Mısır ordusu yeni silah üretimini duyurdu

Mısır Cumhurbaşkanı, EDEX 2023'ün açılışına katılarak üretilen silahları inceledi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı, EDEX 2023'ün açılışına katılarak üretilen silahları inceledi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır ordusu yeni silah üretimini duyurdu

Mısır Cumhurbaşkanı, EDEX 2023'ün açılışına katılarak üretilen silahları inceledi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı, EDEX 2023'ün açılışına katılarak üretilen silahları inceledi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır’da pazartesi günü başlayan Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı EDEX 2023'ün üçüncü yıl etkinliklerinde, yerel olarak üretilen askeri endüstrilere yerel girdinin artmasıyla birlikte, ilk kez yerel düzeyde üretilip bir araya getirilen Mısır silahları ve mühimmatı sergilendi.

Arap Sanayileşme Örgütü, Hava Kuvvetleri ortaklığında üretilen, 180 cm'ye kadar betonarme delme kabiliyetine sahip, ağırlığı 2 bin libreye dek çıkan hava mühimmatlarından oluşan ‘Hafız’ ailesini sergiledi. Ayrıca bunlar arasında B4 koruma seviyesi sağlayan Kadir-1 zırhlı çevik kuvvet müdahale aracı da bulunuyor.

Bunlara, müşterilerin istekleri doğrultusunda her türlü ekipmanı uygulayabilme kabiliyeti ile Mısır İçişleri Bakanlığı’nın ihtiyaçlarına göre edinilen ekipmanlar da ekleniyor.

Ahlaki Meseleler İdaresi eski Müdürü Tümgeneral Samir Ferec, bugün fuarda sergilenenlerin Mısır'da askeri endüstrileri geliştirmeye yönelik 10 yıllık çalışmanın ürünü olduğunu vurguladı. Şarku’l Avsat’a konuşan Ferec, fabrikaların onlarca yıldır ekipmanlarını güncellememe sorunuyla karşı karşıya kalması ardından, iktidara gelen Mısır Cumhurbaşkan Abdulfettah Sisi'nin askeri endüstrileri geliştirme sürecine büyük bir öncelik verdiğini söyledi.

Ulusal Savunma Fakültesi eski Müdürü Tümgeneral Muhammed el-Gabari, yeni üretilen silahların ülkelerin askeri yeteneklerine ilişkin göstergelerde Mısır'ın sıralamasının yükselmesine yardımcı olacağını dile getirdi. Şarku’l Avsat’a konuşan Gabari, Mısır askeri endüstrilerinin, Raad 200 füze fırlatıcısının üretilmesi ardından Mısır’ın füze üretme yeteneğinin yakın olduğunu müjdeleyen EDEX'in üçüncü yıl etkinliklerinde saf üretimde ortak haline geldiğini söyledi.

Mısır, ‘200 Savaş Fabrikası’, 385 beygir gücünde bir motorla donatılmış ve 122 mm roketatar taşıyan ve kabin dahilinden elektronik olarak kontrol edilen Raad 200 roketatarını üretti. Bu, Askeri Üretime bağlı üç firmanın ortaklığında gerçekleşti.

Fotoğraf Altı: Mısır Donanması’na dahil edilen fırkateyn. (Alexandria Shipyard Company-Facebook)
Mısır Donanması’na dahil edilen fırkateyn. (Alexandria Shipyard Company-Facebook)

Fuarda, Mısırlılar tarafından Alexandria Tersanesi'nde Alman teknolojisiyle üretilen MEKOA 200 Mısır fırkateyninin açılışı da gerçekleştirildi. Fırkateyn, Alman gemi inşa şirketi TKMS ile Mısır'ın biri yerli üretim olmak üzere aynı tipte dört fırkateyn alma anlaşması kapsamında üretildi. Fırkateyn, Mısır Savunma Bakanlığı tarafından daha önce açıklandığına göre, denizaltı savunma görevleri için iki helikopter taşıyabildiği gibi, keşif ve gözetleme görevleri için de küçük drone taşıma kabiliyetine, ayrıca özel kuvvet görevleri için iki hafif bot taşıma kapasitesine sahip.

