Binlerce Sudanlı el-Faşir'deki ‘korkunç durumdan’ kaçıyor

Darfur bölgesinde ordunun elindeki son kasabanın çevresinde çatışmalar şiddetleniyor.

Sudan'ın batısındaki Darfur bölgesinde yer alan el-Faşir kentinden yoğun duman yükseliyor. (arşiv - DPA)
Sudan'ın batısındaki Darfur bölgesinde yer alan el-Faşir kentinden yoğun duman yükseliyor. (arşiv - DPA)
TT

Binlerce Sudanlı el-Faşir'deki ‘korkunç durumdan’ kaçıyor

Sudan'ın batısındaki Darfur bölgesinde yer alan el-Faşir kentinden yoğun duman yükseliyor. (arşiv - DPA)
Sudan'ın batısındaki Darfur bölgesinde yer alan el-Faşir kentinden yoğun duman yükseliyor. (arşiv - DPA)

Aktivistler, Sudan'ın batısındaki Darfur bölgesinde ordunun son kalesini ele geçirmek için savaşan Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) saldırısının ardından, on binlerce kişinin el-Faşir kentindeki bir kamptan kaçtığını bildirdi.

Reuters'e konuşan yerel sakinler, HDK'nin Ebu Şuk kampına saldırdığını ve Sudan'da savaşın başlamasından bir yıldan fazla bir süre sonra, bilinmeyen sayıda insanın öldüğünü ve yaralandığını aktardı.

El-Faşir, HDK'nin geçen yıldan bu yana Darfur bölgesindeki diğer dört eyalet başkentinin kontrolünü ele geçirmesinin ardından, Darfur bölgesinde ordunun elindeki son şehir oldu.

El-Faşir'deki kampları denetleyen Mülteci ve Yerinden Edilmiş Kişiler Koordinasyon Komitesi, el-Faşir'in bazı bölgelerinde çatışmalar devam ederken ve taraflar birbirlerine şiddetin sorumlusu olarak suçlamalarda bulunurken, 100 binden fazla sakinin yaklaşık yüzde 60'ının şehri terk ettiğini bildirdi.

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki çatışmaların yol açtığı yıkımdan (arşiv - AFP)

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki çatışmaların yol açtığı yıkımdan (arşiv - AFP)

‘Korkunç bir durum’

Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Genel Direktörü Amy Pope dün (Cuma) yaptığı açıklamada, el-Faşir kentinde artan çatışmaların zaten ‘dehşet verici olan durumu’ daha da kötüleştirdiği uyarısında bulundu. Pope X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “Sudan halkı, zaten aşırı gerilmiş bir insani yardım sistemi, yetersiz finansman ve dünyadaki en büyük kitlesel yerinden edilmelerden biri ile devam eden bu çatışmanın daha fazlasını kaldıramaz” değerlendirmesinde bulundu.

Sudan'daki Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), el-Faşir ve çevresindeki tahmini 800 bin sivil için insani durumun, 10 Mayıs'tan bu yana patlak veren çatışmaların ardından kötüleştiğini kaydetti.

Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi Özel Danışmanı Alice Wairimu Nderitu bu hafta yaptığı açıklamada, soykırım riski bulunduğunu ve soykırım iddialarının ortaya atıldığını söyledi. Nderitu salı günü BM Güvenlik Konseyi'ne yaptığı açıklamada, el-Faşir ve Darfur'un diğer bölgelerindeki sivillerin kimlikleri ve kabileleri temelinde hedef alındığını belirtti.

Sınır Tanımayan Doktorlar

Ebu Şuk, yaklaşık 20 yıl önce Cancavid milisleri, daha sonra HDK’nın Sudan ordusuyla birlikte savaştığı ve soykırımla suçlandığında Darfur'daki şiddetten kurtulanlar için bir sığınaktı.

