Libya’daki çift başlılık yüzünden göçmen işçiler krizi derinleşiyor

Libyalı politikacılar, göçmenlere karşı insan onuruna yakışır bir yaşam sağlayacak işgücü piyasası kontrollerinin oluşturulmasını talep etti

160 düzensiz göçmenin Mitiga Uluslararası Havalimanı Gambiya’ya sınır dışı edildi (Trablus’taki Yasadışı Göçmenlik Bürosu)
160 düzensiz göçmenin Mitiga Uluslararası Havalimanı Gambiya’ya sınır dışı edildi (Trablus’taki Yasadışı Göçmenlik Bürosu)
TT

Libya’daki çift başlılık yüzünden göçmen işçiler krizi derinleşiyor

160 düzensiz göçmenin Mitiga Uluslararası Havalimanı Gambiya’ya sınır dışı edildi (Trablus’taki Yasadışı Göçmenlik Bürosu)
160 düzensiz göçmenin Mitiga Uluslararası Havalimanı Gambiya’ya sınır dışı edildi (Trablus’taki Yasadışı Göçmenlik Bürosu)

Libya’daki göçmen işçiler sorunu, özellikle ülkedeki ikili hükümet tablosu sebebiyle ve siyasi krizler dolayısıyla derinleşiyor.

Trablus merkezli Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) tarafından, Pazartesi günü (27 Kasım) başkent Trablus’ta düzenlenen ve faaliyetlerini tamamlayan Sahel ve Sahra Grubu’nun çalışma bakanları konferansında, düzensiz göçmenlerle mücadele yollarının yanı sıra, grup ülkeleri arasında işgücü piyasasını düzenleyen ve yasallaştıran mekanizmalar tartışıldı.

Yabancı işçiler için çalışma kolaylığı ve şartlarının oluşturulması yönündeki talepleri değerlendiren Yüksek Danıştay üyesi Saad bin Şarada, “Ülkenin yönetiminin birbirine rakip iki hükümete bölünmesi  ve sınırlar üzerinde kontrol eksikliğinin gölgesinde tüm bunları başarabilmesi imkansız” dedi. Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte Şarada, “işçilerin koşullarını düzenlemek ve iyileştirmek için anlaşmalar yapmanın önemli olduğunu ancak daha önemli olanın, bu konudan sorumlu olanların yaklaşık iki milyon kişinin koşullarını ele almak ve uzlaştırmak için ne önerdiğini açıklığa kavuşturmak olduğunu” söyledi. Şu anda Libya'da bulunan işçiler, sınır kontrolünün olmayışı ve büyük bir kısmı yabancı işçilere katılan yasadışı göçmen akınının devam etmesi sebebiyle bu sayının artacağını ifade etti.

sdverg
Göçmenlerin çoğu Libya'nın kıyı kentlerini ölüm tekneleriyle Avrupa'ya doğru bir çıkış noktası olarak kullanıyor (Reuters)

Şarada, konferansta alınacak kararların, eğer kabul edilirse, Doğu ve Güney Libya'da uygulanmasının zor olduğunu çünkü bu kararların uygulama bölgesinin Bingazi merkezli İstikrar Hükümeti’nin kontrolü altında olacağını belirtti. Köprü altlarında veya bazı sokaklarda toplanan yabancı işçilerle doğrudan görüşülmesi, daha yüksek maaş ve sigorta maliyeti gerektirecek resmi sözleşmeler yapılması kararlar arasında yer alıyor.

Şarada, “Konferansın kararları, eğer kabul edilirse, Doğu ve Güney Libya'da uygulanamayacak çünkü bu kararların uygulama bölgesi Bingazi hükümetinin kontrolü altında" ifadelerini kullandı. Ayrıca  bazı vatandaşların, maaş ve sigorta açısından daha yüksek bir maliyet getirecek olan resmi sözleşmeler yapmak yerine köprü altında veya bazı sokaklarda bekleyen işçilerle kendi aralarında kayıt dışı anlaşmayı tercih edeceğine dikkati çekti.

Yurt dışından gelen işçilerin büyük bir kısmı ev hizmetlerinin yanı sıra, inşaat, temizlik hizmetleri alanlarında veya gıda ürünleri mağazalarında, bazı atölyelerde ve sebze pazarlarında çalışmakta.

Şarada ayrıca “silahlı oluşumların bazı üyelerinin, yurt dışından gelen işçilerle ilgili yasama ve yürütme otoriteleri tarafından onaylanan yasa ve kararlara uymadığını” belirtti. Şarada, bu oluşumlara karşı koyabilecek birleşik bir hükümetin ve güçlü, birleşik güvenlik kurumları kurulmadığı sürece bu grupların işçilere yönelik şantaj, kaçırma ve fidye isteme eylemlerine devam edeceğini hatırlattı.

