Mısır’da hükümet şeker krizini çözme sözü verdi

Tedarik Bakanı, vatandaşlardan özür dileyerek iki haftalık süre istedi.

Mısır Tedarik ve Yerel Kalkınma Bakanları piyasaları kontrol etme çabalarını takip ediyor (Tedarik Bakanlığı)
Mısır Tedarik ve Yerel Kalkınma Bakanları piyasaları kontrol etme çabalarını takip ediyor (Tedarik Bakanlığı)
TT

Mısır’da hükümet şeker krizini çözme sözü verdi

Mısır Tedarik ve Yerel Kalkınma Bakanları piyasaları kontrol etme çabalarını takip ediyor (Tedarik Bakanlığı)
Mısır Tedarik ve Yerel Kalkınma Bakanları piyasaları kontrol etme çabalarını takip ediyor (Tedarik Bakanlığı)

Mısır hükümeti, bir kez daha ülkedeki şeker krizini çözme sözü verirken, Mısır Tedarik Bakanı Ali el-Museylihi ise şeker fiyatlarındaki artış nedeniyle Mısırlılardan özür diledi.

Museylihi, geçtiğimiz Çarşamba akşamı yaptığı açıklamada şeker krizini iki hafta içinde çözme sözü verdi. Bakan, “Bundan sonra bir kilo şekerin satış fiyatı 24-25 lirayı geçmeyecek. İki hafta sonra en fazla 27 liraya satılacak (Dolar 30,75 Mısır lirası)” diyerek, Mısırlılara da bu fiyatın üzerinde şeker almamaları çağrısında bulundu.

Gözlemcilere göre Mısır piyasaları, aylardır tedarik edilen şeker miktarında sıkıntı çekiyor ve bu da bu yılın başından bu yana fiyatlarda istikrarlı artışlara neden oluyor. Öyle ki şekerin kilosu 20 liraya yaklaştıktan sonra ülkedeki bazı mağazalarda kilosu 50 lira barajını aştı.

Mısır Tedarik Bakanı ayrıca, “Önümüzdeki günlerde tedarik edilmesi gereken günlük şeker ihtiyaçlarını belirlemek için Mısır valilikleriyle iletişime geçildi. Gıda Endüstrisi Holding Şirketi’ne, önümüzdeki Cumartesi gününden itibaren piyasalara miktarların normal oranlardan yaklaşık yüzde 20 daha fazla artırılması talimatı verildi” dedi.

Mısırlı Bakan’ın şeker fiyatlarını düşürme sözü öncesinde piyasalarda fiyatlar kontrol edilmediği takdirde şekere ‘zorunlu fiyat uygulama’ tehdidi gündeme gelmişti. Mısır hükümeti, daha önce fiyatları kontrol altına almak amacıyla ülke geneline yayılmış indirimli satış noktaları aracılığıyla şekeri 27 liraya satma yönünde bir girişim başlatmıştı.

edr
Mısır Tedarik Bakanı Ali el-Museylihi (Tedarik Bakanlığı)

Mısır Temsilciler Meclisi (Parlamento) Üyesi Eşref Emin ise “Bakanlık iç düzenlemelerinin uygulanması ve şekerin 6 ay boyunca tüm ailelere Mısır devletinin fiyat düşürme girişiminde bulunan fiyattan dağıtılması da dahil olmak üzere özellikle Tedarik Bakanlığı’nın krizi aşmak üzere alabileceği birçok kolay karar olduğu için, Tedarik Bakanı’nın vaatleri vatandaşlar için çözüm sunmuyor” açıklamasında bulundu.

Şarku’l Avsat’a konuşan Emin, “Bu tür kararlar, piyasalarda sakinlik ve istikrar ortamına olanak tanıyacak. Çünkü aileler kendi paylarının sağlanmasını garanti edecek, bu da Mısır vilayetleri düzeyinde nerede olursa olsun vatandaşlara ulaşan teklifin iki katına çıkarılması sonucunda spekülatörlerin azalmasına neden olacak. Bu, Tedarik Bakanlığı’nın henüz kullanmadığı bir şey, ama hızlı bir şekilde hayata geçirilebilir” dedi.

Mısır Endüstrileri Federasyonu Gıda Endüstrisi Odası Şeker ve Şekerleme Bölümü Başkanı Hasan el-Fendi, “Tedarik Bakanlığı’nın büyük miktarlarda şeker ithal edip piyasalara sürmedeki başarısı, özellikle stratejik stoku etkilemeden spekülasyonlara son verecek” ifadelerini kullandı.

