Mısır’daki cumhurbaşkanlığı seçimleri Vefd Partisi’ndeki krizi şiddetlendirdi

Yemame, Mısır’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy verme sürecinde destekçilerine el sallıyor (EPA)
Yemame, Mısır’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy verme sürecinde destekçilerine el sallıyor (EPA)
TT

Mısır’daki cumhurbaşkanlığı seçimleri Vefd Partisi’ndeki krizi şiddetlendirdi

Yemame, Mısır’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy verme sürecinde destekçilerine el sallıyor (EPA)
Yemame, Mısır’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy verme sürecinde destekçilerine el sallıyor (EPA)

Resmi sonuçları bugün açıklanması beklenen Mısır cumhurbaşkanlığı seçimleri, ilk belirtilerde Vefd Partisi Genel Başkanı Abdussened Yemame’nin yetersiz oy aldığının görülmesinin ardından, parti içinde yaşanan krizi daha da derinleştirdi.

Parti, Genel Başkan ile bazı liderler arasındaki vizyon farklılığı nedeniyle aylardır iç tartışmalara tanık oluyordu.

Vefd Partisi, 1919’da ünlü aktivist Saad Zaghloul tarafından kurulan Mısır’ın en eski partisi.

Bazı parti liderleri ve üyeleri, seçimler sırasındaki siyasi performansına yönelik itirazlar nedeniyle Yemame’yi görevinden istifa etmeye çağırıyor.

Mısır Sosyal Demokrat Partisi Genel Başkanı Ferid Zehran ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Hazım Ömer ile Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’ye karşı yarışan Yemame, seçimde yetersiz oy alması halinde istifa etme sözü vermişti.

Partinin üst organının üyesi Fuad Badravi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, partinin ‘tarihine ve popülaritesine uymayan’ aşağılayıcı bir sonuç beklediğini söyledi.

Badravi, “Olanlar nedeniyle parti içinde bir öfke havası var ve bu durum, konuyu yüksek organın liderleri arasında görüşmek üzere acil davet gönderilmesini gerektirdi” dedi.

Yemame, partinin üst kurulunun seçim sonuçlarını görüşmek üzere önümüzdeki Cumartesi toplanacağını duyurdu.

Ancak bu tarih, seçim sonuçlarının ayrıntılı olarak tartışılacağı toplantının önümüzdeki Çarşamba gününe kadar hızlandırılması talebiyle çeliştiği için üst kurulun bazı üyeleri tarafından reddedildi.

Badravi açıklamasında konuya ilişkin ayrıca şu değerlendirmeyi yaptı;

“Yüksek Kurulu acil toplantıya çağırmak, parti liderinin görevden alınmasını talep etmek anlamına gelmiyor, çünkü bu adım erken olacaktır. Bu toplantının amacı, partiyi bu sonuca götüren nedenleri, özellikle parti liderinin adaylık kararını verme sorumluluğu ve Genel Kurul oylarını dinlemeyi ihmal etmesi ışığında tartışmaktır.”

Partinin parlamentodaki temsili son yıllarda azaldı. Partinin şu anda, 596 koltuklu Temsilciler Meclisi’nde 26 milletvekili bulunuyor.

Seçim sistemleri uzmanı Abdulnasır Kandil, partide yaşananların ‘genel başkanın partinin teşkilat kurallarını ihlal etmesinin doğal bir sonucu’ olduğuna inanıyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan Kandil, “Yemame, parti içinde büyük muhalefet olmasına rağmen seçimlere aday oldu ve kararını tek taraflı olarak verdi” dedi.

Vefd Partisi Genel Başkanı Yemame, seçim sonucunun kesinleşmediğini vurgulamaya devam etti ve seçim yarışını kazanma şansının büyük olduğunu söyledi.

Kandil, bu ifadelerin, parti üyelerinin büyük bir kesiminde tedirginlik yaratan, sosyal paylaşım sitelerinde ve sokakta alay konusu olan ifadeler olduğunu dile getirdi.

Yemame’nin aldığı sınırlı oyların partinin tarihi liderleri tarafından ‘kabul edilemez’ olduğunun altını çizen Kandil şu ifadelerle devam etti;

“Partinin şu anda yaşadığı durum, Dr. Numan Gumaa’nın, Hüsnü Mübarek’e karşı yarıştığı cumhurbaşkanlığı seçimlerini kötü bir sonuçla kaybettiği 2005 seçimlerinden sonraki duruma benziyor. Bu, atlatılması yaklaşık iki yıl süren bir krizdi ve partideki tarihi liderlerin yardımıyla krizi kontrol altına almayı başardılar.”

