Gazze’de ateşkes müzakereleri: Arabulucular anlaşmazlık noktalarını çözme şansına sahip mi?

Mısırlı bir kaynak: Kahire, Gazze'de ateşkes sağlanması için çabalarını yoğunlaştırdı

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a düzenlediği saldırıların ardından bölgede yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a düzenlediği saldırıların ardından bölgede yükselen dumanlar (AFP)
TT

Gazze’de ateşkes müzakereleri: Arabulucular anlaşmazlık noktalarını çözme şansına sahip mi?

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a düzenlediği saldırıların ardından bölgede yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a düzenlediği saldırıların ardından bölgede yükselen dumanlar (AFP)

Arap Birliği ve İslam İş birliği Teşkilatı (İİT) tarafından görevlendirilen bakanlar komitesinin Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'la Paris’te gerçekleştirdiği toplantı ve İsrail hükümetinin Gazze Şeridi'nde ateşkes için gerçekleştirilen müzakerelere döneceğini açıklaması, arabulucuların İsrail ve Hamas arasındaki ‘anlaşmazlık noktalarını’ önümüzdeki tur görüşmelerde çözme şansına ilişkin tartışmaları yeniden gündeme getirdi.

Uzmanlar ateşkes görüşmelerinde ilerleme kaydedilmesinin çatışmanın her iki tarafının da ateşkesi durdurma yönündeki siyasi iradesine bağlı olduğunu söylediler. Aynı uzmanlar, Avrupa ülkelerinin bağımsız bir Filistin devletini tanımasının ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) ile Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) İsrail'in Gazze'deki uygulamalarını kınayan kararlarının ardından İsrail tarafı üzerinde oluşan yeni baskılardan yararlanılması gerektiğini vurguladılar.

AlQahera News‎ TV tarafından dün Mısırlı bir kaynaktan aktarıldığına göre Mısır, ateşkes için müzakereleri yeniden canlandırmak ve Filistinli tutuklularla ve İsrailli rehineleri takası anlaşmasına varmak için çabalarını yoğunlaştırdı. Kahire’nin Gazze Şeridi'nde ateşkesin sağlanması için yoğun temaslarda bulunduğunu söyleyen kaynak, aynı zamanda Gazze'deki hastanelere yakıt ve tıbbi malzeme tedarik ettiğini belirtti.

Avrupalı, Batılı ve Arap taraflar Gazze'de ateşkes için müzakerelerin yeniden başlatılması amacıyla son birkaç gündür çabalarını yoğunlaştırdılar. Fransa Cumhurbaşkanı Macron cuma akşamı, geçtiğimiz kasım ayında Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen İİT ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde görevlendirilen ve Suudi Arabistan, Mısır, Katar ve Ürdün dışişleri bakanlarından oluşturulan bakanlar komitesiyle bir toplantı gerçekleştirdi.

Fransa Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre Macron, komite ile iki devletli çözümün etkili bir şekilde uygulanması için ciddi bir siyasi ufuk ve destek bulmayı amaçlayan uluslararası ve bölgesel çabaları görüştü. Görüşmede ayrıca Gazze'deki insani krizin sona erdirilmesine yönelik çabaların yoğunlaştırılması ve yeterince insani yardım akışının sağlanması da ele alındı.

ntyty
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanında ölen torununun cesedini taşıyan Filistinli bir adam (AP)

Axios haber sitesinin haberine göre ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns ve İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad Şefi David Barnea, Gazze'de ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması amacıyla yürütülen müzakereleri canlandırmak amacıyla Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Paris'te bir araya gelecek.

Öte yandan Mısır Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada ABD Başkanı Joe Biden ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin cuma akşamı gerçekleştirdikleri telefon görüşmesinde ‘Filistin halkının yaşadığı uzun süreli insani trajediyi sona erdirecek bir atılımın gerçekleştirilmesi için uluslararası çabaların yoğunlaştırılmasının’ yollarını ele aldıkları belirtildi.

Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada da Başkan Biden ve Cumhurbaşkanı Sisi’nin ‘Gazze'deki İsrailli rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze Şeridi’nde sürdürülebilir bir ateşkes için yeni girişimler konusunda istişarede bulundukları’ ifade edildi. Açıklamaya göre Başkan Biden, ‘daha kapsamlı görüşmeler için önümüzdeki hafta Kahire'ye üst düzey bir ekip gönderme’ konusunda hemfikir olduğunu söyledi.

Basında yer alan haberler, arabulucuların yakında müzakerelere yeniden başlayacağını gösteriyor. Reuters haber ajansı bir kaynağa dayandırdığı haberinde İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes müzakerelerinin önümüzdeki hafta yeniden başlamasının beklendiğini aktardı.

