İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant, dün sabah Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi karşısında İsrail’in Hamas’ı ortadan kaldırmaya yönelik askeri operasyonun başlamasıyla Gazze’deki siviller üzerindeki kontrolünü sürdürmeyi planladığını açıkladı. İsrail’in işgal için üç aşamalı planlar hazırladığına dikkati çeken Galant, bu planların hava saldırıları ve kara manevralarıyla başlayıp, ardından Hamas hareketine karşı direniş gruplarının yenilgiye uğratılması ve askeri yeteneklerinin yok edilmesi, son olarak da Filistin topraklarında yeni bir güvenlik gerçekliğinin oluşturulması ile temsil edildiğini söyledi.
İsrail Savunma Bakanı’nın açıklamaları, askeri operasyonların kısa sürede başlayacağı yönündeki beklentileri artırdı. Zira özellikle 40 yılı aşkın süredir ilk kez İsrail Savunma Kuvvetleri, sayısının binden fazla olduğu tahmin edilen zırhlı kuvvetlerinin tamamını göreve çağırdı. 20 bin kişilik sivil savunma gücü de dahil olmak üzere 360 bin yedek asker de seferber edildi. İlave insan gücü, yaklaşık 170 bin askerden oluşan İsrail ordusunun güçlendirilmesini amaçlıyor. Her ne kadar bu güçlerin bir kısmı Hizbullah savaşçılarının Lübnan’dan gelebilecek olası bir saldırısını engellemek için İsrail’in kuzey sınırında konuşlanmış olsa da raporlar, bu güçlerin çoğunun güneyde, Gazze Şeridi yakınlarında toplandığını gösteriyor.
ABD yönetiminin 4 hedefi
Biden yönetimi, İsrail’in Hamas’la çatışmasını yönetmek için 4 ana hedef belirledi. İlki, İsrail’e büyük askeri yardım sağlamak ve ABD kamuoyunu İsrail’in desteği ve kendisini savunma hakkı konusunda harekete geçirmek, Gazze Şeridi’ndeki askeri işgali haklı çıkarmak ve İsrail’in askeri operasyonlarını meşrulaştırmaktır. Başkan Biden’ın perşembe akşamı yaptığı konuşmada vurguladığı konu da buydu. Ayrıca bağımsız soruşturmaların yürütüldüğünü doğrulamadan ve doğrulanmış sonuçları beklemeden önce, çarşamba günü ziyareti sırasında Baptist Hastanesi’nin bombalanması konusunda İsrail’i hızla temize çıkardı.
Biden yönetiminin ikinci hedefi, Hamas hareketini ortadan kaldırmaktır ve İsrail’e bu konuda serbestlik tanınmıştır. ABD Başkanı İsrail savaş kabinesi toplantısına katılarak, İsrail’in askeri planları ve askeri liderlerin kara saldırısının nasıl gerçekleştirileceği, Gazze’nin kuzeyindeki Hamas hareketinin askeri altyapısının nasıl yok edileceği ve Hamas’ın hedef alınması konusundaki liderlerin vizyonu hakkında bilgi aldı. İsrail, onlarca yıldır Gazze’yi yöneten Hamas’ı yok etme sözü verdi, ancak İsrail hükümeti askeri operasyonun sona ermesinden sonraki görünümü henüz belirlemedi.
DAHA FAZLA OKU
Biden yönetimi yetkilileri, İsrail’in Gazze işgali sonrasına ve bundan sonra Gazze’yi kimin yöneteceğine dair net bir planının olmamasından endişe ediyor. Biden, CBS’de yayımlanan ‘60 Minutes’ programında yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze’yi yönetmesinin hata olacağı konusunda uyarıda bulundu.
