Gazze’deki insani ara… Uzatma seçeneği kendini dayatıyor

Suudi Arabistan, Filistin devletinin kurulmasını vurgularken, şu ana kadar 150 yardım tırı Gazze Şeridi’nin kuzeyine girdi.

Han Yunus’un doğusundaki Huzaa köyünde İsrail’in bombalamasının yol açtığı yıkımın ortasında yemek yiyen Gazzeliler (AFP)
Han Yunus’un doğusundaki Huzaa köyünde İsrail’in bombalamasının yol açtığı yıkımın ortasında yemek yiyen Gazzeliler (AFP)
TT

Gazze’deki insani ara… Uzatma seçeneği kendini dayatıyor

Han Yunus’un doğusundaki Huzaa köyünde İsrail’in bombalamasının yol açtığı yıkımın ortasında yemek yiyen Gazzeliler (AFP)
Han Yunus’un doğusundaki Huzaa köyünde İsrail’in bombalamasının yol açtığı yıkımın ortasında yemek yiyen Gazzeliler (AFP)

Gazze’deki dört günlük insani aranın son günü, İsrail’in savaşı yeniden başlatma tehditleri arasında insani aranın uzatılması konusunda neredeyse bir anlaşma sağlanamadan geçiyordu ki, yoğun iletişimle geçen uzun bir günün ardından arabulucuların çabaları, insani aranın iki gün daha uzatılmasını sağladı.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres insani aranın uzatılmasını memnuniyetle karşıladı ve bunu “savaşın karanlığında bir umut ve insanlık ışığı” olarak niteledi. Beyaz Saray da “insani aranın uzatılmasını” memnuniyetle karşıladı ancak bunu “Hamas’ın ek rehineleri serbest bırakmasıyla” ilişkilendirdi.

Bu açıklamalar, Katar ve Hamas’ın insani arayı iki gün daha uzatma konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurmasının ardından geldi. Hamas, Katar ve Mısır ile insani arayı “öncekiyle aynı koşullar altında” uzatma konusunda anlaştığını doğruladı. Önceki insani aranın bugün sabah saat 7’de bitmesi gerekiyordu. Yeni uzatma kapsamında Hamas’ın, İsrail’deki 60 Filistinli mahkûm karşılığında iki gün içinde 20 kadın ve çocuk rehineyi serbest bırakması bekleniyor.

İnsani aranın süresinin uzatıldığı duyurulmadan önce, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı telefon görüşmelerinin ardından, “Her gün 10 rehinenin daha serbest bırakılmasına yönelik düzenlemeler var ve bu da bir nimet. Ancak başkana, anlaşma sonrasında şu hedefimize geri döneceğimizi de söyledim: Hamas’ı ortadan kaldırmak ve Gazze Şeridi’nin artık eskisi gibi olmadığından emin olmak” açıklamasını yapmıştı.

Mısır sınırından Gazze Şeridi’ne yardım girmeye dün de devam ederken, Kızılay, ateşkesin başlangıcından bu yana Gazze Şehri ve kuzey bölgelerine yaklaşık 150 yardım tırı ulaştırabildiğini duyurdu.

Gazze’deki benzeri görülmemiş insani felaketi durdurmak için birden fazla cephede diplomatik çabaların yoğunlaştığı bir dönemde, Barselona dün Akdeniz İçin Birlik Forumu olağan toplantısına ev sahipliği yaptı. Avrupa Birliği’nin (AB) ve Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin dışişleri bakanlarının katıldığı bu toplantının gündemindeki ana maddelerden biri, İsrail ile Hamas arasındaki savaşın sona ermesinden sonra Gazze Şeridi’nin ve tüm Filistin’in geleceği için bir yol haritası çizmekti.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, çatışmaya “siyasi bir çözüm” bulmak için çalışmak üzere İsrail ile Hamas arasındaki insani aranın uzatılması çağrısında bulunurken, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, uluslararası toplumun Gazze Şeridi’ndeki askeri operasyonların derhal sona erdirilmesine, insani yardımın yeterli ve güvenli geçişinin sağlanmasına ve tüm sivil rehinelerin serbest bırakılmasına öncelik vermesinin önemini vurguladı. Bin Ferhan, barış sürecini canlandırmak ve kardeş Filistin halkının onur ve refahının sağlandığı, bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasını sağlamak için ciddi ve güvenilir bir plana doğru ilerlemenin önemine dikkat çekti.



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.