Beşli Komite’nin büyükelçileri yol ayrımında

Komite, Lübnan yönetiminin Gazze savaşından ayrılması konusunda yol ayrımında bulunan Beşli Komite yarın Berri ile bir araya gelecek.

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Suudi Arabistan'ın Beyrut Büyükelçisi Velid Buhari ile görüştü. (Temsilciler Meclisi Başkanlığı)
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Suudi Arabistan'ın Beyrut Büyükelçisi Velid Buhari ile görüştü. (Temsilciler Meclisi Başkanlığı)
TT

Beşli Komite’nin büyükelçileri yol ayrımında

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Suudi Arabistan'ın Beyrut Büyükelçisi Velid Buhari ile görüştü. (Temsilciler Meclisi Başkanlığı)
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Suudi Arabistan'ın Beyrut Büyükelçisi Velid Buhari ile görüştü. (Temsilciler Meclisi Başkanlığı)

Lübnan'daki siyasi çevreler ABD, Fransa, Suudi Arabistan, Mısır ve Katar büyükelçilerinden oluşan ‘Beşli Komite’nin Lübnan'a yönelik tutumunun, yarın Meclis Başkanı Nebih Berri ile gerçekleşecek görüşmeyle belirlenmesini umuyor.

Diğer yandan bu, Fransa'nın Beyrut büyükelçisi Hervé Magro'nun cumhurbaşkanlığı seçiminin krizden çıkarılmasının önünde engel oluşturmaya devam eden ‘zorunlu imtiyaz’ döneminin sona erdirilmesini talep ettiği tarihi oluşturuyor.

Bu adım, daha önce Demokratik Buluşma Bloğu ve Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH) ile Şii ikili tarafından desteklenen Marada Hareketi Başkanı ve Eski Milletvekili Süleyman Franciyye karşısında Eski Bakan Cihad Azur'un adaylığını destekleme konusunda çatışan muhalefet güçleri ve Direniş Ekseni’ne mensup milletvekillerinin arasında iletişim olmadığı bir dönemde gerçekleşiyor. Fransa Cumhurbaşkanlığı’nın elçisi Jean-Yves Le Drian'ın Beyrut'a yaptığı son ziyarette vardığı sonuca cevaben, en azından öngörülebilir gelecekte üçüncü bir aday arayışına girme konusunda istekli görünmüyor.

Timur Canbolat başkanlığındaki Demokratik Buluşma Bloğu ve Cibran Basil liderliğindeki ÖYH ile birlikte muhalif güçlerin, Azur'un adaylığı konusunda uzlaşmaya varıp varmayacakları ya da adaylığına bağlı kalarak üçüncü bir cumhurbaşkanı adayının seçilmesine zemin hazırlayıp hazırlamayacakları bilinmiyor. Ancak, Lübnan Kuvvetleri ve ÖYH üyelerinin çoğunluğu, bu yılın bütçe kanununun kabul edildiği yasama oturumlarında, Azur'u desteklediklerini belirttiler.

Azur savaşa giriyor

Ancak Muhalefet ve ÖYH’nin Azur'u aday göstermekte ısrar etmeleri ve Azur'un tatil için Beyrut'ta bulunduğu sırada görüştüğü milletvekillerine cumhurbaşkanlığı seçim mücadelesine devam edeceğini söylemesine karşı, eski Sosyalist İlerlemeci Parti Lideri Velid Canbolat, seçilmesine ilişkin mutabakatın güçlü bir parlamento bloku tarafından desteklenmesi şartıyla Franciyye veya başka bir adayın seçilmesine itiraz etmediğini açıkladı. Söz konusu blokların ya ‘Güçlü Cumhuriyet Bloku’ (Lübnan Kuvvetleri) ya da ‘Güçlü Lübnan Bloku’ (ÖYH) olduğuna işaret edildi.

Velid Canbolat, Clemenceau'daki evinde onuruna tertip ettiği bir davet sırasında yaptığı konuşmada herhangi bir bloğun desteğini almayan bir başkanın seçilmesini desteklemediğini, ayrıca ‘Demokratik Buluşma’yı Hristiyanlarla çatışmaya sokmaktan kaçındığını söyledi. Bununla birlikte Franciyye'den yana tavır aldığını söylemek doğru değil.