Ancak Emin, “Mısır devleti, zaten son dönemde ihtiyacının yüzde 15’inden fazlasını ithal etti. Bu, ülkenin başlangıçtaki ihtiyacından daha yüksek bir oran” dedi. Eşref Emin, “Krizin iki bölümü var; Birincisi, tüccarların davranışları ve büyük miktarlarda şeker depolayarak büyük karlar elde etmek için bu durumu istismar etme girişimleri ile bağlantılı. İkincisi ise vatandaşların krizi hissettikten sonra şeker depolamak için alışveriş yapmaları ile ilgili. Bu kesinlikle en düşük yüzdedir” ifadelerini kullandı.

sdef
Mısır Tedarik Bakanlığı Genel Merkezi (Tedarik Bakanlığı)

Gözlemcilere göre Mısır’da şekerin üç fiyatı var. Birincisi, sübvansiyonlu olup Mısırlı ailelere karneyle veriliyor ve 12,5 lira fiyatla satılıyor. İkincisi, kilosu 27 lira fiyatla Tedarik ve Devlet Girişimleri Bakanlığı’na bağlı tüketici komplekslerinde satılıyor. Üçüncüsü ise büyük mağazalarda 50 liraya satılıyor.

Fendi, Şarku’l Avsat’a “Tedarik Bakanı’nın belirleyeceği tarihte şeker fiyatındaki düşüş, kamış hasat sezonunun başlamasının yanı sıra, ithal miktarların piyasaya girmesi ve vatandaşların kullanımına sunulmasıyla gerçekleşecek. Bu da piyasalardaki arzı artırıyor” açıklamasında bulundu.



HDK, Sudan'da tek taraflı olarak üç aylık insani ateşkes ilan etti

Sudan ordusu ile HDK arasında devam eden çatışmalardan kaçarak kısa süre önce Faşir’den gelen ve Çad'ın doğusundaki bir kampta yerde oturan Sudanlı mülteciler, 23 Kasım 2025 (Reuters)
Sudan ordusu ile HDK arasında devam eden çatışmalardan kaçarak kısa süre önce Faşir’den gelen ve Çad'ın doğusundaki bir kampta yerde oturan Sudanlı mülteciler, 23 Kasım 2025 (Reuters)
TT

HDK, Sudan'da tek taraflı olarak üç aylık insani ateşkes ilan etti

Sudan ordusu ile HDK arasında devam eden çatışmalardan kaçarak kısa süre önce Faşir’den gelen ve Çad'ın doğusundaki bir kampta yerde oturan Sudanlı mülteciler, 23 Kasım 2025 (Reuters)
Sudan ordusu ile HDK arasında devam eden çatışmalardan kaçarak kısa süre önce Faşir’den gelen ve Çad'ın doğusundaki bir kampta yerde oturan Sudanlı mülteciler, 23 Kasım 2025 (Reuters)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, Sudan Ordusu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın uluslararası taraflarca sunulan ateşkes önerisini reddettiğini açıklamasının ardından, üç ay sürecek tek taraflı bir insani ateşkes ilan etti.

HDK Komutanı Muhammed Hamdan Dagalu, ses kaydı olarak yayınlanan konuşmasında şunları söyledi:

“Ulusal sorumluluğumuz ve başta ABD Başkanı Donald Trump'ın girişimi ve Uluslararası Dörtlü ülkelerinin (Mısır, Suudi Arabistan, BAE ve ABD) çabaları olmak üzere uluslararası çabalar doğrultusunda üç aylık bir süre için saldırıların durdurulmasını ve uluslararası bir izleme mekanizmasının oluşturulmasını içeren insani bir ateşkes ilan ediyoruz.”

Dagalu konuşmasına şöyle devam etti:

“Radikal İslamcı terörist hareket Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) ve Ulusal Kongre Partisi dışında herkesin katıldığı bir siyasi sürece bağlıyız. Zira bu gruplar halkımızın son otuz yılda çektiği tüm acılardan sorumlu.”