Partinin üst organının üyesi Badravi ise şu değerlendirmeyi yaptı;

“Partiyi yöneten tüzük, parti liderinin çoğunluk oyuyla istifası veya görevden alınmasından sonraki adımları belirtir. Tüzük, parti genel başkanlığı seçimlerinin iki ay içinde yapılmasını ve bu süre zarfında partinin genel sekreterinin görevi üstleneceği ve seçim sürecini takip edeceği öngörülür. Bu, uyulduğu takdirde parti açısından hiçbir sıkıntıya yol açmayacak bir yoldur.”

Badravi, partinin seçim sonuçlarını dikkatli bir şekilde inceleyeceğini, ortaya çıkan kusurları incelemek için bunlarla ilgileneceğini ve istişare yapılmadan alınan bireysel kararlarla ilgili geçmişteki hatalardan kaçınan yeni bir vizyona göre bunları gidermeye çalışacağını söyledi.

Vefd Partisi eski Genel Başkanı Seyyid El Badavi de, parti içindeki mevcut krizin ‘aşırı öfke’ noktasına ulaştığını belirtti.

Badavi televizyonda yer alan açıklamasında, genel komitelerin cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonucuna ilişkin göstergelerinin ardından bu öfkenin daha da arttığına vurgu yaparak, çözümün Yemame’nin istifasında yattığına dikkat çekti.



İsrail Hizbullah'a yönelik askeri kuşatmayı iyice sıkılaştırıp ikmal yollarını kesti

Lübnan ve Suriye arasındaki Masnaa sınır kapısını yerle bir eden İsrail hava saldırısının ardından (Reuters)
Lübnan ve Suriye arasındaki Masnaa sınır kapısını yerle bir eden İsrail hava saldırısının ardından (Reuters)
TT

İsrail Hizbullah'a yönelik askeri kuşatmayı iyice sıkılaştırıp ikmal yollarını kesti

Lübnan ve Suriye arasındaki Masnaa sınır kapısını yerle bir eden İsrail hava saldırısının ardından (Reuters)
Lübnan ve Suriye arasındaki Masnaa sınır kapısını yerle bir eden İsrail hava saldırısının ardından (Reuters)

Hizbullah'a silah taşıdığı gerekçesiyle İran ve Irak sivil uçaklarına Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'na iniş yasağı koyan İsrail, Lübnan'ın Bekaa Vadisi'ni Suriye'nin Şam kırsalına bağlayan hayati bir kara arteri olan Masnaa sınır kapısını da kapattı. Deniz limanlarına gelen gemiler UNIFIL ya da İsrail donanması tarafından sıkı bir uluslararası kontrole tabi tutulurken, Bayındırlık Bakanı Ali Hammiye, Meclis Başkanı Nebih Berri'yi ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, "Havalimanının çalışmaya devam etmesine rağmen “hava ve kara ablukasına doğru gittiğimiz açık” dedi.

Cuma günü şafak vakti İsrail, Lübnan'ın doğusunda Suriye sınırındaki Masnaa bölgesine bir baskın düzenleyerek iki ülke arasındaki uluslararası yolu kesti.

Çalışma Bakanı AFP'ye yaptığı açıklamada İsrail'in Cuma günü şafak vakti Lübnan ve Suriye sınırındaki Masnaa bölgesini hedef aldığını ve iki ülke arasındaki uluslararası yolu kestiğini belirterek insani ihtiyaçlar ve on binlerce Lübnanlının Suriye'ye geçişi için kilit öneme sahip olan yolun kesildiğini kaydetti.

Transit trafik durduruldu

İsrail ordusunun 23 Eylül'de Lübnan'a yönelik hava bombardımanını yoğunlaştırmasından bu yana Hizbullah'ın kalelerinden biri olan Beyrut'un güney banliyösüne yönelik en şiddetli İsrail saldırılarının yaşandığı gece Masnaa yolu kapatıldı.