İki gücün entegrasyonu konusunda uzun süredir devam eden gerginliklerin doruğa ulaşmasıyla Nisan 2023'te başkent Hartum'da ordu ve HDK arasında patlak veren savaş sırasında yaklaşık yarım milyon insan el-Faşir'e göç etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar'a göre 10 Mayıs'tan bu yana el-Faşir'in güneyindeki tek faal hastane olan Güney Hastanesi’nde en az 85 kişi hayatını kaybetti. Sınır Tanımayan Doktorlar toplam ölü sayısının çok daha yüksek olduğunu, çünkü şehrin kuzey, doğu ve güneyindeki çatışmalardan etkilenen sivillerin sağlık görevlilerine ulaşamadığını söylüyor.

Diğer taraftan HDK, orduyu sivilleri canlı kalkan olarak kullanmakla, geniş çaplı hava saldırıları düzenlemekle ve el-Faşir'in elektrik santralini tahrip etmekle suçladı.

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir kırsalında bulunan Zemzem kampındaki Sudanlı mülteciler (arşiv - AP)Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir kırsalında bulunan Zemzem kampındaki Sudanlı mülteciler (arşiv - AP)

‘Aşırı kalabalık’ yerler

OCHA tarafından dün yayınlanan rapora göre, el-Faşir'in kuzey ve doğu bölgelerindeki çatışmalar sivilleri şehrin güney mahallelerindeki ‘aşırı kalabalık’ toplanma alanlarına sığınmak zorunda bıraktı.

Geçtiğimiz iki gün boyunca el-Faşir, şehre çeşitli yönlerden saldıran HDK’ye karşı ordu ve silahlı hareket müttefikleri arasında ‘ağır çatışmalara’ tanık oldu. Uluslararası Göç Örgütü'ne (IOM) göre bu ayın 20'sinden beri yaklaşık bin 250 kişi el-Faşir bölgesindeki başka yerlere göç etti. Sahadaki durumun gergin ve öngörülemez olmaya devam ettiği bildiriliyor.

Sınır Tanımayan Doktorlar tarafından yapılan açıklamada, “El-Faşir'in tek hastanesine ulaşan 85 kişi öldü ve en az 700 kişi yaralandı. Ölü sayısının artması bekleniyor. Güney Hastanesi’ndeki tıbbi malzemeler neredeyse tükenmiş durumda. Sadece 10 günlük malzeme kaldı ve hastanenin acilen yeniden ikmal edilmesi gerekiyor” ifadeleri yer aldı.

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'de çatışmalar sonucu tahrip olmuş bir pazar (AFP) Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'de çatışmalar sonucu tahrip olmuş bir pazar (AFP)

İnsani yardım hizmetlerinin eksikliği

BM raporu, yaygın çatışmalar ve çatışmanın kentteki nüfus üzerindeki doğrudan etkilerinden ötürü erişim kısıtlamaları nedeniyle, insani hizmet ve yardımlarda önemli sıkıntı yaşandığına dikkat çekiyor. BM, sivillere yönelik risklerin, çatışmanın taraflarının sivil altyapı ve nesneleri askeri amaçlarla kullanması ve silahlı unsurların şehir genelinde artan varlığı nedeniyle daha da arttığı uyarısında bulundu.

OCHA raporunda, insani yardım ortaklarından, devam eden çatışmalar nedeniyle su da dahil olmak üzere, temel ihtiyaç maddelerine nüfusun giderek artan bir kısmının ulaşamadığını gösteren raporlar aldığı belirtildi. Çatışmalar ve güvensizlik aynı zamanda yerinden edilmiş insanların temas hatları ve sınırlarda kısıtlanmasına neden oldu. Gıda malzemesi taşıyan tırlar, Çad ile olan sınır kapılarında üç haftadan fazla bir süredir hareket izni bekliyor.

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı raporda, Kosti'den gelen ikmal yolunun aralık ortasından bu yana kesik olması nedeniyle, diğer taraflardan gelen insani yardımın da el-Faşir'e ulaşamadığı belirtildi. 121 binden fazla insan için yardım taşıyan 12'den fazla tır bir aydan uzun bir süredir el-Faşir'e ulaşmaya çalışıyor.