Baba Canbolat’ın ayrıcalığı

Bu nedenle, Baba (Velid) Canbolat'ın, cumhurbaşkanlığı konusundaki yeni duruşu, beklenenden daha fazla yük yüklemeye uygun değil. Canbolat, cumhurbaşkanlığındaki boşluğu sona erdirmeyi önceliyor, ancak bu gelişigüzel bir şekilde olmamalı. Aksi takdirde, güçlü bir Hristiyan milletvekili bloğunun desteğini şart koşmazdı.

Beşli Komite’nin büyükelçilerinin, parlamento bloklarının liderleriyle görüşmelerine başlaması, milletvekillerini üçüncü bir adayın tercih edilmesi yönünde teşvik etmenin bir parçası olarak geliyor. Hiçbir adayı kabul etmeden, kararın milletvekillerine ait olduğu cumhurbaşkanı seçimine müdahale etmemeye çalışıyorlar.

Şarku'l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Beşli Komite’nin büyükelçilerinin girişimi, cumhurbaşkanlığı dosyasını yeniden canlandırmak ve parlamenter grupların uzlaşmacı bir cumhurbaşkanı seçmeye ne kadar hazır olduğunu teyit etmek için başlatıldı. Beşli, daha önce cumhurbaşkanında bulunması gereken nitelikleri belirlemiş ve bu niteliklere sahip bir aday üzerinde anlaşmaya varabilmeleri için grupların nabzını tutmaya çalışıyor. Beşli, grupların Jean-Yves Le Drian ile yapılan görüşmelerde dile getirdikleri dışında yeni bir yaklaşımları olup olmadığını da öğrenmek istiyor. Bu sayede Beşli, önümüzdeki toplantısında somut bir temele dayanarak ilerleyebilir ve ilk noktaya, yani sıfıra dönmekten kaçınabilir.

Beşli arasında anlaşmazlık yok

Şarku'l Avsat’ın Franciyye’ye yakın bir parlamento kaynağından elde ettiği bilgilere göre Katar'ın Beyrut Büyükelçisi Suud bin Abdurrahman bin Faysal Al Sani, Lübnan'daki Marada Hareketi liderliğine Beşli'nin bu turdaki en önemli hedefi, parlamenter gruplara Beşli içinde herhangi bir görüş ayrılığı olmadığını ve bu nedenle cumhurbaşkanlığı seçiminin uzamasına neden olan tercihlerinde ısrar etmelerine gerekçe oluşturamayacaklarını açıkça göstermek olduğunu ifade etti.

Beşli Komite’den bir kaynak, İran'ın komiteye dahil edilmesiyle ilgili dolaşan spekülasyonlar hakkında, bu durumun gündemde olmadığını doğruladı. Kaynak, Fransa ve Katar'ın, İran ve Hizbullah ile iletişimde olduklarını ve bu aktörlerle istişarelerini sürdürdüklerini belirtti. Ancak, İran'ı ve Hizbullah’ı, cumhurbaşkanlığı seçimini Gazze'deki savaşla bağlantılı hale getirmemeleri konusunda ikna etmeye çalıştılar. Çünkü bu tür bir bağlantı, cumhurbaşkanlığı seçiminin uzun bir süre ertelenmesine yol açabilir.

Üçüncü seçenek

Beşli Komite büyükelçilerinin turunu tamamlamaları ve üye ülkelerin temsilcileri seviyesindeki toplantıları için hazırlık yapmalarıyla, üçüncü bir cumhurbaşkanı adayı seçeneği hala en güçlü ihtimal olarak görünüyor. Bununla birlikte, Franciyye'nin başkanlık mücadelesine devam etmek konusundaki kararlılığı ve adaylıktan çekilmeye niyetinin olmaması, rekabetin onun ve Genelkurmay Başkanı Joseph Avn arasında olacağını gösteriyor.

Soru şu: Beşli, cumhurbaşkanlığı seçimini engelleyen tıkanıklığı aşabilecek mi, yoksa cumhurbaşkanlığı boşluğu, Gazze cephesindeki durum netleşene kadar devam mı edecek? İran, müttefiki Hizbullah'a müdahale ederek tavrını yumuşatmasını ve cumhurbaşkanlığı seçiminin Gazze'den Güney Lübnan'a uzanan diğer gelişmelerden bağımsız hale gelmesini sağlayabilir mi? Uluslararası toplum, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu dizginlemek ve savaşı kuzey cephesine yaymasını engellemek için garanti vermezse, Lübnan iç bölünmüşlüğü arttığı ve muhalefet Hizbullah'ı savaş ve barış kararını kontrol etmekle suçladığı için, genişlemenin faturasını ödemeye hazır değil. Bu durum, geçici hükümetin uluslararası toplumdaki siyasi yükünü hafifletme çabalarına da ters düşüyor.

