HDK, Batı Kordofan'daki Sudan ordu garnizonunun kontrolünü ele geçirdi

İnsan hakları uzmanı sivillerin korunmasına vurgu yaptı

Hızlı Destek Kuvvetleri (AFP)
Hızlı Destek Kuvvetleri (AFP)
TT

HDK, Batı Kordofan'daki Sudan ordu garnizonunun kontrolünü ele geçirdi

Hızlı Destek Kuvvetleri (AFP)
Hızlı Destek Kuvvetleri (AFP)

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) kaynakları, Sudan ordusunun Batı Kordofan eyaletinin Kilik bölgesindeki 90’ıncı Tugay garnizonunun kontrolünü, ordu güçlerinin çatışmaya girmeden teslim olduğunu açıklamasının ardından ele geçirdiklerini bildirdi. Bu, Babanusa bölgesindeki 22’nci Tümen karargahına ait olan ve HDK saldırılarına karşı aylarca direndikten sonra, eyalette HDK tarafından ele geçirilen ikinci garnizon oldu.

Kilik bölgesindeki askeri üssün düşmesi, HDK'nin aynı eyalette bulunan el-Meyrem kentindeki askeri garnizonu ele geçirmesinden ve bu bölgedeki ordu güçlerinin Güney Sudan'a sığınmasından günler sonra gerçekleşti. HDK'ye bağlı hesaplar sosyal medyada garnizondaki ordu güçlerinin tüm askeri teçhizatlarıyla birlikte HDK'nin yanında yer aldıklarını ilan ettiklerini belirten video görüntüleri yayınladı.

Kaynaklara göre Batı Kordofan garnizonlarının peş peşe düşmesi, HDK'nin ordunun Babanusa kentindeki ana tümenini ele geçirmesinin ve ardından Kuzey Kordofan eyaletine ilerlemesinin yolunu açıyor. HDK, bu ayın başlarında petrol zengini Batı Kordofan eyaletinin başkenti el-Fula’nın kontrolünü ele geçirdi.

Öte yandan HDK saha komutanları, güçlerinin Sudan'ın merkezindeki stratejik Sennar eyaletindeki Singa ve ed-Dinder şehirleri ile çevre kasabalar üzerindeki kontrollerini sıkılaştırmasının ardından, önümüzdeki günlerde adı açıklanmayan büyük bir şehre saldırma tehdidinde bulundu. HDK, ülkenin güneydoğusundaki Mavi Nil eyaletinin eteklerinde olduklarını iddia ederek, onlarca askeri araç üzerindeki kuvvetlerinin videolarını yayınladı. Askeri uzmanlar, HDK'nin son hareketlerinin, Mavi Nil eyaletinin başkenti Damazin’e saldırmak üzere olduğuna işaret edebileceğini belirtiyor.

 Kuzey Kordofan’daki bir kampta olası gıda yardımı için kayıt yaptırmak üzere sıraya giren yerinden edilmiş kişiler (AFP)Kuzey Kordofan’daki bir kampta olası gıda yardımı için kayıt yaptırmak üzere sıraya giren yerinden edilmiş kişiler (AFP)

Sivillerin korunması

Sudan Egemenlik Konseyi üyesi İbrahim Cabir, ülkesinin, vatandaşlarına insani yardım ulaştırılmasını kolaylaştırmaya ve yardım ekipleri ile insani yardım alanında çalışan kuruluşların çalışanlarına vize vermeye kararlı olduğunu bildirdi.

Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki geçici hükümetin yerleştiği Kızıldeniz liman kenti Port Sudan'da Birleşmiş Milletler (BM) insan hakları uzmanı Rıdvan Nuveysar ile bir araya gelen Cabir, kendisine geçen yıl Nisan ayı ortasında savaşın patlak vermesinden bu yana Sudan'daki insani durum hakkında kapsamlı açıklama yaptı.