Darfur Bölgesi Başkanı ve Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Minni Arko Minawi (AFP)

Darfur Bölgesi Başkanı ve Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Minni Arko Minawi (AFP)

Minawi uyarıyor

Darfur Bölgesi Başkanı Minni Arko Minawi X platformunda yaptığı paylaşımda, Çad-Sudan sınırındaki et-Tina Sınır Kapısı’ndan Güney Darfur eyaletine doğru yola çıkan Dünya Gıda Programı'na (WFP) ait gıda maddesi yüklü 31 tırın geçtiğini söyledi. Minawi, HDK'yi konvoyun güzergahını engelleyecek herhangi bir eylemde bulunmaması konusunda uyardı.



Uydu görüntüleri, Sudan'ın el-Faşir kentinde ‘toplu mezarlar’ olduğunu ortaya koydu

Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) saldırısının ardından el-Faşir'deki ‘toplu mezarların’ uydu görüntüleri (AP)
Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) saldırısının ardından el-Faşir'deki ‘toplu mezarların’ uydu görüntüleri (AP)
TT

Uydu görüntüleri, Sudan'ın el-Faşir kentinde ‘toplu mezarlar’ olduğunu ortaya koydu

Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) saldırısının ardından el-Faşir'deki ‘toplu mezarların’ uydu görüntüleri (AP)
Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) saldırısının ardından el-Faşir'deki ‘toplu mezarların’ uydu görüntüleri (AP)

Yale Üniversitesi’nin Halk Sağlığı Fakültesi’ne bağlı İnsani Araştırmalar Laboratuvarı’na göre, uydu görüntüleri, Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) kontrolünü ele geçirdiği Sudan'ın batısındaki Darfur eyaletinin kuzeyinde bulunan el-Faşir şehrinde ‘toplu mezarlar’ ve ‘ceset imha faaliyetlerinin’ izlerini ortaya çıkardı.

Sudan ordusunun Darfur'daki son büyük kalesi olan el-Faşir'in HDK tarafından ele geçirilmesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM), katliamlar, tecavüzler, yağmalamalar ve halkın toplu olarak yerinden edildiğini bildirdi.

HDK'nin sosyal medyada yayınladığı videolarla desteklenen çok sayıda tanık ifadesi, iletişimden tamamen kopuk olan şehirde yaşanan zulmü gözler önüne serdi.

s
Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) saldırısının ardından el-Faşir'deki ‘toplu mezarların’ uydu görüntüleri (AP)

Dün yayınlanan İnsani Araştırmalar Laboratuvarı raporunda, el-Faşir'deki eski bir hastane ve caminin yakınında ‘toplu mezar olduğu düşünülen en az iki bölgede toprak bozulmaları’ olduğu belirtildi.

Raporda, ‘şu anda HDK tarafından gözaltı merkezi olarak kullanılan’ bir doğum hastanesinin dışında daha önce tespit edilen hendeklerin ve nesne yığınlarının ortadan kaybolduğu ifade edildi.

Raporda ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) 450 hasta ve personelin öldürüldüğünü bildirdiği Suudi hastanesine yakın bir caminin yakınında ‘yaklaşık 7 metre uzunluğunda ve 4 metre genişliğinde bir hendekten’ bahsedildi.

İnsani Araştırmalar Laboratuvarı raporunda, HDK'nin bir yıldan fazla süren kuşatma sırasında inşa ettiği toprak bariyerin yakınında toplu infazlara dair kanıtlar olduğu kaydedildi.

yu
Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) saldırısının ardından el-Faşir'deki ‘toplu mezarların’ uydu görüntüleri (AP)

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) pazartesi günü, ‘el-Faşir'de işlenen zulümlerin kanıtlanması halinde, Roma Statüsü uyarınca savaş suçu ve insanlığa karşı suç teşkil edebileceği’ uyarısında bulundu.

HDK şehri ele geçirdikten sonra on binlerce kişi şehirden kaçtı. AFP'ye konuşan tanıklar, bu güçlerin kaçmaya çalışan yüzlerce sivili gözaltına aldığını, ayrıca onlara şiddet uyguladığını ve öldürdüğünü söyledi.

