Suveyda'daki protestocular barıştan yana tavır alıyor

Protestocular, ABD'nin 'sempatik' tavırlarına kayıtsız kaldıklarını ifade ettiler.

Suveyda kentindeki göstericiler, 28 Şubat 2024. (AFP)
Suveyda kentindeki göstericiler, 28 Şubat 2024. (AFP)
TT

Suveyda'daki protestocular barıştan yana tavır alıyor

Suveyda kentindeki göstericiler, 28 Şubat 2024. (AFP)
Suveyda kentindeki göstericiler, 28 Şubat 2024. (AFP)

Birkaç gün süren gerginlik ve silahlı çatışma çıkma olasılığının artmasının ardından, Suriye'nin güneyinde bulunan Suveyda kentindeki göstericiler, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararının uygulanması yönündeki talepleri karşılanıncaya kadar barışçıl harekete bağlılıklarını yinelediler. Göstericiler, bir protestocunun güvenlik güçlerinin kurşunlarıyla öldürülmesi üzerine Washington'un ‘derin endişe duyduğu’ ifadesini ciddiye almadılar.

Suveyda'daki yerel muhalefet kaynakları Şarku'l Avsat'a, “Protestocuların hiçbiri Washington'un tepkisine güvenmiyor. Çünkü diğer aktif ülkeler ve BM, Suriye'deki ilk gösteriden bu yana endişelerini dile getiriyor. Ülkenin yıkılmasına, güneyden kuzeye, batıdan doğuya onlarca katliamın yaşanmasına rağmen kaygı duymaktan başka bir şey yapmadılar. Suriyelileri boğup öldürürken rejimi hedef aldıklarını söyledikleri yaptırımlar uyguladılar” açıklamasında bulundu.

Kaynaklar, Washington ve uluslararası toplumun ‘tüm alanı İran ve Rusya'ya bıraktığını’ söyledi.

Suveyda kentinde düzenlenen gösteride yaralanmış bir adam ve ona eşlik eden vatandaşlar, 28 Şubat 2024. (Reuters)
Suveyda kentinde düzenlenen gösteride yaralanmış bir adam ve ona eşlik eden vatandaşlar, 28 Şubat 2024. (Reuters)

Suveyda'daki kaynaklar, “Yedi ay önce başlayan gösterilerin barışçıl olduğunu, silahlı kişilerin bulunmadığını ve herhangi bir olayın kaydedilmediğini” vurguladı. Kaynaklar, protestocuların ‘meşru haklarını anayasa ve hukuk çatısı altında almakta ısrar ettiklerini ve 13 yıl süren savaş, yıkım, kan ve ülkeyi parçalama ve zenginliğini yağmalama projelerinin ardından uluslararası açıklamalara güvenmediklerini’ belirtti.

Suveyda'da Washington'un Gazze'deki Filistinlilerin öldürülmesine ilişkin tutumu konusunda genel bir memnuniyetsizlik olduğuna dikkati çeken kaynaklar şu ifadeleri kullandı:

“İsrail, tüm dünyanın gözü önünde yüzlerce Filistinliye yönelik hak ihlalleri ve katliamlar gerçekleştiriyor ve biz Washington'dan herhangi bir kınama duymadık. Suveyda'da bir vatandaşın öldürülmesini kınamasına nasıl inanabiliriz?!”

ABD'nin Suriye Büyükelçiliği’nin X platformundaki hesabında şu ifadeler yer aldı:

“Rejimin Suveyda'daki barışçıl göstericilere karşı aşırı güç kullanmasından derin endişe duyuyoruz. Suveyda'daki ve her yerdeki Suriyeliler barışı, onuru, güvenliği ve adaleti hak ediyor.”

Büyükelçilik ayrıca geçtiğimiz çarşamba günü bir protestocunun öldürülmesi hakkında yorum yaparak, sivillerin kaybı için üzüntüsünü ve etkilenen herkese ve ailelerine başsağlığı dilediğini ifade etti.

BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen'in “Suriye'de çözüme yönelik herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini” açıklaması dikkat çekiyor. Dün (Cuma) Antalya Diplomatik Forumu oturum aralarında düzenlenen ‘Suriye'de İstikrara Giden Yol’ başlıklı sempozyumda konuşan Pedersen, ‘Suriye'deki güvenlik durumunun son dönemde Gazze Şeridi'nde devam eden savaştan etkilendiğini’ vurgulayarak, “Suriye'de çözümün askeri olmayacağını ve tarafların savaşı kimsenin kazanmayacağını anladığını” belirtti.

Suveyda kentindeki göstericiler, 28 Şubat 2024. (AFP)
Suveyda kentindeki göstericiler, 28 Şubat 2024. (AFP)

Baas Partisi'nin hükümet ve parti merkezleri basıldıktan birkaç gün sonra barışçıl harekete bağlılıklarını yinelemek adına onlarca protestocu Suveyda kentinde bugün de sokağa çıktı. Aynı zamanda geçtiğimiz çarşamba günü rejim güçleri, protestocuları dağıtmak için etrafa rastgele ateş açtı. Aktivistler ve yerel muhalif medya tarafından yayılan videolarda görüldüğü üzere açılan ateş sonucunda Cevad el-Baruki göğsünden yaralanarak olay yerinde vefat etti.

Bu gelişmelerin ardından iki gün boyunca kaynağı bilinmeyen patlama ve top mermisi sesleri duyuldu. Emniyet ve parti merkezlerini hedef aldığı söylenen bu saldırılar, Suveyda kentindeki gerilimin yükseleceği ve silahlı çatışmaya doğru gideceği yönündeki korkuları pekiştirdi. Yaşananlara karşılık dün (cuma) ve bugün (cumartesi) hareketin barışçıl olduğunu göstermek için kitlesel gösteriler düzenlendi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Suveyda kentinden kaçan onlarca kişinin otoriteye karşı barışçıl hareketin devam ettiğini yinelemek adına şehrin merkezindeki el-Kerame Meydanı’nda toplandığını bildirdi. ‘Özgürlük, rejimin devrilmesi, 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının uygulanması ve tutukluların serbest bırakılmasını’ talep eden göstericiler, üzerinde şu ifadelerin yazılı olduğu pankartları kaldırdı:

‘Rejim yıkılana kadar barışçıl hareket’, ‘Barışçıllığımız kurtuluş yolumuzdur’ ve ‘Rejimin kanlı yaklaşımı varsa bizim de barışçıl yaklaşımımız var.’

Beşşar Esed rejimi, Suveyda'daki protestoların katılımını azaltmak amacıyla şehir merkezinde bulunan 7 Nisan Salonu’nda birkaç ay ara verdiği çözüm faaliyetlerine yeniden başladı. Ancak protestocular uzlaşmayı reddettiklerini ve taleplerinin yerine getirilmesinde ısrarcı olduklarını açıkladı.



Suriye'nin kuzeydoğusunda Esed ve DEAŞ kalıntılarına yönelik operasyonda 79 militan gözaltına alındı

Suriye'nin doğusunu istikrarsızlaştırmaya yönelik suçlara karıştığından şüphelenilen militanlar (Şarku’l Avsat)
Suriye'nin doğusunu istikrarsızlaştırmaya yönelik suçlara karıştığından şüphelenilen militanlar (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye'nin kuzeydoğusunda Esed ve DEAŞ kalıntılarına yönelik operasyonda 79 militan gözaltına alındı

Suriye'nin doğusunu istikrarsızlaştırmaya yönelik suçlara karıştığından şüphelenilen militanlar (Şarku’l Avsat)
Suriye'nin doğusunu istikrarsızlaştırmaya yönelik suçlara karıştığından şüphelenilen militanlar (Şarku’l Avsat)

