Abbas’tan ABD’ye mesaj: Çözüm Batı’nın tüm sorumluluğu üstlenmesi ile mümkün

Washington Ramallah Yönetimi’ni güçlendirmek ve savaş sonrası dönem için bir vizyon üzerinde anlaşmaya varmak için baskı yapıyor

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Ramallah’ta ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in Ulusal Güvenlik Danışmanı Philip Gordon’u kabul etti (WAFA)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Ramallah’ta ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in Ulusal Güvenlik Danışmanı Philip Gordon’u kabul etti (WAFA)
TT

Abbas’tan ABD’ye mesaj: Çözüm Batı’nın tüm sorumluluğu üstlenmesi ile mümkün

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Ramallah’ta ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in Ulusal Güvenlik Danışmanı Philip Gordon’u kabul etti (WAFA)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Ramallah’ta ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in Ulusal Güvenlik Danışmanı Philip Gordon’u kabul etti (WAFA)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Gazze Şeridi’nde savaş sonrası dönem ile ilgili tutumunu yinelerken, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in Ulusal Güvenlik Danışmanı Philip Gordon’a hitaben şu ifadeleri kullandı “Çözüm, savaş sonrası geçiş sürecinin uygulanması için uluslararası garantiler verilmesi ve bir takvim belirlenmesine bağlı. İki devletli çözüm, Doğu Kudüs ve Gazze de dahil olmak üzere Batı Şeria’daki Filistin topraklarının tüm sorumluluğunu üstlenmek için Filistin Devleti’nin Güvenlik Konseyi (BMGK) kararıyla Birleşmiş Milletler’e (BM) tam üye olması ve Uluslararası Barış Konferansı düzenlenmesi ile sağlanır.”

Gordon, dün (6 Aralık) İsrail’den Ramallah’a ulaştı. Ayrıca İsrail’de yetkililerle, ABD’nin birbiriyle bağlantılı olduğuna inandığı iki konuyu ele aldıkları kapsamlı görüşmeler yaptı. Bu konuların ise ‘İsrail’in Batı Şeria’da Filistin Yönetimi’ni zayıflatma çabaları’ ve ‘mevcut savaşın bitiminden sonra Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nin sorumluluğunu üstlenecek tek bir Filistinli oluşum oluşturma çabaları’ olduğu belirtildi.

Kamala Harris’in görevlendirdiği ABD’li yetkili, bu iki konuyu Abbas’la da görüştü, ancak diğer ABD’li yetkililer gibi kendisi de aynı cevabı dinledi. Öyle ki Filistin Yönetimi’nin Gazze Şeridi’nde bulunduğunu, burayı terk etmediğini, buranın sorumluluğunu taşıdığını ve Gazze’nin Filistin devletinin bir parçası olduğunu söylerken, buranın üzerinde kontrolün genişletilmesinin otoritenin Batı Şeria ve Gazze Şeridi üzerinde gerçek kontrol tesis edeceği kapsamlı bir çözüm çerçevesinde olması gerektiğini vurguladı.

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in Ulusal Güvenlik Danışmanı Philip Gordon (X)
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in Ulusal Güvenlik Danışmanı Philip Gordon (X)

Abbas ayrıca, “Barış ve güvenlik, İsrail’in 1967 sınırlarındaki ve başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devleti topraklarının tamamını işgaline son verilmesi, mülteci sorununun çözülmesi ve 194 sayılı karar uyarınca geri dönüşleri ile sağlanır. Başarısız olduğu ve bölgede güvenlik ve istikrar sağlayamayacağı kanıtlanmış güvenlik ve askeri çözümlerle değil” dedi.

Abbas ayrıca İsrail’in Gazze’deki planlarına karşı olduğunu da belirtirken, Gazze Şeridi’nin herhangi bir kısmının tecrit edilmesine, ayrılmasına, işgal edilmesine veya yok edilmesine izin vermeyeceğini söyledi.

Abbas, Washington’a ‘İsrail’in Batı Şeria ve Gazze’deki saldırganlığını durdurması, yerleşimci saldırılarını durdurması, İsrail işgal yetkililerinin alıkoyduğu Filistin vergi fonlarını serbest bırakması, yardım, tıbbi ve gıda malzemelerinin girişini iki katına çıkarması, su, elektrik ve yakıtı mümkün olan en kısa sürede sağlaması ve hastaneler ve temel tesislerin yeniden faaliyete geçmesi amacıyla gerekli yardımları sağlaması’ için İsrail’e baskı yapması çağrısında bulundu.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Devlet Başkanı Abbas’la 30 Kasım’da Ramallah’ta yaptığı görüşmede (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Devlet Başkanı Abbas’la 30 Kasım’da Ramallah’ta yaptığı görüşmede (Reuters)

Abbas’ın tavrı, savaşın ertesi günü konusunda genişleyen görüş ayrılıklarını doğruluyor. Öyle ki ABD, yenilenmiş bir Filistin yönetimi istiyor ve Filistin Yönetimi ise siyasi çözüm çerçevesinde kapsamlı bir yönetim istiyor. İsrail ise herhangi bir türde Filistin otoritesi istemiyor.