Ferec’in ifade ettiğine göre İskenderiye cephaneliğinde son yıllarda yapılan modernizasyonlar, üretim sürecinin tamamen yerel düzeyde başarılı olmasına katkı sağladı. Ferec, yerel üretim başarısının çalışanlara deneyim kazandırdığını, benzer fırkateynlerin Mısır'da yapılması ve Alman şirketiyle ortaklaşa ihraç edilmesi konusunda iş birliğinin sürdürülmesi olanağına kapı açtığı görüşünde.

Aynı düşünceyi destekleyen Gabari ise yerel düzeyde çeşitli silah endüstrisi deneyimleri biriktirmenin önemini vurguladı. Bu sayede, karar vericilere farklı seçenekler sunan silahlanma kaynaklarının çeşitlendirilmesinden faydalanarak Mısır’ın kademeli olarak askeri endüstrilerde etkili ülkelerden birine dönüşeceğine dikkat çekti.

Tanıtılan yeni Mısır askeri teçhizatı arasında kuvvetlerin muharebe eylemlerini kontrol etmek, hava sahasını, sınırları ve önemli tesisleri güvence altına almak için tamamen yerel düzeyde tasarlanıp üretilen çok görevli mobil otomatik komuta ve kontrol merkezi de yer alıyor.

Bunun fuarda sergilenen en önemli hususlardan olduğuna dikkat çeken Tümgeneral Gabari, zira ileri teknolojisinin yanı sıra, olay yerinden saha komutasını kolaylaştırarak, askeri komutanlara kısıtlama olmaksızın ve daha doğru karar vermeyi sağlayacak şekilde cephede olma olanağı verdiğini vurguladı.

Sergide tanıtılan yeni Mısır silahları arasında, dronlara ve elektronik engellemeye karşı kullanılan bir sistem de bulunuyor. Taktik seviyeye kadar dronları tespit etmek ve bunlara karşı koymak için sistemlerin tasarımını ve imalatını içeriyor. Ayrıca askeri gemileri güvence altına almak için dronlara karşı koymaya yönelik bir cihazın yanı sıra çeşitli frekans aralığında radyo keşif ve engelleme cihazlarını da yer alıyor.

Savaşlarda drone kullanımının giderek artması göz önüne alındığında, bu cihazın önemli bir adım olduğunu düşünen Ferec, bu özel uzmanlığın Mısır askeri sanayisine büyük bir katkı sağladığını vurguladı. Fuar sırasında Mısır endüstrilerine dış talep sağlamak için askeri endüstrilere yönelik pazarlamanın önemine dikkat çeken Ferec, böylece askeri teçhizatın sürekli geliştirilmesine ve modernizasyonuna yönelik mali bir getiri sağlanacağını da sözlerine ekledi.



Suriye, DEAŞ ile mücadeleye olan "sarsılmaz" bağlılığını yeniden teyit etti

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani (AFP)
Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani (AFP)
TT

Suriye, DEAŞ ile mücadeleye olan "sarsılmaz" bağlılığını yeniden teyit etti

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani (AFP)
Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani (AFP)

Suriye, DEAŞ ile mücadeleye olan sarsılmaz bağlılığını yineleyerek, grubun tehdit ettiği tüm bölgelerde askeri operasyonları yoğunlaştırmaya devam edeceğini belirtti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı, geçen hafta Palmira ve Kuzey Suriye'deki terör saldırılarında hayatını kaybeden Suriyeli ve Amerikalı güvenlik personelinin ailelerine en derin taziyelerini sunarak, bu kaybın terörizmle mücadelede uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesi ihtiyacının altını çizdiğini vurguladı.

Suriye Dışişleri Bakanlığı “X” platformu aracılığıyla şu açıklamayı yaptı: “Suriye, DEAŞ ile mücadeleye ve Suriye topraklarında hiçbir güvenli sığınak bulamamasına olan sarsılmaz bağlılığını teyit etmektedir. Örgütün tehdit ettiği tüm bölgelerde askeri operasyonlarını yoğunlaştırmaya devam edecektir.”

