Fas Cezayir ilişkileri nereye gidiyor? Cezayir için önemli olan sınırların çizilmesi mi nüfuz mücadelesi mi?

Ufukta Cezayir-Fas anlaşmazlığında yeni bir sayfanın açılacağına dair hiçbir işaret yok

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, New York'taki 78’inci BM Genel Kurul oturumlarında konuşurken, 19 Eylül 2023 (EPA)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, New York'taki 78’inci BM Genel Kurul oturumlarında konuşurken, 19 Eylül 2023 (EPA)
TT

Fas Cezayir ilişkileri nereye gidiyor? Cezayir için önemli olan sınırların çizilmesi mi nüfuz mücadelesi mi?

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, New York'taki 78’inci BM Genel Kurul oturumlarında konuşurken, 19 Eylül 2023 (EPA)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, New York'taki 78’inci BM Genel Kurul oturumlarında konuşurken, 19 Eylül 2023 (EPA)

Rebia Hurays

Fas Kralı 6. Muhammed, tahta çıkışının 24’üncü yıldönümünde yaptığı konuşmada, Cezayir’e atıfla iki komşu ülke ve kardeş halk arasındaki sınırların açılması çağrısında bulundu. Ancak şimdiye kadar ne Cezayir Cumhurbaşkanlığı ne de ülkedeki başka bir resmi kurumdan Fas Kralı 6. Muhammed’in çağrısına yanıt gelmedi.

Cezayir-Fas ilişkilerini takip edenler ve gözlemciler, Fas Kralı’nın sözlerinin, olumlu bir girişimde bulunuyormuş gibi görünme ve Fas'ın itibarını kurtarma girişimi olduğunu düşünüyor. Özellikle Fas'ın İsrail'le ilişkilerini normalleştirmesi, sadece diplomatik ve ekonomik düzeyde kalmayıp güvenlik ve stratejik düzeyde de resmi iş birliği ve ortaklığa dönüştüğü belirtildi. Ayrıca Rabat’ın, iki ülkenin arasının giderek açıldığı bir dönemde, uzlaşma için sahada hiçbir adım atmadığını söylediler.

Gözlemcilerden bazıları, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un, Cezayir basınına yaptığı açıklamada, Fas Kralı 6. Muhammed’in sözleriyle ilgili sorulara yanıt vermekten kaçındığını belirtti. Bunun, Cezayir'in diplomatik ilişkileri kesme kararına ilişkin herhangi bir tutum değişikliğine şu an için tepki vermeye hazır olmadığını gösterdiğini vurguladılar.

Gözlemciler, Fas Kralı’nın sözlerine Cezayir’den herhangi resmi karşılığın verilmemesi nedeniyle iki ülke arasında uzlaşıya varılmasını engelleyen nedenlere değindiler. Medya ve İletişim Fakültesi'nde öğretim görevlisi olan siyasi analist Hüseyin Duhaci, Cezayir'in tutumuna ilişkin değerlendirmesinde, “Fas Kralının açıklamaları Cezayir için diplomatik bir olay değil. Çünkü iki ülke arasındaki anlaşmazlığın kökleri sömürge dönemine kadar uzanıyor. Bu anlaşmazlık, eski ortak sömürgecileri Fransa'dan milli bağımsızlıklarını kazanmalarının ardından da devam etti” ifadelerini kullandı.

Fas’ın İsrail ile normalleşme trenine katılmasının, Cezayir'i tehdit eden ve onu İran'a benzeten İsrail Savunma Bakanı'nı ağırlamasıyla, iki ülke arasındaki uçurum derinleşti ve ilişkiler kopma noktasına kadar gerilmeye başladı.

Hüseyin Duhaci’ye göre anlaşmazlığın kökleri, iki ülke arasındaki sınırların çizilmesine ve bunun sonucunda silahlı çatışmalara dönüşen krizlere kadar uzanıyor. Bu krizler arasında 1976 yılının ocak ayı sonlarında gerçekleşen Birinci Amgala Muharebesi ve aynı yıl şubat ayında gerçekleşen İkinci Amgala Muharebesi de yer alıyor.

