Gazzelilerin çürüyen yaraları, sirke ve klor ile tedavi ediliyor

Gazze'deki çoğu hastanede sterilizasyon için herhangi bir yara dezenfektanı bulunmuyor. Hastanedeki yaralıların çığlıkları dinmiyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta Ras en-Nakura okulunda yürüyen yaralı bir kız (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta Ras en-Nakura okulunda yürüyen yaralı bir kız (AFP)
TT

Gazzelilerin çürüyen yaraları, sirke ve klor ile tedavi ediliyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta Ras en-Nakura okulunda yürüyen yaralı bir kız (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta Ras en-Nakura okulunda yürüyen yaralı bir kız (AFP)

Doktor Nur el-Hatib, sirkeyi biraz suyla karıştırıp yaraları sterilize etmek ve mikroplardan temizlemek için kullanabileceği bir solüsyon hazırladı.

Ardından Gazze Şeridi'nde haftalardır tıbbi yardım alamayan, yaralarını tedavi edecek sağlık çalışanı bulamayan yaralıları karşılamaya başladı.

Zira Gazze'deki çoğu hastanede sterilizasyon için herhangi bir yara dezenfektanı bulunmuyor.

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşı devam ederken, artan enfeksiyon sayısı nedeniyle sağlık tesislerinde dezenfektan tükenmiş durumda.

Çürüyen yaralar

İsrail'in attığı füzelerin sebep olduğu şarapnel parçaları uyluk bölgesine isabet eden Mona, pansuman odasına girdi.

Yaralarını hasarlı pantolonundan kestiği bir bez parçasıyla saran Mona'nın yaraları çürümüş, içlerinden kurtçuklar çıkmaya başlamıştı.

Bu manzaraya daha önce defalarca kez tanıklık etmiş olsa da doktor Nur, şaşkınlığını gizleyemedi.

Yaralı bölgeyi sterilize etmek ve dezenfekte etmek amacıyla tıbbi bir pamuğu kendi hazırladığı solüsyonla ıslatmaya ve bununla yarayı silmeye başladı. 

Bir ay önce yaralanan ve sağlık bakımı için hastaneye kaldırılan Mona'nın yaraları epey derindi.

Herhangi bir komplikasyon olmadan hızla iyileşmesi için tıbbi muayene, sürekli yenileme ve düzenli antibiyotik tedavisi gerekiyordu. Ancak tüm bunlar Gazze'de bir lüks sayılıyor.

Mona, "Doktorlar üzerinde yoğun baskı vardı. Yaralılar birer birer hastanelere geliyordu. Sağlık çalışanları yaralıları zorlukla takip edebiliyor, bandaj ve ilaç yok" diye konuştu.

Yaralandığından bu yana sağlık kuruluşundan ayrılmadığını belirten Mona, buna rağmen sadece iki kez bakım gördüğünü söyledi.

Doktor talimatına göre antibiyotiklere bağlı kalarak enfeksiyon bölgesini iki günde bir sterilize etmek gerektiğini söyleyen Mona, "Ancak mevcut koşullarda bu imkansız" dedi. 

Hastaneleri kapatmak daha iyi

Gazze Şeridi'ndeki hastanelerde tıbbi malzeme, ilaç ve sağlık malzemesi sıkıntısı çekiliyor.

Filistin Sağlık Bakanı Mai Al Kaila, Gazze'deki sağlık kurumlarını kapatmanın, çalışmaya devam etmekten daha iyi olduğunu öne sürmüştü.

Doktorların Mona'nın yaralarını takip edememesi, yaralarının tedavisi zor bir hale gelerek enfeksiyon kapmasına neden oldu.

Bu durum, yaraların içindeki zararlı kurtçukların büyümesine uygun ortam yaratarak Mona'nın sağlık durumunu kötüleştirdi.

Şimdi ise sağlık çalışanları, durumunun kötü olması nedeniyle Mona'nın bacağını kesmeyi düşünüyor. 

Yaraları klorla sterilize ediliyor

Klor ile karıştırılmış sudan oluşan bir solüsyon hazırlayan Hemşire Abdulkadir Ebu Semra, bunu yaralıların yaralarını sterilize etmek için kullanıyor. 