Sudan iç savaşının her iki tarafı da son iki yıl içinde, tüm ateşkes anlaşmalarını ihlal ederek müzakere çabalarının başarısızlıkla sonuçlanmasına neden oldu. Orgeneral Burhan daha önce geçiş dönemi veya Sudan'ın geleceği ile ilgili herhangi bir anlaşma yoluyla HDK'yı muhafaza edecek veya iktidar ortaklığına geri getirecek herhangi bir çözümü reddettiğini vurgulamıştı. Orgeneral Burhan, ABD'nin Afrika Kıdemli Danışmanı Massad Boulos'u HDK lehine önyargılı olduğu gerekçesiyle sert bir şekilde eleştirdi. Ayrıca, savaşı durdurmak için kendilerine sunulan ‘en kötü kart’ olarak gördüğü Uluslararası Dörtlü’nün girişimine olan güvensizliğini dile getiren Orgeneral Burhan, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Uluslararası Dörtlü’ye katılımını eleştirerek HDK'yı desteklemekle suçlarken, Suudi Arabistan'ın rolünü ve ABD Başkanı Donald Trump'ın girişimini övdü.

Orgeneral Burhan'ın açıklamaları, 12 Eylül'de açıklanan ve ABD, Suudi Arabistan, BAE ve Mısır'ın yer aldığı Uluslararası Dörtlü ülkelerinin girişimi etrafındaki tartışmaları yatıştırdı. En önemli özelliği üç aylık bir insani ateşkes olan girişim, Sudan'daki krizi çözmek için bir yol haritası içeriyor. Bunu, kalıcı bir ateşkes ve sivil bir hükümete giden kısa bir geçiş dönemi izliyor. Girişimde, askeri bir çözümün olmadığına ve savaş sonrası dönemde İslamcıların siyasi sahneden uzaklaştırılacağı vurgulanıyor.

Şiddet devam ediyor

HDK, 7 Kasım'da insani ateşkes önerisini kabul ettiğini açıkladı, ancak ertesi gün ordunun kontrolü altındaki Hartum ve Atbara'yı bombaladı. Bunu HDK üyelerinin ‘büyük kalabalıklar’ halinde Batı Kordofan'daki Babnusa şehrine ulaşarak oradaki ordu karargahını ele geçirmeye çalıştığı, ancak Güney Kordofan'daki Kadugli ve Dilling şehirlerini kuşatmaya devam ettiği yönünde bir açıklama izledi.

HDK kasım ayı ortalarında Sudan'ın kuzeyindeki Merowe Barajı'nı birkaç kez insansız hava araçları (İHA) ile hedef aldı ve şehirdeki ordu karargahını bombaladı.

Sudan ordusu 26 Ekim'de Sudan'ın batısını tamamen kontrol altına alan HDK’nın uzun süren kuşatmasının ardından Faşir’i kaybetti.

Çatışmalar Darfur bölgesinden, başkent Hartum’u batı Sudan'a bağlayan petrol zengini komşu eyalet Kordofan’a sıçradı.

Faşir'in HDK’nın kontrolüne geçmesinden bu yana, toplu katliamlar, etnik şiddet, kaçırma ve cinsel saldırıların yaşandığına dair haberler gelirken, insan hakları örgütleri HDK'nın kontrolündeki bölgelerde etnik katliamlar yaşandığını bildirdi.

Uluslararası Göç Örgütü'ne (IOM) göre geçtiğimiz ayın sonundan bu yana, Kuzey Kordofan'dan yaklaşık 40 bin yerinden edilmiş kişinin yanı sıra 100 binden fazla sivil Faşir'den komşu şehirlere kaçtı. ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz hafta, Washington'da Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile yaptığı görüşmede, Veliaht Prensin talebi üzerine Sudan'daki ‘zulmü’ sona erdirme niyetini açıkladı.

HDK ve BAE, Trump’ın açıklamasını memnuniyetle karşıladı ve Burhan, savaşı sona erdirmek için Washington ve Riyad ile iş birliği yapmaya hazır olduğunu teyit etti.

İki yıldan fazla süredir devam eden Sudan savaşında on binlerce kişi hayatını kaybetti ve yaklaşık 12 milyon kişi yerinden edildi, bu durum milyonlarca sivili tehdit eden ciddi bir açlık krizine yol açtı.


Irak'taki Sünniler siyasi olarak birleşiyor

Ulusal Siyasi Konsey'i oluşturan partilerin ve güçlerin liderleri (Ulusal Siyasi Konsey basın ofisi)
Ulusal Siyasi Konsey'i oluşturan partilerin ve güçlerin liderleri (Ulusal Siyasi Konsey basın ofisi)
TT

Irak'taki Sünniler siyasi olarak birleşiyor

Ulusal Siyasi Konsey'i oluşturan partilerin ve güçlerin liderleri (Ulusal Siyasi Konsey basın ofisi)
Ulusal Siyasi Konsey'i oluşturan partilerin ve güçlerin liderleri (Ulusal Siyasi Konsey basın ofisi)

Irak’ta 11 Kasım’da yapılan parlamento seçimlerinde 65'ten fazla sandalye kazanan başlıca Sünni güçler ve partiler, ‘siyasi ve sosyal istikrarı korumak, anayasal hakları güvence altına almak ve devlet kurumlarında temsiliyeti güçlendirmek için çabaları birleştirmek ve ortak bir vizyonla çalışmak’ amacıyla ‘Ulusal Siyasi Konsey’in kurulduğunu duyurdu.