Philip’in gelişinden önce Filistin devlet başkanlığı, ABD’ye sözlü saldırıda bulunmuş, İsrail’in Gazze Şeridi ve Batı Şeria’da gerginliği tırmandırmasından ABD’yi sorumlu tutmuştu. Ayrıca Ramallah ile Washington arasında, ABD’nin Gazze’ye yönelik savaş ve bu savaşın ertesi gününe ilişkin tutumuna dair anlaşmazlığa dikkati çekmişti.

Filistin Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, İsrail’i Gazze ve Kudüs dahil Batı Şeria’daki kapsamlı saldırılarını tırmandırarak Filistin halkına karşı organize terörizm uygulamakla suçladı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, durumun kontrol edilemeyen şekilde patlaması konusunda uyarıda bulunurken, bu durumdan ABD yönetimini sorumlu tuttu ve ABD’ye ‘Gazze ve Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’daki Filistin halkına yönelik saldırganlığını ve savaşını durdurması için işgal hükümetine baskı yapması’ çağrısında bulundu.

Filistinli yetkili, İsrail ve ABD’nin saldırganlık konusunda aynı olduğunu belirterek, “İsrail ve ABD yönetiminin saldırganlığı durdurmak ve işgale son vermekten başka seçeneği olmadığını vurguluyoruz” dedi.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (DPA)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (DPA)

Ebu Rudeyne’nin açıklamaları, İsrail’in Gazze’de yıkıcı bir savaşa devam ettiği ve Batı Şeria’da her gün daha fazla Filistinlinin öldürüldüğü başka bir savaşın gerçekleştiği bir ortamda geldi.

Dün İsrail, çoğu bölgeyi etkileyen baskınlarda Batı Şeria’da 2 Filistinliyi öldürdü, onlarca kişiyi tutukladı ve geride yıkım bıraktı.

Savaşın ertesi günü hakkında büyük anlaşmazlıklara rağmen ABD, ortak bir vizyona ulaşmaya çalışıyor.

Gordon, ertesi gün senaryolarını ve planlarını tartışmaya odaklandı. Kendisine ayrıca, Hamas’ın devrilmesinden sonra Gazze’nin nasıl yönetileceğine dair kurumlar arası planlamayla derinden ilgilenen ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in Ortadoğu Danışmanı Ilan Goldenberg eşlik ediyor.

Gordon, konunun ayrıntılı olarak tartışılması için İsrail’e baskı yaparken, üst düzey bir ABD’li yetkili de bu hafta Gordon ile yaptığı görüşmelerde, savaşa odaklanan İsrailli yetkililerin Gazze’deki gelecek hakkında konuşmaya hazır olduklarını söyledi.

ABD merkezli Axios ve İsrail merkezli Walla internet sitelerinde yer alan iki haberde belirtildiği üzere ABD, savaştan sonra Gazze’de yönetim ve güvenlik boşluğu oluşmasını önlemek ve Hamas’ın yeniden yükselişine izin vermemek istiyor.

ABD’li yetkilinin dün Ramallah’ta yaptığı görüşmelerin odak noktası, Gazze’nin savaştan sonraki geleceğiydi (Reuters)
ABD’li yetkilinin dün Ramallah’ta yaptığı görüşmelerin odak noktası, Gazze’nin savaştan sonraki geleceğiydi (Reuters)

Gordon ve ekibi, bölgeye Dubai’den geldi. Dubai’de ise Harris’e iklim zirvesi sırasında bir dizi Arap liderle yaptığı toplantılarda eşlik ettiler. Ayrıca Dubai’deki görüşmeleri de Gazze’nin ertesi gününe yoğunlaştı. ABD’li yetkililer, yaptıkları açıklamada grubun, Gazze’deki askeri hedefleri ve operasyonları ele aldığını söyledi. Ayrıca Gordon’un İsraillileri Harris’in Dubai’deki görüşmelerinin sonuçları hakkında bilgilendirdiği ve ABD yönetiminin çatışmalardan sonra Gazze’deki yeniden yapılanma, güvenlik ve yönetime nasıl baktığına ilişkin kamuoyuna sunduğu bilgileri ortaya koyduğu belirtildi.

