Gazze’de ateşkes: İsrail saldırılarının dozunu artırırken müzakerelerin akıbeti belirsiz

İsrail'in Gazze'nin merkezindeki Nuseyrat'ta yerinden edilenlerin sığındığı bir okula düzenlediği saldırının ardından ağlayan Filistinli bir kadın (Reuters)
İsrail'in Gazze'nin merkezindeki Nuseyrat'ta yerinden edilenlerin sığındığı bir okula düzenlediği saldırının ardından ağlayan Filistinli bir kadın (Reuters)
TT

Gazze’de ateşkes: İsrail saldırılarının dozunu artırırken müzakerelerin akıbeti belirsiz

İsrail'in Gazze'nin merkezindeki Nuseyrat'ta yerinden edilenlerin sığındığı bir okula düzenlediği saldırının ardından ağlayan Filistinli bir kadın (Reuters)
İsrail'in Gazze'nin merkezindeki Nuseyrat'ta yerinden edilenlerin sığındığı bir okula düzenlediği saldırının ardından ağlayan Filistinli bir kadın (Reuters)

İsrail’in sonuncusu el-Mevasi bölgesinde gerçekleştirdiği katliam olan ağır saldırılarını artmasıyla birlikte Gazze Şeridi’nde ateşkese varılması için yapılan müzakerelerin geleceğine ilişkin şüpheler ortaya çıktı. Saldırı, İsrail ile Hamas Hareketi arasında arabuluculuk yapan Mısır ve Katar da dahil Arap ülkeleri ve uluslararası taraflarca kınandı. İsrail basını ‘Doha'da yeni bir müzakere turunun başlamasının beklendiğini’ haberleştirirken saldırının müzakereler üzerindeki etkileri tartışılıyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, müzakerelerde ne zaman ilerleme kaydedilse İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ‘ertelemesi’ çerçevesinde müzakerelerin ‘akıbetinin belirsizleştiğini’ ve İsrail'deki kurumlar arasındaki iç anlaşmazlıklar nedeniyle müzakerelerin ‘görüntüden ibaret olduğunu’ söylediler.

İsrail televizyonu Kanal 12'nin haberine göre İsrail ile Hamas Hareketi arasında esir takası anlaşması konusunda bu hafta Doha'da görüşmelerin yapılması bekleniyor, ancak İsrail Kamu Yayın Kuruluşu (KAN), Netanyahu ile müzakere heyeti arasında ‘Gazze sakinlerinin Gazze Şeridi'nin kuzeyine geri dönmesi’ ve ‘ordu güçlerinin Philadelphia (Salahaddin) Koridoru’nda kalması’ konularında anlaşmazlık olduğunu bildirdi.

Müzakerelere darbe

Yaklaşık iki ay süren çıkmazın ardından görüşmeler geçtiğimiz hafta ABD Başkanı Joe Biden'ın Gazze Şeridi’nde ateşkes için açıkladığı teklifi görüşmek üzere Kahire ve Doha’da yeniden başladı. İsrail, Hamas Hareketi’nin askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları'nın Komutanı Muhammed ed-Deyf'in yerinin tespit edildiğini söylediği Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki bir mülteci kampına askeri saldırı düzenlemeden önce ABD ve İsrail'den iki başkentte yapılan görüşmelerde ‘ilerleme’ kaydedildiğine dair bilgiler sızdırıldı.

İsrail'in askeri saldırısının ardından Batılı medya kuruluşları Hamas Hareketi’nden bir kaynağa dayandırdıkları haberde, Hamas’ın işgalci İsrail’in ‘ciddiyetsizliğini’ ve ‘silahsız sivillere yönelik katliamlarını’ kınayarak Gazze Şeridi'nde ateşkese varılması amacıyla yürütülen müzakereleri durdurma kararı aldığını bildirdi.

xcvfgbh
Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Deyr el-Belah'ta İsrail tarafından düzenlenen saldırıda isabet alan bir evin enkazını inceleyen Filistinliler (Reuters)

Ancak Hamas Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Rişk, pazar günü yaptığı açıklamada, Hamas’ın müzakereleri durdurma kararı aldığı haberlerini yalanladı. Rişk, açıklamasında “Netanyahu tarafından halkımıza karşı giderek şiddetlenen Nazi saldırısı, halkımıza yönelik saldırganlığı durdurmak için bir ateşkes anlaşmasına varılmasını engellemeyi amaçlıyor" dedi.

Onlarca sivilin ölümüne neden olan ‘katliam’ arabulucular Mısır ve Katar da dahil olmak üzere Arap dünyasında geniş çapta kınanırken, Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan müzakerelerle ilgili yapılan açıklamada Filistinlilere yönelik devam eden ‘ihlallerin’ ateşkes ve uzlaşı çabalarını ‘ciddi şekilde zora soktuğu’ belirtildi.