Anlaşmazlığı körükleyen belki de en büyük nedenin Batı Sahra meselesi olduğunu düşünen Duhaci, Cezayir'in her zaman Batı Sahralıların başta BMGK kararları olmak üzere, uluslararası hukuk çerçevesinde kendi kaderlerini tayin etme haklarını savunan bir tutum sergilediğinin altını çizdi. Buna karşın Fas, Batı Sahra bölgesini kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve büyük çoğunluğunu kontrol etmekte ısrar ediyor. Ancak Fas’ın bu görüşü ve ısrarı, birçok ülkenin yanı sıra BM ve Uluslararası Adalet Divanı (ICJ) tarafından reddediliyor.

Duhaci’ye göre, Fas’ın İsrail ile normalleşme trenine katılması, Cezayir'i tehdit eden ve onu İran'a benzeten İsrail Savunma Bakanı'nı ağırlaması, İsrail Dışişleri Bakanı'nın Rabat'a gelerek ülkesinin Batı Sahra’nın egemenliği konusunda Fas'a destek vereceğini açıklaması ve ABD’nin de aynı desteği vermesi, iki ülke arasındaki uçurumu derinleştirdi. Duhaci, öyle ki ilişkilerin kopma noktasına kadar gerilmeye başladığını vurguladı. Duhaci, İsrail İşçi Partisi Merkez Komitesi'nin bir üyesinin Cezayir'i ve Cumhurbaşkanı Tebbun’u tehdit eden açıklamalarını da hatırlattı. İsrail İşçi Partisi Merkez Komitesi üyesi, söz konusu açıklamada, “Eğer Tebbun Fas'a saldırmaya kalkışırsa hesabını İsrail'e verir. İsrail, bu konuda şaka yapmıyor” ifadelerini kullanmıştı.

Cezayir ile Fas arasındaki siyasi anlaşmazlık, göründüğünden çok daha derin. Hangisinin bölgedeki merkez ülke olacağı, nüfuz mücadelesinin yanı sıra Batı ile ilişkiler, her birinin bu konuda Batı'ya olan sadakati ve sağladığı ekonomik ayrıcalıklarla ilişkili.

Cezayir ile Fas arasındaki siyasi anlaşmazlığın göründüğünden çok daha derin olduğunu söyleyen Duhaci, bu durum aynı zamanda hangisinin bölgedeki merkez ülke olacağına ilişkin nüfuz mücadelesiyle, Batı ile ilişkilerle, her birinin bu konuda Batı'ya olan sadakati ve sağladığı ekonomik ayrıcalıklarla ilişkili olduğunun altını çizdi.

Öte yandan son yıllarda iki ülke arasında Afrika pazarlarına yönelik rekabet de arttı. Cezayir gözünü Batı Afrika ülkelerine dikerken, son 20 yılda dev projeler ortaya koysa da bir türlü tamamlayamadı. Bu projelerin başında 1960 yılında inşaatına başlanan Trans-Sahra Otoyolu projesi geliyor. 9 bin 400 kilometre uzunlukta olması planlanan otoyolun Cezayir'i Lagos, Nijerya'ya bağlaması hedefleniyor. Ayrıca, buradan da birçok kola ayrılarak Nijer, Mali, Çad ve Tunus'a ulaşması öngörülüyor. Bunun yanında Cezayir, 2020 yılında Afrika Kıtası Serbest Ticaret Antlaşması’na (AfCFTA) taraf olarak önemli bir diplomatik olaya imza attı. Cezayir, bu sayede 2023 yılına kadar 50 milyarı aşan ticari girişimlere ulaşmayı hedefliyor.

Diğer taraftan Fas, Afrika kıtasındaki ülkelerle Bankacılık ve telekomünikasyon başta olmak üzere çeşitli alanlarda ve sektörlerde iş birliğini genişletti. Ayrıca, Afrika kıtasında ekonomik entegrasyon için bir araç olarak gördüğü AfCFTA’yı uygulamaya koydu.

* Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden tercüme edilmiştir.



İsrail ordusu Gazze'de iki Filistinliyi öldürdü

 Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)
Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze'de iki Filistinliyi öldürdü

 Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)
Gazze'nin Beyt Lahya kentinin kuzeydoğusundaki Yeşil Hat içinde İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen patlamaların ardından duman yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu bugün Gazze Şeridi'nde iki Filistinliyi öldürdüğünü açıkladı.