Yeni Suriye Askeri Operasyonlar Komutanlığı'na bağlı İç Güvenlik Güçleri ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Deyrizor kırsalının farklı bölgelerinde devrik rejim üyelerini ve terör örgütü DEAŞ'a sadık milisleri gözaltına almak için operasyonlarını yoğunlaştırdı ve dün hesaplarında yayınladıkları bir açıklamada, Suriyelilere karşı zulüm işlediğinden şüphelenilenlere karşı demir yumruk ile saldıracakları sözünü verdi. Söz konusu açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Ulusal kazanımlarımızı korumak ve herkes için barış ve güvenlik ortamını sağlamak için hiçbir çabadan kaçınmayacağız. Barış ve güvenliğe yönelik her türlü tehdide şiddetli bir karşılık verilecek.”

SDG, Suriye'nin kuzeydoğusunda eski rejim kalıntılarını ve DEAŞ hücrelerini avlama kampanyasının bir parçası olarak, Suriye'nin doğusunda güvenliği istikrarsızlaştırmak ve kaosu yaymak için işlenen suçlara karıştığından şüphelenilen 79 kişiyi gözaltına aldı.

Ocak ayı ortasında Uluslararası Koalisyon güçlerinin hava desteğiyle başlayan operasyon, Deyrizor kırsalının farklı bölgelerinde eski askeri personel ve silahlı unsurların gözaltına alınmasıyla sonuçlandı. Operasyonun hedefi vilayetin kuzey ve doğu kırsalında Irak sınırına kadar olan bölgede saklanan rejim kalıntıları ve DEAŞ unsurlarını ortadan kaldırmaktı.

<zxscdfgthy
Yeni Suriye Askeri Operasyonlar Komutanlığı'na bağlı İç Güvenlik Güçleri, Deyrizor kentindeki el-Cura ve Tab el-Cura mahallelerinde büyük miktarda silaha el koydu. (İç Güvenlik Güçleri)

Silah ve mühimmata el konuldu

Washington liderliğindeki Uluslararası Koalisyon tarafından desteklenen güçler, Suriye'nin doğusundaki Deyrizor vilayeti kırsalında ‘rejim kalıntıları ve DEAŞ milislerinin tutuklandığını’ ve büyük miktarda silah ve mühimmat ele geçirildiğini duyurdu. SDG Medya Merkezi Direktörü Ferhad Şami, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, güçlerinin ‘Ebu Hamam, Granic ve el-Kasra kasabalarında halkı terörize etmeye ve yolları kapatmaya çalışan eski rejim unsurlarının yanı sıra halka karşı suç operasyonları gerçekleştiren DEAŞ hücrelerini’ takip ettiğini söyledi.

SDG, eski Baas rejimi kalıntıları ve DEAŞ hücrelerini Deyrizor vilayetinin doğusundaki Ziban, et-Tayane, Granic, el-Hişam ve el-Kesrat beldelerinde sabotaj eylemleri gerçekleştirmekle suçluyor. Açıklamaya göre bu kişiler kaos, istikrarsızlık yaymak ve yaşam çarkını bozmak amacıyla ana yolları kapattı ve bu bölgelerdeki Özerk Yönetim’in güvenlik karargahları ile hizmet kurumlarına saldırdı.

Şami, İç Güvenlik Güçleri ve Deyrizor Askeri Konseyi güçlerinin geniş çaplı bir güvenlik kampanyası başlattığını ve bölgede güvenlik ve istikrarı yeniden sağlamak için çabaladıklarını söyledi. Şami, Deyrizor'un güvenlik ve istikrarının ‘kırmızı çizgi olduğunu ve kimsenin buna zarar veremeyeceğini ve bu girişimlere müsamaha göstermeyeceklerini’ vurguladı.

frgthy
ABD askerleri, Deyrizor kırsalında eski rejim kalıntıları ve DEAŞ hücrelerine yönelik operasyona eşlik etti. (Şarku’l Avsat)

Şami operasyonun, savaş uçaklarıyla hava desteği veren ve lojistik ve askeri destek sağlayan Uluslararası Koalisyon güçleriyle iş birliği ve koordinasyon içinde yürütüldüğünü ifade etti.

