Sudan’ın Abyei bölgesindeki şiddet olaylarında 30’dan fazla kişi öldü

Abyei bölgesinde devriye gezen Birleşmiş Milletler Barış Güçleri (Arşiv - Birleşmiş Milletler)
Abyei bölgesinde devriye gezen Birleşmiş Milletler Barış Güçleri (Arşiv - Birleşmiş Milletler)
TT

Sudan’ın Abyei bölgesindeki şiddet olaylarında 30’dan fazla kişi öldü

Abyei bölgesinde devriye gezen Birleşmiş Milletler Barış Güçleri (Arşiv - Birleşmiş Milletler)
Abyei bölgesinde devriye gezen Birleşmiş Milletler Barış Güçleri (Arşiv - Birleşmiş Milletler)

Sudan’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki şiddetli çatışmaların ardından başkent Hartum ve ülkenin batısında bulunan Darfur bölgesinde göreceli sakinlik sürerken Sudanlı yetkililer, Sudan ile Güney Sudan arasındaki tartışmalı Abyei bölgesinde 30'dan fazla kişinin öldüğünü, 20'den fazla kişinin de yaralandığını bildirdi.

Abyei Enformasyon Bakanı Paul Koch, DPA'ya yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullandı:

“31 sivilin cesedinin ve (adı belirtilmeyen) bir Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü askerinin varlığı doğrulandı. Pazar sabahı erken saatlerde çok sayıda silahlı genç köylere saldırdı. Aralarında çocukların da bulunduğu 20 kişi kurşun yaraları nedeniyle yerel bir hastanede tedavi altına alındı.”

Abyei, Sudan ile Güney Sudan arasındaki sınırda yer alıyor. Güney Sudan'ın 2011'deki bağımsızlığından bu yana her iki ülke tarafından da hak iddia edilen tartışmalı bir bölge. Bölge, petrol rezervlerinin bol olması nedeniyle ekonomik öneme de sahip. Bu kaynaklar üzerinde farklı kabileler arasında, özellikle de savaşan gençler arasında çatışmalar yaşanıyor.

BM Güvenlik Konseyi, şiddet olayları nedeniyle Haziran 2011'de bölgeye UNISFA olarak bilinen bir BM Barış Gücü konuşlandırılmasına karar vermişti. Ordu ile HDK arasında günlerce süren şiddetli çatışmaların ardından Hartum ve Darfur bölgelerinde dün nispeten sakinlik hâkim oldu. Kaynaklara göre, “Hartum'un kasabalarının çeşitli bölgelerinde duyulan hafif silah sesleri dışında, top atışlarının sesi bariz bir şekilde kayboldu.” Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, “Doğu Darfur eyaletinin başkenti ed-Dain kentinde durum sakin, ancak HDK’nin şehre saldırma niyetleri hakkında yayılan raporların ardından vatandaşları korku sardı” dedi. Kaynaklar ayrıca, “Sivil liderlerin iki tarafı sakinleştirmeye yönelik sürekli çabalarına” işaret etti.

Buna karşılık Ulusal Ümmet Partisi lideri Fadlallah Barma Nasır, şunları söyledi:

“Sudan ordusu ile HDK arasındaki mevcut savaş sırasında Darfur'da yaşananlar, soykırımın devamını, kabileleri hedef almayı, toplu katliamları ve sistematik yer değiştirmeyi önlemek için yaygın müdahaleyi gerektiriyor. İnsansız hava aracı (İHA) saldırıları, füze fırlatmaları ve ayrım gözetmeyen saldırılar yüzlerce sivilin ölümüne yol açtı. Her iki taraf da bunun diğerini ortadan kaldırmaya yönelik bir girişim olduğunu iddia ediyor. Bu durum da masum vatandaşların toplu olarak cezalandırılması anlamına geliyor.”

Nasır, tüm Sudan siyasi güçlerine, insani yardım kuruluşlarına ve uluslararası topluma, çatışan tarafların insani yasalara uymasını sağlamak ve masum vatandaşların ‘acımasızca’ hedef alınmasına son vermek için çabaları iki katına çıkarmaları çağrısında bulundu.

ABD, bölgedeki diğer şehirlerden yerinden edilen yüz binlerce insanı barındıran Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir şehrinde herhangi bir çatışmaya karşı ordu güçlerini ve HDK’yi uyarmıştı. Sudan'daki Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi'nin (OCHA) yakın tarihli bir raporuna göre, “çatışmaların başlangıcından bu yana yaklaşık 6,2 milyon kişi kaçtı ve komşu ülkelere sığındı.”



Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.


İsrail ordusunun Gazze'ye açtığı ateş sonucu bir kişi öldü, üç kişi yaralandı

Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
TT

İsrail ordusunun Gazze'ye açtığı ateş sonucu bir kişi öldü, üç kişi yaralandı

Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)

Yerel medya bugün, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeybatısında açtığı ateş sonucu bir Filistinlinin öldüğünü, üç kişinin de yaralandığını bildirdi.

Filistin haber ajansı (WAFA), İsrail güçlerinin bölge yakınlarında bir grup sivili hedef aldığını, bunun sonucunda çok sayıda ölenler ve yaralananların olduğunu bildirdi.