ABD’li yetkililer, Gordon’un İsrailli mevkidaşlarına, ABD’nin Hamas’ın hayata dönmesine izin vermemek için Gazze’nin geleceğine dair bir plan yapmak istediğini söylediğini de belirtti.

Üst düzey bir ABD’li yetkili, “İsrail, sadece çatışmaya odaklanıp ertesi gün hakkında konuşmayı reddettiği bir noktadan, gelecek hakkında konuşmaya istekli hale gelen bir noktaya ulaşmıştı” dedi.

Öte yandan üst düzey bir İsrailli yetkili ise “Başbakan Binyamin Netanyahu hükümeti ile Biden yönetimi haftalardır savaş sonrası Gazze konusunu tartışıyor. İsrail”in yaklaşımında ise herhangi bir değişiklik olmadı” ifadelerini kullandı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

ABD’li yetkililer, ABD’nin savaştan sonra Gazze’ye bakış açısı ile İsrail’in Gazze’ye bakış açısı arasında, esas olarak Filistin Yönetimi’nin nasıl bir rol oynayacağı sorusuna ilişkin olarak hâlâ farklılıklar olduğunu kabul etti.

Geçen salı günü Netanyahu, Filistin Yönetimi’nin gelecekte bir rol oynaması fikrine itiraz ederken, savaş sonrası Gazze’nin askerden arındırılmasını sağlamanın tek yolunun, uluslararası güçlerin değil, İsrail ordusunun bu süreci denetlemesi olduğunu vurguladı.

Aynı şekilde ABD’li bir yetkili de “Kimse Filistin Yönetimi’nin mevcut haliyle Gazze’yi yönetebileceğine ve güvenliği sağlayabileceğine inanmıyor. Ancak şu anda kimse savaştan sonra Gazze’de Filistin liderliğine alternatif görmüyor” derken, sözlerinin devamında ise “Gazze’yi yönetebilmesi için Filistin Yönetimi’ni güçlendirmemiz gerektiğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Biden yönetimi, İsrail’in -Filistin Yönetimi için topladığı vergi gelirlerinin önemli bir kısmını alıkoymak gibi- savaştan bu yana attığı adımların, Yönetim’in etkili olma kabiliyetini zayıflatmasından endişe duyuyor ve Netanyahu’nun Gazze’ye ilişkin açıklamalarına katılmıyor. Bu bağlamda ABD’li bir yetkili, “Önlerinde çok iş var. Kolay olmayacak” açıklamasında bulundu.



Sisi'nin Rusya'daki gündeminin başında Gazze savaşı ve ikili iş birliğinin derinleştirilmesi var

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi'nin Rusya'daki gündeminin başında Gazze savaşı ve ikili iş birliğinin derinleştirilmesi var

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin Moskova ziyaretinde Mısır ve Rusya arasındaki ikili iş birliğinin derinleştirilmesinin yanı sıra Gazze savaşındaki son gelişmeler ele alınacak. Sisi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in davetiyle Zafer Günü'nün 80’inci yıldönümü kutlamalarına katılmak üzere dün Rusya'nın başkentine geldi.

Şarku’l Avsat’ın Mısır resmi haber ajansı MENA’dan aktardığına göre Sisi bu akşam Rus mevkidaşı ile bir araya gelecek. Zafer Günü'nün 80’inci yıldönümü münasebetiyle bugün Moskova'daki Kızıl Meydan'da askeri bir geçit töreni düzenlenecek ve ardından devlet başkanları Alexander Bahçesi'ndeki Meçhul Asker Anıtı'na gidecek... Sisi ve diğer devlet başkanları anıta çiçek bırakacak, ardından toplu fotoğraf çektirecek.

Mısır'ın Rusya Büyükelçisi Nezih en-Necari, Sisi'nin Zafer Günü'ne katılma davetinin Rus mevkidaşının kendisine duyduğu yakın ilişki ve sevgiyi yansıttığını söyledi. Mısır Nil televizyon kanalına verdiği demeçte en-Necari, Sisi'nin Moskova ziyaretinin ikili ilişkiler ile uluslararası ve bölgesel arenadaki durum, özellikle de Gazze Şeridi'ndeki durum, devam eden İsrail saldırganlığı ve kendi kaderini belirlemek ve kendi devletine sahip olma hakkını elde etmek isteyen Filistin halkı üzerindeki baskılar hakkında istişarelerde bulunmak için bir fırsat olacağını belirtti.