Operasyonun gerçekleştiği Granic kasabası sakinlerinden 33 yaşındaki Abdurrahim eş-Şayeb, silahların yaygın olduğunu, bunun da bölge sakinleri arasında korku yarattığını söyledi. Eş-Şayeb, Şarku’l Avsat’a gönderdiği bir WhatsApp sesli mesajında şu ifadeleri kullandı: “Bugünkü gerçek, Esed rejimi ve İran'ın milislerinin kalıntılarının artık bir halk tabanına sahip olmadığını söylüyor. Bu da silah taşıyanların gözaltına alınması ve yargılanması gerektiği ve silahların devlet ve yönetimle sınırlandırılması gerektiği anlamına geliyor.”

hyjukı
Yeni Suriye Askeri Operasyonlar Komutanlığı'na bağlı İç Güvenlik Güçleri, Deyrizor kentindeki el-Cura ve Tab el-Cura mahallelerinde büyük miktarda silaha el koydu. (İç Güvenlik Güçleri)

SDG'ye yönelik suçlamalar

Ancak yerel sayfalar ve haber ağları SDG'yi Uluslararası Koalisyon’un hava desteğiyle güvenlik operasyonları yürütmekle suçladı. Hecin Şehri Medya Merkezi sayfası SDG'nin ‘sıkı bir sokağa çıkma yasağı eşliğinde Deyrizor kırsalında sivillere yönelik keyfi baskınlar ve gözaltılar gerçekleştirdiğini’ söylerken, Yukarı Mezopotamya Haberleri sayfası SDG'yi kontrolü altındaki bölgelerde geniş çaplı gözaltı operasyonları yürütmekle suçladı, ancak daha fazla ayrıntı veya gözaltına alınanların isimlerini vermedi. Paylaşıma göre gözaltılar, son iki gün içinde Granic, Ruveyşed, Ebu’n-Nitel, Muheymide ve Ebu Hamam kasabalarında yoğunlaştı.

dfgrthy

İç Güvenlik Güçleri Operasyon Odası Komutanı Tuğgeneral Ali el-Hasan, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, operasyonun 15 gün önce başladığını ve halen devam ettiğini söyledi. “Operasyon, eski Suriye rejiminin kalıntılarını ve destekçilerini takip etmeyi ve ayaklanmalar ve çekişmeler çıkararak ve masum insanları öldürerek bölgenin güvenliğini ve istikrarını bozmaya çalışan DEAŞ terörist hücrelerini ortadan kaldırmayı amaçlıyordu” diyen el-Hasan, operasyonun güvenliği bozmaya karışan 79 unsurun gözaltına alınmasıyla sonuçlandığını belirtti. El-Hasan ayrıca, “Büyük miktarda silah ve mühimmat ele geçirdik’ dedi.

Suriye savaşının başladığı 2011 yılından bu yana askerî açıdan yerel ve uluslararası taraflar arasında bölünmüş olan Deyrizor vilayeti, aşiretlerin çoğunlukta olduğu ve Suriye'nin petrol yataklarının çoğuna ev sahipliği yapan bir bölge. Kürt ve Arap gruplardan oluşan bir koalisyon olan SDG, Fırat Nehri'nin doğu yakasını kontrol ediyor. Eş-Şera liderliğindeki yeni geçiş hükümetine bağlı Askeri Operasyonlar Dairesi güçleri batı yakasını kontrol ederken, ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı Uluslararası Koalisyon da vilayetin doğu kesiminde yer alıyor. DEAŞ hücreleri aynı bölgede halen çok aktif ve hem ABD hem de SDG güçlerini hedef alıyor.