İsrail ordusu, iki "teröristin" Gazze'nin güneyindeki "sarı hat"ı geçerek İsrail güçlerine yaklaştığını belirtti.

Açıklamada, iki adamın "acil bir tehdit" oluşturduğu ve kimliklerinin tespit edilmesinin ardından "etkisiz hale getirildiği" belirtildi.

İsrail güçleri, Filistinli Hamas grubuyla 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkesin ardından Gazze Şeridi'ndeki sarı hattın gerisine çekildi.

Beton bloklar ve sarı işaretlerle belirlenen hat, Gazze Şeridi'nde yeni bir toprak bölünmesini temsil ediyor ve kıyı şeridine doğru 1,5 ila 6,5 ​​kilometre uzanıyor. Böylece İsrail, Gazze'nin alanının yarısından biraz fazlasını kontrol ediyor.

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyyal Zamir, geçtiğimiz günlerde Sarı Hat’ı Gazze Şeridi ile yeni sınır olarak ilan etti.

Ateşkese rağmen, Gazze'de ara sıra yaşanan olaylar can kayıplarına yol açmaya devam ederken, İsrail ordusu da Hamas liderlerini ve merkezlerini hedef almayı sürdürüyor.


Suriye, Türk ve Rus varlıkları arasında bir denge kurmayı hedefliyor

Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)
Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)
TT

Suriye, Türk ve Rus varlıkları arasında bir denge kurmayı hedefliyor

Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)
Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)

İsrail televizyon kanalı i24NEWS, dün Suriyeli kaynaklara dayandırdığı haberinde Şam'ın, İsrail ile bir güvenlik anlaşmasına varmak için topraklarındaki Türk ve Rus varlığı arasında denge kurmak istediğini bildirdi.

Kanal, Suriye'nin ülkenin güneyinde ve Golan Tepeleri yakınlarında Rus güçlerinin konuşlandırılmasını İsrail ile müzakereleri güçlendirmenin bir yolu olarak gördüğünü belirtti.

Televizyon haberinde, İsrail'in Suriye'deki Rus varlığının devamı konusunda Amerika Birleşik Devletleri ile görüşmeler yaptığı ifade edildi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'ya yakın bir kaynak, İsrail ve Suriye arasında güvenlik anlaşması konusunda son haftalarda önemli ilerleme kaydedildiğini ve yakında imzalanmasının mümkün olduğunu bildirdi.

İsrail'in i24NEWS haber sitesine konuşan kaynak, bu son atılımın ABD Başkanı Donald Trump'ın önemli çabaları sayesinde gerçekleştiğini belirterek, diplomatik bir ilave içerecek olan anlaşmanın, yakın gelecekte bir Avrupa ülkesinde yapılacak üst düzey bir Suriye-İsrail görüşmesinde imzalanmasının muhtemel olduğunu kaydetti.

Suriyeli kaynak, Eş-Şara ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında yapılacak bir görüşmede doğrudan imzalanma olasılığını da göz ardı etmediğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail kanalından aktardığına göre Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani geçen ay, Şam'ın 1974 Ateşkes Anlaşması'na dayalı, bazı küçük değişikliklerle ve tampon bölgeler olmaksızın, yıl sonuna kadar Suriye ve İsrail arasında bir güvenlik anlaşmasına varılmasını beklediğini söyledi.

İsrail ise eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed rejiminin düşmesinden sonra İsrail ordusunun Suriye'de ele geçirdiği tüm mevzilerden İsrail'in çekilmesi yönündeki Suriye'nin talebini reddediyor.

i24NEWS'e göre İsrail kaynakları, İsrail ordusunun Suriye topraklarında şu anda kontrol ettiği dokuz noktadan bazılarından çekilmesinin ancak Suriye ile tam bir barış anlaşması karşılığında gerçekleşeceğini, güvenlik anlaşması karşılığında olmayacağını belirtiyor.