Kolundaki yaranın bulunduğu bölgeyi su ve klor solüsyonu ile temizleten İmad Nassar, "Yeterli sayıda doktor ve dezenfeksiyon solüsyonu yok. Yaralandığımdan bu yana iki kez yaramı temizletebildim. En onunda yaramın çürüdüğünü, içinden kurtçukların çıktığını fark eden doktor, yarayı klor solüsyonuyla temizlemek zorunda kaldı. Acı vericiydi. Hastanedeki herkes acımı hissedene kadar çığlık attım" dedi. 

Dezenfektan olarak sabun

Sağlık çalışanı Ahmed Halid, Tito Mesud adlı çocuğun vücudundaki çizikleri temizlemek için sabun ve su kullandı.

Mesud, "Ayaklarımın durumu fena değildi. Tedavi edilebilir durumdaydı, ancak dezenfeksiyon ve sterilizasyon solüsyonlarının olmayışı nedeniyle durumu kötüleşti" ifadelerini kullandı. 

Hastanelerde ciddi bir tıbbi bandaj sıkıntısı yaşanıyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Hastanelerde ciddi bir tıbbi bandaj sıkıntısı yaşanıyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Zorlu çalışma koşulları, ilaç ve tıbbi malzeme kıtlığı, doktorları görevlerine devam etmek için ilkel yöntemleri izlemeye, bulabildikleri her şeyi kullanmaya zorladı.

Sağlık çalışanı Ragda Samur, bu hususta, "Gazze'deki hastanelerdeki durum zor. Hatta insanların hayal edebileceğinin ötesinde. Sterilizasyonun olmaması dolayısıyla, Şifa Hastanesi'ndeki vakaların yaralarından kurtçuklar çıkıyor. Yaralanan kişiler acıdan ölüyor. Acılarını dindirecek bir ağrı kesici dahi bulunmuyor" vurgusunda bulundu. 

Doktor sıkıntısı ve zor seçimler

Gazze Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Mithat Abbas, "Gazze ve kuzeydeki hastanelerde yaralananların çoğu ciddi yaraları dolayısıyla enfeksiyon kaptı. Ekipman, ilaç ve dezenfektan eksikliği nedeniyle bazı yaralar kurtlanıyor. Yaralıların yaşadığı acı yoğun. Bazılarının yaraları çürümüştü. Gerekli tıbbi malzemelerin tükenmesi nedeniyle doktorların yaraları anestezi olmadan temizlemek zorunda kalması, acılarını artırıyor. Yaralıların çığlıkları hastaneleri inletiyor. Bir salgında gibiyiz. Hastanın hissettiği acıyı dindirebilmek üzere sık sık ısırması için ağızlarına steril bandajlar veriyoruz. Bu gibi durumlar, sağlık personelini derinden yaralıyor" diye konuştu. 

Abbas, yaraları temizleme işlemine giren bir hastanın çığlıklarından daha kötü olanın ise, temizlik operasyonlarını izleyen ve sıralarını bekleyen yaralıların korku dolu yüzleri olduğunu söyledi.

Bandaj eksikliği dolayısıyla doktorların enfeksiyona neden olabilecek büyük yaraların etrafına giysi sarmak zorunda kaldığını söyleyen Abbas, ortopedik implant sıkıntısının ise sağlık çalışanlarını hastaların kemiklerine uymayan vidalar kullanmaya zorlayarak ciddi bakteriyel enfeksiyonlara neden olduğunu belirtti.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Yeni Suriye ve Sudan hatası

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Yeni Suriye ve Sudan hatası

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

İbrahim Hamidi

Suriye’de geçtiğimiz hafta yoğun geçti. Bu hafta artık geçmişle ilgili değil, şimdi ve gelecekle ilgiliydi. Esed rejimi sayfası kapandı. Konuşmalar ve çalışmalar yeni rejimin inşasına ve yeni devletle ilişkilere odaklanıyor. Sudan hatasının tekrarlanmaması için ABD ve yeni dönemin destekçilerinin hızlı hareket etmeleri ve yaptırımları kaldırmaları gerekiyor.

Batılı ülkeler, bazı Arap ülkeleri ve Şam arasında 2012 yılından bu yana süregelen kopukluk sona erdi. Bazı ülkeler kapatılan büyükelçiliklerini açtılar ve bayraklarını çektiler. ABD, İngiltere ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bazı ülkeler, açıkça üst düzey yetkililerini gönderdiler. Diğer önemli ülkelerse, Suriye'nin yeni lideri Ahmed el-Şera ile görüşmek üzere üst düzey yetkililerini gönderseler de bunu açıklamadılar. Arap ülkeleri ile Türkiye arasında Kahire'de bakanlar düzeyinde ve güvenlik servisleri arasında toplantılar düzenlendi.