Suriye-Amerikan ortak heyetine yönelik terör saldırısının ardından Palmira şehrinde güvenlik operasyonu (Suriye İçişleri Bakanlığı)Suriye-Amerikan ortak heyetine yönelik terör saldırısının ardından Palmira şehrinde güvenlik operasyonu (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Açıklamada ayrıca “Suriye Arap Cumhuriyeti, ABD'yi ve uluslararası koalisyon üyesi devletleri, terörizmle mücadeledeki çabalarına destek vermeye, böylece sivillerin korunmasına ve bölgede güvenlik ve istikrarın yeniden sağlanmasına katkıda bulunmaya çağırıyor” ifadeleri yer aldı.

Koalisyon uçakları, Suriye'nin kuzey ve doğusundaki şüpheli DEAŞ mevzilerine hava saldırıları düzenledi.

Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığına göre Rakka ve Deyrizor valiliklerindeki yerel kaynaklar şu bilgiyi verdi: "Amerikan savaş uçakları Deyrizor ve Rakka çölünde hava saldırıları düzenledi. Dün gece ve bu sabah Rakka'nın güneydoğu kırsalındaki el-Bişri bölgesinde dört patlama sesi duyuldu. Bu sırada, DEAŞ hücrelerinin bu ayın başından beri aktif olduğu bölgedeki Rakka'nın doğu kırsalı ve Deyrizor'un batı bölgeleri üzerinde savaş uçaklarının uçuş sesleri de duyuldu."


Pentagon, Palmira saldırısına karşılık olarak Suriye'de DEAŞ'a karşı operasyon başlattığını duyurdu

ABD Merkez Komutanlığı güçleri, DEAŞ'a karşı operasyonlarında savaş uçakları, saldırı helikopterleri ve topçu birlikleri kullandı (CENTCOM)
ABD Merkez Komutanlığı güçleri, DEAŞ'a karşı operasyonlarında savaş uçakları, saldırı helikopterleri ve topçu birlikleri kullandı (CENTCOM)
TT

Pentagon, Palmira saldırısına karşılık olarak Suriye'de DEAŞ'a karşı operasyon başlattığını duyurdu

ABD Merkez Komutanlığı güçleri, DEAŞ'a karşı operasyonlarında savaş uçakları, saldırı helikopterleri ve topçu birlikleri kullandı (CENTCOM)
ABD Merkez Komutanlığı güçleri, DEAŞ'a karşı operasyonlarında savaş uçakları, saldırı helikopterleri ve topçu birlikleri kullandı (CENTCOM)

Pentagon bu sabah erken saatlerde, ABD savaş uçakları, saldırı helikopterleri ve topçu birliklerinin dün DEAŞ mevzilerine karşı geniş çaplı bir askeri operasyon kapsamında Suriye'nin merkezindeki 70'ten fazla hedefi bombaladığını duyurdu.

ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) komutanı yaptığı açıklamada, "Bölge genelinde Amerikalılara ve ortaklarımıza zarar vermeyi amaçlayan teröristleri amansızca takip etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

ABD Savunma Bakanı Pete Higseth dün geç saatlerde, Palmira'da üç Amerikalının ölümüne yol açan saldırıya karşılık olarak Suriye'de DEAŞ'a karşı askeri bir operasyon başlatıldığını duyurdu.

Hegseth, X platformunda yaptığı bir paylaşımda, "ABD kuvvetleri, 13 Aralık'ta ABD kuvvetlerini hedef alan saldırıya doğrudan yanıt olarak, DEAŞ militanlarını, altyapısını ve silah depolarını ortadan kaldırmak için Suriye'de Hawkeye Saldırı Operasyonu'nu başlattı" dedi.

ABD Başkanı Donald Trump, DEAŞ'ın Suriye'de ABD güçlerinden "çok sert bir misilleme" ile karşı karşıya olduğunu iddia etti.

Pentagon'un Suriye'de askeri operasyon başlattığını duyurmasından kısa bir süre sonra Trump, sosyal medya hesabı Truth Social'da şunları yazdı: "Burada, ABD'nin söz verdiği gibi, saldırıdan sorumlu cani teröristlere karşı çok sert bir eylem başlattığını duyuruyorum." Ayrıca, "Suriye'deki DEAŞ kalelerine karşı çok güçlü hedeflere saldırıyoruz" diye ekledi.

