Mısırlılar neden gümüşü tercih ediyor?

Külçe gümüş (Reuters)
Külçe gümüş (Reuters)
TT

Mısırlılar neden gümüşü tercih ediyor?

Külçe gümüş (Reuters)
Külçe gümüş (Reuters)

İmân adlı 40 yaşındaki öğretmen, okuldaki meslektaşlarıyla katıldığı bir dernekten toplu tasarruf yöntemi ile aylarca maaşından kesilerek toplanan 30 bin cüneyh (Mısır lirası egp) ile bir altın cüneyh alabileceğini görünce şaşırdı. Ancak bir arkadaşı ona cüneyh’in değerindeki düşüşe ve Mısırda altın fiyatlarındaki dalgalanmaya karşı riskten korunmak için "külçe gümüş" almasını tavsiye etti.

İman, Şarku'l Avsat'a, “geçen Kasım ayında 29  bin cüneyh değerinde üç adet 750 gramlık gümüş külçe satın aldım" ve ‘unutulan servet’teki artışla birlikte bunların değeri artık 33 bin cüneyhin üzerine çıktı” dedi.

Daha fazla devalüasyon beklendiği bir ortamda, cüneyhin değerindeki düşüşten kaçınmak için gümüş, Mısırlılar için bir sığınak olarak altınla ortak haline geldiği görülüyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters haber ajansından aktardığı habere göre gözlemcilerin "gerçekçi olmayan" olarak tanımladığı fiyatlardaki artışa tanık olunan gümüşün, Mısırlılar tarafından altına alternatif olarak tercih edildiği görülüyor. Reuters haberinde, Mısırlıların kâğıt parayı altın, döviz ve gayrimenkul satın alarak (cüneyhin değeri 2022'nin ilk çeyreğinden bu yana yarıdan fazla düştükten sonra) yatırım değerine aktardıkları ancak daha az paraya sahip olanların gümüşe yatırım yaptıkları ifade edildi.

Mısır Kuyumcular Sendikası Başkanı George Michel, gümüş alımına yönelmeyi kâğıt paranın değer kaybetmesiyle eş zamanlı olarak altın piyasasında yaşanan “kaos” durumuna bağladı ve Şarku'l Avsat'a: “Talep mücevheri değil külçe gümüşü etkiledi çünkü gümüşün değeri küçük yatırımcıya uygun. Dünya çapında altın ve gümüşün yükselişiyle aynı zamana denk gelen Mısır’daki değerlerinin yükselmesi sınırlı miktardaki parayla yatırım yapmak için güvenli bir sığınak haline geldi. Gümüşe yönelme yeni bir olgu değil. Yaklaşık bir yıldır gümüş piyasası gözle görülür bir yükselişe sahne oldu ama altın kadar bilinmeyebilir” dedi.

Gümüş fiyatları, 2023 yılı başında 18,68 cüneyh olan gram fiyatına kıyasla iki kat artışla 999 gram saf gümüşün fiyatının 46,27 cüneyhe ulaşmasının ardından geçtiğimiz yıl dikkat çekici bir artışa sahne oldu. El sanatlarına olan talebin azalmasına rağmen bu durumu piyasada bir hareketlenme olarak değerlendiren Michel: "Gümüş sektörü, yatırıma gerek olmadığı düşünülerek uzun süre ihmal edildi, ancak geçtiğimiz yıl küresel fiyattaki yükselişin arkasında külçe alım satımına sahne oldu" dedi.

Kahire'de, özellikle de gümüş endüstrisiyle ünlü El-Hüseyin ve Han el-Halili bölgelerinde çok sayıda dükkânı olan gümüş tüccarı Muhammed Fevzi, yüksek fiyatların ve cüneyhin değerindeki düşüşün gümüşün değerini geri getirdiğine inanıyor. Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada: "Son yıllarda gümüş sanayisi bazı tüccarları piyasanın dışına itecek şekilde çöküyordu, ancak cüneyhin değerindeki düşüş ve altın piyasasındaki dalgalanmanın ekonomik sonuçları dikkatleri külçe gümüş yatırımına yöneltti. İyileşen bir piyasadan bahsettiğimiz ve uyum sağlamak amacıyla yatırım davranışlarının geliştiği doğru, ancak Mısırlılar hâlâ sarı metale takılıp kalıyor" dedi.  Fevzi’nin mağazasından gümüş takı satın alan yirmili yaşlarındaki genç bir kadın olan Sarah da aynı fikirde ve şöyle diyor: "Mücevher olarak gümüşü seviyorum ama altına yatırım yapmayı tercih ediyorum çünkü artış oranları hızlı ve garantili. Daha önce gümüş satmayı hiç düşünmemiştim.”