UBH: Genelkurmay Başkanı'nın uçağının iki kara kutusunun Almanya'ya gönderilmesi konusunda Türkiye ile anlaşmaya varıldı

Haddad ve arkadaşlarını taşıyan talihsiz uçağın enkazından parçalar (Batı Libya İçişleri Bakanlığı)
Haddad ve arkadaşlarını taşıyan talihsiz uçağın enkazından parçalar (Batı Libya İçişleri Bakanlığı)
TT

UBH: Genelkurmay Başkanı'nın uçağının iki kara kutusunun Almanya'ya gönderilmesi konusunda Türkiye ile anlaşmaya varıldı

Haddad ve arkadaşlarını taşıyan talihsiz uçağın enkazından parçalar (Batı Libya İçişleri Bakanlığı)
Haddad ve arkadaşlarını taşıyan talihsiz uçağın enkazından parçalar (Batı Libya İçişleri Bakanlığı)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı dün, Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad ve beraberindekileri taşıyan uçağın kara kutularının doğru teknik analiz için Almanya'ya gönderilmesi konusunda Türk yetkililerle anlaşmaya varıldığını duyurdu.

Bakanlık, Facebook'ta yaptığı bir paylaşımda, yasal işlemleri tamamlamak amacıyla, talihsiz uçaktaki yolcuların ailelerinin bazılarından alınan DNA örneklerinin karşılaştırma ve kurbanların kesin kimlik tespiti için Türk yetkililere verildiğini belirtti.

Bakanlık, Genelkurmay Başkanı ve beraberindekilerin ölümüne yol açan uçak kazasıyla ilgili soruşturma komisyonunun Türk makamlarıyla koordinasyon içinde çalışmalarına devam ettiğini ifade etti.

Bakanlık ayrıca, Türk Başsavcısının olayla ilgili tüm belgeleri ve kamera kayıtlarını Libya makamlarına vermeye hazır olduğunu teyit ettiğini ve ortak soruşturma için izlenen prosedürleri ve verilen onayları özetleyen resmi bir muhtıranın Libya Başsavcısına gönderileceğini kaydetti.

Korgeneral Muhammed el-Haddad'ın ölümü Libya kamuoyunda birçok soru işaretine yol açtı (AFP)Korgeneral Muhammed el-Haddad'ın ölümü Libya kamuoyunda birçok soru işaretine yol açtı (AFP)

Ulusal Birlik Hükümeti Başkanı Abdülhamid Dibeybe, Ankara üzerinde uçağıyla temasın kesilmesinin ardından Libya Genelkurmay Başkanı'nın hayatını kaybettiğini duyurdu.

Dibeybe ayrıca, Ankara'ya yaptığı resmi bir gezi dönüşünde meydana gelen trajik bir kaza sonucu Haddad'ın yol arkadaşlarının da hayatını kaybettiğini açıkladı: Kara Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Korgeneral Futuri Gribel; Askeri Sanayi Şirketi Direktörü Tuğgeneral Mahmud Al Katavi; Libya Ordusu Genelkurmay Başkanı Danışmanı Sayın Muhammed el Assavi Diyab ve Genelkurmay Başkanı'nın medya ofisindeki fotoğrafçı Sayın Muhammed Ömer Ahmed Mahcub.

"Bu trajik kayıp, millet, askeri kurum ve tüm halk için büyük bir kayıptır. Ülkelerine samimiyet ve özveriyle hizmet etmiş, disiplin, sorumluluk ve milli bağlılık konusunda örnek teşkil etmiş insanları kaybettik" ifadelerini kullandı.

Türkiye İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, salı akşamı Ankara'dan ayrıldıktan kısa bir süre sonra Libya Genelkurmay Başkanı'nı taşıyan uçakla temasın kesildiğini açıklamıştı.

Bakan, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, "Bu akşam saat 20:52'de (GMT 17:52) Ankara Esenboğa Havalimanı'ndan Trablus'a doğru 20:10'da kalkan 9H-DFJ tescil numaralı Falcon 50 tipi özel jetle temas kesildi" dedi.

Bakan, "Haymana bölgesinden acil iniş talebi alındı, ancak daha sonra uçakla temas kesildi" diye belirtti. "Uçakta Libya Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Korgeneral Muhammed Ali Ahmed el-Haddad da dahil olmak üzere beş kişi bulunuyordu" diyen Bakan, daha sonra uçağın enkazının bulunduğunu ifade etti.