Generallerden Netanyahu’ya Brik ile görüşmesi sonrası işgali erteleme suçlaması

İsrail ordusunun Gazze’ye girişi, büyük bir tuzak ve bölgesel bir savaşın başlangıcıdır.

Gazze’de yaralananların tedavisi sürüyor. (AFP)
Gazze’de yaralananların tedavisi sürüyor. (AFP)
TT

Generallerden Netanyahu’ya Brik ile görüşmesi sonrası işgali erteleme suçlaması

Gazze’de yaralananların tedavisi sürüyor. (AFP)
Gazze’de yaralananların tedavisi sürüyor. (AFP)

İsrail’in Gazze’ye yönelik bombardımanı devam ediyor. Uzmanlar, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik kara saldırısının başlamasını geciktirme yönündeki açıklamaların eksik olan sürpriz unsuru yeniden yaratmaya yönelik askeri bir aldatmaca olduğunu belirtiyor. Buna rağmen ordu komutanlığına yakın bazı emekli generaller, Başbakan Binyamin Netanyahu’ya dikkati çekerek onun kara operasyonuna yeşil ışık yakma kararından vazgeçtiğini ve bu aşamada işgalin fizibilitesi konusunda yeniden tereddüt etmeye başladığını söyledi.

Netanyahu’ya yakın İsrail Hayom gazetesi, Netanyahu ile Savunma Bakanı Yoav Galant arasında kara operasyonunun tarihi ve şekli konusunda anlaşmazlıklar olduğunu belirtti. İsrail medyasına göre kara harekatının bölgesel bir savaşı ateşleyeceğine ve Hamas hareketi tarafından tutulan İsrailli ve yabancı mahkumların hayatlarını tehdit edeceğine inanan ABD yönetiminin, Başkan Joe Biden’ın ve danışmanlarının talebine yanıt olarak, Netanyahu önderliğindeki siyasi liderlik, orduyu bu konuda geri çekti.

Fotoğraf Altı: İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu. (Reuters)
 İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu. (Reuters)

‘Büyük bir tuzak’

İsrail ordusunun liderliğini sürekli eleştirmesiyle tanınan General Itzhak Brik, bu konuda Netanyahu’ya destek verirken, işgali ağır kayıplara yol açacak ve yıkıcı bir bölgesel savaşı tetikleyecek büyük bir tuzak olarak değerlendirdi ve İsrail’in buna hazır olmadığını ifade etti. Brik ayrıca, işgali destekleyenleri ‘kibirli, savaşlardan anlamayan ve nasıl galip çıkacağını bilmeyen’ olarak nitelendirdi.

General Itzhak Brik (75 yaşında), 34 yıllık hizmetinin ardından 1999 yılında tümgeneral rütbesiyle askerliğini tamamladı. Son görevinde Genelkurmay Başkanlığı üyesi ve İsrail ordusunda Şikâyet Komitesi’nin eski başkanıydı. Terhis olduktan sonra ordunun durumunu araştırmaya başladı ve birçok yönden kusurları, israfları ve yolsuzlukları konusunda uyarıda bulundu.

​Bunu önce kapalı kapılar ardında yaptı. Ancak Netanyahu’nun İran’a saldırı konusunda orduyla anlaşmazlığa düştüğü 2011 yılından bu yana sağcı gazetelerde yazmaya başladı ve ordu liderliğini savaş doktrinini terk etmekle ve orduyu gerçekten savaşa hazırlamakta başarısız olmakla suçladı. Aşırı sağ, Brik’i ‘Öfke Peygamberi’ olarak adlandırıyor. Zira Hamas’ın Gazze Şeridi’ni çevreleyen İsrail kasabalarına saldırı düzenleyeceğini öngördü ve bugün on binlerce Filistinli militanın Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerine benzer bir saldırı düzenleyeceğini öngörüyor.

Fotoğraf Altı: İsrail’in bombardımanları Gazze Şeridi’nde ağır tahribata yol açtı. (AP)
İsrail’in bombardımanları Gazze Şeridi’nde ağır tahribata yol açtı. (AP)

Hamas saldırısı öncesi uyarı

General Brik, birkaç gün önce Netanyahu’yla görüşerek onu Gazze’yi işgal etme planı ve bunun büyük bir maliyetle felakete dönüşebileceği konusunda bizzat uyarmıştı. Brik, Hamas’ın saldırısına olanak sağlayan büyük başarısızlığın sorumluluğu nedeniyle İsrail ordusundaki Güney Tugayı komutanının derhal görevden alınması ve onun ve ayrıca Askeri İstihbarat Bölümü başkanının savaşta orduya liderlik etmesinin engellenmesi çağrısında bulundu.

