Kamyonlar yakıldı, Türk bayrakları indirildi: Halep kırsalında Suriye-Türkiye gerilimi tırmanıyor

Suriye-Türkiye kardeşliğine dair bir ifade (Şarku’l Avsat)
Suriye-Türkiye kardeşliğine dair bir ifade (Şarku’l Avsat)
TT

Kamyonlar yakıldı, Türk bayrakları indirildi: Halep kırsalında Suriye-Türkiye gerilimi tırmanıyor

Suriye-Türkiye kardeşliğine dair bir ifade (Şarku’l Avsat)
Suriye-Türkiye kardeşliğine dair bir ifade (Şarku’l Avsat)

Kayseri'de pazar gecesi Suriyelilerin evlerine, dükkanlarına ve araçlarına düzenlenen saldırının ardından Suriye ve Türkiye halkları arasındaki gerilim arttı. Gerilim dün Suriye'nin kuzeybatısında yer alan ve Türkiye tarafından yönetilen Halep'in kuzey kırsalına taşındı. Türkiye’den Halep’e giriş yapan kamyonlar yakıldı ve bayraklar indirildi.

Göstericiler Halep'in batı kırsalındaki Atarib bölgesinde bulunan Türkiye’ye ait karakolun önünde Türk güçleriyle çatışmaya girdi, bu haber yayına hazırlanırken bir yaralı olduğu bilgisi geldi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Afrin kentindeki Türk karargahına saldıran protestocular ile askeri polis arasında silahlı çatışma çıktığını ve yaralanmalar olduğunu bildirdi.

Sosyal medya kullanıcıları, Halep kırsalındaki ilçelerde ve köylerde Suriyelilerin tepkilerini gösteren video ve fotoğraflar paylaştı. Marea, Sacu ve El Bab'da Türk araçlarının ve kamyonlarının önü kesildi, Azez'deki Bab es-Selame Sınır Kapısı’ndaki Türk bayrakları indirilip yırtıldı. Türk çalışanlar, bölgedeki ofislerini terk edene kadar birçok olay yaşandı.

Halep kırsalının çeşitli bölgelerinde ve İdlib’deki Türk karakollarının önünde protesto gösterileri düzenlenmesi çağrıları yapıldı. Bunun üzerine toplanan göstericiler ‘Türkiye’deki Suriyelilere yönelik ırkçı muameleyi, zorla sınır dışı edilmeleri ve Suriye rejimiyle normalleşme, sınır kapılarını açma girişimlerini’ kınadı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın birkaç gün önce, 2011 yılında savaşın başlamasından bu yana geçen uzun yılların ardından Suriye rejimi ile ilişkileri yeniden kurmaya hazır olduğunu açıklaması sonrası, muhaliflerin kontrolündeki El Bab kenti ile rejimin kontrolündeki Halep kenti arasında bulunan Ebu Zendin Sınır Kapısı’nı açılmıştı.

Suriye-Türkiye kardeşliğine dair bir ifade (Şarku’l Avsat)Suriye-Türkiye kardeşliğine dair bir ifade (Şarku’l Avsat)

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Türkiye’ye yakın muhalif Suriye Milli Ordusu (SMO) Halep'in kuzey kırsalını kontrol ederken, Türk danışmanlar tarafından yönetilen yerel kurumların önünde Suriye muhalefetinin bayrağının yanı sıra Türk bayrağı da dalgalanıyor.

Bölgedeki askeri kontrol noktalarının duvarlarında sık sık ‘kardeşliğin sınırı yoktur’ ifadesi yer alırken, sosyal medya kullanıcıları Türkiye'nin son dönemdeki tutum değişikliğinden duydukları öfkeyi ifade etmek için ‘kardeşlik yoktur’ ifadesini paylaştı.