Paris, geçtiğimiz ocak ayının sonlarından bu yana Kahire’de ve Doha’da esir takasını da içeren bir ateşkese varılması için dolaylı görüşmeler gerçekleştirdiyse de bu görüşmeler henüz geçtiğimiz yılın sonlarında varılan ve bazı esirlerin takas edildiği ateşkese benzer bir anlaşmayla sonuçlanmadı.

cdtju
Gazze'de İsrail hava saldırıları sonucu yıkılan binaların enkazı arasında duran bir Filistinli (DPA)

Mısır Dış İlişkiler Konseyi Genel Sekreteri Büyükelçi Ali el-Hefni, İsrail üzerinde baskı oluşturan uluslararası koşulların, İsrail’in bu kez arabuluculuk çabalarına daha duyarlı olmasını sağlayacağını düşünüyor. Hefni, üç Avrupa ülkesinin (İspanya, İrlanda ve Norveç) bağımsız Filistin devletini tanımasının ve UAD ile UCM tarafından alınan kararların ve tedbirlerin, İsrail hükümeti ve ABD yönetimi üzerinde Gazze’de ateşkes için yeni baskı unsurları oluşturduğuna dikkati çekti.

Şarku’l Avsat’a konuşan Hefni, Paris’teki son toplantının, müzakerelerdeki anlaşmazlık noktalarının çözülmesine katkıda bulunabileceğini söyledi. Ancak Hefni’ye göre bu çabaların başarıya ulaşması, katı bir şekilde iki devletli çözüm fikrini kabul etmeyen aşırı sağcı İsrail hükümeti başta olmak üzere çatışan tarafların ateşkes önerilerini ele alma konusundaki siyasi iradesine bağlı.

Paris'te yaşayan siyasi analist Gihan Gado, Gazze'de ateşkes için yürütülen arabuluculuk çabalarının, Avrupa ülkelerinin bağımsız Filistin devletini tanımasının ardından bu kez yeni ve farklı bir aşamadan geçtiğini söyledi. Gado, İsrail'in uzlaşmaz tutumunun, özellikle de Gazze Şeridi'nde sivillere karşı işlenen suçlar nedeniyle İsrailli hükümet yetkililerinin uluslararası mahkemelerde yargılanmaya başlamasıyla birlikte Avrupa ve Batı kamuoyunun baskısı altına girdiğini belirtti.

Geçtiğimiz hafta İrlanda, İspanya ve Norveç, 28 Mayıs itibariyle bağımsız Filistin devletini tanıyacaklarını duyurdular.

Gado, Paris’teki toplantının, bu seferki müzakerelerde arabulucuların çabalarını destekleyip desteklemeyeceği konusunda Arap ülkelerine iki devletli çözüm için petrol ve enerji kartını kullanarak Avrupalı ve Batılı güçler üzerinde daha fazla ekonomik baskı kurmaları çağrısında bulundu. Şarku’l Avsat’a konuşan Gado, Avrupa ülkelerinin Gazze'deki savaşın kendilerine yönelik yasadışı göçmen sayısındaki artış üzerindeki etkisinden korktukları için Paris'in müzakerelerde rol oynadığını belirtti.

cdfdfebf
Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Reuters)

Kahire Üniversitesi'nde siyaset bilimi alanında öğretim üyesi olan Dr. Tarık Fehmi, müzakerelerin başarısında çatışan tarafların siyasi iradelerinin önemini vurguladı. Dr. Fehmi, başta Mısır olmak üzere arabulucuların, istişarelerden olumlu sonuçlar alınmasını sağlayacak yeni kurallara göre müzakereleri yeniden başlatmak için çalışacaklarını ve müzakerelerin bir takvim belirlenmeden kesin sonuçlar elde edemeyeceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Mısır'ın müzakere sürecine, son turun sona erdiği yerden başlamayacağının altını çizen Dr. Fehmi’ye göre ABD Başkanı Biden’ın Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile yaptığı telefon görüşmesi, tüm taraflarca kabul edilebilir düzenlemelerle Refah Sınır Kapısı’ndan insani yardımların girişine ilişkin uygulamaların ve ateşkes görüşmelerinin yeniden başlatılması yönünde bir itici güç niteliği taşıyor.

Ancak Mısır Dış İlişkiler Konseyi Genel Sekreteri Hefni, şu an için çeşitli tarafların karşı karşıya olduğu asıl sorunun ‘ertesi gün’ meselesi olduğunu söyledi. Hefni, arabulucular tarafından sürdürülen müzakerelerin çoğunun Gazze Şeridi'nin idaresine ilişkin düzenlemeler ve savaştan sonra Gazze Şeridi'ne açılan sınır kapılarının yönetimiyle ilgili olduğuna dikkati çekti.