General Itzhak Brik, sağ kanada bağlı ve Netanyahu’yu destekleyen Kanal 14 editörleriyle düzenlenen uzun bir toplantıda Hamas saldırısından en az bir gün önce ve tam da saldırının olduğu gece yani saatler önce, Hamas’ın savaşa hazırlandığı yönünde iki uyarı aldıklarını söyledi. Ama genelkurmay başkanına herhangi bir uyarı yapılmadığını ve istihbarat şefinin Eylat’ta dinlenmeye devam ettiğini dile getirdi.

Brik açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Biz orduda her şafakta sabah antrenmanı için kalkmaya alışkınız. Bir nevi güç gösterisi. Ama askerlerimiz uyudu ve bu eğitimi yapmadı. Givati ​​Tugayı’ndan en az 70 asker kamplarda yataklarda uyurken katledildi. Bu kötü bir davranıştır ve birçok kişinin hayatına mal olan ciddi bir ihlali içermektedir. Bu başarısızlığın sorumlusu olan bir lider, bir sonraki savaşı nasıl yönetebilir? Bu ağır yükü vicdanı nasıl taşıyabilir? Bu yükü omuzlarında taşırken nasıl mücadele edebilir? Eğer yapabilseydi ordu böyle bir lideri bu yükle görevde tutmayı nasıl kabul eder?”

Fotoğraf Altı: İsrail’in güneyinde, 7 Ekim 2023’te düzenlenen saldırı sırasında Hamas savaşçıları tarafından yıkılan bir evin yanındaki askerler. (AP)
İsrail’in güneyinde, 7 Ekim 2023’te düzenlenen saldırı sırasında Hamas savaşçıları tarafından yıkılan bir evin yanındaki askerler. (AP)

Hamas’ın ortadan kaldırılması büyük bir zorluk

Brik, kara işgaline ilişkin teorisi hakkında ise şunları söyledi:

“Hamas’ı tasfiye etme kararımız, tarihimizde benzeri görülmemiş büyük bir zorluktur. Çevrelerinde acı çeken, bize karşı çığlık atan iki milyon insan var ve onların çığlıkları Hamas’a karşı olmalı. Yeraltı tünellerinde yaklaşık 40 bin silahlı adam ve onların liderleri var. İsrail işgaline çok iyi hazırlandılar, çok sayıda patlayıcı, mayın ve pusu hazırladılar. İsrail piyade kuvvetleri girerse Hamas militanlarının bizden daha iyi bildiği koşullara karışmaları için kendilerini bekleyen sürprizlerle karşılaşacak ve mevzilerine dönüp yeniden karşımıza çıkacaklar. Aramızda ağır kayıplar olacak. Tünellerle uğraşmaktan vazgeçelim demiyorum, onları ele almak istiyorum. Ancak bu, zaman alır, haftalar veya bir iki ay değil, aylarca… Bu sebeple orduya, başbakana, herkese şunu söylüyorum: Durun. Şu an bu operasyonu gerçekleştirmemelisiniz ve biz de intikam aşkı, nefret ve intikam duygusuyla bu operasyona sürüklenmemeliyiz. Akıllıca, bilinçli ve dengeli hareket etmeliyiz. Hamas liderlerini tünellerdeki sığınaklarda boğun. Onları ilaçsız, susuz ve havasız aylarca yeraltında tutsak tutun. Acele edilmemelidir. Yorgun bir halde nefes alabilmek için başlarını eğmek zorunda kalacaklar. Sonra onları yeneriz ve teslim olurlar. Onları kuşattığımız aylar onları yoracak, zayıflatacak ve sonra gireceğiz. Şu an bir işgal, bizim için tuzak olacaktır.”

Fotoğraf Altı: Filistinli sağlık görevlileri, Ramallah’ın kuzey girişinde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmada yaralanan bir göstericiyi tahliye etti.  (EPA)
Filistinli sağlık görevlileri, Ramallah’ın kuzey girişinde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmada yaralanan bir göstericiyi tahliye etti. (EPA)

Batı Şeria

General, Hizbullah’la kuzey cephesinin açılıp açılmadığı sorusuna şu cevabı verdi:

“Şimdi Gazze’ye girersek, sadece Hizbullah’la ve sadece kuzeyde değil, bölgesel bir savaşa girmiş oluruz. Batı Şeria’da cephe patlayacak. Batı Şeria’daki on binlerce silahlı Filistinli, buradaki Yahudi yerleşimlerine saldıracak. İsrail içinde de İsrailli Arapların komşu Yahudi kasabalarına benzer saldırılar yapma ihtimali var, ya da en azından gösteri düzenlerler.