Suran'da Türk bayrağının indirilirken (Sosyal medya)

Suran'da Türk bayrağının indirilirken (Sosyal medya)

Öte yandan Suriye Geçici Hükümeti (Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu/SMDK) Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejiminden, müttefiklerinden ve terör örgütlerinden kaçan Suriyeli mültecilere yönelik tüm aşırılık yanlısı kampanyaları ve Türkiye'nin Kayseri ilinde bazı aşırılık yanlısı kişiler tarafından Suriyeli mültecilere karşı gerçekleştirilen şiddet eylemlerini kınadı

Suriyelilerin hem Türkiye'de hem de sığındıkları diğer ülkelerde korunması gerektiğini vurgulayan Suriye Geçici Hükümeti, Türkiye İçişleri Bakanlığı tarafından saldırganlara karşı alınan yasal tedbirlerden duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Bu olayların Türkiye-Suriye ilişkilerine zarar vermek için kullanılması tehlikesine dikkati çeken Suriye Geçici Hükümeti, ‘özgürleştirilen bölgelerdeki Suriyelilere, Suriye ve Türkiye halkları arasındaki ittifakı zayıflatmayı, TSK ve SMO’nun fedakarlıklarıyla inşa edilen kurumlara saldırmayı amaçlayan kışkırtıcı çağrılara kapılmamaları’ çağrısında bulundu.

Her gün onlarca kişi sınır dışı ediliyor

Türkiye'de 2011 yılından bu yana sayıları 3 milyonu aşan Suriyeli mültecilerin sınır dışı edilmesi için defalarca kez ırkçı kampanyalar düzenlendi, çağrılar yapıldı. Geçtiğimiz yıl yapılan cumhurbaşkanlığı seçim kampanyalarında mültecilerin sınır dışı edilmesi vaatleri dillendirildi. Ancak son dönemde sınır dışı etme kampanyaları yoğunlaştı ve her gün onlarca Suriyeli sınır kapılarından Suriye’nin kuzeybatı bölgesine sınır dışı edilmeye başladı.

Suriyeli Muhammed Kayseri'deki olaylarla eş zamanlı olarak diğer Suriyelilerle birlikte Bab el-Hava Sınır Kapısı üzerinden sınır dışı edildi (Şarku’l Avsat)

Suriyeli Muhammed Kayseri'deki olaylarla eş zamanlı olarak diğer Suriyelilerle birlikte Bab el-Hava Sınır Kapısı üzerinden sınır dışı edildi (Şarku’l Avsat)

Yaklaşık 40 gençle birlikte Bab el-Hava Sınır Kapısı üzerinden sınır dışı edildikten sonra dün İdlib'e ulaşan Muhammed, yasal ikamet belgeleri olmasına ve herhangi bir yasayı ihlal etmemesine rağmen, sınır dışı merkezinde ‘çok kötü muamele’ gördükten sonra zorla sınır dışı edildiğini söyledi.

Kayseri'de Suriyelilerin dükkanlarına saldırıldı (Sosyal medya)Kayseri'de Suriyelilerin dükkanlarına saldırıldı (Sosyal medya)

İnsan hakları savunucusu ve hukukçu Selahaddin Dabbağ, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Türkiye'nin sınır dışı işlemlerinin yasadışı olduğunu söyledi. Dabbağ, çünkü bu işlemlerin, mülteciler için uluslararası koruma şartlarına değil, Türkiye'nin geçici korumayı iptal etme olasılığına ilişkin değerlendirmesine dayandığını söyledi. Dabbağ, Göç İdaresi'nin Suriyeli mültecilerin sınır dışı edilmelerini yasallaştırmak için çok sayıda ihlalde bulunmasının ardından ihlalde bulunanlara yönelik baskının bahane edildiğini söyledi.

Türk yetkililer, bölgenin bombalanmaya devam etmesine ve nüfusun yüzde 90'ından fazlası yoksulluk çekmesine rağmen, Suriyelilerin Halep'in kuzey kırsalına geri dönmelerini sağlamak üzere güvenli konutlar hazırlamak için çalıştıklarına dair defalarca açıklama yaptılar.

