Mısır’da cumhurbaşkanlığı adaylarına seçim sembolleri ne ifade ediyor?

Aslan, kartal, terazi ve uçak en çok öne çıkan semboller: Sisi yıldız sembolünü tercih ediyor.

Mısır Ulusal Seçim Kurulu, cumhurbaşkanlığı seçim takviminin açıklanması sırasında (Ulusal Seçim Kurulu)
Mısır Ulusal Seçim Kurulu, cumhurbaşkanlığı seçim takviminin açıklanması sırasında (Ulusal Seçim Kurulu)
TT

Mısır’da cumhurbaşkanlığı adaylarına seçim sembolleri ne ifade ediyor?

Mısır Ulusal Seçim Kurulu, cumhurbaşkanlığı seçim takviminin açıklanması sırasında (Ulusal Seçim Kurulu)
Mısır Ulusal Seçim Kurulu, cumhurbaşkanlığı seçim takviminin açıklanması sırasında (Ulusal Seçim Kurulu)

Mısır’da yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin potansiyel adaylarının belgelerinin alınmaya başlanmasıyla birlikte, adaylara verilen seçim sembollerine ilişkin kriterler hakkında birçok soru gündeme geldi.

Ulusal Seçim Kurulu tarafından belirlenen seçim sembolü sayısı 15’e ulaşıyor. Bunlar arasında yıldız, güneş, aslan, at, kartal, horoz, terazi, uçak, saat, hurma, kayık, şemsiye, telefon, gözlük ve merdiven yer alıyor.  Bu seçim sembolleri oy pusulalarının üzerine basılıyor.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi önceki seçimlerde yıldız sembolünü seçmişti. Sisi’nin 2014’teki ilk seçim turunda, Mısır medyası Sisi’nin o dönemki cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasının hukuk danışmanı olan Muhammed Bahaeddin Ebu Şaka’dan, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kullanmak için yıldız sembolünün seçildiğini zira o dönemde hedefin Mısır’ın ‘göklerde olması’ olduğunu aktarmıştı. Bu durum 2018 seçimlerinde de Sisi’nin yeniden yıldız sembolünü seçtiğinin açıklanmasıyla tekrarlandı.

Bu bağlamda, Kahire Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Dr. Şirin Abdulhamid, seçim sembolleri meselesinin ‘Mısır’da tarihsel olarak, her adayın ismine bağlı bir seçim sembolünün oluşturulmasını öngören 1956 Siyasi Hakların Kullanılmasına İlişkin Kanun ile bağlantılı olduğunu’ düşünüyor.

Şirin Şarku’l Avsat’a “Bazı seçim sembolleri genellikle güneş ve palmiye ağacı gibi çevresel özelliklerle ilişkilidir, ancak aynı zamanda uçak, saat ve ölçek gibi zaman ve başarı çağrışımları taşıyan daha çağdaş bir karaktere sahip semboller de vardır” dedi. Ayrıca “Seçimlere katılan adayın, seçim kampanyası için siyasi önem taşıyan seçim sembolünü belirtmesi adettendir. Ayrıca hilal sembolü gibi partizan anlam taşıyan semboller de var” ifadelerini kullandı.

Şirin bir adaya seçim sembolleri verme kriteri hakkında “Adaylık evraklarının sunulması ve tamamlanması önceliklidir. Böylece 15 sembol arasından seçim sembollerinin seçiminde öncelik, adaylık için evraklarını ilk sunana verilir. Diğer adaylar ise kalan semboller arasından seçim yapabilir” diye açıkladı.

Ulusal Seçim Kurulu, her adaya, seçim dönemi boyunca isimleriyle ilişkilendirilecek, seçim yapabileceği sembolleri sunuyor. Bununla ilgili olarak, Mısır Ulusal Seçim Kurulu İcra Direktörü Ahmed Bendari dün (Perşembe) seçim sembollerinin seçiminde önceliğin ‘adaylık için belgelerini ilk sunanlara verileceğini’ açıkladı.

Mısır’daki Ulusal Seçim Kurulu, 14 Ekim’e kadar cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmak için başvuruları almaya devam edecek. Yurt dışındaki Mısırlıların 1, 2 ve 3 Aralık’ta, yurt içindeki vatandaşların ise aynı ayın 10, 11 ve 12’sinde oy kullanması planlanıyor. Tekrarlanması durumunda seçim süreci yurt dışında 5, 6 ve 7 Ocak’ta, yurt içinde ise aynı ayın 8, 9 ve 10’unda yapılacak.



Suriye Hükümeti: SDG konferansı kapsamlı bir ulusal çerçeveyi temsil etmiyor

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)
TT

Suriye Hükümeti: SDG konferansı kapsamlı bir ulusal çerçeveyi temsil etmiyor

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)

Suriye hükümeti yetkilisi, Paris'te düzenlenecek “Suriye Demokratik Güçleri” konferansına ilişkin yaptığı açıklamada, dini veya milliyetçi grupların siyasi görüşlerini ifade etme ve partiler kurma konusunda tam haklara sahip olduklarını söyledi.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), söz konusu yetkilinin bugün yaptığı açıklamada, dini veya etnik grupların faaliyetlerinde barışçıl olmaları, devlete karşı silah taşımamaları ve Suriye devletinin yapısına kendi vizyonlarını dayatmamaları gerektiğini söylediğini belirtti.

Yetkili, devletin şeklinin “grup anlaşmalarıyla değil, halk oylamasıyla kabul edilen kalıcı bir anayasa ile” belirleneceğini, bu sayede tüm vatandaşların eşit katılımının garanti altına alınacağını ve her vatandaşın devletle ilgili görüşlerini ifade etme hakkına sahip olacağını, ancak bunun tehdit veya silahlı güçle değil, kamusal diyalog ve sandıklarla olacağını ifade etti.

Yetkili, Paris'teki SDG konferansının "kapsamlı bir ulusal çerçeveyi temsil etmediğini, aksine Suriye halkının zaferi ve eski rejimin düşüşünden zarar gören tarafların yanı sıra, statükonun zoruyla Suriye'nin çeşitli bileşenlerinin temsilini tekeline alan veya almaya çalışan bazı gruplardan oluşan kırılgan bir ittifakı temsil ettiğini" vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre hükümet yetkilisi bu grupların dış desteğe dayandığını, "gelecekteki yükümlülüklerden kaçmak ve tek ordu, tek hükümet ve tek ülkeye dayalı Suriye devletinin ilkelerini inkar etmek" amacıyla, bu tür konferanslara başvurduklarını belirtti.

Yetkili, Suriye hükümetinin konferansta düşmanca eylemlerde bulunan ayrılıkçı isimlerin ağırlanmasını şiddetle kınadığını belirterek, konferansı "Suriye meselelerini uluslararasılaştırma, yabancı müdahaleye davetiye çıkarma ve yaptırımları yeniden uygulama girişimi" olarak nitelendirdi.

Cuma günü “Bileşenlerin Ortak Tutumu” adı altında Haseke’de düzenlenen konferans, “merkezi olmayan bir devletin kurulması ve etnik, dini ve kültürel çoğulculuğu garanti altına alan bir anayasanın hazırlanması” çağrısında bulundu.