Mısır'daki altın piyasası, geçtiğimiz yıl boyunca gram fiyatında rekor seviyelere tanık oldu; öyle ki, Ticaret Odaları Federasyonu Altın Bölümü piyasa fiyatlarının "gerçek dışı" düzeyde manipülasyona tanık olduğunu belirterek bu duruma karşı uyarıda bulundu. Ancak bu durum Mısırlıların riskten korunma amaçlı altın alma taleplerini olumsuz etkilemedi. Reuters’in Dünya Altın Konseyi'nin yıllık raporundan aktardığına göre Mısır'da altın ve külçeye olan talep 2022-2023 yılları arasında yüzde 57,8 arttı. Gram altının fiyatında benzeri görülmemiş yükselişler yaşanırken, bu durum bir önceki dönemde ticaretin birden fazla kez durmasına neden oldu. Ekim 2022'de cüneyh altın yaklaşık 11 bin cüneyh civarında seyrederken, bugün fiyatı yaklaşık 30 bin cüneyhe yükseldi.

Gümüş piyasasının geleceğine ve bir yatırım seçeneği olma beklentileriyle ilgili olarak Kuyumcular Sendikası başkanı: “Bir sonraki aşamada gümüş, özellikle altın yükselişinin paralel gitmesi nedeniyle Mısır pazarında bir rakip haline gelecek. Sonra sarı metale duyulan güven (fakirlerin altınına) kadar uzanacak. Gümüşün yatırım aracı olarak öne çıkan özelliği, tıptan güneş enerjisine, otomotivden otomotive kadar pek çok sektörde kullanılan bir metal olmasıdır" dedi.

Mısır Merkez Bankası verileri enflasyonda düşüşe işaret etse de, Mısır emtia fiyatlarında zam dalgasına tanık oluyor. Geçtiğimiz perşembe günü Merkez Bankası, Mısır'da yıllık bazda çekirdek enflasyon oranının aralık ayındaki yüzde 34,2'den ocak ayında yüzde 29'a düştüğünü açıklamıştı.

Doların resmi fiyatı 1 dolar 30,9 cüneyh olarak istikrara kavuşurken, Mısır ile İMF arasında Mısır turizm bölgelerinde beklenen yatırımlara paralel olarak yeni bir kredi konusunda kısa zamanda anlaşmaya varılacağı yönündeki söylentilerden sonra piyasada dalgalanma yaşandı.



Öcalan, Ankara'yı SDG ile Şam arasında bir anlaşmaya varılmasını kolaylaştırmaya çağırdı

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, SDG'yi Suriye ordusuna entegre etme anlaşmasını imzalarken, 10 Mart 2025 (EPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, SDG'yi Suriye ordusuna entegre etme anlaşmasını imzalarken, 10 Mart 2025 (EPA)
TT

Öcalan, Ankara'yı SDG ile Şam arasında bir anlaşmaya varılmasını kolaylaştırmaya çağırdı

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, SDG'yi Suriye ordusuna entegre etme anlaşmasını imzalarken, 10 Mart 2025 (EPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, SDG'yi Suriye ordusuna entegre etme anlaşmasını imzalarken, 10 Mart 2025 (EPA)

26 yıldır tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan, Ankara’yı, Kürtlerin liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Şam arasında bir anlaşma sağlanmasına aracılık etmeye çağırdı. Bu çağrı bugün, Kürt yanlısı Türkiye’deki Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) tarafından iletildi.

Öcalan, 30 Aralık tarihli yazılı mesajında, “Türkiye’nin bu süreçte kolaylaştırıcı ve yapıcı bir rol oynaması, süreci diyalog odaklı yürütmesi çok önemlidir. Bu, bölgesel barış ve kendi iç barışını güçlendirmek için hayati bir gerekliliktir” ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz hafta Ankara ve Şam, SDG’yi 10 Mart’ta imzalanan Suriye ordusuna entegrasyon anlaşmasını uygulamakta gecikmekle suçladı ve Suriye’nin birliği ile istikrarına yönelik herhangi bir girişimi reddettiklerini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye medyasından aktardığına göre SDG, ateşkes anlaşmasını ihlal ederek Halep’in kuzeyinde iç güvenlik noktalarına saldırdı.

Dün gelen haberlere göre, Halep’te eş-Şeyhan kavşağındaki İç Güvenlik Kuvvetleri (Asayiş) ve SDG’ye bağlı güvenlik güçlerinin ortak kontrol noktasına Suriye Savunma Bakanlığı’na bağlı birimler tarafından silahlı saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda iki Asayiş mensubu yaralanırken, güvenlik birimleri saldırıya karşılık verdi ve bölge çevresinde güvenlik önlemleri artırıldı.