BM bugün, saldırıda hayatını kaybedenlerin sayısının yüzlerce olabileceğini bildirdi. Ordu destekli hükümet ise HDK’yi 2 bin sivili öldürmekle suçluyor.

BM'ye göre, Nisan 2023'te Sudan'da patlak veren çatışma on binlerce kişinin hayatını kaybetmesine ve yaklaşık 12 milyon kişinin yerinden edilmesine neden olarak dünyanın en büyük yerinden edilme ve açlık krizine yol açtı.


Gazze'deki Uluslararası Güç: Kimler katılacak ve kimler kontrol edecek?

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
TT

Gazze'deki Uluslararası Güç: Kimler katılacak ve kimler kontrol edecek?

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)

İnci Mecdi

ABD, BM Güvenlik Konseyi'nden Gazze'de en az iki yıl süreyle uluslararası bir istikrar gücü konuşlandırma yetkisi talep ediyor. Uluslararası istikrar gücü, ABD Başkanı Donald Trump'ın eylül ayı sonunda sunduğu ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı uzun vadede sona erdirmeyi amaçlayan 20 maddelik planının temel unsurlarından biri.

Amerikan medya kuruluşlarının incelediği taslak karara göre, uluslararası güç, silahlı örgütlerin “kalıcı olarak silahsızlandırılması” da dahil olmak üzere Gazze'deki silahsızlandırma sürecini temin etmek için İsrail ve Mısır ile iş birliği içinde çalışacak. Ayrıca Filistinli polis memurlarına eğitim ve destek sağlayacak, sivilleri koruyacak ve insani yardım koridorlarının güvenliğini sağlayacak. ABD’li yetkililere göre taslak, 15 üyeli konsey ve diğer uluslararası ortaklar arasında kapsamlı müzakerelerden geçmesi beklenen bir ön taslak. Nitekim şu anda tartışılıyor ve bu istişareler doğrultusunda revize ediliyor.

Silahsızlandırma sürecini temin etmenin yanı sıra, bir barış gücü değil, güvenliği sağlamaktan sorumlu bir yürütme organı olacak olan bu gücün, Gazze Şeridi'nin hem İsrail hem de Mısır ile olan sınırlarını güvence altına alması, sivilleri ve insani koridorları koruması ve yeni bir Filistin polis gücü yetiştirmesi öngörülüyor. Taslak, katılımcı ülkelere, Gazze Şeridi’nin geçici yönetimini üstlenmesi beklenen ve henüz kurulmamış olan “Barış Konseyi” ile iş birliği içinde, 2027 yılı sonuna kadar Gazze'de güvenliği sağlama konusunda geniş bir yetki veriyor. Yine taslak, bu gücün Mısır ve İsrail ile yakın istişare ve koordinasyon içinde olmasını da öngörüyor.

İsrail'in itirazı

Taslakta, önerilen uluslararası güce hangi ülkelerin katılacağı veya ne kadar askerle katkıda bulunacağı belirtilmedi. Ancak, istikrar gücüne katılmakla ilgilenen birçok Arap ve Arap olmayan devlet, BM'nin plana verdiği desteğin katılımları için ön koşul olduğunu ifade etti. ABD'nin BM misyonu, Independent Arabia'nın sorularına yanıt vermedi, ancak kaynaklar, ABD'nin talebi üzerine Gazze'de istikrarı sağlamak için uluslararası güce birkaç ülkenin katılmayı düşündüğünü belirtiyor.

Arap Amerikalılar Barış Komitesi Başkanı ve Gazze'de arabuluculuk yapan Bişara Bahbah, Independent Arabia'ya yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'deki uluslararası istikrar gücüne hem Türkiye hem de Katar'ın katılmasına karşı çıktığını söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun, gücün misyonunun “İsrail'in kendini rahat hissettiği tarafları veya İsrail'in rahatlıkla iş yapabileceği ülkeleri içermesi gerektiği” yönündeki açıklamaları da bunu teyit ediyor. Ancak Rubio belirli bir ülke adı vermedi veya olası bir vetodan bahsetmedi.