Toplantılardan ve görüşmelerden gelen mesajlar aynıydı: Lider Ahmed Şera'yı destekliyoruz, yeni dönemi “meşrulaştırıyoruz”, Esed rejiminden kurtuluşu ve Suriye'nin “İran ekseninden” çıkışını memnuniyetle karşılıyoruz. Kapsayıcı bir hükümet ve yeni bir anayasa oluşturmak için hızla değerlendirilmesi gereken altın bir fırsat var. Terörle mücadele edebilmek, devlet kontrolünü genişletebilmek ve tüm topraklarda, yani 185 bin kilometrekare üzerinde hükümetin egemenliğini yeniden tesis edebilmek için güvenlik ve ordu kurumlarının kurulması bir zorunluluktur.

Bu ne anlama geliyor? Yaklaşık beş yıldır aralarında “sınırların sabit olduğu”, “üç devletçiğe” bölünen Suriye bitti. Artık yeni bir rejime sahip eski Suriye'nin, yani iç sınırların kaldırılmasının, dış sınırların belirlenmesinin ve dört düğümle uğraşmanın zamanı geldi.

Humus ve Şam'da iki askeri üs kurulmasını ve hava savunma sistemlerinin konuşlandırılmasını içeren ortak savunma anlaşmasının imzalanması için Şam ile Ankara arasında görüşmeler sürüyor.

Birinci düğüm, Şam-Kamışlı ilişkisidir. Yeni rejim, Suriye'nin kuzeydoğusunda ABD tarafından desteklenen Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) bölgelerini kontrol etmeyi, SDG’nin yeni orduya entegrasyonunu, Özerk Yönetim'in dağıtılmasını ve Kürdistan İşçi Partisi’ne (PKK) bağlı Suriyeli olmayan tüm savaşçıların Suriye topraklarından çıkarılmasını istiyor. Ancak SDG, lideri Mazlum Abdi'ye göre, ABD'nin desteğiyle DEAŞ’a karşı mücadele eden askeri bir blok olarak varlığını sürdürmek, Özerk Yönetim'in statüsü ve doğal kaynaklardaki payı konusunda özel haklar elde etmek istiyor.

Uzlaşıya varmak için Şam ile Kamışlı arasında bazı temaslar ve arabuluculuklar yapılıyor. Ancak çözüm anı büyük olasılıkla, ekibi Suriye'yi sarsan 11 güne dahil olan Başkan Donald Trump'ın 20 Ocak'ta Beyaz Saray'a gelişini bekliyor. Yeni Suriye rejiminin ana destekçisi Ankara, Trump'ın Suriye'den 2 bin askeri çekmeyi kabul etmesine ve SDG'yi Şera'nın teklifini kabul etmeye zorlamasına bahis oynuyor.

Hiç şüphe yok ki Türkiye son haftalarda Esed'ı devirerek kazanan taraf oldu. Taslağı, Humus ve Şam'da iki askeri üs kurulmasını ve İsrail saldırılarına karşı bir koruma şemsiyesi sağlayacak hava savunma sistemlerinin konuşlandırılmasını içeren ortak savunma anlaşmasının imzalanması için Şam ile Ankara arasında müzakereler sürüyor. Anlaşma, sonuçlanması için gerekli meşruiyet unsurları sağlandıktan sonra onaylandığında, Şam, Kamışlı'ya kıyasla müzakerelerde daha güçlü bir konuma sahip olacak.

Anthony Blinken, Arap ülkelerinin bakanlarına Netanyahu'nun kendisine kuvvetlerinin “kış sonunda çekileceği” konusunda güvence verdiğini söyledi.

Burada Binyamin Netanyahu hükümetinin Esed düşer düşmez giriştiği bir dizi icraat ile ilgili ikinci düğüm geliyor; bunlar arasında Suriye'nin kara, hava ve denizdeki stratejik askeri gücü ile araştırma merkezlerinin yok edilmesi, Golan'daki tampon bölgenin ve Hermon Dağı'nda hayati önemdeki gözlem merkezlerinin işgali de var.

