Libya Yüksek Devlet Konseyi: İptaline rağmen Tunus toplantısından istenilen sonuçlar alındı

Libya Yüksek Devlet Konseyi üyesi Fathallah Es-Sariri (Şarku’l Avsat)
Libya Yüksek Devlet Konseyi üyesi Fathallah Es-Sariri (Şarku’l Avsat)
TT

Libya Yüksek Devlet Konseyi: İptaline rağmen Tunus toplantısından istenilen sonuçlar alındı

Libya Yüksek Devlet Konseyi üyesi Fathallah Es-Sariri (Şarku’l Avsat)
Libya Yüksek Devlet Konseyi üyesi Fathallah Es-Sariri (Şarku’l Avsat)

Libya Yüksek Devlet Konseyi üyesi Fathallah Es-Sariri, yeni Libya hükümetinin kurulmasını görüşmek üzere Tunus’ta yapılması planlanan toplantının iptal edilmesinin ‘toplantıdan beklenen sonuçları etkilemediğini’ söyleyerek, beklenen sonuçların halihazırda elde edildiğini dile getirdi.

Tunus medyasında yer alan habere göre, Tunus, Libya Temsilciler Meclisi ve Yüksek Devlet Konseyi üyeleri ile Seçim Yasalarını Belirleme (6+6) Komitesi’nin üyeleri arasında yapılması planlanan toplantıyı iptal etti.

Söz konusu toplantıda, Abdulhamin Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti ile parlamento tarafından belirlenen Usame Hammad başkanlığındaki İstikrar Hükümeti arasındaki anlaşmazlığı sona erdirmek için yeni bir hükümet kurma konusu görüşülecekti.

Şarku’l Avsat’ın Alemu’l Arabi haber ajansından (AWP) aktardığına göre aynı zamanda (6+6) Komitesi’nin üyesi olan Sariri, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı;

Bu karar zararlı da olabilir, faydalı da olabilir. Bu iptal, toplantının normal ve doğal şartlarda yapılmasına göre duruma daha fazla ışık tuttu. Normal ve olağan bir toplantı olsaydı, belki şu anda ortaya çıkan sonuçların aynısı, tam bir uzlaşı çerçevesinde üretilmeyecekti.

Ülkede seçimlerin yapılabilmesi için Seçim Yasalarını Belirleme (6+6) Komitesi’nin Ekim ayında Fas’ta düzenlenen toplantısında herhangi bir anlaşmaya varılmamıştı.

Sariri, toplantının iptal gerekçelerine ilişkin şunları söyledi;

Bu toplantıyı hazırlık heyeti ayarladı, oteli de ayırttık. Ancak bir gün sonra otel müdürü, koordinatörlere veya hazırlık komitesi yetkililerine, Tunus yetkililerinden toplantı için bir merkez veya toplantı salonu sağlamanın mümkün olmadığı yönünde talimat aldığını bildirdi. Konunun ve gündeminin kamuoyuna açık olmasına rağmen, zayıf koordinasyon nedeniyle toplantının iptal edilmesi mümkün olmuş olabilir.

sdv
Yüksek Devlet Konseyi üyelerinin önceki bir toplantısı

Sariri, adını vermediği tarafları toplantıyı engellemekle suçlayarak, şu ifadelerle açıklamasını sürdürdü;

Bazıları, Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu’nun (UNSMIL) bu iptalin arkasında olduğunu veya bundan memnun olduğunu göz ardı etmiyor. Çünkü ne yazık UNSMIL her şeyin kendi himayesi altında olmasını istiyor. Olası bir Libya-Libya toplantısının başarılı olmasını istemiyor.

dsev
Sariri, bazılarının Tunus toplantısının iptalinin arkasında UNSMIL’in olduğunu göz ardı etmediğini bildirdi

Sariri, Yüksek Devlet Konseyi’nin bu aşamada ihtiyaç duyulabilecek yasama adımlarını atacağını söyleyerek, “İletişim ve koordinasyondan sorumlu iki heyet arasında bir toplantı yapılacak. Allah’ın izniyle Ramazan ayında veya sonrasında net bir harita ortaya çıkacak ve uygulamaya başlayacağız” diye ekledi.



Katz: Suriye'deki silahlı gruplar Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

Katz: Suriye'deki silahlı gruplar Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

Times of Israel'in haberine göre, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, dün Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi'nde yaptığı toplantıda, Suriye'de Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünen silahlı grupların bulunduğunu söyledi.

Katz, İsrail'in Şam ile bir güvenlik anlaşmasına veya normalleşmeye ulaşma yolunda olmadığını ve ülke içindeki Suriye güçlerinin veya çeşitli milislerin İsrail yerleşimlerine saldırmaya çalışabileceği veya Suriye Dürzi toplumunu yeniden tehdit edebileceği senaryolara hazırlandığını sözlerine ekledi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığı habere göre Husilerin Golan Tepeleri'ne kara harekâtı düzenlemeyi düşündükleri belirtildi.

İsrail güçleri ise Beşşar Esed rejiminin Aralık 2014'te devrilmesinden bu yana Güney Suriye'de dokuz noktaya konuşlandı. Bunların çoğu, iki ülke sınırında Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölge içinde yer alıyor. Bu noktalardan ikisi Hermon Dağı'nın Suriye tarafında bulunuyor.

İsrail, İsrail yerleşimlerini korumak ve Lübnan Hizbullahı veya diğer İran destekli milisler de dahil olmak üzere düşman güçlerin eline geçmesi durumunda tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak için Suriye topraklarının 15 kilometreye kadar uzanan bölgelerinde faaliyet gösterdiğini açıkladı.

Golan Tepeleri, Suriye'nin güneybatı köşesinde, Şam'ın 60 kilometre batısında yer almakta ve yaklaşık bin 860 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır.

İsrail, Haziran 1967'deki "Haziran Gerilemesi" olarak bilinen savaş sırasında Golan Tepeleri'nin yaklaşık bin 250 kilometrekarelik bir alanını işgal etti ve ardından 1981'de fiilen ilhak etti; ancak bu hamle Birleşmiş Milletler tarafından tanınmadı ve burası işgal edilmiş Suriye toprağı olarak görülmeye devam edildi.


İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.


BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
TT

BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)

Birleşmiş Milletler’in Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert, Perşembe günü yaptığı açıklamada, hükümetin aldığı önemli kararlar ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin güçlendirilmiş varlığına rağmen ülkenin güneyindeki belirsizlik ortamının devam ettiğini belirtti. Hennis-Plasschaert, bu iki unsurun “normalleşme yolunda temel bir zemin oluşturduğunu” söyledi.

Hennis-Plasschaert, “Birçok Lübnanlı için çatışma düşük yoğunlukla da olsa sürüyor. Mevcut durum devam ettiği sürece, düşmanlıkların yeniden tırmanma ihtimali ortadan kalkmış değil” ifadelerini kullandı.

BM yetkilisi, mevcut fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Diyalog ve müzakereler tüm sorunları çözemeyebilir; ancak taraflar arasında karşılıklı anlayışın oluşmasına katkı sağlar ve en önemlisi, istenen güvenlik ve istikrara giden yolu açar” dedi.

İsrail ile Hizbullah arasında geçen yıl Kasım ayında, Gazze’deki savaşın yol açtığı bir yılı aşkın karşılıklı bombardımanın ardından ABD arabuluculuğunda ateşkes sağlanmıştı. Ancak İsrail, anlaşmaya rağmen Güney Lübnan’daki bazı noktalarda varlığını sürdürürken, ülkenin güneyi ve doğusuna yönelik saldırılarına devam ediyor.