Libya iki hükümet tarafından kontrol ediliyor: Birincisi Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Trablus'ta, ikincisi ise Usame Hammad liderliğindeki Bingazi'de.

dfvbnr
Ulusal Birlik Hükümeti yetkilileri tarafından ülkelerine sınır dışı edilme sürecindeki Afrikalı göçmenler

Uluslararası Göç Örgütü'nün (IOM) istatistiklerine göre yaklaşık 7 milyon nüfuslu Libya'daki işgücü piyasasının bir parçasını oluşturan "yasadışı" göçmenlerin nüfusu 700 bin'e yakın. Bunlar Nijer, Mısır, Sudan, Çad ve Bangladeş'in başını çektiği 44 Afrika ve Arap ülkesinden ülkeye geliyor. Trablus Hükümeti Çalışma Bakanı Ali Al-Abed ise ülkesindeki gurbetçi işçilerin sayısının yaklaşık olarak iki milyon 100 bin olduğunu söylüyor. Bunların yüzde 70'i "yasadışı yollardan" ülkeye girdi.



Ceramana sakin... Güvenlik güçleri, Dürzi sakinleri rahatlatmak için kontrol noktalarını güçlendiriyor

Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)
Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)
TT

Ceramana sakin... Güvenlik güçleri, Dürzi sakinleri rahatlatmak için kontrol noktalarını güçlendiriyor

Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)
Şam'ın doğu kırsalındaki Ceramana’nın kuzey girişi (Şarku'l Avsat)

Şam'ın güneydoğusundaki Ceramana’nın nüfusunun bir kısmını Dürzi mezhebine mensup vatandaşlar oluşturuyor. Şarku'l Avsat dün şehre yaptığı gezide, bölgenin normal ve sakin bir hayat sürdüğüne tanık oldu.

Bu sakinliğe, Suveyda vilayetinde Dürzi militanlar ile Bedevi aşiretler arasında meydana gelen olaylar nedeniyle Sünni nüfusun çoğunlukta olduğu komşu kasaba ve köylerde yaşayanların tepkisinden çekinen bölge sakinlerinin girişlerdeki kontrol noktalarının ve gözetimin arttırılması yönündeki taleplerine Suriye hükümetine bağlı İç Güvenlik Güçleri'nin verdiği yanıt eşlik ediyor.

Ceramana'nın kuzey girişinde, semt merkezine giden araçların hareketi dün öğleden sonra normal görünürken, giriş kontrol noktasında duran bir İç Güvenlik Güçleri görevlisi bölgedeki durumun ‘istikrarlı ve tamamen sakin’ olduğunu doğruladı. Şarku'l Avsat muhabiri Ceramana'nın merkezine giden yolu takip etmekte tereddüt ederken, görevli şöyle dedi: “Bir şeyden mi korkuyorsunuz? İçeride hiçbir gerginlik yok. İçeri girin.”

İç Güvenlik Güçleri görevlisi, geçtiğimiz pazar günü Suriye'nin güneyinde Dürzilerin çoğunlukta olduğu Suveyda vilayetinde kanlı olayların patlak vermesinden bu yana Ceramana'da ‘bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda Dürzi gencin Suveyda'daki gelişmeleri protesto etmek için gösteri yapması ve hemen dağıtılması’ dışında kayda değer bir olay yaşanmadığını bildirdi.

) Şam'ın doğu kırsalında yer alan Ceramana’nın el-Cemiyat bölgesindeki ana cadde (Şarku'l Avsat)Şam'ın doğu kırsalında yer alan Ceramana’nın el-Cemiyat bölgesindeki ana cadde (Şarku'l Avsat)

Dört ana yolun tali bulvarlara açıldığı şehir merkezindeki el-Kerame Meydanı'na ulaştığımızda dükkanların çoğu açıktı, ancak araç ve yaya hareketliliği oldukça zayıf görünüyordu. Kuruyemiş ve şekerleme satan bir dükkânın sahibi bu durumu bugünün cuma ve resmî tatil olmasına bağladı ve ‘normal günlerde daha fazla yoğunluk olduğunu’ vurguladı.

Bölgedeki güvenlik durumuyla ilgili resmi bir güvence işareti olarak, mağaza ve kafelerin iş yaptığı tüm ana yollarda İç Güvenlik Güçleri personeli konuşlandırılmadı. Ancak Ceramana'nın girişlerindeki kontrol noktalarında konuşlanan güvenlik personeli, hem giriş hem de çıkış yollarındaki araçları kapsamlı bir şekilde denetliyor.

