Hamas, Lübnan’da Hizbullah’ın himayesinde yeni örgüt kurdu: Aksa Tufanı İzcileri

Hamas’ın Lübnan’da silahlı örgüt kurması Lübnan kamuoyunda tepkiyle karşılandı

Hamas’ın Gazze Yönetimi Başkan Yardımcısı Halil el-Hayya ve Hamas’ın Lübnan Temsilcisi Usame Hamdan, 22 Kasım’da Beyrut’ta gazetecilere demeç verirken (Reuters)
Hamas’ın Gazze Yönetimi Başkan Yardımcısı Halil el-Hayya ve Hamas’ın Lübnan Temsilcisi Usame Hamdan, 22 Kasım’da Beyrut’ta gazetecilere demeç verirken (Reuters)
TT

Hamas, Lübnan’da Hizbullah’ın himayesinde yeni örgüt kurdu: Aksa Tufanı İzcileri

Hamas’ın Gazze Yönetimi Başkan Yardımcısı Halil el-Hayya ve Hamas’ın Lübnan Temsilcisi Usame Hamdan, 22 Kasım’da Beyrut’ta gazetecilere demeç verirken (Reuters)
Hamas’ın Gazze Yönetimi Başkan Yardımcısı Halil el-Hayya ve Hamas’ın Lübnan Temsilcisi Usame Hamdan, 22 Kasım’da Beyrut’ta gazetecilere demeç verirken (Reuters)

Hamas Hareketi, Lübnan’da askeri boyutlara sahip bir yapı olan “Aksa Tufanı İzcileri” örgütünün kurulduğunu açıkladı. Açıklama, ülkenin güney sınırındaki gerilimin artması ve Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) 1982’de Lübnan’dan çekilmesinden bu yana ilk kez Filistin örgütlerine bağlı silahlı örgütlenmenin genişlemesine yönelik Lübnan kamuoyunda endişeye yol açtı.

(Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi, Hamas’ın Lübnan’daki bu adımını, 1970’lerde ‘Fetih Topraklarına’ benzer şekilde, Lübnan’ın güneyinde ‘Hamas Toprakları’ kurulması şeklinde tanımladı. Parti, bu adıma karşı olduğunu açıkladı.

Hamas’tan yapılan açıklamada ise ‘genç erkekleri ve kahramanları’ ‘Direnişin İzcileri’ne’ katılmaya çağırdı. Hamas’tan bazı kaynaklar Şarku’l Avsat’a ‘bu projenin Lübnan ile bağlantılı olduğunu, yalnızca daha fazla savaşçı toplamayı değil, birçok sektörde aktif olan daha fazla kişiyi Hamas’a dahil etmeyi amaçladığını’ açıkladı.

Hamas kaynakları bu yeni projenin ‘Aksa Tufanı saldırılarından sonra hareketin ve projelerinin bulunduğu her yerde, özellikle Lübnan’da yoğun talep’ nedeniyle başlatıldığını belirtti. Bu projenin sadece askeri bir proje olmadığını, yeteneklerine göre herkesi kapsadığını söyledi.

Hamas’ın açıklamasına ilk yanıt Hizbullah’ın Hristiyan müttefiki Özgür Yurtsever Hareket Genel Başkanı Cibran Basil’den geldi. Basil yaptığı açıklamada, “Lübnan topraklarından başlatılan herhangi bir silahlı eylemin ulusal egemenliğe yönelik bir saldırı olduğunu’ söyleyerek Hamas’ın açıklamasını ‘kesin bir şekilde’ reddettiğini belirtti.

Hamas’ı Hizbullah koruyor

Lübnan Meclisi’ndeki Güçlü Cumhuriyet Bloğu Milletvekili Gade Ayub, Hamas’ın Lübnan’daki yeni örgütünü koruyan gücün Hizbullah olduğunu söyledi. Şarku’l Avsat’a “Hizbullah’ın kararından bağımsız olarak yeni silahlı örgütlerin doğmasının mümkün olmadığını herkes biliyor” ifadelerine de yer verdi.