Suriye güvenlik güçleri Lazkiye'de gece sokağa çıkma yasağı ilan etti

Lazkiye'de protestolar sırasında çıkan çatışmaların ardından Suriye güvenlik güçleri konuşlandırıldı (EPA)
Lazkiye'de protestolar sırasında çıkan çatışmaların ardından Suriye güvenlik güçleri konuşlandırıldı (EPA)
TT

Suriye güvenlik güçleri Lazkiye'de gece sokağa çıkma yasağı ilan etti

Lazkiye'de protestolar sırasında çıkan çatışmaların ardından Suriye güvenlik güçleri konuşlandırıldı (EPA)
Lazkiye'de protestolar sırasında çıkan çatışmaların ardından Suriye güvenlik güçleri konuşlandırıldı (EPA)

Suriye haber ajansı SANA'nın haberine göre, Lazkiye vilayetindeki iç güvenlik güçleri bugün şehirde saat 17:00'den yarın sabah 06:00'ya kadar gece sokağa çıkma yasağı ilan etti.

İç Güvenlik Komutanlığı yaptığı açıklamada, sokağa çıkma yasağının acil durumları, sağlık personelini, ambulans ve itfaiye ekiplerini kapsamadığını belirtti.


İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararı ‘yerinden edilme’ ve ‘askeri üsler’ korkularını körüklüyor

Arap Birliği Komsiyonu’nun daimi temsilciler düzeyinde yapılan toplantısından (Arap Birliği)
Arap Birliği Komsiyonu’nun daimi temsilciler düzeyinde yapılan toplantısından (Arap Birliği)
TT

İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararı ‘yerinden edilme’ ve ‘askeri üsler’ korkularını körüklüyor

Arap Birliği Komsiyonu’nun daimi temsilciler düzeyinde yapılan toplantısından (Arap Birliği)
Arap Birliği Komsiyonu’nun daimi temsilciler düzeyinde yapılan toplantısından (Arap Birliği)

İsrail'in Somaliland'ı ‘bağımsız devlet’ olarak tanıma kararı, Filistinlilerin bu ayrılıkçı bölgeye yerleştirileceğine ve İsrail'in Kızıldeniz kıyılarını gören bölgede askeri üsler kuracağına dair endişeleri artırdı.

Somali Başbakanı Hamza Abdi Barre, ‘İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Somaliland'daki planının Afrika Boynuzu'nda gerilimi artıracağı’ uyarısında bulundu. Barre, bu hamlenin ‘Sudan, Somali ve diğer ülkeler dahil olmak üzere bölge için ciddi sonuçlar doğuracağını’ söyledi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, cuma günü, Somaliland'ı ‘bağımsız egemen bir devlet’ olarak tanıdığını duyurdu. Böylece Somali içindeki ‘ayrılıkçı bölge’ ilk kez tanındı. Somaliland Cumhurbaşkanı Abdurrahman Muhammed Abdullahi Arawa, bu hamleyi ‘tarihi bir an’ olarak nitelendirdi.

İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararı, Arap, İslam ve Afrika ülkeleri tarafından kınandı. Arap ve İslam ülkeleri, Arap Birliği (AL), Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ve Afrika Birliği Komisyonu, İsrail'in bu adımını tamamen reddettiklerini belirten açıklamalar yayınladı. Somali Başbakanı Barre, İsrail’in tanıma kararını Gazze Şeridi'nden Filistinlilerin yerinden edilmesiyle ilişkilendirdi. Barre, pazar günü Al-Qahera News'e verdiği röportajda “Tüm işaretler Netanyahu'nun Gazzelileri Somaliland'a yerleştirmeyi planladığını teyit ediyor” dedi. Somalili yetkili, ‘ülkesinin bunu kabul etmeyeceğini’ vurgularken, Filistin halkının kendi topraklarında yaşama ve kendi bağımsız devletine sahip olma hakkı olduğunu belirtti.

İsrail'in Somaliland’ı tanımasının Netanyahu’nun ‘Büyük İsrail’ adlı planının bir parçası olduğuna inanan Barre, İsrail'in, Somali'nin kuzeyindeki varlığının Kızıldeniz ve Babu’l-Mendeb Boğazı'nı kontrol etmesine ve bölgede askeri üsler kurmasına olanak sağlayacağını düşünerek, mevcut siyasi ve bölgesel koşulları istismar etmeye çalıştığını belirtti.

Somali hükümeti tarafından cuma günü yapılan açıklamada ‘Filistin’in işgalinin ve Filistinlilerin zorla yerinden edilmesini kategorik olarak reddedildiği’ belirtilerek, ‘Somali’nin Filistin halkının vatansız bırakılmasını asla kabul etmeyeceği’ vurgulandı.