Bölgedeki Dürzi toplumundan bir aktivist, Ceramana'daki durumun ‘Suveyda'daki olaylar başladığından beri sakin olduğunu ve herhangi bir değişiklik olmadığını’ doğruladı. Aktivist, “Hükümet birimleri her zamanki gibi çalışmalarına devam ediyor. İç Güvenlik Güçleri, güvenlik, istikrar ve sivil barışı koruma görevlerini yerine getiriyor” ifadelerini kullandı.

Şarku'l Avsat'a konuşan aktivist, aşılmaması gereken kırmızı çizgiler olduğunu, Ceramana'nın Doğu Guta'nın komşusu olduğunu, Şam ile ilişkilerin iyi ve etkili olması gerektiğini, ayrıca kent ve çevresinde iç barışın korunmasına bağlı kalınması gerektiğini belirtti.

Ceramana'nın kuzey girişinde kurulan kontrol noktasının önünde toplanan yerel Dürzi militanlar, 29 Nisan 2025 (Arşiv – Şarku'l Avsat)Ceramana'nın kuzey girişinde kurulan kontrol noktasının önünde toplanan yerel Dürzi militanlar, 29 Nisan 2025 (Arşiv – Şarku'l Avsat)

Aktivist, ‘Suveyda'daki ihlallerin faillerinin sorumlu tutulması ve vilayetteki sivillere yardım ulaştırmak için insani yardım geçişlerinin açılması talepleri’ olduğunu belirtti. Aktivist, ‘bölgenin komşu kasaba ve köylerden herhangi bir tacize maruz kalmadığını ve Suveyda'daki olayların patlak vermesinden bu yana herhangi bir iç sorun yaşanmadığını’ vurguladı.

Bir başka yerel kaynak ise ‘semt sakinlerinin herhangi bir çatışma ya da anlaşmazlıktan uzak durmak istediklerini, çünkü Ceramana'nın devletin bir parçası olduğunu’ vurgulayarak, “Bu bölgeyi korumak devletin sorumluluğudur ve semt sakinleri de bu konuda devlete yardımcı olmaktadır” dedi.

Ancak kaynak Şarku’l Avsat'a ‘bazı sakinlerin Suveyda'da yaşananlar ışığında banliyönün komşu kasabalardan taciz ya da saldırılara maruz kalacağına dair korkuları olduğunu’ gizlemedi. Kaynak, “Bu korkulara yanıt veren, bölgenin girişlerine ek kontrol noktaları kuran ve kontrol noktaları ile banliyö çevresinde gözetimi artıran İç Güvenlik Güçleri ile iletişim halindeyiz” şeklinde konuştu.

İdari olarak Rif Şam'ın bir parçası olan ve Şam'ın merkezine yaklaşık beş kilometre uzaklıkta bulunan Ceramana, 1990'ların sonunda kentsel bir rönesansa tanıklık etti.

Yerel tahminlere göre 2011 başlarında Beşşar Esed rejimine karşı Suriye devriminin patlak vermesinden önce nüfusu 600 bin civarındaydı ve çoğunluğu Dürzi ve Hıristiyanlardan oluşuyordu.

Savaş yıllarında çatışmalara sahne olan tüm Suriye vilayetlerinden yüz binlerce yerinden edilmiş insana sığınak görevi gören bölgenin nüfusu, 14 yıl süren iç savaş boyunca önemli ölçüde arttı. Bazı sakinlerinin tahminlerine göre şu anda Ceramana’nın nüfusu yaklaşık iki milyon.

Ceramana'ya yönelik büyük göç dalgalarından sonra, nüfus tüm vilayetlerin, milliyetlerin, dinlerin ve mezheplerin bir karışımı haline geldi.

Silahlı muhalif gruplar Kasım 2024'ün sonlarında ülkenin kuzeybatısında Saldırganlığı Caydırma Operasyonu'nu başlatıp Şam'a yaklaşırken, Ceramana halkı eski başkan Hafız Esed'in heykelini devirdi ve Beşşar Esed rejimi 8 Aralık'ta düştü.

Ancak Ceramana, 28 Nisan'da İslam'a hakaret içeren bir ses kaydının dolaşıma girmesinin ardından çok sayıda kişinin ölümüne yol açan şiddet olaylarına sahne oldu.

Suriyeli yetkililer o dönem, yerel aktörler ve ileri gelenlerle yaptıkları anlaşmalar çerçevesinde Ceramana'da kontrollerini genişletmeyi ve güvenlik ve istikrarı yeniden sağlamayı başardılar.