Azerbaycan merkezli ANewsZ kanalının haberine göre, ABD, çatışmalar sona erdiğinde Gazze'nin güvenliğini sağlamayı ve insani yardımların ulaştırılması faaliyetlerini genişletmeyi amaçlayan bir misyona katılımı için Azerbaycan ile iletişime geçti. Bakü, hem İsrail hem de Filistin Ulusal Otoritesi ile diplomatik ilişkilere sahip. Kasım 2022'de Azerbaycan Meclisi, Tel Aviv'de bulunması şartıyla İsrail’de bir büyükelçiliğin açılmasını onaylamıştı.

Büyükelçilik, diplomatik temsilcilik ve Bakü'den bir büyükelçinin atanmasıyla Mart 2023'te resmen açıldı. Aynı zamanda Azerbaycan, 2022'nin sonlarında Batı Şeria'daki Ramallah'ta bir “temsilcilik ofisi” kurdu. Bu ofis, Azerbaycan'ın İsrail ile yakın ortaklık ile Filistinlilerle dayanışmayı sürdürmeye yönelik diplomatik stratejisini yansıtıyor.

İsrailli muhalif milletvekili ve Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi üyesi Moşe Tur-Paz, “Diğer ordulara böylesine önemli bir rol vermek soru işaretleri yaratıyor ve bu İsrail'in çıkarına olmayabilir.” dedi. “Hamas'ın Gazze'deki yönetimine son verme çabalarına diğer ülkelerin katılımının iyi bir şey olduğu doğru, ancak aynı zamanda İsrail için bir tehdit de oluşturabilir,” diye ekledi ve Türkiye gibi bir ülkenin Hamas ile yakın bağları olduğunu belirtti.

İsrail'in böyle bir güce hangi ülkelerin katılacağını ne ölçüde belirleyebileceği ise henüz belirsizliğini koruyor. Ancak, Kudüs merkezli bir düşünce kuruluşu olan Yahudi Halkı Politika Enstitüsü'nden Yaakov Katz, basına yaptığı açıklamada, “İsrail'in bakış açısından sorun, artık istediği gibi hareket edememesi ve bunun sonuçları olacak” yorumunu yaptı.

Mısır bir temel taş

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Washington'da bulunan Demokrasileri Savunma Vakfı'ndan Heysem Hasaneyn yaptığı açıklamada, Mısır'ın Gazze'deki herhangi bir uluslararası gücün temel taşı olma ihtimalinin yüksek olduğunu ve Endonezya veya Azerbaycan gibi Arap olmayan Müslüman ülkelerin yanı sıra BAE, Ürdün ve Fas'ın da potansiyel katkıları olabileceğini belirtti.

Yeni bir Filistin polis gücünün eğitilmesi konusuna gelince, Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli, ülkesinin Filistin güvenlik güçlerini eğitmeye başladığını açıkladı. Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Medbuli, Mısır'ın “Gazze'ye uluslararası desteğin, sahada görev yapacak bir misyonu da kapsamasını memnuniyetle karşıladığını” belirtti. Bu misyonun yetkilerinin “Gazze ile Batı Şeria'da (Doğu Kudüs de dahil) bir Filistin devletinin kurulmasına giden süreci temsil eden tek bir siyasi paket kapsamında uluslararası güçlerin konuşlandırılması yoluyla, Güvenlik Konseyi tarafından belirlenmesinin” şart olduğunu da ifade etti.

Net bir çerçeve ve siyasi bir plan

Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nden gözlemciler, Gazze'nin geleceğinin yalnızca Kudüs'te veya Gazze Şeridi'nde değil, aynı zamanda Riyad, Abu Dabi, Ankara ve Doha'da da belirleneceğine inanırken, Körfez ülkelerinin Gazze'ye doğrudan müdahale konusunda çok istekli olmadıklarını belirtiyorlar. Nitekim savaş sırasında diplomatik çerçevelere verdikleri destek, sahada fiili bir katılımdan ziyade, İsrail’e çatışmayı sona erdirmesi ve siyasi süreci yeniden başlatması için baskı yapmayı amaçlıyordu.

