Refah katliamının ve sınırda bir Mısır askerinin öldürülmesinin ardından Gazze'de ateşkes iki senaryoya bağlı hale geldi

Kahire sınırda yaşanan olayı inceliyor

Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Refah Sınır Kapısı’nda nöbet tutan Mısırlı askerler (DPA)
Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Refah Sınır Kapısı’nda nöbet tutan Mısırlı askerler (DPA)
TT

Refah katliamının ve sınırda bir Mısır askerinin öldürülmesinin ardından Gazze'de ateşkes iki senaryoya bağlı hale geldi

Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Refah Sınır Kapısı’nda nöbet tutan Mısırlı askerler (DPA)
Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Refah Sınır Kapısı’nda nöbet tutan Mısırlı askerler (DPA)

Gazze’de ateşkes müzakereleri son 24 saat içinde yaşanan bazı gelişmelerin ardından ‘yeni bir tünele’ girdi. Bu gelişmeler arasında, İsrail'in Filistin'in Refah kentinde yerinden edilenlerin sığındığı çadırları hedef alan bombardımanı, ardından Hamas'ın ‘görüşmelere katılmama’ niyetinde olduğuna dair sızıntılar ve Mısır-Gazze Şeridi sınırında patlak veren çatışmada bir Mısır askerinin öldürülmesi olayı yer aldı.

Şarku’l Avsat’a konuşan iki eski diplomat ve bir askeri uzmanın anlattıklarına göre hız kazanan gelişmeler, Gazze'de olası ateşkes müzakerelerinin ertelenmesi ya da zorla yeniden toplanması seçenekleriyle karşı karşıya bırakıyor.

İsrail Yayın Kurumu (IBA), cumartesi günü Tel Aviv'in Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanmasını ve Hamas ile esir takası anlaşmasına varılmasını amaçlayan müzakerelere yeniden başlamayı kabul ettiğini aktarmıştı. Ancak İsrail'in pazar akşamı Refah'ta yerinden edilen Filistinlilerin çadırlarını hedef alan bombardımanı, Arapların gerilimi reddeden tepkilerine neden oldu. Filistin Sivil Savunması'na göre bombardımanda en az 40 Filistinli öldü, 65 Filistinli de yaralandı.

Öte yandan Mısır, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ve etkili uluslararası tarafları Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması ve Filistin'in Refah şehrindeki askeri operasyonların sona erdirilmesi için derhal müdahale etmeye çağırdı. Katar ise bombardımanın devam eden arabuluculuk çabalarını zorlaştırmasından ve Gazze Şeridi'nde acil ve kalıcı bir ateşkes ile esir takası için anlaşmaya varılmasını engellemesinden duyduğu endişeyi’ dile getirdi.

Arap basınında yer alan haberlere göre Hamaslı kaynaklar, arabuluculara, Refah’taki katliamdan sonra İsrail ile herhangi bir müzakere masasına oturmayacaklarını bildirdiler.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin pazartesi günü ABD Kongresi’nden bir heyeti ‘durumun kontrol altına alınması ve savaşın durması için çabaların yoğunlaştırılması gerektiği’ konusunda uyarmasından bir saat sonra IBA, ‘Refah Sınır Kapısı’nda İsrail ordusu ile Mısır ordusu arasında çıkan çatışmada, Mısırlı bir askerin öldüğünü’ duyurdu.

Mısır ordu tarafından yapılan açıklamada, ‘Refah sınırında meydana gelen ve bir güvenlik personelinin şehit olmasıyla sonuçlanan silahlı saldırı olayının Mısır Silahlı Kuvvetleri tarafından soruşturulduğu’ bildirildi.

bgnhmö
Mısır, Gazze Şeridi halkına acil insani yardım sağlamaya devam ediyor (Mısır Ordu Sözcülüğü)

Mısır, Katar ve ABD'nin Kasım ayında sadece bir hafta süren geçici ateşkes için arabuluculuk yapmayı kabul etmesinden bu yana defalarca kez tıkanan Gazze’de ateşkes için yapılan dolaylı müzakerelerin geleceği belirsizliğe gömülmüş durumda.

Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Reha Ahmed Hasan, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, Mısır'ın soruşturmalarının sonucuna bağlı olarak, sınırdaki olayın ardından müzakerelerin önünde iki seçenek olduğunu söyledi. Hasan’a göre bunlardan birincisi, bunun münferit bir olay olduğu ve kontrol altına alınabileceği sonucuna varılabilir. İkinci olarak ise olayın kasıtlı olduğu sonucuna varılabilir. Bu durumda müzakereler etkilenir ve belki de ertelenebilir. Mısır, resmi bir tutum sergileyecektir. Ardından her olayın tartışılması gerekecek.

Hamas'ın müzakere oturumlarına katılmayacağına dair basına sızan haberleri doğal bir tutum ve bir tür medya baskısı olarak değerlendiren Hasan, ancak ilk müzakere turu sonuç verirse Hamas’ın müzakerelere katılacağını belirtti.

Şarku’l Avsat’a konuşan Mısır'ın eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ali el-Hefni de İsrail'in yerinden edilenlerin sığındığı kampı hedef alan bombardımanının önümüzdeki müzakereleri etkileyeceğine şüphe olmadığını, çünkü herhangi bir müzakere süreci öncesinde gerginliğe değil, sakin bir atmosfere ihtiyaç olduğunu söyledi.

İsrail'in düzenlediği bombardımanın iki amacı olabileceğini düşünen Hefni’ye göre bunlardan ilki, arabuluculara bazı şeyleri dayatma, ikincisi, müzakerelerin diğer tarafı olan Hamas'ı uzlaşmazlığa itme çabası. Hefni, mevcut atmosferin bir sonraki müzakere turunun başarısı için elverişli bir ortam sağlamadığının da altını çizdi.

Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki sınırda meydana gelen olayın ardından ‘müzakerelerin ertelenmesini’ bekleyen Hefni, bu noktada Mısır ordusunun olayla ilgili başlattığı soruşturmanın sonucunu beklemenin önemini vurguladı.

Şarku'l Avsat'a konuşan Mısırlı stratejist Tümgeneral Samir Ferec ise çadır kampının bombalanması ve sınırdaki olayın müzakereleri etkilemeyeceğini düşünüyor. Tümgeneral Ferec, bu görüşünün gerekçesi olarak; İsrail’in Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) kararları, içeride düzenlenen protesto gösterileri ve Avrupa ülkelerinin Filistin devletini tanımasının ardından en kötü dönemini yaşaması olduğunu söyledi.

Tümgeneral Ferec’e göre Refah'ta yerinden edilenlerin kaldığı çadır kampının bombalanması, Hamas'a yaklaşan müzakereler sırasında daha fazla taviz vermesi için baskı yapmayı, sınırdaki olay ise İsrail kamuoyuna Tel Aviv'in güçlü olduğu mesajını vermeyi amaçlıyor. Tümgeneral Ferec, müzakerelerin ertelenmeyeceğini ve ABD’nin garantörlüğünde ateşkese varılacağını vurguladı.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.