Yolların kapanması sonucunda Lübnan ve Suriye arasındaki trafik her iki yönde de durdu. Yaşanan yoğun trafik sıkışıklığı nedeniyle otomobiller ve araçlar geri dönmek zorunda kalarak yerlerinden edilen yüzlerce insan Lübnan'dan Suriye'ye ya da tersi yönde yaya olarak seyahat etmek zorunda kaldı.

İsrail, Hizbullah'ı müttefiki Suriye'den Lübnan'a bu yol üzerinden silah taşımakla suçluyor.

Askeri abluka

Masnaa geçişinin bombalanmasının İsrail'in Hizbullah üzerindeki askeri kuşatmayı sıkılaştırmaya kararlı olduğunu ifade eden askeri uzman Tuğgeneral Said el-Kazzah Şarku'l Avsat'a şu ifadeleri kullandı: “Lübnan'ı Suriye'ye bağlayan bu ana yolun kesilmesi, Hizbullah için ikmal hattı olarak hizmet edebilecek tüm geçişlerin kapatılmasının bir başlangıcı olabilir. İsrail, Hizbullah'a askeri abluka uyguladığını açıkladığında, tüm ikmal kanallarını sıkı bir gözetim altına aldığı ve hava saldırılarının hedefi haline getirdiği anlamına gelir. Buna İran ve Irak sivil uçaklarının Beyrut Uluslararası Havalimanı'na inişini yasaklayarak başladı, ardından Lübnan'ın Bekaa bölgesindeki el-Kaa ve el-Kasr bölgelerindeki yasadışı kara geçişlerini bombaladı ve Hizbullah'a füze ve silah taşıdığını iddia ettiği kamyonları hedef aldı.”

İsrail'in kuşatması Lübnan sınırlarında da bitmiyor. Tuğgeneral El Kazzah, “İsrail'in Hizbullah'ın silah rotasını izlemesi Suriye-Irak sınırındaki Ebu Kemal sınır kapısından başlıyor ve tüm Suriye topraklarını kapsıyor. İsrailliler Lübnan ve Suriye'yi tek bir arena olarak görüyorlar. Lübnan Hizbullah'ın arka bahçesi, özellikle de İsrail güçlerinin birkaç hafta önce hava saldırısı düzenlediği Masyaf bölgesinde silah depoları, füze ve insansız hava aracı fabrikaları var" dedi.

Gözetim altındaki limanlar

İsrail deniz ablukası uygulamamış ya da Lübnan limanlarına gelen gemilere seyrüseferi kapatmamış olsa da tüm limanları sıkı bir gözetim altına almıştır.

Kazzah “Lübnan'a gelen tüm gemiler 1701 sayılı kararın uygulanması kapsamında UNIFIL deniz kuvvetleri tarafından izleniyor ve bazen denetleniyor ve İsrail donanması Lübnan'a gelen bazı gemileri durdurabilir. Hizbullah'ın özellikle savaş uzarsa askeri ablukadan olumsuz etkilenecek. Hizbullah'ın büyük bir cephaneliğe sahip olduğu doğrudur, ancak kara işgali başlar ve büyük bir ateş gücü kullanmak zorunda kalırsa ve kuşatma sıkı kalır. Kullandığı silahları değiştirmezse, bu silahlanma kabiliyetlerini etkileyecektir ve bu zaman ilerledikçe belirginleşecektir" şeklinde konuştu.

Hizbullah: Yeterince silahımız var

Hizbullah, Güney Lübnan, Dahiye ve Bekaa Vadisi'ndeki onlarca silah deposunun hedef alınmasıyla başlayan ve Genel Sekreter Hasan Nasrallah başta olmak üzere liderlerinin öldürülmesiyle son bulan İsrail saldırılarının askeri ve savaş yapısı üzerindeki etkisini kabul etmekle birlikte, Hizbullah'a yakın bir kaynak askeri ablukanın “askeri insan ve silah kapasitesini zayıflatmayacağını” ileri sürdü. Şarku'l Avsat'a konuşan kaynak, "Hizbullah'ın son yıllarda büyük deneyim kazandı. Tüm bu gelişmelere hızla uyum sağladı. Temmuz 2006 savaşında zorlu bir deneyimden geçerek zaferle çıktı. Hizbullah'ın aylarca hatta yıllarca sürecek sert ve zorlu bir savaş için yeterli stratejik rezervi var” dedi.