Gazzeliler hastane odalarında elektrik arıyor

Elektrik jeneratörleri sağlık tesislerine elektrik sağlamayı bırakacak

(Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
(Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
TT

Gazzeliler hastane odalarında elektrik arıyor

(Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
(Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

İzzeddin Ebu Ayşe 

Heysem, evinin yakınındaki hastane dışında cep telefonlarını ve enerji pillerini şarj edebileceği bir yer bulamadı.

Hastaneler şu anda Gazze'de elektriğin mevcut olduğu tek yer.

Heysem yanına yaklaşık 10 akıllı telefon, farklı boyutlarda 5 pil, elektrik kabloları ve çok yuvalı prizleri alarak Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentindeki Avrupa Hastanesi'nin yolunu tuttu.

16 gün

Hastaneye giden yolda da benzer bir manzara var. Yüzlerce erkek ve kadın şarj etmek için akıllı telefonlar ve enerji depolama pilleri ile sağlık tesislerine doğru gidiyorlar.

Gazzeliler, elektriğin mevcut olduğu hastanelerde telefonlarını şarj etmek zorunda kalırken, Şeridi'nin geri kalanı tamamen karanlıkta yaşıyor.

İsrail, 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye ciddi bir abluka uygulayarak, elektrik santrali veya jeneratörlerin çalışması için gereken yakıtın Şerid'e ulaşmasını engelledi, ayrıca önemli tesislere elektrik sağlayan güneş enerjisi hücrelerinin büyük bir bölümünü de bombaladı.

Heysem hastaneye vardığında gözlerinin gördüğü manzara karşısında şaşkına döndü.

Binlerce yerinden edilen kişi güvenli bir sığınak olarak sağlık tesislerine sığınmıştı.

Gazzeliler cep telefonları ile pillerini şarj etmek için onlardan önce davranmıştı.

Heysem elektrik prizi bulmak için 10 dakikadan fazla zaman harcadı, ancak boş priz bulamadı.

Birkaç dakikalık elektrik için insanlara yalvarmasına rağmen, enerji Gazze'de çok acil ve çok nadir bir ihtiyaç haline geldiğinden sonuç alamadı.

Heysem ve düzinelerce kişi, merkezi ameliyathaneye doğru giderken hastanenin içinde kalabalık oluşturdu. Heysem orada telefonları ve pilleri şarj etmek için priz kullandı. 

İsrail, insani yardımlar arasındaki akaryakıtın girişine izin vermedi (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
İsrail, insani yardımlar arasındaki akaryakıtın girişine izin vermedi (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

"Tek haber kaynağımız olduğu için telefonları şarj etmek gerekiyor" diyen Heysem, "Televizyonu çalıştıracak elektrik yok, ayrıca interneti çalıştırmak için enerji depolayan pillere ve LED'lere (aydınlatıcı küçük ampuller) bağımlıyız" dedi.  

Hastanelere bile elektrik gelmiyor

Temel olarak Gazze'de elektrik krizi yaşanıyor ancak savaş öncesi elektrik kesintilerinin şiddeti daha azdı.

Eskiden elektrik kesintileri 8 saat sürüyordu ve normalde sektör 4 kaynaktan enerji alıyordu:

Birincisi İsrail'den 120 kilovat kapasite, ikincisi elektrik şirketinden 85 kilovat kapasite, üçüncüsü elektrik kesintisi döneminde özel jeneratörler, dördüncüsü güneş pilleri.

Bugün Gazze'de bunların hiçbiri yok.

Heysem, tüm telefonları yeniden şarj edene kadar yaklaşık 2 saat bekledi ve ardından hastaneden ayrıldı, ancak pilleri ve akıllı cihazları prize takmak için yarın geri dönmeyi planlasa da başarılı olamayabilir.

Gazze sakinleri evlerini aydınlatmak için enerji depolayan pillere bağlı (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Gazze sakinleri evlerini aydınlatmak için enerji depolayan pillere bağlı (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Tüm sağlık tesislerinde ciddi elektrik kesintisi yaşanıyor.

Heysem, şunları söyledi:

Elektrik olmadan sıkıntı yaşıyoruz. Yüzlerce yıl geriye gittik ve dünyanın bizi kurtarmak için harekete geçmesi gerekiyor. Yarın Gazze'de elektrik bulamayacağız ve zifiri karanlıkta yaşayacağız. Bugün evlerimizi pillerle aydınlatabiliyoruz ama yarın bizi nelerin beklediğini bilmiyoruz.

Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Münir el-Burş'a göre, hastaneleri işletmek için gereken yakıt tükendi ve birkaç saat içinde tüm sağlık tesisleri çalışmayı durduracak, doktorlar ameliyat yapamayacak durumda olacak ve acil yardıma başvuranların cep telefonlarını ve pillerini şarj etmeleri mümkün olmayacak.

Ayrıca İsrail, yardım konvoylarıyla Gazze'ye enerji sağlamayı reddediyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, İsrail'in Gazze'ye enerji ve yakıt girişini engellediğini inkar etmiyor.

Zira Hagari, "Bu savaş ve bu değişimi Hamas istedi, Gazze'ye hiçbir yakıt noktası girmeyecek ve biz de enerji sağlamayacağız" demişti. 

