Mısır, sellerle mücadele için su projelerini gözden geçiriyor

Söz konusu adım, Nahda Barajı müzakerelerinin yeni turu öncesinde atıldı.

Addis Ababa'daki Nahda Barajı müzakerelerine katılan Mısır heyeti. (Mısır Bakanlar Kurulu)
Addis Ababa'daki Nahda Barajı müzakerelerine katılan Mısır heyeti. (Mısır Bakanlar Kurulu)
TT

Mısır, sellerle mücadele için su projelerini gözden geçiriyor

Addis Ababa'daki Nahda Barajı müzakerelerine katılan Mısır heyeti. (Mısır Bakanlar Kurulu)
Addis Ababa'daki Nahda Barajı müzakerelerine katılan Mısır heyeti. (Mısır Bakanlar Kurulu)

Mısır, sel tehlikeleriyle başa çıkabilmek için su projelerini gözden geçirirken bugün, Sudan ve Etiyopya ile Nahda Barajı müzakerelerinin yeni bir turunun gerçekleşmesini bekliyor. Addis Ababa'da düzenlenecek müzakerelerin amacı, Nahda Barajı’nın işletilmesi konusunda anlaşma sağlamak.

Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Hani Suveylem, Nahda Barajı konusundaki müzakerelerin Addis Ababa'da 16, 17 ve 18 Aralık tarihlerinde gerçekleşeceğini bildirdi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi ve Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, temmuz ayında Kahire'deki Sudan Komşuları Zirvesi’nde Nahda Barajı’nın dolumu ve işletme kurallarını sona erdirecek acil müzakerelere başlama konusunda anlaştılar. Anlaşmayı dört ay içinde tamamlaya karar verdiler.

Geçtiğimiz aylarda Kahire ve Addis Ababa'da üç ayrı müzakere turu düzenlenmişti. Ancak Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ‘Etiyopya’nın inadı yüzünden müzakerelerde yeni bir gelişme kaydedilemediği’ belirtildi. Ayrıca müzakerelerde Etiyopya tarafı politik irade ve ciddiyet göstermesi ve barajın doldurulması ve işletilmesine dair bağlayıcı bir yasal anlaşmaya varılması konusunda umutlu olunduğu’ kaydedildi.

Birleşmiş Milletler Su Kaynaklarını Savunma Uluslararası Komitesi Genel Sekreteri ve Mısır'da Uluslararası Hukuk Profesörü olan Muhammed Mahmud Mehran, ‘baraj sorunu’ ile ilgili gelecek müzakerelerin, Mısır ve Sudan'ın su haklarını korumak için bağlayıcı bir yasal anlaşma sağlama şansı sunduğunu vurguladı.

Mehran, Etiyopya'daki ekonomik krizin derinleşmesi nedeniyle Addis Ababa'nın baraj sorunu konusundaki sert tavrından vazgeçme olasılığın bulunduğunu belirtirken krizin artmasının ve bir çözüme ulaşılmamasının kaçınılmaz felaketlere yol açabileceği uyarısı yaptı.

Mehran, Etiyopya'nın inatçı tutumunun görmezden gelinmemesi gerektiğini ve uluslararası hukuku ve Nil Nehri havzasındaki diğer ülkelerle olan taahhütlerini göz ardı etmeden adil ve bağlayıcı bir ‘baraj dolum ve işletilmesi’ anlaşmasına ulaşmanın tek çözüm olduğunu kaydetti.

Mısır ve Sudan, Etiyopya'nın su kaynaklarına zarar verebileceğini ve Nil Nehri üzerindeki haklarını tehdit edebileceğini iddia ederek, Etiyopya'nın barajın dolum işlemlerini durdurmasını talep ediyorlar.

Mısır ve Sudan, Nil Nehri üzerindeki anlaşmazlığı çözmek için Etiyopya ile bir süredir müzakereler yürütüyor. Ancak Etiyopya, anlaşma sağlanmadan Nil'in akışını kontrol etmek ve Büyük Nahda Barajı’nda inşaata ve doluma devam etti. Bu durum Mısır ve Sudan'ın su kaynaklarına ciddi zarar vereceği endişelerini artırdı. Etiyopya, barajın dördüncü dolumunu eylül ayında tamamladı ve ardından beşinci dolum için çalışmalara başladı. Bu durum, taraflar arasındaki anlaşmazlığı daha da karmaşık hale getirdi.

