Kuveyt Emiri, Ulusal Meclis’i feshetti ve anayasayı askıya aldı

Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, dün (Cuma) akşam Kuveyt televizyonunda yayınlanan konuşmasında (Şarku’l Avsat)
Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, dün (Cuma) akşam Kuveyt televizyonunda yayınlanan konuşmasında (Şarku’l Avsat)
TT

Kuveyt Emiri, Ulusal Meclis’i feshetti ve anayasayı askıya aldı

Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, dün (Cuma) akşam Kuveyt televizyonunda yayınlanan konuşmasında (Şarku’l Avsat)
Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, dün (Cuma) akşam Kuveyt televizyonunda yayınlanan konuşmasında (Şarku’l Avsat)

Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, yeni hükümet kurma girişimlerinin tıkanması üzerine dün akşam (Cuma), Ulusal Meclis’i feshetme ve anayasanın bazı maddelerini dört yıldan fazla olmamak üzere askıya alma talimatı verdi.

Şeyh Meşal dün Kuveyt televizyonu üzerinden yayınlanan konuşmasında, “Düşüşü durdurmak ve çöküş aşamasına gelinmesini önlemek için ‘Ulusal Meclis’i feshetme ve anayasanın bazı maddelerini dört yılı aşmayacak bir süre için askıya alma’ emrini verdik. Bu süre zarfında demokratik sürecin tüm yönleri incelenecek, çalışma ve incelemenin sonuçları uygun gördüğümüz önlemleri almamız için bize sunulacak” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Kuveyt televizyonundan aktardığına göre Kuveyt Emiri, “Ülke, geçtiğimiz dönemde her düzeyde yansımaları olan zor zamanlardan geçti. Bu süreçte anayasal gerçeklere aykırı davranış ve eylemler gördük. Tahammül edilemeyecek zorluklar ve engellerle karşılaştık” şeklinde konuştu.

Şeyh Meşal, “Ülkenin çıkarlarına zarar verenler var. Bazı milletvekilleri, Emir'in temel yetkilerine müdahale edecek kadar ileri gitti ve Veliaht Prens seçimine dahi müdahale etmek istedi” diyerek bunun kabul edilemeyeceğini ve hoş görülemeyeceğini vurguladı. Şeyh Meşal, “Ulusal Meclis'teki anayasaya aykırı ve kabul edilemez uygulamalara son vereceğiz” ifadelerini kullandı.

“Ülkenin önceki yıllarda yaşadığı sağlıksız atmosfer; güvenlik, ekonomi ve yargı kurumları da dahil olmak üzere çoğu devlet kurumuna ulaşan yolsuzluğun yayılmasını teşvik etti” değerlendirmesinde bulunan Şeyh Meşal, “hiç kimsenin yasaların üstünde olmadığını ve kamu parasından yararlanan her kim olursa olsun, makamı ya da mevkisi ne olursa olsun cezasını çekeceğini” vurguladı.

Kuveyt televizyonu, Ulusal Meclis'in yetkilerinin Emir ve Bakanlar Kurulu tarafından üstlenileceğini bildirdi.



Rapor: Hizbullah lideri Ali Musa Dakduk, İsrail'in Suriye'deki saldırısında öldürüldü

Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
TT

Rapor: Hizbullah lideri Ali Musa Dakduk, İsrail'in Suriye'deki saldırısında öldürüldü

Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)

ABD'li üst düzey bir savunma yetkilisi, Irak Savaşı sırasında ABD güçlerine karşı en cesur ve karmaşık saldırılardan birinin planlanmasına yardımcı olan Lübnanlı üst düzey Hizbullah komutanının, Suriye'de bir İsrail saldırısında öldürüldüğünü söyledi.

ABD güçleri Ali Musa Dakduk'u 2007 yılında ABD güvenlik ekibi kılığına giren ajanların beş Amerikan askerini öldürdüğü bir operasyonun ardından gözaltına almıştı. NBC'ye göre daha sonra Iraklı yetkililer tarafından serbest bırakıldı.

Şarku’l Avsat’ın NBC'den aktardığına göre ABD'li savunma yetkilisi, İsrail hava saldırısının ayrıntılarının, ne zaman gerçekleştiğinin, Suriye'nin neresinde yapıldığının ve özellikle Dakduk'u hedef alıp almadığının bilinmediğini ifade etti.

Dakduk'un planlanmasına yardım ettiği karmaşık saldırı, 20 Ocak 2007'de Kerbela'daki ABD-Irak ortak askeri yerleşkesinde gerçekleşti.

ABD askeri güvenlik ekibi kılığına girmiş, Amerikan silahları taşıyan ve bazıları İngilizce konuşan bir grup adam, ABD ve Irak askerlerinin bulunduğu bir binanın yakınına gelene kadar çeşitli kontrol noktalarından geçtiler.

Tesis, Irak'ta ‘Ortak Güvenlik İstasyonları’ olarak bilinen ve ABD askerlerinin Iraklı polis ve askerlerle birlikte yaşadığı, çalıştığı bir grup tesisin bir parçasıydı. Silahlı saldırganlar geldiğinde tesiste yirmiden fazla ABD askeri bulunuyordu.

Silahlı unsurlar binayı kuşattı, güvenliği aşmak için el bombaları ve patlayıcılar kullandı. El bombasının patlaması sonucu bir ABD askeri öldü. Militanlar içeri girdikten sonra iki ABD askerini binanın içinde, diğer ikisini de dışarıda esir aldı ve kendilerini bekleyen dört çeker araçlarla hızla kaçtı.

ABD saldırı helikopterlerinin konvoyu takip etmesi üzerine militanlar araçlarını terk ederek yaya olarak kaçmaya başladılar ve bu sırada dört ABD askerini vurdular.

Saldırının ardından ABD'li yetkililer, operasyonu gerçekleştirmek için gereken koordinasyon, eğitim ve istihbarat seviyesine dayanarak militanların İran'dan doğrudan destek aldığından şüphelendi.

Dakduk Mart 2007'de ABD güçleri tarafından yakalandı. NBC'nin bildirdiğine göre, Kerbela saldırısının planlanmasında Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Kudüs Gücü'nün yer aldığı kanıtlandı. Sorgulama sırasında Dakduk, operasyonun Kudüs Gücü'nün doğrudan desteği ve eğitimi sonucunda gerçekleştiğini itiraf etti.

ABD ordusu Dakduk'u Irak'ta birkaç yıl gözaltında tuttuktan sonra, Aralık 2011'de Iraklı yetkililere teslim etti.

ABD'li yetkili şunları söyledi: “Iraklı yetkililer Dakduk'u yargılayacaklarını söylediler ama ABD'li yetkilileri çok kızdıracak şekilde birkaç ay içinde serbest bırakıldı. Kısa bir süre sonra tekrar Hizbullah ile çalışmaya başladı.”