Birleşmiş Milletlerin (BM) Halep'in kuzey kırsalı ve İdlib'in nüfusuna ilişkin tahminlerine göre geçtiğimiz yılın ortalarında sınır dışı etme kampanyalarının artmasından bu yana bölgede yaşayanların sayısı yarım milyondan fazla arttı.

Halep kırsalındaki Suriyelilerin verdikleri tepkilerin, Türkiye’nin mülteci dosyasını ve Suriye’nin kuzeybatısında muhaliflerin kontrolündeki bölgeleri ‘devrimi kullanarak, sınır kapılarını ele geçirerek ve yardımların girişini kontrol ederek ele almasından’ duydukları hayal kırıklığının birikiminin bir sonucu olduğunu söyleyen Debbağ, Kayseri'deki son olayların sadece bir ‘kıvılcım’ olduğunu vurguladı.

Halep kırsalında gösteriler devam ederken, Türkiye'deki Suriyelilere ait dükkanlara saldırı çağrılarının yapılmasıyla birlikte Türkiye'deki Suriyeliler, Türkiye'nin vereceği tepkiler konusunda korku, endişe ve gerilim içinde yaşıyor. Debbağ, “Suriyeliler, Türkiye'ye yönelik öfkelerini ifade etmek için bu büyüklükte bir tepki hiç göstermemişlerdi” dedi.



Irak'ta partiler parlamentodaki ‘en büyük blok’ olmak için yarışıyor

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, dün yapılan parlamento seçimlerinde oyunu kullandıktan sonra (AP)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, dün yapılan parlamento seçimlerinde oyunu kullandıktan sonra (AP)
TT

Irak'ta partiler parlamentodaki ‘en büyük blok’ olmak için yarışıyor

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, dün yapılan parlamento seçimlerinde oyunu kullandıktan sonra (AP)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, dün yapılan parlamento seçimlerinde oyunu kullandıktan sonra (AP)

Irak’ta yapılan genel seçimlerin ön sonuçları açıklanır açıklanmaz, Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin kesin zaferinin ardından Şii partiler, yeni parlamentoda ‘en büyük blok’ olmak için yarışmaya başladı.

Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu dün, Başbakan Sudani'nin 50'den fazla sandalye kazanarak Şii siyasetinin ‘büyükler kulübüne’ girdiğini açıkladı. Öte yandan Nuri el-Maliki ve müttefikleri önemli sayıda sandalye kazanarak, 2021 seçimlerinden bu yana tek bir koalisyonun parçası olan iki cephe arasında keskin bir bölünmenin habercisi oldu.

Diğer taraftan Tekaddum (İlerleme) Partisi lideri Muhammed el-Halbusi, Enbar ilinde ezici bir zafer elde etti. Tekaddum Partisi, başkent Bağdat'ta ikinci, ülkenin orta ve kuzeyindeki şehirlerde ise üçüncü parti olurken toplamda 30'dan fazla sandalye kazandı.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) ise Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokratik Partisi (KDP), özellikle nüfusun çoğunluğunu Arapların oluşturduğu Ninova ilinde olmak üzere yaklaşık 30 sandalye kazandı.

Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu, kayıtlı seçmenlerin yüzde 56'sının oy kullandığını ve bunun da Mukteda es-Sadr'ın lideri olduğu Sadr Hareketi destekçilerinin seçimleri boykot etmesini gölgede bıraktığını açıkladı.


Trump'ın danışmanı, Sudan'daki çatışan tarafları insani ateşkesi derhal kabul etmeye çağırdı

El-Faşir'in Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
El-Faşir'in Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
TT

Trump'ın danışmanı, Sudan'daki çatışan tarafları insani ateşkesi derhal kabul etmeye çağırdı

El-Faşir'in Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
El-Faşir'in Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Başdanışmanı Massad Boulos dün, ABD'nin Sudan'da insani ateşkes için ‘güçlü bir metin’ önerdiğini ve çatışmanın her iki tarafını da bu metne derhal uymaya çağırdığını söyledi.