Bu iki cepheye askerî açıdan hazır değiliz. Bu arada Hizbullah kuzeydeki savaşı başlattı ve yalnız değil. Aksine Yemen’de Husiler, Irak’ta Hizbullah ve Suriye’de İranlı milisler var. Binlerce füzeyi kafamıza ateşleyecekler. İsrail’de yüzlerce bina yıkılacak. Elektrik şebekesini, tuzdan arındırma tesislerini ve diğer altyapıyı vuracaklar. Buna hazır mıyız? Hayır. Dolayısıyla Gazze’yi işgal etmenin artık aceleci bir adım olduğunu, büyük bir tuzağa düşmek olduğunu ve hedefe ulaşamadan bizi geri çekilmeye zorlayacak uluslararası baskıya yakalanacağımızı söylüyorum. Bu nedenle önce hazırlanmalıyız, sonra bu savaşa güçlü bir şekilde karşı koymalıyız.”



Reuters: Suriye’de Alevi kadın ve kız çocukları kaçırılıyor

2011’de patlak veren iç savaş, Suriye’nin birçok bölgesini harabeye çevirmişti (Reuters)
2011’de patlak veren iç savaş, Suriye’nin birçok bölgesini harabeye çevirmişti (Reuters)
TT

Reuters: Suriye’de Alevi kadın ve kız çocukları kaçırılıyor

2011’de patlak veren iç savaş, Suriye’nin birçok bölgesini harabeye çevirmişti (Reuters)
2011’de patlak veren iç savaş, Suriye’nin birçok bölgesini harabeye çevirmişti (Reuters)

Suriye’de kadın ve kız çocuklarının kaçırıldığı olayların arttığı aktarılıyor.

Reuters’ın haberinde Tartus, Lazkiye ve Hama vilayetlerinde bu yıl en az 33 Alevi kadın ve kız çocuğunun kaçırıldığı ya da kaybolduğu belirtiliyor. Bu kişilerden yarısının sonradan geri döndüğü, geri kalanlarınsa akıbetinin belli olmadığı yazılıyor.

Analizde, bu olayların Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından Suriye’de yaşanan siyasi kaos ve mezhepsel gerilimlerin bir yansıması olduğu yorumu paylaşılıyor.

Haberde, 29 yaşındaki Abir Süleyman’ın 21 Mayıs’ta Şafita kentinde kaçırıldığı, daha sonra ailesine Irak numaralı bir telefondan “Onu beklemeyin, geri dönmeyecek” diye mesaj atıldığı belirtiliyor.

Kadını kaçıran kişilerin Süleyman’ın hayatı karşılığında 15 bin dolar fidye talep ettiği, ailenin de parayı İzmir’deki üç banka hesabına gönderdiği ancak sonra iletişimin tamamen kesildiği aktarılıyor. Ailenin, Süleyman’dan hâlâ haber alamadığı ifade ediliyor.

Başka bir olayda da 17 yaşındaki Zeynep Kadir’in Lazkiye’de okula giderken 27 Şubat’ta kimliği belirsiz kişilerce kaçırıldığı belirtiliyor. Kadir’in bir kez ailesini aramasına izin verildiği fakat daha sonra kendisiyle iletişim kurulamadığı yazılıyor.

Tartus Valiliği’nde medyadan sorumlu yetkili Ahmed Muhammed Kahir, bunların kaçırma olayı olmadığını savunarak şunları söylüyor:

Bu vakaların çoğu kaçırma olayı değil, kişisel veya ailevi sebeplerden kaynaklanıyor. Bazı kadınlar sevmedikleri kişilerle evlendirilmek istenince kaçıyor. Bazılarıysa ilgi çekmek için evlerini terk edip kayboluyor.

Lazkiye Valiliği’nden yetkililer de çoğunlukla kadınların sevdikleri kişilerle birlikte kaçtığını, ailelerin de toplumsal baskı görmemek için çocuklarının zorla kaçırıldığına dair hikayeler anlattığını iddia ediyor.

Suriye'de Alevi nüfusunun yoğun olduğu Lazkiye ve Tartus'ta martta çatışmalar yaşanmıştı. 

Birleşik Krallık merkezli Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü (SOHR), yaklaşık 1600 kişinin Şam destekli milisler tarafından öldürüldüğünü öne sürmüştü. Bunlardan 600'den fazlasının sivillerden oluştuğu savunulmuştu.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ise iddiaları reddederek saldırıları Esad rejimi destekçilerinin düzenlediğini ileri sürmüş, olayla ilgili inceleme başlatıldığını ve tüm sorumluların cezalandırılacağını duyurmuştu.

Independent Türkçe, Reuters, Guardian