"Yerleşimci ahtapotu" kollarını Nablus'un güneyindeki Karyut köyüne doladı

İsrail, Karyut köyü topraklarının yüzde 75’ine el koydu ve üç tarafını yerleşim birimleriyle sardı

Yerleşimciler Kryut köyünde bin adet zeytin ağacını kesti (WAFA)
Yerleşimciler Kryut köyünde bin adet zeytin ağacını kesti (WAFA)
TT

"Yerleşimci ahtapotu" kollarını Nablus'un güneyindeki Karyut köyüne doladı

Yerleşimciler Kryut köyünde bin adet zeytin ağacını kesti (WAFA)
Yerleşimciler Kryut köyünde bin adet zeytin ağacını kesti (WAFA)

Halil Musa 

40 yıldır üç tarafı İsrail'in yerleşim birimleriyle çevrili ve topraklarının çoğu yerleşimci ahtapotunun kolları arasında olan Batı Şeria'nın Nablus şehrinin güneyinde yer alan Karyut köyünde günlük hayat, İsrail ordusunun koruması altındaki yerleşimcilerin Gazze Şeridi'ndeki savaşın başlamasından bu yana köye yönelik saldırılarını artırmalarıyla 'dayanılmaz bir kabusa' dönüştü.

Köyde yaşayan 5 bine yakın Filistinli, İsrailli yerleşimcileri ve yerleşim birimlerini "topraklarını yiyip bitiren ve kendilerini öldürmek isteyen bir ahtapot" olarak tanımlıyor.

Köyün topraklarının yüzde 75'inden fazlası İsrail tarafından ele geçirilerek yerleşim birimlerine dönüştürüldü.

Şu an Ürdün Vadisi'ne kadar uzanan bir yerleşim kuşağı oluşturmak amacıyla bu toprakların birbirine bağlanması için çalışmalar yapılıyor.

İsrail, 1978 yılında köyün güneyinde Şilo yerleşim birimini, 6 yıl sonra batısında Ailih yerleşim birimini, 1979 yılında ise doğusunda Shvut Rahel yerleşim birimi inşa etti.

Ardından İsrail bu yerleşim birimlerini birbirine bağlamak için yollar inşa etti ve Hioval, Giv'at Ariel, Keda ve Adei Ad adlarında dört ileri karakol kurdu.

İnsan hakları savunucusu Beşşar el-Karyuti'ye göre, İsrail'in yerleşim birimleri yakınlarında yaşayan bazı köylüler, yerleşimcilerin ve İsrail ordusunun kurşunlarının hedefi oldukları için evlerinin önünde oturmaktan ya da çatılarına çıkmaktan korktular.

Bu durum, komşu köy Celud sakinleri için de geçerli. Köy sakinleri evlerinden çıkamazken İhya ileri karakoluna bakan pencerelerini açamıyorlar.

Karyuti, Celud ve Karyut köylerindeki Filistinliler her gün bir kabus ve terör hali içinde hayatlarını sürdürmeye çalıştıklarını söyledi.

Karyuti, Gazze Şeridi'nde savaşın başlamasının üzerinden bir ayı aşkın bir süre gererken İsrail ordusunun Gazze'deki savaşın patlak vermesinden önce köyün etrafında bir güvenlik kordonu oluşturduğunu ve buraya konuşlandırdığı keskin nişancılar tarafından kordonu aşan herkese ateş edildiğini aktardı.

Gazze'de savaşın başlamasından bu yana İsrailli yerleşimciler, Batı Şeria'da bulunan Karyut köyünün yaklaşık 50 bin metrekarelik arazisini ve halkın tarlalarında ve evlerinde kullanmak üzere su temin ettikleri iki kaynağı ele geçirdiler.

Yerleşimciler iki kaynağın sularını yüzme havuzlarına ve ibadethanelerine yönlendirirken, İsrail ordusu da bir buçuk ay önce başlayan hasat mevsiminde köylülerin zeytinlerini toplamasını engellediler.

Köy, çevresindeki bazı yerleşim birimleri ile arasına kurulan bariyerlerle Karyut'un merkezinden ve komşu köylerden izole etmiş durumda.

Hirbet Sarra'da yaşayan ve haftalar önce toprak yığılarak Karyut ile iletişimi kesilen Filistinlilerden biri olan Şanar Amir, evine sadece 70 metre uzaklıktaki Shvut Rahel yerleşim birimine bakarak "Korku içinde yaşıyoruz ve geceleri uyumuyoruz" ifadelerini kullandı.