Kahire'nin ev sahipliğinde mayıs ayı başlarında gerçekleştirilen son arabuluculuk turunda Hamas'ın savaşı üç aşamada sona erdirecek bir ateşkes önerisini kabul etmesinin ardından olumlu bir ilerleme kaydedildi. Ancak İsrail, bu öneriye karşı çıktı ve ‘taleplerinden çok uzakta’ olduğunu söyledi.

 



ABD Başkanı Biden, Hizbullah lideri Nasrallah’ın öldürülmesini “adaletin ölçüsü” şeklinde tanımladı

ABD Başkanı Joe Biden  (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden  (AFP)
TT

ABD Başkanı Biden, Hizbullah lideri Nasrallah’ın öldürülmesini “adaletin ölçüsü” şeklinde tanımladı

ABD Başkanı Joe Biden  (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden  (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden dün yaptığı açıklamada, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın İsrail hava saldırısında öldürülmesinin, aralarında binlerce Amerikalı, İsrailli ve Lübnanlı sivilin de bulunduğu "birçok kurbanı için adaletin bir ölçüsü" olduğunu söyledi.

Biden, Amerika'nın İsrail'in Hizbullah, Hamas, Husiler ve İran tarafından desteklenen diğer “terörist gruplara” karşı kendini savunma hakkını tamamen desteklediğini vurguladı.

Savunma Bakanı Lloyd Austin'e herhangi bir saldırganlığı caydırmak ve bölgede geniş çaplı bir savaş riskini azaltmak için ABD kuvvetlerinin Ortadoğu'daki konumunu güçlendirmesi talimatını verdiğini söyleyen Biden, "Amacımız ister Gazze'de ister Lübnan'da olsun mevcut çatışmaları diplomatik yollarla yatıştırmaktır" dedi.

nthyumı
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah Cuma günü güney banliyölerinde düzenlenen bir İsrail saldırısında öldürüldü (AFP)

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin (Cumartesi) İran tarafından desteklenen “terörist gruplar” karşısında İsrail'in meşru müdafaa hakkına tam destek verdiğini ifade etmişti.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Austin'in Cuma günü İsrailli mevkidaşı Yoav Galant ile Lübnan'daki olaylar hakkında iki kez görüştüğünü ve ABD'li bakanın Washington'un bölgedeki güçlerini ve tesislerini korumaya hazır olduğunu ve İsrail'i savunmaya kararlı olduğunu söylediğini açıkladı.

ABD'nin tutumu, Hizbullah'ın lideri Hasan Nasrallah'ın Cuma günü İsrail'in Beyrut'un güney banliyösündeki Hizbullah'ın merkez karargâhına düzenlediği hava saldırısında öldüğünü doğrulamasından saatler sonra geldi.

Daha geniş çaplı bir çatışma endişesi

CNN'in eski ve mevcut ABD'li yetkililerden aktardığına göre Nasrallah'ın ölümü, Başkan Joe Biden yönetiminin aylardır önlemek için yoğun çaba sarf ettiği Ortadoğu'da geniş çaplı bir savaş korkusunu önemli ölçüde körükledi.

Ancak adı açıklanmayan üst düzey bir Batılı yetkili CNN'e şunları söyledi “Bunun yakında nasıl tırmanmayacağını anlamıyorum.”

Eski üst düzey Ortadoğu yetkilisi Mick Mulroy'a göre saldırı aynı zamanda İsrail'in daha geniş bir çatışmayı göze aldığının, ABD destekli ateşkes önerisini kabul etmeye yakın olmadığının ve Hizbullah'ın artık müzakerelerle ilgilenmeyeceğinin açık bir işaretiydi.

İran endişeli

ABD'li bir askeri yetkili CNN'ne şunları söyledi: “İran'ın, İsrail'in bölgedeki en güçlü ve en yetenekli milis gücü olan Hizbullah'a verdiği zararın derecesinden endişe duyduğuna dair bazı işaretler var.”  ABD'nin İran'ın, İsrail'in Hizbullah'a yönelik operasyonlarının sonucunda yüzlerce savaşçısının savaş alanından çekilmesinin ve Hizbullah'ın kaybetmek üzere olduğunu görmesi halinde İran'ın çatışmaya müdahale edeceğine inandığını da ifade eden askeri yetkili ABD'li yetkililerin uzun zamandır Hizbullah'ın üst düzey liderliğinin, son aylarda çatışmalar şiddetlense de İsrail'le kapsamlı bir savaştan kaçınmak istediği değerlendirmesinde bulunduğunu ancak Nasrallah'ın ölümünün çok farklı olduğunu da sözlerine ekledi.