Son olarak Gazze'deki savaşı durdurmaya yönelik uluslararası çabalara ayak uyduranlar var. Çünkü bu savaşın sona ermesi, Beşli Komite’nin cumhurbaşkanının seçilmesine yönelik çabalarını güçlendirmek için kapıları aralayacaktır.



Filistinli gruplardan ABD'nin Gazze Şeridi’nde uluslararası güç kurulmasını öngören karar tasarısının ‘tehlikesine’ karşı uyarı

Filistinliler, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus'taki binaların molozları arasından plastik atık topluyor (EPA)
Filistinliler, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus'taki binaların molozları arasından plastik atık topluyor (EPA)
TT

Filistinli gruplardan ABD'nin Gazze Şeridi’nde uluslararası güç kurulmasını öngören karar tasarısının ‘tehlikesine’ karşı uyarı

Filistinliler, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus'taki binaların molozları arasından plastik atık topluyor (EPA)
Filistinliler, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus'taki binaların molozları arasından plastik atık topluyor (EPA)

Filistinli gruplar ve güçler dün, ABD tarafından Gazze Şeridi'nde uluslararası bir güç kurulmasına ilişkin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) oylamaya sunulacak karar tasarısının tehlikesine dikkat çeken ortak bir bildiri yayınladılar. Bildiride, tasarı ‘Gazze Şeridi’ne uluslararası vesayet dayatma girişimi’ olarak nitelendirildi.

Hamas tarafından yayınlanan bildiride Filistinli gruplar ve güçler, ABD'nin karar taslağı metninin Filistin ulusal karar alma sürecinde yabancıların hakimiyetine yol açacağını vurguladı. Bildiride ayrıca insani yardımın ‘yabancı yönetimlerin baskı ve şantaj aracı’ haline getirilmemesi gerektiğinin altı çizildi.

ABD’nin Gazze'nin silahsızlandırılmasına veya Filistin halkının direniş hakkını zayıflatmaya yönelik önerisindeki herhangi bir maddeyi reddettiklerini vurgulayan Filistinli gruplar ve güçler, silahların bırakılmasına ilişkin her türlü müzakerenin, işgalin sona ermesini ve bir devletin kurulmasını garanti eden siyasi süreçle bağlantılı bir iç mesele olarak kalması gerektiğini kaydettiler.

Filistinli gruplar ve güçler, ‘Gazze Şeridi'nde herhangi bir yabancı vesayet veya askeri varlığın ya da uluslararası üslerin kurulmasını reddettiklerini’ vurgularken Gazze'yi yönetmek için Arap ve İslam ülkeleri tarafından önerilen modelin en kabul edilebilir seçenek olduğunu belirttiler.

BMGK, bugün öğleden sonra ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze ile ilgili önerdiği yol haritasını kabul etmek üzere, uluslararası toplumun yanı sıra İslam ve Arap ülkelerinin desteğiyle ABD tarafından sunulan bir karar tasarısı üzerinde oylama yapacak.

Öte yandan Rusya'nın karar taslağını veto etme ihtimali de gündemde. Zira Rusya, BM’ye Gazze Şeridi’nde istikrarı desteklemek için uluslararası bir güç kurulması için öneriler sunmasını ve Trump'ın ‘barış konseyine’ yapılan atıfları metinden çıkarmasını talep eden bir karşı karar taslağı sundu.


"Gazze Gücü" bugün Güvenlik Konseyi sınavıyla karşı karşıya

Yağışlı hava koşullarıyla karşı karşıya kalan Gazze Şeridi'nin merkezindeki yerinden edilmiş Filistinlilerin kullandığı çadırlar (Reuters)
Yağışlı hava koşullarıyla karşı karşıya kalan Gazze Şeridi'nin merkezindeki yerinden edilmiş Filistinlilerin kullandığı çadırlar (Reuters)
TT

"Gazze Gücü" bugün Güvenlik Konseyi sınavıyla karşı karşıya

Yağışlı hava koşullarıyla karşı karşıya kalan Gazze Şeridi'nin merkezindeki yerinden edilmiş Filistinlilerin kullandığı çadırlar (Reuters)
Yağışlı hava koşullarıyla karşı karşıya kalan Gazze Şeridi'nin merkezindeki yerinden edilmiş Filistinlilerin kullandığı çadırlar (Reuters)

Güvenlik Konseyi, bugün ABD tarafından sunulan ve uluslararası, İslami ve Arap desteğiyle, Başkan Donald Trump'ın Gazze yol haritasını kabul eden bir karar taslağı üzerinde oylama yapıyor. Bu taslağın temel hükümlerinden biri uluslararası bir istikrar gücü kurulması.