 Suriye'nin doğusundaki Haseke vilayetine bağlı Rmeylan kırsalında bulunan ABD askerleri (Arşiv - AFP)Suriye'nin doğusundaki Haseke vilayetine bağlı Rmeylan kırsalında bulunan ABD askerleri (Arşiv - AFP)

ABD öncülüğündeki koalisyon, son aylarda Suriye'de DEAŞ üyesi olduğundan şüphelenilen kişileri hedef alan hava saldırıları ve kara operasyonları düzenledi. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bu operasyonlara genellikle Suriye güvenlik güçleri de katıldı.


Mısır’ın Sudan Savaşı’ndaki kırmızı çizgileri ne anlama geliyor?

Mısır Cumhurbaşkanı’nın Perşembe günü Kahire’de Abdulfettah el-Burhan ile görüşmesinden bir kare (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı’nın Perşembe günü Kahire’de Abdulfettah el-Burhan ile görüşmesinden bir kare (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır’ın Sudan Savaşı’ndaki kırmızı çizgileri ne anlama geliyor?

Mısır Cumhurbaşkanı’nın Perşembe günü Kahire’de Abdulfettah el-Burhan ile görüşmesinden bir kare (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı’nın Perşembe günü Kahire’de Abdulfettah el-Burhan ile görüşmesinden bir kare (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Sudan Ordu Komutanı ve Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan’ın Kahire ziyaretinin ardından, Mısır Cumhurbaşkanlığı Sudan’daki savaşla ilgili üç maddelik bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “kırmızı çizgiler” olarak tanımlanan ve aşılmasına izin verilmeyecek unsurlar duyuruldu. Mısır, bu maddelerin Sudan’ın güvenliğiyle doğrudan bağlantılı olan ulusal güvenliğini ilgilendirdiğini vurguladı. Metinde yer alan “ortak savunma anlaşmasının” etkinleştirilmesi vurgusu ise, Mısır’ın askeri, siyasi ve diplomatik ağırlığını Sudan ordusu lehine devreye sokabileceği mesajı olarak değerlendirildi.

Ortak savunma anlaşması

Mısır ile Sudan, Mart 2021’de sınır güvenliği, ortak tehditlere karşı mücadele ve eğitim alanlarını kapsayan bir askeri işbirliği anlaşması imzaladı. Bunun öncesinde, iki ülke 1976’da Cumhurbaşkanları Cafer Numeyri ile Enver Sedat döneminde ortak savunma anlaşmasına imza atmıştı. Anlaşmanın ilk iki maddesi, taraflardan herhangi birine yönelik saldırının diğerine yapılmış kabul edilmesini; saldırının engellenmesi için güç kullanımını ve savunma politikalarının eşgüdümünü öngörüyordu.

gt6y5
Eski Cumhurbaşkanı Cafer Numeyri 15 yıl Mısır’da görev yaptı (AFP)

Numeyri rejiminin 1985’te halk ayaklanmasıyla devrilmesinden sonra dönemin Sudan Başbakanı Sadık el-Mehdi, Kahire’ye anlaşmayı feshetme isteğini iletti. Ardından 1987’de “kardeşlik paktı” imzalandı. Bu metin, 1976 anlaşmasını açıkça feshetmese de süreç içinde askıya alındı ve uygulanmadı.

Bölgesel ve uluslararası mesaj

Sudanlı gazeteci ve El-Tayyar gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Osman Mirgani, Mısır’ın açıklamasını “bölgesel ve uluslararası mesaj” olarak yorumladı. Mirgani’ye göre, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) Darfur ve Kordofan’da genişlemesi, hem Sudan hem Mısır için ortak ulusal güvenlik tehdidi yaratıyor ve Sudan’ın bölünme riskini artırıyor.

Mısır’ın ilk kez bu kadar “sert ve doğrudan” bir dil kullanarak uluslararası hukuk çerçevesinde müdahale sinyali verdiğini belirten Mirgani, “Bu söylem, Kahire’nin Sudan’daki gelişmelerden duyduğu endişenin boyutunu yansıtıyor” dedi. Mirgani, açıklamada yer alan kırmızı çizgilerin Sudan dosyasındaki tüm aktörlere gönderilmiş bir uyarı olduğunu söyledi.