Azerbaycan'da doğrudan Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
TT

Azerbaycan'da doğrudan Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)

Suriyeli bir yetkili, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye yaptığı ziyaret çerçevesinde İsrailli bir yetkiliyle görüştü. Şam'dan bilgi sahibi bir kaynağa göre, Esed rejiminin devrilmesinin ardından İsrail güçlerinin Suriye'nin güneyine girmesi konusunun ele alındığı görüşmeye eş-Şera katılmadı.

Şam'daki diplomatik bir kaynak dün, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Azerbaycan ziyareti çerçevesinde Bakü'de Suriyeli bir yetkili ile İsrailli bir yetkili arasında doğrudan bir görüşme gerçekleştiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre eş-Şera, Bakü'ye resmi bir ziyarette bulunarak Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştü. Azerbaycan, Suriye'ye Türkiye üzerinden gaz ihraç etmeye başlayacağını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgi sahibi bir kaynak yaptığı açıklamada, Suriyeli bir yetkili ile ismi açıklanmayan İsrailli bir yetkili arasındaki görüşmeyi doğruladı, ancak Suriye Cumhurbaşkanı'nın bu görüşmeye katılmadığını söyledi.

Diplomatik kaynağa göre, görüşmelerde Suriye'deki yeni İsrail varlığı ele alındı. Bu, İsrail güçlerinin yedi aydan uzun bir süre önce Beşşar Esad rejiminin devrilmesinden bu yana Suriye'nin güneyine sızdığı bölgeleri kapsıyor.

Şam resmi olarak doğrudan görüşmeler yapıldığını duyurmasa da, Tel Aviv'in geçen yılın sonunda Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından Suriye'nin askeri cephaneliğine yüzlerce saldırı düzenlemesi ve ülkenin güneyine girmesinin ardından artan gerilimi kontrol altına almayı amaçladığını söylediği İsrail ile dolaylı görüşmeler yapıldığını kabul etti.

Şam, İsrail ile dolaylı müzakerelerin hedefini, çatışmaların durdurulması ve iki taraf arasındaki askerden arındırılmış bölgenin bir Birleşmiş Milletler (BM) gücü tarafından denetlenmesi açısından 1974 tarihli Ayrılma Anlaşması'na geri dönülmesine bağlıyor.

Bu ayın başlarında Suriye, anlaşmaya geri dönülmesi için Washington ile iş birliği yapmaya hazır olduğunu açıkladı.

Suriye devlet televizyonunun resmi bir kaynaktan aktardığına göre İsrail, Dışişleri Bakanı Gideon Saar tarafından yapılan açıklamalarda hem Suriye hem de Lübnan ile ilişkileri normalleştirmeye ilgi duyduğunu ifade etti. Ancak Şam, İsrail ile bir barış anlaşması imzalanması yönündeki açıklamaları ‘erken’ olarak nitelendirdi.

Geçtiğimiz pazartesi günü Lübnan'ı ziyaret eden ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, ‘Suriye ile İsrail arasında diyaloğun başladığını’ ifade etti.

Eş-Şera mayıs ayında Riyad'a yaptığı ziyaret sırasında ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmüştü. Trump o dönemde eş-Şera'nın normalleşmeye açık olduğunu söylemiş ve gazetecilere eş-Şera'nın istikrar sağlandığında İbrahim Anlaşması'na katılmaya açık olduğunu belirtmişti.

Eş-Şera iktidara geldiğinden bu yana Suriye'nin komşularıyla bir gerginlik ya da çatışma istemediğini vurgulamış ve daha sonra uluslararası topluma İsrail'e saldırılarını durdurması için baskı yapması çağrısında bulunmuştu, zira iki taraf 1948'den bu yana resmi olarak savaş halinde.