Zeytinliklere gidip zeytin hasadı yapamadıklarını söyleyen Amir, beş ailenin daha yaşadığı Hirbet Sarra'da akrabalarının ve arkadaşlarının kendisin ziyaret etmesinin de engellendiğini belirterek, "Topraklarımıza ulaşmaya çalıştık ama İsrail ordusu bize ateş açtı. Burada yerleşimcilerle İsrail ordusu arasında hiçbir fark yok, hepsi bir" ifadelerini kullandı.

Karyut Köy Meclisi Başkanı Nidal el-Bum ise İsrailli yerleşimcilerin geçtiğimiz aylarda bin yıllık zeytin ağaçlarını kestiklerini söyledi.

İsrailli yerleşimcilerin zeytinliklere sabotaj saldırıları düzenlediklerini ve zeytin ağaçlarını hedef aldıklarını belirten Bum, "Yerleşimciler, toprağına bakan herkesin arazisine gelip onu yok ediyorlar" dedi.

İsrail ordusunun köy parkını askeri kışlaya çevirdiğini ve buradan köy sakinlerine saldırılar düzenlediğini aktaran Bum, "Evinin çatısında oturan herkes onların hedefi" şeklinde konuştu.

Bum, köy sakinlerinin sadece köyün kuzeyindeki arazilerine ulaşabildiklerini, bazılarının ise evlerine 10 metre uzaklıktaki mülklerine dahi gidemediklerini anlattı.

Hamas Hareketi'nin 7 Ekim'de İsrail'e yönelik saldırısından bu yana Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik yerleşimci saldırıları arttı.

İsrail ordusu tarafından uygulanan sıkı önlemler de Batı Şeria'daki şehirler ve köyler arasında hareket etmeyi son derece zorlaştırdı.

Batı Şeria'da yaşayan Filistinlilerin tampon bölge içindeki topraklara erişmeleri de yasaklandı.

ABD yönetimi, 'ikinci bir savaş cephesinin daha patlak vermesi' endişesiyle Tel Aviv'e Batı Şeria'da sakinliğin sağlanması ve yerleşimcilerin saldırılarını durdurması çağrısında bulundu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, iki gün önce 'Batı Şeria'daki terörizme karşı mücadele etmek ve ikinci bir cephe açılmasını önlemek' amacıyla Batı Şeria'daki yerleşimci birimlerinin liderleriyle bir araya gelmiş, 'meselenin İsrail'in yurt dışındaki imajına büyük zarar veren radikal yerleşimci gruplarıyla ilgili olduğunu' belirtmişti.

Netanyahu, kendilerini 'kanunların uygulayıcısı olarak gören az sayıdaki yerleşimcinin gerçekleştirdiği bu eylemleri' kınarken mümkün olan her şekilde bu duruma karşı çalışacağına söz verdi.

Yerleşim birimleri uluslararası hukuka göre yasa dışı kabul ediliyor ve işgal altındaki topraklarda inşa edilen yerlere deniyor.

Avrupa Birliği (AB) ise 1967 sınırlarında bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını engellediği için ABD yönetimine yerleşim birimlerinin inşasını durdurması çağrısında bulunuyor.

Ancak Netanyahu, İsrail'in yanında bağımsız bir Filistin devleti kurulması fikrini ortadan kaldırmak ve Filistinlilerin bağımsız bir devlet kurmalarını engellemek için çalışacağını söyledi.

Bununla birlikte Netanyahu, İsrail'in Filistin Yönetimi'nin kalmasını istediğini, fakat çökmesiyle ilgilenmediğini de sözlerine ekledi.