Şarku'l Avsat'ın Egemenlik Konseyi medyasından aktardığına göre toplantıda, sivillerin ordu ve HDK arasındaki silahlı çatışma eylemlerinden korunması, insani yardım ve yardım konvoylarının görevlerinin kolaylaştırılması ve ülkede insan haklarını ihlal edenlerin sorumlu tutuklanması gerektiğinin vurgulandığını belirtti.

Nuveysar ise Sudanlı yetkili ile yaptığı görüşmede, Sudan'daki insan hakları durumuyla ilgili tüm konuları gözden geçirdiğini ve bu konuyla ilgili tüm noktalarda şeffaflık ve açık sözlülükle öneri alışverişinde bulunduğunu bildirdi. BM uzmanı sivillerin korunması, insani yardım konvoylarının görevlerinin kolaylaştırılması, Sudan'da herhangi bir tarafça insan haklarını ihlal edenlerden hesap sorulması ve BM personelinin Sudan içinde hareket edebilmek için vize almalarının kolaylaştırılması gereğini vurguladı.

“Görüşme samimi ve ciddiydi” diyen Nuveysar, önümüzdeki günlerde bu alanda olumlu adımlar atılacağına dair umudunu dile getirdi. Sudan Egemenlik Konseyi üyesinden olumlu bir yanıt aldığını vurgulayan Nuveysar, “Yetkililerin, Sudanlı sivil toplum örgütleri, gazeteciler, avukatlar ve insani yardım kuruluşlarıyla iş birliği yapmaları ve hareketleri, eylemleri ve pozisyonları üzerindeki baskıyı kaldırmaları gerektiğini vurguladık” ifadesini kullandı.



Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.


Hamas, yurtdışındaki liderlerine yönelik Arap olmayan bir ülkede suikast girişimi bekliyor

İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)
İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)
TT

Hamas, yurtdışındaki liderlerine yönelik Arap olmayan bir ülkede suikast girişimi bekliyor

İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)
İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)

Hamas içinde, İsrail'in Filistin toprakları dışında bazı Hamas liderlerini hedef alan yeni bir suikast operasyonu düzenleyeceği beklentisi var.

Hareket içindeki üst düzey kaynaklar Şarku'l Avsat'a, özellikle önde gelen Hizbullah yetkilisi Heysem Tabatabai'nin suikastının ardından, liderliğe yönelik olası saldırılar konusunda endişelerin arttığını söyledi.

Bir kaynak, "hareketin liderliğinin Arap olmayan bir ülkede hedef alınacağına dair değerlendirmeler var" dedi, ancak hangi ülkede hedef alınacağını belirtmedi.

Şarku'l Avsat, yurt dışındaki Hamas liderlerine olası suikastları önlemek veya en azından zararlarını en aza indirmek için kişisel güvenlik ve ihtiyati tedbirlerle ilgili bir iç talimat belgesi dağıtıldığını öğrendi.

Belgede, "Belirli bir yerde yapılan toplantıların iptal edilmesi, farklı yerlerde yapılan periyodik olmayan toplantıların benimsenmesi gerektiği" belirtildi.

Talimatta liderlerden, "cep telefonlarını toplantı yerinden en az 70 metre uzakta tamamen izole etmeleri ve saat de dahil olmak üzere tıbbi veya diğer elektronik cihazların toplantı yerlerine girmesini engellemeleri" isteniyor.

Bu arada Gazze'deki kaynaklar, Hamas karşıtı silahlı milis grubunun lideri Yaser Ebu Şebab'ın dün öldürülmesinin, Tarabin aşiretinden iki kişinin arasında çıkan aşiret çatışması sırasında gerçekleştiğini bildirdi.

Şarku'l Avsat'a bilgi veren kaynaklar, Ebu Şebab'ın öldürülmesine katılan iki kişinin el-Dabari ve Ebu Sunayme ailelerine mensup olduğunu, her iki ailenin de Ebu Şebab ile birlikte Tarabin kabilesine mensup olduğunu belirtti.


Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn: İsrail’le görüşmeler olumlu hedef ikinci bir savaşı önlemek

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)
TT

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn: İsrail’le görüşmeler olumlu hedef ikinci bir savaşı önlemek

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, bugün (Perşembe) yaptığı açıklamada, Lübnan ile İsrail arasında yürütülen ateşkes izleme mekanizmasına ilişkin görüşmelerin olumlu geçtiğini ve temel hedefin ikinci bir savaşın önüne geçmek olduğunu söyledi. Avn, mekanizmanın 19 Aralık’ta yeniden toplanacağını açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Avn, Baabda Sarayı’nda düzenlenen kabine toplantısında, ABD’de eski Beyrut Büyükelçisi olan Simon Karam’ın, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Nevvaf Selam ile yapılan istişareler sonucu sivil bir üyenin katılımı amacıyla heyet başkanlığına getirildiğini belirtti.

İlk doğrudan temas: UNIFIL’de tarihi toplantı

İsrail’in büyük çaplı bir tırmanış başlatabileceğine dair endişeler sürerken, Lübnanlı ve İsrailli iki sivil temsilci Çarşamba günü UNIFIL karargâhında ateşkes mekanizması komitesinin toplantısına katıldı. Bu adım, iki ülke arasında on yıllardır görülmeyen ilk doğrudan görüşme olarak kaydedildi.

dfrgt
İki Lübnan askeri, 28 Kasım 2025'te Güney Lübnan'daki Alma el-Şaab köyündeki bir Lübnan askeri noktasından, İsrail askeri karakolu Hanita'ya (solda) ve geçen yıldan bu yana İsrail güçlerinin işgal ettiği beş tepeden biri olan Labouneh'e (sağda) bakıyor (AP)

Hükümet toplantısı sonrası konuşan Enformasyon Bakanı Paul Morkos, Avn’ın “İlk oturumun çok üretken olması beklenemezdi ancak 19 Aralık’ta başlayacak sürecin yolunu açtı” sözlerini aktardı. Avn, görüşmelerin amacının hiçbir toplumsal grubu hedef almak değil bütün Lübnan’ı korumak olduğunu vurguladı.

fgthy
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)

Avn, “Şu ana kadar tepkiler olumlu. Bunu ikinci bir savaşın gölgesini Lübnan’dan uzaklaştırmak için kullanmalıyız” dedi. Müzakerenin tek yol olduğuna işaret eden Avn, “Lübnan’ın egemenliğinden taviz yok” diye konuştu.

Görüşmelerin çerçevesi: Sadece güvenlik

Cumhurbaşkanı Avn, Simon Karam’a verilen talimatların “tamamen güvenlik başlıklarına” odaklandığını belirterek bunları şöyle sıraladı:

İsrail saldırılarının durdurulması

İşgal altındaki noktalardan çekilme

Sınırların belirlenmesi

Esirlerin serbest bırakılması

Avn, yarın Beyrut’a gelecek BM Güvenlik Konseyi temsilcilerine, “müzakerelerin başarısı için İsrail’in olumlu ve ciddi tutum takınması yönünde baskı yapılması” çağrısında bulunacağını söyledi.

vfg5th
4 Aralık 2025'te Güney Lübnan'ın Cbaa kentinde İsrail bombardımanında hasar gören bir bölgedeki enkazın yanında bir sivil savunma kamyonu duruyor (Reuters)

Cumhurbaşkanı, heyetin ayrıca yıl sonuna kadar Hizbullah’a ait askeri tesislerin sökülmesi planının ilk aşamasını tamamlaması beklenen Lübnan ordusunun çalışmalarını yerinde incelemek üzere güneye gideceğini belirtti.

Toplantıya Simon Karam ile İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi’nin dış politika direktörü Yury Resnick katılırken, ABD’li arabulucu Morgan Ortagus da hazır bulundu. ABD ve Fransa gelişmeyi memnuniyetle karşıladı.

Ekonomik iş birliği yok

Enformasyon Bakanı Morkos, görüşmelerin ekonomik iş birliği veya barış anlaşması gibi başlıkları kapsamadığını belirterek şunları söyledi: “Naqura görüşmeleri yalnızca güvenlik odaklıdır.”