Boulos, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “ABD, Sudan'daki çatışmanın taraflarını önerilen insani ateşkes anlaşmasını derhal kabul etmeye ve uygulamaya çağırıyor” dedi. Boulos, ülkedeki sivillerin çektiği acının ‘milyonlarca insanın gıda, su ve tıbbi bakım eksikliğinden mustarip olduğu felaket boyutlarına ulaştığını’ belirtti.

Boulos, “Her iki tarafın da daha fazla can kaybına yol açabilecek siyasi veya askeri tavır almadan bu ateşkese hızla bağlı kalması umuduyla, ateşkes için güçlü bir metin sunuldu” ifadesini kullandı.

Boulos, tüm tarafları, taahhütlerini yerine getirmeye, düşmanlıkları durdurmaya ve insani yardıma tam, güvenli ve engelsiz erişim sağlamaya çağırdı.

HDK geçtiğimiz hafta perşembe günü, Sudan Güvenlik ve Savunma Konseyi'nin savaşı durdurmak için ‘bazı ülkeler ve dostların’ girişimlerini memnuniyetle karşılamasından iki gün sonra, Suudi Arabistan, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır'dan oluşan Dörtlü'nün önerdiği insani ateşkes anlaşmasını kabul ettiğini açıkladı.

Bloomberg geçen hafta, Sudan ordusunun HDK ile olan çatışmasında üç aylık bir ateşkes için ABD'nin önerisini değerlendirdiğini ve Mısır'ın orduya ABD'nin önerisini kabul etmesi için baskı yaptığını bildirdi.


Avn: Zor mantığı artık işe yaramıyor

Lübnan Cumhurbaşkanı, Editörler Sendikası'ndan bir heyeti kabul etti, (Cumhurbaşkanlık)
Lübnan Cumhurbaşkanı, Editörler Sendikası'ndan bir heyeti kabul etti, (Cumhurbaşkanlık)
TT

Avn: Zor mantığı artık işe yaramıyor

Lübnan Cumhurbaşkanı, Editörler Sendikası'ndan bir heyeti kabul etti, (Cumhurbaşkanlık)
Lübnan Cumhurbaşkanı, Editörler Sendikası'ndan bir heyeti kabul etti, (Cumhurbaşkanlık)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, "güç mantığının artık işe yaramadığını ve mantığın gücüne başvurmamız gerektiğini" vurgulayarak, "Lübnan'ın işgal altındaki toprakların kurtarılması için müzakere girişimine ilişkin henüz net bir Amerikan tutumu almadığını" belirtti. Avn, "Beyrut'a yeni Amerikan büyükelçisinin (Michel Issa) gelişinin İsrail'in tepkisini de beraberinde getirebileceğini" ifade etti. Joseph Avn, "İlk kabulü aldığımızda koşullarımızı görüşeceğiz" ifadesini kullandı.

Bu arada, Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım'ın son açıklamaları Lübnan'da reddedildi ve bazı gruplar bunları "İsrail'e güven verici" ve Lübnan hükümeti ile iç istikrarı tehdit edici olarak değerlendirdi.

Lübnan Cumhurbaşkanlığı'na yakın bakanlık kaynakları Şarku'l Avsat'a, "(Naim Kasım) kuzeydeki yerleşimler için endişe yok dediğinde, İsrail ihlallerine yanıt vermek istemediği anlamına geliyor. Bu da şu mantıksal soruyu gündeme getiriyor: Cumhurbaşkanı Avn'ın güney sınırındaki bu durumu müzakere ederek sona erdirme girişimini neden kabul etmek istemiyorlar? Her gün İsrail saldırganlığı tehdidi altında yaşayan bu köylerin sakinlerine güvence vermek ve müzakereler ve Lübnan ordusunun konuşlandırılması yoluyla onlar için istikrar sağlamak daha uygun olmaz mıydı?" Kaynaklar şöyle devam etti: "İkinci soru şu: Hizbullah neden silahlarını Litani Nehri'nin kuzeyinde tutmak istiyor ve bunları nerede kullanacak?"