CIA eski Direktörü John Brennan, CNN’e yaptığı açıklamada, İsrail’in ‘Hamas liderlerini takip edip öldürmesi, silah, mühimmat ve patlayıcı stoklarını imha etmesi ve askeri altyapının mümkün olduğu kadar çoğunu yok etmesi’ yönünde acil bir ihtiyaca dikkati çekti. Brennan, “Bu hedef hayata geçirildikten sonraki gün ne olacak? Tahmin etmek zor” dedi. Jake Sullivan da geçen hafta gazetecilere yaptığı açıklamada, Biden yönetiminin gelecekte Gazze’yi nasıl yöneteceğini düşündüğünü söylemişti.
Bu senaryo çerçevesinde bu işgalin, Hamas’ın Gazze Şeridi’nin altındaki karmaşık tünellerde ve çeşitli yerlerde tuttuğu söylenen mahkûm ve rehineleri serbest bırakma planlarına yansımaları konusunda da endişeler var.
Dolayısıyla Biden yönetimi, bu işgali gerçekleştirmeden önce bazı rehineleri serbest bırakarak siyasi bir zafer elde etmeyi tercih ediyor. Katar’ın arabuluculuğuyla iki ABD’li rehinenin serbest bırakılması da böyle oldu.
Aynı zamanda İsrail’e de daha fazla sivil kayıp nedeniyle Gazze sakinlerine insani yardım sağlanması yönünde baskı yapılıyor. Sivil ölümlerinin yüksek olması, Gazze’nin yeniden inşasına yönelik tüm uluslararası çabaları yok edebilir ve İsrail’e karşı savaş suçu suçlamalarını artırabilir.
Aylarca süren savaş
Uzmanlar, İsrail’in Hamas’a yönelik askeri saldırısının nasıl gelişeceği ve Arap kamuoyunun nasıl tepki vereceği konusundaki belirsizlik nedeniyle Gazze’deki askeri operasyonun birkaç ay, belki de 18 ay süreceğini tahmin ediyor. Zira Arap başkentlerini kasıp kavuran kitlesel gösteriler düzenleniyor ve ABD Dışişleri Bakanlığı, dünyanın her yerindeki büyükelçiliklerine ve vatandaşlarına uyarılar yapıyor. Dolayısıyla Gazze’nin geleceğine dair bir plan yapmak neredeyse zor.
Birçok Amerikan kaynağının belirttiği gibi ABD planı, askeri operasyonun tamamlanmasının ardından Filistinlilerin yaşamlarını iyileştirmeye yönelik girişimleri duyurmaktır. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile yaptığı görüşmelerin büyük bir kısmı, Gazze’nin Hamas’sız geleceği, bunun Filistin Yönetimi açısından ne anlama geldiği ve bundan sonra beklenen rolü üzerinde yoğunlaştı. Ayrıca Biden yönetimi, öfkeyi dindirmek amacıyla Filistinlilere 100 milyon dolar yardımda bulunacağını duyurdu.
Gazze’de Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde bir geçiş dönemi oluşturulması yönünde bazı fikirler var. Bu fikirlere göre Filistin Yönetimi’nin bunda bir rolü olacak, Körfez ülkelerinden fon, Arap ülkelerinden siyasi destek sağlanacak, ardından seçim çağrısı yapılacak ve iki devletli çözüm fikri yeniden öne sürülecek. Ancak eski ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi ve Carnegie Enstitüsü araştırmacısı Aaron David Miller gibi uzmanlar, bu ideal senaryonun hayata geçirilme olasılığından şüpheli. Uzmanlar, “Böyle bir senaryo ve Gazze için yeni bir siyasi gelecekten bahsetmek, çok uzak bir güneş galaksisinden bahsetmek ve güneş, ay ve yıldızların aylar ve yıllar boyunca bir araya gelmesini beklemek gibidir. Çünkü öngörülemeyen pek çok faktör ve üstesinden gelinmesi zor olacak çok büyük siyasi engeller var” değerlendirmesinde bulundu.