Konseyde eski Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi, milletvekili Musenna es-Samarrai liderliğindeki Azim Partisi, Hamis el-Hancer liderliğindeki Egemenlik İttifakı, mevcut Savunma Bakanı Sabit el-Abbasi liderliğindeki Ulusal Hasim İttifakı ve mahkeme kararıyla parlamento seçimlerine katılmaktan men edilen eski milletvekili Ahmed el-Cuburi'nin liderliğindeki Ulusal Cemahir Partisi yer alıyor.

Bazıları bu adımı memnuniyetle karşılarken, Şarku’l Avsat’a konuşan bir kaynak, sorunun Sünni partilerin ve isimlerin Türkiye, Ürdün, bazı Körfez ülkeleri ve İran dahil olmak üzere çok sayıda bölgesel destekçisinin bulunması ve buna karşın Şii tarafındaki herkesin (Koordinasyon Çerçevesi) Tahran ile ittifak halinde olmasından kaynaklandığını söyledi.


Yabancı basın, İsrail'in Gazze'ye giriş izni verme kararını ertelemesini eleştiriyor

Yabancı Basın Derneği, yabancı gazetecilerin Gazze'ye derhal girişine izin verilmesi talebiyle Yüksek Mahkeme'ye dilekçe verdi (AFP)
Yabancı Basın Derneği, yabancı gazetecilerin Gazze'ye derhal girişine izin verilmesi talebiyle Yüksek Mahkeme'ye dilekçe verdi (AFP)
TT

Yabancı basın, İsrail'in Gazze'ye giriş izni verme kararını ertelemesini eleştiriyor

Yabancı Basın Derneği, yabancı gazetecilerin Gazze'ye derhal girişine izin verilmesi talebiyle Yüksek Mahkeme'ye dilekçe verdi (AFP)
Yabancı Basın Derneği, yabancı gazetecilerin Gazze'ye derhal girişine izin verilmesi talebiyle Yüksek Mahkeme'ye dilekçe verdi (AFP)

Kudüs'teki Yabancı Basın Derneği, dün İsrail Yüksek Mahkemesi'ni yabancı gazetecilerin Gazze'ye girişine izin verme kararını bir kez daha ertelediği için eleştirdi.

Hamas'ın İsrail'e saldırdığı Ekim 2023'teki Gazze Savaşı'nın patlak vermesinden bu yana, İsrail yetkilileri yabancı medya kuruluşlarında çalışan gazetecilerin harap olmuş ve abluka altındaki bölgeye bağımsız olarak girmelerini engelledi.

İsrail ve Filistin topraklarındaki uluslararası medya kuruluşlarını temsil eden ve bünyesinde yüzlerce yabancı gazeteci barındıran Yabancı Basın Derneği, yabancı gazetecilerin Gazze'ye derhal girişine izin verilmesi talebiyle Yüksek Mahkeme'ye dilekçe verdi.

Mahkeme, 23 Ekim'de İsrail yetkililerine yabancı gazetecilerin Gazze'ye girişine izin verecek bir plan geliştirmeleri için 30 gün süre verdi.

Ancak sürenin pazartesi günü dolması üzerine mahkeme, İsrail hükümetine 10 günlük ek süre vererek kararını 4 Aralık'a erteledi.

Dernek, yaptığı açıklamada "derin hayal kırıklığını" dile getirerek, İsrail Yüksek Mahkemesi'nin, İsrail hükümetine Gazze'ye serbest ve bağımsız erişim için yaptığı başvuruya yanıt vermesi için bir kez daha ek süre verdiğini öğrendiklerini belirtti.

Dernek, "Dilekçenin sunulmasından bu yana geçen 14 ay boyunca bu tür gecikmelere alıştık. İsrail hükümeti, Gazze'ye erişime izin vermek istemediğini ve böyle bir planı olmadığını defalarca açıkça belirtti" ifadelerini kullandı.