Independent Arabia - Independent Türkçe



Burhan'ı destekleyen hareketler, onun emrine girme kararını reddediyor

Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif'te orduyu destekleyen Sudan Halk Direnişi unsurları (AFP)
Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif'te orduyu destekleyen Sudan Halk Direnişi unsurları (AFP)
TT

Burhan'ı destekleyen hareketler, onun emrine girme kararını reddediyor

Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif'te orduyu destekleyen Sudan Halk Direnişi unsurları (AFP)
Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif'te orduyu destekleyen Sudan Halk Direnişi unsurları (AFP)

Cuba Barış Anlaşması'nı imzalayan silahlı hareketler, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın, savaşta kendisine destek veren güçleri silahlı kuvvetlerin emrine tabi kılma kararını uygulamakla ‘ilgilenmediklerini’ açıkladılar.

Bu hareketler, silahlı kuvvetlerin (ordunun) müttefikidir ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) karşı Kordofan ve Darfur bölgesinde ‘Ortak Kuvvetler’ adı altında savaşmaktadır. Bu güçler, Cibril İbrahim liderliğindeki Adalet ve Eşitlik Hareketi ve Darfur Bölgesi Valisi Mini Arko Minawi liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi’nden oluşmaktadır.

uı8o9
Darfur Bölgesi Valisi Mini Arko Minawi (Facebook)

Adalet ve Eşitlik Hareketi Sözcüsü Muhammed Zekeriya, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Silahlı mücadele hareketleri şu anda silahlı kuvvetlerin komutası altında isyancı milislere karşı savaşıyor. Ordu Komutanı Orgeneral Burhan'ın bu hareketleri 2007 tarihli Ordu Kanunu'na tabi tutma kararı, Cuba Barış Anlaşması'nı imzalayan hareketlere uygulanmaz. Anlaşma, bu hareketlerin belirli ve üzerinde anlaşmaya varılmış güvenlik düzenlemeleri kapsamında silahlı kuvvetlere entegre edilmesini açıkça belirtiyor” ifadelerini kullandı.

Zekeriya, 15 Nisan 2023'te ordu ile HDK arasında çıkan savaşın, güvenlik düzenlemeleriyle ilgili protokollerin uygulanmasını engellediğini açıkladı.

dfgth
Orduya bağlı Sudan Kalkanı Güçleri'nin komutanı Ebu Akile Kikel (Arşiv)

Zekeriya sözlerini şöyle sürdürdü: “Güvenlik düzenlemeleri, birleştirme ve terhis işlemlerinin ötesinde, güvenlik kurumlarının reformu, ordunun, polisin ve güvenlik güçlerinin komutanlığında tüm Sudanlıların adil temsilinin sağlanması ve uygulamanın takibi için ortak bir üst komite kurulmasını içeren kapsamlı bir süreçtir. Öncelik savaşta zafer kazanmak. Ardından birleşik ve profesyonel bir ulusal ordu kurma yolunda ilerleyeceğiz.”

Burhan, silahlı kuvvetlerin yanında çalışan tüm destek güçlerinin ordu kanunlarına tabi olmasını ve çeşitli bölgelerdeki silahlı kuvvetler komutanlarının emri altında olmasını öngören bir karar çıkarmıştı.

Burhan'ın kararı, ABD Başkanı'nın Ortadoğu ve Afrika Danışmanı Massad Boulos ile İsviçre'nin Zürih kentinde görüşmesinden birkaç gün sonra, Ordu Genelkurmay Başkanlığı'nda yaptığı geniş çaplı değişikliklerin ardından geldi.

Sudan Barış Anlaşması, silahlı hareketlerin orduda birleştirilmesini öngörüyordu, ancak anlaşmanın üzerinden yaklaşık 5 yıl geçmesine rağmen, bu hareketlerin liderlerinin egemenlik ve bakanlar kurullarında önemli pozisyonlar elde etmelerini sağlayan iktidar paylaşımı protokolü dışında hiçbir madde uygulanmadı ve güvenlik düzenlemeleri maddesi askıda kaldı.

sdfgth
Yaser Arman (sosyal medya)

Savaşın başlamasından bir yıl sonra, Darfur bölgesindeki Silahlı Mücadele Hareketleri Ortak Gücü tarafsızlık pozisyonundan ayrıldığını ve HDK’ye karşı orduyla birlikte savaşacağını açıkladı... Bu güçler, başkent Hartum ile el-Cezire ve Sennar eyaletlerini geri almak için savaşlara katıldı ve HDK’nin kontrolündeki Darfur bölgesini geri almak için Kordofan eyaletinde savaşmaya devam ediyor.

Ordunun saflarında savaşan diğer önemli gruplar arasında İslamcı harekete bağlı Bera bin Malik Tugayları ve General Ebu Akile Kikel komutasındaki Sudan Kalkanı Güçleri bulunuyor.

yu78ı
Sudan ordusu birlikleri el-Gadarif'te (AFP)

Sudan Halk Kurtuluş Hareketi - Devrimci Akım lideri Yaser Arman, “Diğer güçlerin ve milislerin silahlı kuvvetlere tabi olması kararı, güvenlik sektörü ile siyasi hayat arasında kesin bir ayrım sağlayan yeni düzenlemelerle savaşın sona erdirilmesini ve güvenlik sektörünün devlete tabi olmasını gerektirir” dedi.

Ordu komutanının bazı etkili İslamcı subayları etkileyen ve silahlı kuvvetlerin komuta yapısının yeniden düzenlenmesini öngören kararlarını ‘önemli’ olarak nitelendiren Arman şunları söyledi: “Ordudaki İslamcıların tasfiyesi, istikrar, demokrasi, kalkınma ve komşu ülkelerle ve uluslararası toplumla ilişkilerin düzeltilmesi için temel bir koşuldur. Silahlı kuvvetler hiçbir siyasi oluşumu bünyesinde barındırmamalıdır.”