Doğu Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria'da 176 yerleşim birimi inşa edildi. İşgal altındaki Filistin topraklarında inşa edilen 186 yerleşim biriminde ise yaklaşık 730 bin İsrailli yerleşimci yaşıyor.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Hıristiyan din adamları, Batı Şeria'daki yerleşimcileri Hristiyan yerleşimlerine saldırmakla suçluyor

Batı Şeria'daki El Halil'de bir grup yerleşimciyi koruyan İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'daki El Halil'de bir grup yerleşimciyi koruyan İsrail askerleri (AFP)
TT

Hıristiyan din adamları, Batı Şeria'daki yerleşimcileri Hristiyan yerleşimlerine saldırmakla suçluyor

Batı Şeria'daki El Halil'de bir grup yerleşimciyi koruyan İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'daki El Halil'de bir grup yerleşimciyi koruyan İsrail askerleri (AFP)

Hıristiyan liderler dün İsrailli yerleşimcileri Batı Şeria'daki kutsal mekânlara saldırmakla suçlarken, şiddet olaylarının bazı Hıristiyanları işgal altındaki toprakları terk etmeyi düşünmeye zorladığını bildirdi.

Kudüs'teki diğer din adamlarıyla birlikte Hıristiyan kasabası Taybe'yi ziyaret eden Kudüs Rum Ortodoks Patriği 3. Theophilos, yerleşimcilerin geçen hafta beşinci yüzyıldan kalma bir mezarlık ve kilisenin yakınında yangın çıkardığını söyledi.

Görsel kaldırıldı.Batı Şeria'daki El Halil'in Eski Şehir bölgesinde bir İsrail askeriyle konuşan Yahudi yerleşimci (DPA)

Patrik, Taybe'de düzenlediği basın toplantısında diplomatlara ve gazetecilere şunları söyledi: “Bu eylemler cemaatimize yönelik doğrudan ve kasıtlı bir tehdittir… Aynı zamanda tarihi ve dini mirasa yönelik doğrudan bir tehdittir.”

Patrik 3. Theophilos, yerleşimcilerin bölgedeki evlere de saldırdığını belirtti.

3. Theophilos, “İsrail polisinin yerel halktan gelen acil durum çağrılarına neden yanıt vermediğine ve bu nefret dolu eylemlerin neden cezasız kaldığına dair acil ve şeffaf bir soruşturma yapılması çağrısında bulunuyoruz” ifadesini kullandı.

İsrail hükümetinden bir sözcü Reuters'ın yorum talebine yanıt vermedi. İsrail hükümeti daha önce siviller tarafından gerçekleştirilen şiddet eylemlerinin kabul edilemez olduğunu ve bireylerin yasaları kendi ellerine almamaları gerektiğini ifade etmişti.

Hıristiyan kasabası Taybe'yi ziyaret eden kilise liderleri, yerel sakinlere dua ettirdi ve endişelerini dile getiren bölge sakinleriyle konuştu.

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem) ve diğer hak grupları, İsrail'in 2023'ün sonlarında Gazze Şeridi'ndeki Hamas’a karşı başlattığı savaştan bu yana Batı Şeria'daki yerleşimci şiddetinin arttığını söylüyor.

Son birkaç yıl içinde Filistinliler tarafından düzenlenen sokak saldırılarında onlarca İsrailli öldürüldü ve İsrail ordusu Batı Şeria'daki operasyonlarını artırdı.

Filistinli sağlık yetkilileri ve görgü tanıkları, cuma gecesi yaşanan bir çatışma sırasında yerleşimcilerin biri ABD vatandaşı iki kişiyi öldürdüğünü bildirdi.

Görsel kaldırıldı.Aktivistler, Batı Şeria'daki Beyt Cala köyü yakınlarında yerleşimcilerle karşı karşıya geldi. (AFP)

2020'den bu yana Kudüs’ün Latin Patriği olan İtalyan Kardinal Pierbattista Pizzaballa, şiddet korkusunun Hıristiyanları Batı Şeria'yı terk etmeye ittiğini söyledi.

Pizzaballa, “Ne yazık ki mevcut durum nedeniyle göç etme eğilimi var. Bu sefer, özellikle de geleceğe dair umut ve güvenden bahseden gençler için bunun nasıl ve ne zaman sona ereceğini görmek çok zor” ifadelerini kullandı.

Kudüs ve Batı Şeria'da, Hz. İsa'nın doğduğu söylenen Beytüllahim de dahil olmak üzere bir dizi Hıristiyan kutsal mekanını içeren bölgede yaklaşık 50 bin Filistinli Hıristiyan yaşıyor.

İsrail'in 1967 savaşında Ürdün'den ele geçirdiği ve Filistinlilerin gelecekteki devletlerinin bir parçası olarak gördükleri Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 2,7 milyon Filistinlinin arasında yaklaşık 700 bin İsrailli yerleşimci yaşıyor.