“Mısır her zaman Filistin davasının ilk savunma hattında yer almıştır” diyen en-Necari, Cumhurbaşkanı Sisi'nin bu konuda büyük çaba sarf ettiğini söyledi. Rusya'nın uluslararası arenada önemli bir role sahip olduğunu ve Filistin davasına yönelik tarihi bir rolü olduğunu kaydeden en-Necari, İsrail'in acımasız saldırganlığını durdurmak için neler yapılabileceği konusunda iki cumhurbaşkanı arasında koordinasyon ve istişare gerektiğini vurguladı.

15 Ocak'ta Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasına varıldığı ve İsrail ile Hamas arasında Mısır, Katar ve ABD'nin arabuluculuğunda üç aşamada uygulanmak üzere esir ve mahkûm değişimi yapılacağı açıklanmış ve anlaşma 19 Ocak'ta yürürlüğe girmişti. İlk aşama, anlaşmanın başlamasından 42 gün sonra ateşkesi istikrara kavuşturacak bir anlaşmaya varılamadan sona erdi.

Mısır, ateşkesin istikrara kavuşturulması, esir ve mahkûmların serbest bırakılması ve insani yardım malzemelerinin Gazze Şeridi'ne girişi de dâhil olmak üzere anlaşmanın üç aşamasının uygulanmasını sağlamak için çabalarını sürdürüyor.

fgthyju
Yerlerinden edilmiş Gazzeli kadın ve çocuklar, eşyalarıyla birlikte bir kamyonetin arkasında seyahat ediyorlar. (AFP)

Rusya'nın Kahire Büyükelçiliği, Sisi'nin Zafer Günü kutlamalarına katılmak üzere Moskova'ya gelişini memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı. Büyükelçilik dün yaptığı açıklamada, Rusya'nın ‘Cumhurbaşkanı Sisi'yi eski ve değerli bir dost olarak’ karşıladığını belirtti. Büyükelçilik, 9 Mayıs Zafer Günü yıldönümü kutlamalarının ve bugün yapılması planlanan zirve düzeyindeki görüşmelerin, iki halk arasındaki derin karşılıklı sempati ve iki lider arasındaki güçlü ve yakın ilişkilere dayanan Rus-Mısır ortaklığına yeni bir ivme kazandıracağına inandığını kaydetti.

Mısır'ın Rusya Büyükelçisi en-Necari, Rusya ve Mısır devlet başkanları arasındaki görüşmelerde Sudan, Libya ve Suriye'deki durumların ele alınacağını, Mısır'ın bölgenin istikrarında tarihi bir rolü olduğunu ve bölgesel ortamın mümkün olduğunca istikrarlı hale getirilmesiyle ve kardeş Arap halklarının barış ve istikrar içinde yaşamasıyla ilgilendiğini ifade etti.

Mısır Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Devlet Enformasyon Servisi’ne göre, Mısır-Rusya ilişkileri Cumhurbaşkanı Sisi döneminde yeni ve güçlü bir ivme kazanmış ve istikrarsızlıkla karakterize edilen mevcut uluslararası koşullar ışığında daha belirgin hale gelmiştir. Ayrıca Mısır'ın Rusya ile ilişkileri, Mısır-Rusya yakınlaşmasında önemli bir rol oynayan uluslararası düzeydeki siyasi koşullarla bağlantılıdır.

sdfrgt
Mısır ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkiler önemli büyüme kaydediyor. (Fotoğraf: Abdulfettah Ferec)

Mısır ve Rusya arasındaki mevcut projelerle ilgili olarak en-Necari, iki devlet başkanının bu projelerin gerekli hız ve doğrulukla tamamlanması için siyasi irade yoluyla büyük bir itici güç oluşturduğunu ve bunun aralarında bir istişare konusu olduğunu belirterek, “Moskova, Mısır'daki Rus sanayi bölgesine büyük önem veriyor” dedi.

En-Necari, Mısır'ın BRICS grubuna üyeliğinin ticaret ve yatırım alanındaki ekonomik rolünün bir teyidi olduğunu ve gelecekte Mısır'a çok şey kazandıracağını vurguladı. Öyle ki BRICS, Mısır devletine, küresel ekonomiye ve dolayısıyla üye ülkelerin ekonomilerine daha fazla istikrar getirmek için izlenebilecek politikalar konusunda istişarede bulunma ve ticaret, yatırım ve teknoloji alışverişi alanlarında iş birliğini geliştirme imkânı veriyor.

Mısır ve Rusya arasındaki ekonomik ilişkiler, iki ülke arasındaki ticari alışverişin yeni bir rekor seviyeye ulaşarak 2024 yılında 8 milyar dolara ulaşması nedeniyle önemli bir büyümeye tanıklık ediyor (Mısır bankalarında 1 ABD doları 50,6 cüneyh).