Rusya'nın veto ihtimali, BM'nin "Gazze gücü" oluşturulması için öneriler sunması ve Trump liderliğindeki "Barış Konseyi"ne hiçbir atıfta bulunmaması çağrısında bulunan karşı bir karar tasarısının BM'ye iletilmesinin ardından ortaya çıktı.

ABD diplomasisi, olası bir Rus vetosuna karşı, haftalardır üzerinde çalışılan taslak kararı desteklemek için çeşitli alanlarda aktif rol aldı. ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği de bir açıklama yaparak, "Gazze'deki Filistinliler için artık nifak tohumları ekme girişimlerinin tamamen önlenebilecek korkunç ve somut sonuçları olduğunu" belirtti.

Şarku'l Avsat'ın aldığı bilgiye göre Amerikan taslak kararında, "Filistin Yönetimi reform programı sadakatle uygulandıktan sonra (...) sonunda kendi kaderini tayin etme ve bir Filistin devleti kurma yolunda güvenilir bir yol için koşullar yaratılabilir" ifadesi yer alıyor. Ancak bu madde, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun "iki devletli çözümü reddetme konusunda fikrini değiştirmediğini" söylediği İsrail hükümetini kızdırdı. Ayrıca, Netanyahu'nun bazı yakın arkadaşları, taslak kararda değişiklik yapmak ve "Filistin devleti" ifadesini kaldırmak için son dakikaya kadar çalışacağını ilan etti.


Güney Lübnan'da İsrail hava saldırısında bir okul müdürü öldürüldü

Güney Lübnan'da İsrail insansız hava aracının hedef aldığı bir aracın enkazı (EPA)
Güney Lübnan'da İsrail insansız hava aracının hedef aldığı bir aracın enkazı (EPA)
TT

Güney Lübnan'da İsrail hava saldırısında bir okul müdürü öldürüldü

Güney Lübnan'da İsrail insansız hava aracının hedef aldığı bir aracın enkazı (EPA)
Güney Lübnan'da İsrail insansız hava aracının hedef aldığı bir aracın enkazı (EPA)

Resmi Ulusal Haber Ajansı'na göre, dün akşam Güney Lübnan'a düzenlenen İsrail hava saldırısında bir okul müdürü öldürüldü.

İsrail ile Hizbullah arasında bir yıllık savaşı sona erdiren ateşkese rağmen İsrail, özellikle Güney Lübnan'da, Hizbullah'ın askeri kapasitesini yeniden inşa etme girişimlerini hedef aldığını söylediği hava saldırıları düzenlemeye devam ediyor. İsrail ayrıca, Lübnan'ın geri çekilmesini talep ettiği beş sınır noktasında askeri varlığını sürdürüyor.

Ulusal Haber Ajansı, Mansuri kasabasına "düşman insansız hava aracı” (İHA) tarafından düzenlenen saldırının "okul müdürü Muhammed Şuveyh'in şehit düşmesiyle sonuçlandığını" bildirdi. Daha önce hedef alınan yerden "alevler yükseldiğini" bildirmişti.

Sağlık Bakanlığı ise bir aracı hedef alan saldırıda bir kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Lübnan, İsrail'i saldırılar düzenleyerek ve topraklarında asker bulundurarak ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçluyor.

İsrail ordusu, geçen hafta kasım ayının başından bu yana, faaliyetlerinin İsrail için tehdit oluşturduğunu belirttiği 15 Hizbullah mensubunu öldürdüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre İsrail, son haftalarda Lübnan'a yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırdı.

İsrail ordusu 6 Kasım'da, Hizbullah'ın altyapısını ve silah depolarını hedef alan bir dizi hava saldırısı düzenledi ve bu aylardır gerçekleştirilen en yoğun saldırı oldu.

Daha geniş çaplı bir tırmanış endişeleri arasında, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn yakın zamanda İsrail ile hava saldırılarını durdurması için müzakere etmeye istekli olduğunu ifade etti, ancak bu teklife yanıt verilmedi. ABD'nin baskısı altında hükümet ağustos ayında Hizbullah'ı silahsızlandırma kararı aldı. Ordu, beş aşamalı bir silahsızlanma planı hazırladı, ancak parti bu kararı "günah" olarak nitelendirerek reddetti.