Irak Yüksek Federal Mahkemesi, IKBY’nin petrol ve petrol dışı tüm gelirlerini Bağdat hükümetine devretmesine hükmetti

Bütçe yasası, IKBY bölgesinin ürettiği petrolü Irak Petrol Pazarlama Şirketi’ne (SOMO) devretme zorunluluğunu getiriyor (Reuters)
Bütçe yasası, IKBY bölgesinin ürettiği petrolü Irak Petrol Pazarlama Şirketi’ne (SOMO) devretme zorunluluğunu getiriyor (Reuters)
TT

Irak Yüksek Federal Mahkemesi, IKBY’nin petrol ve petrol dışı tüm gelirlerini Bağdat hükümetine devretmesine hükmetti

Bütçe yasası, IKBY bölgesinin ürettiği petrolü Irak Petrol Pazarlama Şirketi’ne (SOMO) devretme zorunluluğunu getiriyor (Reuters)
Bütçe yasası, IKBY bölgesinin ürettiği petrolü Irak Petrol Pazarlama Şirketi’ne (SOMO) devretme zorunluluğunu getiriyor (Reuters)

Irak Yüksek Federal Mahkemesi, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Bakanlar Kurulu’nun, petrol ve petrol dışı tüm gelirlerini Bağdat hükümetine devretmesini öngören bir karar yayınladı.

Şarku’l Avsat’ın Irak resmi haber ajansı INA’dan aktardığına göre, mahkeme ayrıca, merkez ve IKBY’de bulunan tüm kamu çalışanlarının maaşlarının federal bankalara yatırılmasına karar verdi.

Yüksek Federal Mahkemesi’nin kararında, bölge çalışanlarının aylık bütçesinin Federal Maliye Bakanlığı’na sunulmasının zorunlu kılınması da yer alıyor.

Bağdat’taki federal hükümet, bölgedeki maaşların kendisine bağlı devlet bankaları aracılığıyla gönderilmesini, bu fonların da bu devlet bankaları aracılığıyla bölge çalışanlarına aktarılarak dağıtılmasını şart koşmuştu.

Buna karşılık IKBY hükümeti ise maaşların bölgedeki özel bankalara veya Irak Merkez Bankası’nın bir şubesi aracılığıyla gönderilmesinde ısrar ediyor.

Irak Parlamentosu, geçtiğimiz haziran ayında yıllık değeri 150 milyar doları bulan üç yıllık genel bütçe yasasını onayladı.

Bütçe tasarısında, IKBY bölgesinin ürettiği petrolün, Irak Petrol Pazarlama Şirketi’ne (SOMO) devredilerek onunla koordineli olarak satılması, ihraç edilemediği takdirde ise yerel olarak kullanması gerektiği belirtildi.

Bütçede ayrıca Federal Maliye Bakanlığı’nın bölgenin aidatlarını aylık olarak finanse etme taahhüdü karşılığında, bölgenin petrol dışı gelirleri devlete sağlama taahhüdü de yer alıyor.



BM yetkilisi: Gazze'deki durum kıyamet gününü andırıyor

İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Filistinli bir çocuğun yakınları, Gazze'deki Şifa Hastanesi’nde göz yaşı döküyor. (DPA)
İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Filistinli bir çocuğun yakınları, Gazze'deki Şifa Hastanesi’nde göz yaşı döküyor. (DPA)
TT

BM yetkilisi: Gazze'deki durum kıyamet gününü andırıyor

İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Filistinli bir çocuğun yakınları, Gazze'deki Şifa Hastanesi’nde göz yaşı döküyor. (DPA)
İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Filistinli bir çocuğun yakınları, Gazze'deki Şifa Hastanesi’nde göz yaşı döküyor. (DPA)

Gazze Şeridi'ndeki durumun ciddiyeti konusunda uyarıda bulunan bir Birleşmiş Milletler (BM) yetkilisi, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı sonucunda insani krizin en ciddi aşamasına girdiğini ve Filistinlilerin açlık tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını söyledi.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) İletişim Direktörü Jonathan Fowler bugün yaptığı basın açıklamasında, İsrail'in 19 aydır sürdürdüğü yok etme savaşında gıdayı bir silah olarak kullanarak tüm sınır kapılarını kapatması karşısında Gazze Şeridi'nde yaşanan gıda sıkıntısı gerçeğine dikkat çekti. Fowler, “Gazze Şeridi'ndeki mevcut durumu tarif edecek kelime bulmak çok zor, adeta kıyamet gününü andırıyor” dedi.

Fowler, İsrail'in Gazze Şeridi'ne uyguladığı boğucu kuşatmayı ve uluslararası toplumun bu ablukayı ele almamasını ‘gerçek bir skandal’ olarak nitelendirdi.

asdfrgt
İsrail'in bugün Gazze Şeridi'ne düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA'dan aktardığına göre Fowler, Gazze Şeridi'nin ‘İsrail'in soykırım savaşının başlangıcından bu yana tanık olduğu insani krizin en kötü aşamasından geçtiğini’ belirterek, Gazze Şeridi'ndeki durumun ‘karmaşık değil, çok açık’ olduğunu söyledi. Fowler, İsrail'in 50 günü aşkın bir süredir insani yardım girişini engellemesi sonucunda Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin yiyecek bir şey bulamamasının normal olduğunu kaydetti.

Fowler, Gazze Şeridi'ndeki kıtlığın ‘tamamen İsrail'in siyasi bir kararı’ olduğunu vurguladı. “Eğer insani yardımın girmesine izin verilirse, girecektir. Ancak İsrail hiçbir şeyin geçmesine izin vermeyen boğucu bir abluka uyguluyor” diyen Fowler, ablukanın kaldırılması için yapılan uluslararası çağrılara kulak asılmadığını belirtti.