Franciyye’nin adaylığını desteklemekten yana olduğunu vurguluyoruz” açıklamasında bulundu.

efr
İSP Milletvekili Bilal Abdullah (NNA)

(Dürzi) İlerici Sosyalist Parti (İSP) Milletvekili Bilal Abdullah ise Hizbullah’ın tutumuna ve yetkililerinin Katar elçisine ‘Franciyye’ye desteklerini’ dile getirdikleri yönündeki bilgilere yanıt olarak, Lübnan’ın tartışmalı bir adayın seçilmesinin sorun çıkaracağını yineledi.

Abdullah, cumhurbaşkanlığı seçimleri eksenindeki siyasi sürece kötümser bakıyor. Bu bağlamda Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Öyle görünüyor ki Katar elçisi, ön toplantılar ve istişareler yapıyor. Fransa ve diğer ülkelerin çabaları gibi kendisinin de çabaları takdire şayan. Ancak sorun, pozisyonlardaki katılığın değişmemesi nedeniyle Lübnan iç siyasetindeki çabaların zayıflığından kaynaklanıyor” diyerek, bunun da dış çabaları yetersiz kıldığı anlamına geldiğini söyledi. Milletvekili, “Herkesten beklenen, herkesi memnun edecek bir çözüme ulaşabilmemiz için bir adım geri atarak kamuoyunda yeni bir durum oluşturmaktır” şeklinde konuştu.

LKP Milletvekili Razi el-Hac ise “Cumhurbaşkanlığı krizi, aynı zamanda anayasayı bozmaktan da sorumlu olan muhalefet grubunun uzlaşmazlığı nedeniyle hâlâ birinci planda kaldı” dedi.

Razi, yaptığı açıklamada “Direniş eksenine (İran’a, Hizbullah’a ve Esed rejimine) bağımlı bir cumhurbaşkanını kabul etmeyeceğiz. Hiçbir adaya da bağlı değiliz. Ama bizim ortaya koyduğumuz özelliklere sahip bir adayın gelmesi için şartlar mevcutsa onu seçeceğiz ve adaylıktan cumhurbaşkanlığına geçeceğiz” şeklinde konuştu.

Hizbullah’a atıfta bulunan Razi el-Hac, “Katar elçisinin misyonu Lübnan’ın iç siyasetinden çok bölgesel çıkarları eksene alıyor. Elçi, Velayet-i Fakih’in askeri olduğunu kamuoyuna açıklayan tarafı ikna edebileceğine inanıyor” dedi.

Razi, LKP’nin yeni normlar dayatmayı reddettiğini belirtirken, “Siyasi tavrımız dışından bir aday dayatmak, Lübnan’ı Hizbullah’ın yürüttüğü çatışmalara adamak anlamına gelmez. Diyalog çağrısının gözlere kül atılması için olduğunu kabul etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“Direniş Ekseni, bölgedeki değişiklikleri ve bugünkü ana savaşı görüyor; Lübnan’ın İran, Hizbullah ve Esed rejiminin eline geçmesine izin mi vermeliyiz?” diyen Razi el-Hac, “İki seçenekle karşı karşıyayız: Ya Lübnan bir çatışma ve yıkım arenasına dönüşecek ya da sağlığına ve tarihi rolüne yeniden kavuşacak. Bunlar üçüncüsü olmayan iki seçenektir” dedi.

Deryan-Meşnuk görüşmesi

Cumhurbaşkanlığı krizinin çözümü çerçevesinde (Sünni) Müstakbel hareketinden eski Lübnan İçişleri Bakanı Nihad el-Meşnuk, Lübnan Sünni Baş Müftüsü Abdullatif Deryan ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Deryan’ın Fransa elçisinin geçen hafta Suudi Arabistan’ın Beyrut Büyükelçisi Velid Buhari’nin konutunda Sünni temsilcilerle görüşmesiyle başlayan turu tamamlayarak, tüm taraflara yönelik ciddi çabalar sarf edeceğini belirtti. Meşnuk, toplantı hakkında ise “Vatandan geriye kalanların kurtarılmasına yardımcı olacak birleşik bir ulusal konuma ulaşma olasılığının vurgulandığı sakin ve verimli bir oturumdu” dedi.

Meşnuk, Müftü’nün iktidarın yeniden inşasını hızlandırma, yeni cumhurbaşkanını seçme, yeni hükümeti kurma ve Lübnanlıları daha fazla çöküşe maruz bırakmama çağrısında bulunduğunu aktararak, “Sayın Müftü, bu çağrıyı Başta Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri olmak üzere, Beşli Komite’nin üyeleri ve içindeki beş ülkenin temsilcileri ile diyalog çağrısı yapan Lübnanlı partiler dahil, görüştüğü herkese iletiyor” şeklinde konuştu.

Öte yandan Meşnuk, Katar girişiminin, bir adayın diğerine karşı yanında yer alma kararından çok, fikirlerin araştırılması olduğunu söylerken, bunu ‘Katar’ın Beşli Komite’ye yöneleceği ve keşif sonrasında Katarlıların toplantılarının sonuçlarını sunacağı bir keşif süreci’ olarak nitelendirdi.

Sünni Milletvekili Nihad el-Meşnuk ayrıca, “Katar’ın çabalarının başarısız veya başarılı olmasını beklemiyorum. Ancak Sayın Büyükelçi tüm kesimlerin adaylarını ve destekleme gerekçlerini öğrenmeyi başaracaktır” dedi.



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.