Fotoğraf Altı: Etiyopya’nın inşa ettiği ve krize neden olan Nahda Barajı. (EPA)
Etiyopya’nın inşa ettiği ve krize neden olan Nahda Barajı. (EPA)

Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanı cuma günü, sel sularına karşı doğal nehir yataklarının hazır olup olmadığını kontrol etmek için bakanlığa ait cihazların takibine devam ettiğini bildirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Bakan, nehir yataklarının bulunduğu bölgelerdeki (Kuzey ve Güney Sina, Matruh ve Kuzey Mısır) cihazların, her türlü olumsuzluğu ortadan kaldırmada önemli bir rol oynadığını vurguladı.

Mısırlı Bakan ayrıca yaptığı basın açıklamasında, sel sularının tahliye ağının herhangi bir engel olmadan korunmasının yanı sıra söz konusu bölgelerdeki sel tehlikelerine karşı koruma tesislerinin ya mevcut ya da şu an uygulamada olanların izlenmeye devam etmesinin önemine dikkat çekti.

Mısır, 2037 yılına kadar su talebini karşılamak ve yönetmek için yaklaşık 50 milyon dolarlık yatırım içeren bir strateji uygulamaya koydu. Mısır'ın programı, deniz suyunu arıtmak için istasyonlar inşa etmeyi ve atık suyun geri dönüşümünü üçlü arıtma ile sağlamayı içeriyor. Mısır suyunun yüzde 90'dan fazlası olan 55,5 milyar metreküp su, Nil Nehri’nden karşılanıyor.

Uluslararası hukuk profesörünün açıklamasına göre Mısır, yağış mevsiminde beklenen sel riskleriyle başa çıkmak için su projelerini koordine ediyor ve su kaynaklarına yönelik kapsamlı bir gözden geçirme yapıyor. Ayrıca hükümet altyapıyı geliştirme, sulama ve atık su arıtma ağını sürdürerek su depolama kapasitesini koruma ve sel suyu tahliye sistemlerini temizleme çalışmalarına devam ediyor.



Filistinli Hristiyanlar bayramı kutlama yapmadan geçirdi

Kudüs Patriği Pierbattista Pizzaballa Eski Şehir'deki Kutsal Kabir Kilisesi'nde Paskalya Ayinini yönetiyor (Reuters) 
Kudüs Patriği Pierbattista Pizzaballa Eski Şehir'deki Kutsal Kabir Kilisesi'nde Paskalya Ayinini yönetiyor (Reuters) 
TT

Filistinli Hristiyanlar bayramı kutlama yapmadan geçirdi

Kudüs Patriği Pierbattista Pizzaballa Eski Şehir'deki Kutsal Kabir Kilisesi'nde Paskalya Ayinini yönetiyor (Reuters) 
Kudüs Patriği Pierbattista Pizzaballa Eski Şehir'deki Kutsal Kabir Kilisesi'nde Paskalya Ayinini yönetiyor (Reuters) 

Filistin topraklarındaki Hıristiyanlar üst üste ikinci yıldır Paskalya'yı, izci davullarının çalınmadığı, neşeli ışıklı geçit törenlerinin yapılmadığı, sokakların ışıklarla süslenmediği, sadece kilise ayinlerinin ve savaşın sona ermesi umudunun olduğu kasvetli bir atmosferde kutlama yapmadan geçirdi.

İsrail güçleri Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını artırarak daha fazla can kaybına yol açtı. Bu gelişme, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Hamas'a yönelik askeri baskıyı artırma tehdidinde bulunmasının bir gün ardından geldi. Hükümet bakanları, Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesini isterken, hareketin kapsamlı bir tutuklu serbest bırakma anlaşması ve savaşın sona erdirilmesine ilişkin taleplerini reddetti.

Diğer yandan Dünya Gıda Programı (WFP), tüm tarafları sivillere öncelik vermeye ve insani yardım çalışanlarını korumaya çağırırken, savaş nedeniyle insanların çektiği acıların daha da arttığını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Filistinli sağlık kaynaklarından aktardığına göre dün Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlenen bir dizi hava saldırısı, topçu bombardımanı ve insansız hava aracı ateşi sonucunda 30'dan fazla Filistinli hayatını kaybetti.