Benzer şekilde, Hasaneyn de, Gazze'nin Hamas sonrası geleceği için net, ABD öncülüğünde bir çerçeve ve güvenilir bir siyasi plan olmadığı sürece Körfez ülkelerinin katılımının uzak bir ihtimal olduğunu belirtti ve “hiçbir Arap hükümeti Gazze'yi İsrail adına yönetiyormuş gibi görünmek istemiyor” dedi.

Hamas'ın silahsızlandırılması, Trump'ın ateşkes ve Gazze Şeridi'nin yeniden inşası için hazırladığı 20 maddelik planın temel meselelerinden biri olmaya devam ediyor; ancak Hamas bu adımı henüz tam olarak kabul etmedi. Hamas liderleri, tüm silahları bırakmanın teslim olmak anlamına geldiğini ve İsrail'e karşı silahlı mücadelenin hareketin ideolojisinin temel bir parçası olduğunu defalarca dile getirdiğinden, uluslararası gücün Gazze'de silahsızlanmayı nasıl gerçekleştireceği belirsizliğini koruyor.

İsrail Savunma Kuvvetleri ile Hamas unsurları arasında bir tampon bölge oluşturmak için “Sarı Hat” adıyla bilinen hat boyunca çokuluslu bir güç konuşlandırılması planlanıyor. ABD tampon bölgenin haritasını çıkarırken, İsrail önemli stratejik noktaların kontrolünü elinde tutacak. Bu arada, AP'ye göre, Ürdün, BAE ve Fas'ın yardımıyla Gazze'nin güneyinde ve kuzeyinde insani yardım bölgeleri kuruluyor.

İngiltere Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bakanı Hamish Falconer, Trump’ın planının ikinci aşamasıyla ilgili birçok soru işareti olduğunu ve ilk aşamanın uygulanmasının henüz tamamlanmadığını söyledi. Falconer, Gazze'deki herhangi bir istikrar gücünün “BM Güvenlik Konseyi yetkisiyle desteklenmesinin” önemli olduğunu da vurguladı.


İsrail Savunma Bakanı Gazze Şeridi'ndeki tüm tünellerin yıkılması talimatını verdi

İsrail askerleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde Hamas tarafından inşa edilen bir tünelden geçiyor... 15 Aralık 2023 (Reuters)
İsrail askerleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde Hamas tarafından inşa edilen bir tünelden geçiyor... 15 Aralık 2023 (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Gazze Şeridi'ndeki tüm tünellerin yıkılması talimatını verdi

İsrail askerleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde Hamas tarafından inşa edilen bir tünelden geçiyor... 15 Aralık 2023 (Reuters)
İsrail askerleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde Hamas tarafından inşa edilen bir tünelden geçiyor... 15 Aralık 2023 (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz bugün (Cuma), ordunun Gazze Şeridi'ndeki tüm Hamas tünellerini “son tünele kadar” imha etmesini ve ortadan kaldırması talimatını verdiğini açıkladı.

Katz, X hesabındaki mesajında şu ifadeleri kullandı:  “Tüneller olmazsa Hamas da olmaz.” Geçen ay Katz, Gazze'yi silahsızlandırma sürecinin sadece grupları silahsızlandırmakla sınırlı olmadığını, aynı zamanda Hamas'ın tünel ağının tamamen yok edilmesini de içerdiğini belirtmişti. Alman Haber Ajansı  DPA'ya göre, ordu İsrail kontrolündeki sarı bölgede tünellerin yıkımını  öncelik hale getirdi.

Görsel kaldırıldı.
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusı  İsrail'in kontrolündeki Gazze Şeridi'nin yüzde 53'ünü temsil eden sarı hattın doğu tarafında, Hamas unsurlarının tünellerde hala saklandığını tahmin ettiklerini belirtti.