Kırmızı çizgiler

Mısır’ın açıkladığı ilk kırmızı çizgi, Sudan’ın toprak bütünlüğü ve ulusal birliğinin korunması oldu. Kahire, Sudan’ın herhangi bir bölgesinin ayrılmasını veya ülkede paralel yapılar oluşturulmasını kesin biçimde reddetti.

y67u
Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi ve Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdülfettah el-Burhan Perşembe günü Kahire'de bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Açıklamada, Sudan devlet kurumlarının korunması gerektiği vurgulandı. Mısır, uluslararası hukuka uygun tüm tedbirleri alma hakkına sahip olduğunu ve bunun içine iki ülke arasındaki ortak savunma anlaşmasının aktive edilmesinin de dahil bulunduğunu bildirdi.

Eski Sudan Dışişleri Bakanı Ali Yusuf ise Burhan’ın Kahire ziyaretinin, Suudi Arabistan temaslarının hemen ardından gelmesine dikkat çekti. Yusuf’a göre ziyaret, ABD, Suudi Arabistan, Mısır ve BAE’nin Sudan savaşını sonlandırmak için yürüttüğü dörtlü mekanizmanın parçası.

Yusuf’a göre, Burhan’ın Kahire temaslarında Sisi’ye Riyad görüşmelerinin detaylı bir değerlendirmesini aktarması, ziyaretin sembolik yönünün ötesinde stratejik bir nitelik taşıyor. Yusuf ayrıca, Mısır ile Sudan güvenlik mimarisinin tarihsel ve coğrafi nedenlerle birbirine sıkı biçimde bağlı olduğuna işaret etti.

Askeri müdahale seçeneği

Sudanlı askeri uzman Muatasım Abdulkadir, ortak savunma anlaşmasının aktive edilmesinin, Mısır’ın doğrudan ya da dolaylı askeri müdahalesini gündeme getirebileceğini söyledi. Bu kapsamda Mısır’ın mühimmat ve silah desteği ya da gerektiğinde sahada müdahalede bulunmasının mümkün olabileceğini kaydetti.

Abdulkadir’e göre Kahire’nin bu açıklaması Sudan için “önemli ve ileri düzeyde bir adım” niteliği taşıyor.

Hızlı Destek Kuvvetlerinden tepki

HDK lideri Muhammed Hamdan Dagalo (Hamideti) cephesine yakın isimlerden Başa Tubeyk, X platformundan yaptığı açıklamada Mısır’ın tutumunu “açık müdahale” ve “sömürgeci zihniyet” olarak niteledi. Tubeyk, savaşın başından bu yana Mısır’ın Sudan ordusuna destek verdiğini, çatışmaların ilk günlerinde Mısır askerlerinin Meravi Üssü’nde yakalandığını hatırlattı.

Kaynaklara göre, Hamideti, geçen yıl ekim ayında Mısır’ı HDK güçlerine yönelik hava saldırıları ve orduya İHA desteği sağlamakla itham etmişti. Bu iddialar, Haziran ayında da yeniden gündeme geldi.

Zaman daralıyor

Sudanlı diplomat Sadık el-Makali, Mısır’ın Suudi Arabistan ve uluslararası dörtlüyle birlikte hareket ettiğini, Washington’ın da bu süreci desteklediğini belirtti. Makali, ABD’nin şu aşamada diplomatik baskıyı tercih ettiğini, askeri seçeneğin ise masada tutulduğunu söyledi.

Makali, Sudan’daki insani felaketin ağırlaştığını, Burhan’ın artık “zaman kaybetme lüksü olmadığını” belirtti. Dışişleri Bakanı Bedr Abdülati’nin dörtlü girişime yoğun biçimde odaklandığını, Kahire’nin mevcut durumu ulusal güvenlik tehdidi olarak gördüğünü ifade etti.

Uzmanlar, Burhan’ın Riyad ve Kahire ziyaretlerinin, Sudan hükümetinin dörtlü girişime yaklaşımında dönüm noktası olabileceğini ve kısa vadede Sudan dosyasında önemli gelişmeler yaşanabileceğini değerlendiriyor.