Batılı ülkeler yeni Suriye'nin, İsrail dahil olmak üzere diğer ülkelere yönelik bir dış tehdit platformu olmamasını istiyor. Şam ise İsrail'in son dönemde işgal ettiği topraklardan çekilmesini istiyor. ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Arap ülkelerinin bakanlarına, Netanyahu'nun kendisine kuvvetlerinin “kış sonunda geri çekileceği” konusunda güvence verdiğini bildirdi. Ancak bu konuda pek çok şüphe var ve sahadaki gerçekler bunu göstermiyor. Şam'ın Batılı elçilere mesajı; İsrail’in “7 Aralık hattına” çekilmesi gerektiği, kendisinin yeni savaşlara girişmekle ve “devrimi ihraç etmekle ilgilenmediği” yönündeydi.

Şam ile “Dera’da başlayan örgütler sayfasının” çevrilmesine ve “devrimci zihniyetten devlet zihniyetine” geçilmesi konusundaki görüşmelere dönüş yönündeki müzakereler halen devam ediyor.

Üçüncüsü, silahın birleştirilmesi. Önceliğin, güvenliği sağlamak ve yeni orduyu oluşturmak olduğu açık. Bu nedenle Şera, örgüt liderleriyle bir toplantı yapma, ordunun oluşumunu ve örgütlerin entegrasyonunu denetleyecek yeni bir Savunma Bakanı atama girişiminde bulundu. Şam kırsalındaki Duma'da üslenen İsam el-Buveydani liderliğindeki İslam Ordusu ile Güney Operasyonlar Odası komutanı Ahmed el-Avda'nın pozisyonu merakla bekleniyordu. Örgütlerin çoğu, ordunun kurulması ve örgütlerin dağıtılması yönündeki yeni reçeteyi kabul etti. Şam ile “örgütler sayfasının” çevrilmesi, yani “devrim zihniyetinden devlet zihniyetine geçiş” ve silahın birleştirilmesi konusundaki görüşmelere geri dönüş yönündeki müzakereler halen devam ediyor.

Ömer el-Beşir'in devrilmesinin ardından Sudan'ın çöküşünün ve acımasız savaşın daha da kötüleşmesinin nedenlerinden biri, ABD'nin Hartum'a yönelik yaptırımları kaldırmakta gecikmesiydi. Washington ve müttefiklerinin Suriye'de Sudan hatasını tekrarlamayacaklarına bahse giriliyor

Dördüncü düğüm ise ulusal konferanstır. Muhalefetin Kahire'de bir konferans düzenlemesi yönünde girişimlerde bulunuldu, ancak yeni yönetim ulusal konferansı Şam'da düzenlemeye hazırlanıyor. Siyasi Komisyon’un liderlerinden biri, 2011 yılında Ulusal Diyalog Konferansı'na sponsorluk yapan eski Suriye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Faruk el-Şara ile temasa geçti. Yakın zamanda “Saldırıyı Caydırma” operasyonuna katılan askeri örgütlerin liderleri arasından atanan yeni valilerden, son yıllarda ülkede kalan Suriyelileri temel alan kapsayıcı bir konferansa katılmaları için her şehirden 40-50, özelliğinden dolayı Dera’dan ise 70 kişinin temsilci seçilmesinin istenmesine yönelik bir öneride bulunuldu. Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığına göre bunun yeni anayasanın oluşumuna ve 1 Mart'tan sonraki döneme katkıda bulunacağına ve sahadaki güçleri, seçkinleri, siyasetin ve sivil toplumun sembollerini bir araya getireceğine güveniliyor.

Şam'daki eğilimin otorite, egemenlik ve siyaseti 185 bin kilometrekarelik alana yaymak olduğu açık. Tüm bunların anahtarlarından biri ekonomi, 10 yıllık savaş ve izolasyon nedeniyle bitkin düşen insanların yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve Şam'ın aydınlatılmasıdır. Bu nedenle Batı ve ABD’nin yaptırımların kaldırılması konusunda acilen harekete geçmesi gerekiyor. Birikmiş yaptırımların varlık nedenleri Esed'in devrilmesiyle sona erdi.

Sudan'ın çöküşünün ve Ömer el-Beşir'in devrilmesinin ardından yaşanan yıkıcı savaşın nedenlerinden biri, ABD'nin Hartum'a yönelik yaptırımları kaldırmakta gecikmesi nedeniyle kötüleşen yaşam koşullarıydı. Washington ve müttefiklerinin Suriye'de Sudan hatasını tekrarlamayacaklarına bahse giriliyor. Arap-Batı-Türk desteğinin yeni Suriye için bir koruma şemsiyesi sağlayacağına güveniliyor.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.