Hizbullah karşılık verecek

Eski üst düzey istihbarat yetkilisi Jonathan Panikov'a göre, Hizbullah kesinlikle karşılık verecek ve İran da muhtemelen bir rol oynayacak. Panikov sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu karşılık büyük olasılıkla geniş çaplı bir savaşa yol açacak kadar büyük olacaktır.” Panikov, Hizbullah liderliğinin 7 Ekim'den bu yana İsrail'e karşı mücadelede daha büyük bir rol oynamaya teşvik ettiğini ve şimdi liderinin öldürülmesine sert bir yanıt vermezse savaşçılarının ve destekçilerinin gözünde meşruiyetini kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu da sözlerine ekledi.

Schenker: İsrail'e karşı bu savaşı isteyenler Nasrallah ve İranlı destekçileriydi

Hizbullah liderinin öldürülmesini Şarku'l Avsat'a değerlendiren ABD'nin Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu eski Dışişleri Bakan Yardımcısı David Schenker, “İsrail'e karşı bu savaşı isteyenler Nasrallah ve İranlı destekçileriydi. Nasrallah bu savaşı istediği zaman sona erdirebilirdi ama bunu yapmamayı tercih etti. Ölümüyle birlikte Lübnan'ı bir kez daha İsrail ile yıkıcı bir çatışmaya sürükledi” dedi.

Aaron David Miller

Carnegie Endowment'ın kıdemli üyesi ve başkan yardımcısı Aaron David Miller, Asharq al-Awsat'a verdiği demeçte İsrail'in güney banliyölerinde Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ı hedef alan saldırısını şöyle değerlendirdi: “Bana göre İsrail Savunma Kuvvetleri ve Başbakan Netanyahu, gerçek stratejik tehdidin güneydeki Hamas değil, kuzeyde (Lübnan'da) olduğu sonucuna varmıştır. Bence İsrail Başbakanı bu sonuca vardı ve Knesset'in tatilde olmasından ve ABD seçimlerine haftalar kalmasından faydalandı, dolayısıyla ABD'nin yaptırım uygulama, İsrail'in kabiliyetlerini sınırlama ya da ABD askeri yardımına koşul koyma kabiliyeti büyük rahatsızlık yaratabilir ve bu da Netanyahu'ya şimdi ile ABD seçimlerinin yapılacağı 5 Kasım arasında manevra yapma fırsatı veriyor.”

dscfvgbty
İran Dini Lideri Ali Hamaney (DPA)

Birçok ABD yönetiminde müzakereci olarak çalışmış olan tanınmış araştırmacı Miller ABD seçimlerinin Netanyahu'nun hesaplarında önemli bir yer tuttuğunu ve aynı zamanda Biden yönetiminin hesaplarında da önemli ve anlaşılabilir bir yer kapladığını belirterek bu yönetim ve Demokrat aday Kamala Harris için en kötü şey şu anda tam ölçekli bi rsavaşın patlak vermesi ve İsrail'in (Hizbullah'a) gerilimi tırmandırmasıdır. ABD'nin bu savaşın içine çekilebileceğini hayal etmek çok kolay, dolayısıyla bu yönetim için riskli bir teklif olduğunu ifade eden Miller, "Hasan Nasrallah'ın öldürülmesinin bir bölümün sonu ya da yeni bir hikayenin başlangıcı olmayacak.  Çünkü İsrail şu anda üç cephe ve bir yıpratma savaşıyla karşı karşıya; biri en az stratejik öneme sahip olan Hamas'la, ikincisi bir şekilde devam edecek olan Hizbullah'la ve üçüncüsü de İran'la ve “bu savaşlar yakında bitmeyecek ve diplomatik bir sonları da yok. Hizbullah İsrail'i hedef almak için pek çok tehditte bulundu. Şimdi asıl soru büyük bir misillemeden geri adım atıp atmayacakları. Lübnan kamuoyu da dikkate alınmalı çünkü İsrail saldırılarından etkileniyor ve ben Hizbullah'ın zamanla yumuşak güç kullanımına başvuracağına inanıyorum” dedi.

İran'ın verebileceği tepki konusunda Miller şu ifadeleri  kullandı: “İranlılar bir ikilem içinde: Arap-İsrail çatışmasındaki başlıca vekillerinin bu şekilde öldürüldüğünü görmek istemiyorlar ve aynı zamanda İsrail'le ABD'nin de dahil olduğu devam eden bir çatışmanın içine çekilerek İran ordusuna ve muhtemelen nükleer tesislerine saldırı düzenlemek istemiyorlar.”