Çocukken Trablus'u terk eden Prens Senusi krallığın hayalini kuruyor

İngiltere'de yaşıyor ve Libyalı isimlerle görüşmeye devam ediyor

Muhammed es-Senusi batı bölgesindeki Libyalı isimlerle görüşmeler yapıyor (Muhammed es-Senusi'nin Twitter hesabı)
Muhammed es-Senusi batı bölgesindeki Libyalı isimlerle görüşmeler yapıyor (Muhammed es-Senusi'nin Twitter hesabı)
TT

Çocukken Trablus'u terk eden Prens Senusi krallığın hayalini kuruyor

Muhammed es-Senusi batı bölgesindeki Libyalı isimlerle görüşmeler yapıyor (Muhammed es-Senusi'nin Twitter hesabı)
Muhammed es-Senusi batı bölgesindeki Libyalı isimlerle görüşmeler yapıyor (Muhammed es-Senusi'nin Twitter hesabı)

Monarşinin yıkılmasından önce Kral İdris es-Senusi tarafından Libya Veliaht Prensi olarak atanan Hasan er-Rıza Es-Senusi'nin oğlu Prens Muhammed Hasan er-Rıza es-Senusi, İstanbul'da birçok Libyalı figürle görüşmelerini yoğunlaştırdı. Berberiler ve Tuaregler de olmak üzere batı bölgesindeki kabilelere mensup kişiler de bu görüşmelerde yer alıyor. Görüşmenin amacı; anayasal monarşi şemsiyesi altında kapsamlı bir ulusal diyaloga yönelik çabaları başarılı kılmak.

Prens Muhammed Hasan er-Rıza es-Senusi, İngiltere'de yaşayan ve çocukluğundan bu yana Libya'yı ziyaret etmeyen biri olarak, Libya'nın batı bölgesine ait farklı kabilelerden ve topluluklardan gelen seçkinlerle münakaşa ve sosyal etkinliklere dair dördüncü turdan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Senusi, bölgenin çeşitli saygın kabileleriyle yapılan bu görüşmelerde, ülkenin dağılmasını ve zayıflamasını önleme çabalarını desteklediklerini vurguladı.

1962 doğumlu Prens Senusi, bazı Libya vatandaşları tarafından "hükümetin yeniden kendisine bağlılığını talep ederek ülkenin kralı olması ve anayasal sorumlulukları tam anlamıyla üstlenmesi" istenen bir figürdür. Ülkesindeki olaylarla ilgili gerek açıklamalar yaparak gerek de girişimlerde bulunarak, tartışmalara girmektedir. Öte yandan son iki haftada, Senusi ile geçici Ulusal Birlik Hükümetinin Başkanı Abdulhamid ed-Dibeybe arasında "monarşinin Libya'ya geri dönmesini kolaylaştıran" bir anlaşmanın konuşulduğuna dair bir söylenti medyada yer aldı.



Yemen hükümeti, İran füze ve İHA üretiminin Husi bölgelerine aktarılmasına karşı uyardı

Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani (Şarku'l Avsat)
Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani (Şarku'l Avsat)
TT

Yemen hükümeti, İran füze ve İHA üretiminin Husi bölgelerine aktarılmasına karşı uyardı

Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani (Şarku'l Avsat)
Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani (Şarku'l Avsat)

Uluslararası tanınırlığa sahip Yemen hükümeti dün, İran'ın başta füze ve insansız hava aracı (İHA) üretimi ve geliştirilmesi olmak üzere askeri sanayi programının bazı bölümlerini Yemen'de Husilerin kontrolündeki bölgelerde, özellikle de Sada, Hacca ve Sana kırsalında yerelleştirme eğilimine karşı uyarıda bulundu.

Uluslararası tanınırlığa sahip Yemen hükümetinin Enformasyon Bakanı Muammer el İryani “X” platformundaki hesabında, “Bu göstergeler karşısında uluslararası kayıtsızlık bölgeye ve dünyaya çok pahalıya mal olacak ve İran'a, Yemen'i yasaklanmış programlarını geliştirmek için bir arka bahçe atölyesine, İran Devrim Muhafızları için gelişmiş bir füze üssüne ve bölgesel güvenliğe karşı tehditler başlatmak için bir platforma dönüştürerek, tehlikeli bir gerçekliği pekiştirme fırsatı verecektir” ifadelerini kullandı.

İryani şöyle devam etti: “Bu, Yemen'de ya da hayati çevresinde istikrara izin vermeyen bir gerçekliğin tesis edilmesi ve dünyanın en önemli deniz yollarından birinde uluslararası seyrüsefer ve ticarete karşı kalıcı bir cephe açılması anlamına gelmektedir. Bu artan tehdit sadece komşu ülkeleri etkilemekle kalmamakta, aynı zamanda küresel ekonomi, tedarik zincirleri ve enerji fiyatları için de doğrudan bir tehdit oluşturmaktadır. 12 günlük savaş sırasında Devrim Muhafızları tarafından kullanılan füze sistemleri, balistikten hipersonik ve kamikaze saldırısına kadar çeşitli tipleriyle, Husi füze sisteminin gerçek kaynağının pratik kanıtını temsil ediyordu. Bu çatışma, füze atma, çoklu saldırı yolları ve radarları atlatmak için alçak irtifa İHA’ların kullanımı da dahil olmak üzere, DMO tarafından benimsenen saha taktiklerinin, komşu ülkelere ve ticari gemilere yönelik saldırılarda Husi taktiklerinin birebir kopyası olduğunu gösterdi; bu da aynı operasyonel doktrini yansıtıyor ve Yemen'deki DMO uzmanlarının varlığı ve uluslararası nakliye hatlarına saldırılar da dahil olmak üzere operasyonları doğrudan sahada yönlendirmeleri konusunda uluslararası raporların belgelediklerini doğruluyor.”

El-İryani bu verilerin, Husilerin “askeri sanayileşme” iddialarını çürüttüğünü ve Husilerin kontrolündeki bölgelerde stratejik askeri karar alma mekanizmasının tamamen Tahran'ın komutası altında olduğunu kanıtladığını vurguladı.

Uluslararası toplumu bu tehditlerle ciddi bir şekilde ilgilenmeye çağıran el-İryani, rehavetin İran'a Yemen'i yasaklanmış programları için bir üsse dönüştürme fırsatı vereceğini, bölgesel güvenliği tehdit edeceğini, herhangi bir siyasi çözüme kapıyı kapatacağını ve dünyanın en önemli deniz yollarından birinde uluslararası seyrüsefer ve ticarete karşı kalıcı bir cephe açacağını vurguladı.