Açıklamada ayrıca, Somali'yi vekalet savaşlarına sürükleyecek veya bölgesel ve uluslararası düşmanlıkları ülkeye taşıyacak herhangi bir yabancı askeri üs veya düzenlemenin kurulmasına izin verilmeyeceğinin altı çizildi.

İsrail'in hamlesinin ardından cuma günü Somali hükümetinin toplantısı (SONNA)İsrail'in hamlesinin ardından cuma günü Somali hükümetinin toplantısı (SONNA)

Somaliland bölgesinden araştırmacı ve siyasi analist Numan Hasan, ‘Somaliland hükümetinin Filistinlilerin kendi topraklarına yerleştirilmesini kabul etmeyeceğini’ düşünüyor. Somalilandlı yetkililer, bölgenin, bağımsız devlet olarak tanınması için herhangi bir siyasi çözümü engelleyeceğini düşünen Hasan, Filistinlilerin yerinden edilmeyi reddettiklerini açıkça ifade ettiklerini ve halkın da aynı fikirde olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’a konuşan Hasan, Somaliland hükümetinin, komşu ülkelere zarar vermemeleri koşuluyla, bölgede İsrail askeri üslerinin kurulmasına itiraz etmeyeceğini düşündüğünü, özellikle Arap ve İslam dünyasının İsrail'in tanınmasını reddetmesi gibi son gelişmeler çerçevesinde bölgenin herhangi bir dış müdahaleye hazırlıklı olması gerektiğini söyledi.

Numan Hasan'a göre bağımsızlığın tanınması Somaliland hükümetinin birincil hedefi olmaya devam ediyor. Hasan, bu adımın başka hiçbir ülkenin çıkarlarına zarar vermeyeceğini düşündüğünü belirtti.

Öte yandan Somalili siyasi analist Hasan Muhammed Hac, İsrail'in tanınmasının, kalkınma veya güvenlik bölgeleri ve egemen tesislerin kurulması bahanesiyle yerel halkın veya Filistinlilerin bölgeye yerleştirilmesine kapı açarak, bölgenin demografik yapısı üzerindeki etkisine ilişkin endişeleri artırdığını değerlendiriyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan Hac, bu tanıma kararının Kızıldeniz kıyısında ve Babu’l-Mendeb bölgesinde İsrail’in askeri üsleri veya istihbarat tesislerinin kurulmasına kapı açacağına dair endişelerin arttığını belirtti.

Bunun, bölgeyi uluslararası çatışmaların merkezine yerleştireceğini ve Somali'nin iç meselesinden bölgesel ve uluslararası rekabetin sahnesine dönüştüreceğini söyleyen Hac, bu senaryoların (yerinden edilme ve militarizasyon) risklerinin daha geniş bölgeye ve Afrika'ya yayılacağını, kabile gerilimlerini körükleyeceğini ve kapsamlı siyasi çözümlerin şansını zayıflatacağını kaydetti.

Mısır Dışişleri Konseyi üyesi ve Yüksek ve Stratejik Araştırmalar Askeri Akademisi danışmanı Tümgeneral Adil el-Umde, Somali'de yaşananların, ayrılmayı teşvik eden hareketler arasında olumsuz algıları güçlendirerek Afrika devletleri arasındaki parçalanma ve bölünmeyi daha da şiddetlendirdiğini düşünüyor. Somali'nin bölünmesinin bölgesel ve uluslararası istikrarı etkileyeceğini, çünkü bu bölgenin dünyadaki çoğu ülkenin stratejik çıkarlarıyla bağlantılı olduğunu söyledi.

Umde, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “İsrail'in Somaliland'ı tanıyarak bölgedeki çatışmada yeni bir cephe açmak ve uluslararası toplumun dikkatini Gazze Şeridi'nden başka yöne çekmek istediğini” düşündüğünü belirtti. Ayrıca, “Somali'nin birliğini ve egemenliğini korumak, Kızıldeniz bölgesinde Arap ve Mısır'ın ulusal güvenliğini korumak anlamına gelir” ifadesini kullandı.

Somali Başbakanı Barre'ye göre ülkesi, İsrail'in hamlelerine karşı egemenliği için bölgesel ve küresel destek bekliyor. Barre, yaptığı açıklamalarda, ülkesinin Netanyahu'nun kararına karşı diplomatik kanalları bir seçenek olarak kullandığını, ayrıca ülkesinin birliğini savunmak için yasal önlemler aldığını açıkladı. Barre, "anayasanın (Somaliland'ın) bunu yapmasına izin vermediğini" kaydetti.

Somaliland, 1991 yılından bu yana Somali Federal Cumhuriyeti'nden tek taraflı olarak ayrıldığını ilan etti, ancak şimdiye kadar uluslararası taraflarca tanınmadı.