Üçüncü hedef
Üçüncü hedef; savaşın yayılmasını önlemek. ABD yönetimi, İsrail kuvvetlerinin Gazze Şeridi’ni işgal etmeye başlamasının, sonuçları kesin olarak tahmin edilemeyecek uzun ve acımasız bir savaş anlamına geldiğinin farkında. Özellikle de Hamas hareketinin bir gerilla savaşı ve karmaşık bir sokak savaşı için karşı planlar hazırlamış ve tünelleri patlayıcılarla doldurmuş olması muhtemel. Biden yönetimi, İran’a ve Lübnan Hizbullah grubuna, ‘İsrail’in Gazze’deki ilerleyişini engelleme umuduyla durumu istismar etme’ ve İsrail’e saldırılarda bulunmama konusunda doğrudan ve dolaylı mesajlarla uyarıda bulundu.
Ancak özellikle Güney Lübnan’da İsrail güçleriyle son çatışmalar, Suriye’de iki ABD üssünün ateş altına alınması ve Irak’ta ABD kuvvetlerine İHA’lar ve füzeler fırlatılması çerçevesinde ABD’nin Ortadoğu’da savaşa sürüklenmeye tehlikeli derecede yaklaştığı yönündeki korkular artıyor.
Biden yönetimi, bölgesel güçleri çatışmaya girmekten caydırma mesajı olarak ABD cephaneliğindeki en güçlü silahlar olan Eisenhower ve Ford uçak gemilerini gönderdi. Aslında ABD, dünyanın en güçlü ordusuna ve en güçlü askeri cephaneliğe sahiptir. Ancak ABD’nin Vietnam ve Afganistan’daki yenilgileri, çatışmanın büyümesi halinde ABD’nin Ortadoğu bölgesindeki mevcut durumdaki yeteneklerini pekiştirme yeteneği konusunda şüpheleri artırıyor.
Ürdün, Lübnan, Yemen, İran, Türkiye, Fas, Mısır ve diğer yerlerdeki kitlesel gösteriler ve ABD şehirlerindeki gösteriler, Washington için gerçek tehlikelerin habercisidir. Batılı hükümetler ayrıca, İsrail ve ABD güçleri arasında İran ve milislerine karşı hızla yayılan bir çatışmanın patlak vermesiyle ilgili derin endişelerini de dile getirdi. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Siyonist saldırıların durdurulmaması halinde bölgedeki tüm tarafların tetikte olacağı uyarısında bulundu.
Dördüncü hedef
ABD’nin dördüncü hedefi ise ideal sonuçları temsil ediyor. Yönetim, tüm hedeflere mümkün olan en az düzeyde sivilin ölümüyle ulaşmak istiyor. ABD’nin hedeflerine ulaşma konusundaki istekliliğine rağmen, hiç kimse ABD’nin tüm hedeflerine ulaşmada başarısızlık olasılığını da göz ardı etmiyor. İsrail’in Gazze’deki askerî harekâtının temelinde geçmişteki başarısızlıkların tekrarlandığına işaret eden varsayımlar var. İsrail güçlerinin 2005 yılında Gazze’den çekilmesinin maliyeti çok yüksek oldu. Hamas’ı yok etme fikri gerçekçi değil, çünkü bu sadece bir askeri direniş hareketi değil, daha ziyade ortadan kaldırılması zor, daha aşırı cihatçı hareketlerin ortaya çıkma olasılığı yüksek bir fikir ve ideolojidir.
Analistler, Hamas’ın Gazze’deki iktidar boşluğu ışında ortaya çıktığını, dolayısıyla benzer hareketlerin ortaya çıkışının sürdüğünü ve temel siyasi meseleler gerçek anlamda çözümlenmediği sürece bu durumun yayılmaya devam edeceğini söylüyor. İsrail ziyaretinde milletvekillerinden oluşan bir heyete katılan Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, Hamas’ın yok edilmesinin olumlu sonuç vereceği konusunda iyimserdi. Bunun Filistinlilerle anlaşmaya varılması ve barışın tesis edilmesi olasılığını azaltmayacağını, aksine artıracağını ifade eden Graham, Hamas’ın ortadan kalkmasıyla koşulların daha iyi hale geleceğini söyledi.