Filistin'in eski Kahire büyükelçisi Berakat el-Ferra, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, askeri saldırılardaki artışın ‘müzakereleri etkileyeceğini ve akıbetini belirsizleştireceğini’ söyledi.

Filistinli eski diplomat, müzakerelerde ne zaman ilerleme kaydedilse Netanyahu’nun ‘müzakerelerin gidişatını bozmak’ için yeni gerilimlere ve ihlallere imza attığını söyledi.

İsrail meseleleri konusunda uzman bir akademisyen olan Ahmed Fuad Enver, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, Netanyahu'nun Hamas'ı müzakereleri durdurmaya zorlayarak ve sonra da suçlayarak müzakereleri engellemeye çalıştığını ve bu şekilde ABD Kongresi'nde konuşma yapacağı 24 Temmuz gününe hiçbir taahhütte bulunmadan ulaşmayı hedeflediğini söyledi.

Dün Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, Başbakan’ın ABD Başkanı Joe Biden’ın desteklediği Gazze’de ateşkes anlaşmasına sıkı sıkıya bağlı olduğu ve Hamas'ın bu konuda yapacağı hiçbir ‘değişikliği’ kabul etmeyeceği belirtildi.

Öte yandan İsrail gazetelerinden Times of Israel’in aktardığına göre Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin pazar günü yaptığı açıklamada rehinelerin iadesi konusunda bir anlaşmaya varılmasının hayat kurtarmak için acil bir ahlaki zorunluluk olduğunu söyledi. Ancak Hamas ‘bir anlaşmaya varılmasından sonra Gazze'de çatışmaların yeniden başlamaması’ şartından geri adım atmadı.

Filistin’in eski Kahire Büyükelçisi Berakat el-Ferra'ya göre İsrail'in bu tutarsızlıkları ve Hamas'tan gelen eleştiriler müzakereleri daha da karmaşık hale getiriyor. Ferra, Netanyahu'nun, pazar günü suikast girişiminden kurtulduktan sonra şansı artan ve Başkan Joe Biden'ın bir dönem daha başkanlık yapma hakkı kazanma şansını azaltan ‘sevgili dostu Donald Trump'ın’ iktidara geleceği güne kadar müzakereleri sürdürme ve ‘oyalama’ taktiği uygulayabileceğine dikkati çekti.

Trump ve Cumhuriyetçilerin Netanyahu'ya verdiği desteğin, olası bir anlaşma karşısında Netanyahu'yu ‘daha da katılaştıracağından’ endişelenen Ferra, ancak Netanyahu'nun kamuoyu baskısı altında iktidardan ayrılması ve diplomatik çözümlere inanan yeni bir hükümetin seçilmesinin, savaşı durdurma şansını artırabileceğini vurguladı.

Şarku’l Avsat’a konuşan Ürdünlü siyasi analist Salah el-İbadi, Netanyahu’nun oyalanmaya devam edeceği ve müzakerelerin herhangi bir ilerleme kaydedilmeden belirsizlik içinde kalacağını değerlendirdi. İbadi, “Netanyahu, ateşkes anlaşmasına varılmasının hükümetinin çökmesi ve siyasi kariyerinin sona ermesi anlamına geleceğini çok iyi biliyor” dedi.

Mısır ve diğer arabulucuların ‘Netanyahu'nun planını engellemeye’ çalışacağını belirten Dr. Ahmed Fuad Enver'e göre ‘zaman azalıyor’ ve İsrail Başbakanı, savaşı durdurma konusunda bir anlaşmaya varmadan ABD’de 5 Kasım’da yapılması planlanan seçimlere kadar zaman öldürmeye devam edecek.



UNIFIL: İsrail'in Güney Lübnan'a yönelik saldırıları 1701 Sayılı Karar'ın "açık ihlali"dir

Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü (UNIFIL) (AFP)
Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü (UNIFIL) (AFP)
TT

UNIFIL: İsrail'in Güney Lübnan'a yönelik saldırıları 1701 Sayılı Karar'ın "açık ihlali"dir

Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü (UNIFIL) (AFP)
Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü (UNIFIL) (AFP)

Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü (UNIFIL), dün yaptığı açıklamada, İsrail'in güney Lübnan'daki bölgeleri hedef alan hava saldırılarının BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı Kararı'nın "açık ihlali" olduğunu ve siyasi ve diplomatik çözüme doğru ilerlemeyi baltaladığını belirtti.

UNIFIL açıklamasında, İsrail saldırılarının Lübnan Silahlı Kuvvetleri'nin Litani Nehri'nin güneyinde izinsiz silah ve altyapıyı ele geçirmek için operasyonlar yürüttüğü sırada gerçekleştiğini belirterek, "özellikle bu kadar yıkıcı ölçekteki herhangi bir askeri eylemin sivillerin güvenliğini tehdit ettiğini, siyasi ve diplomatik çözüme doğru ilerlemeyi baltaladığını" ifade etti.

İsrail, Hizbullah'a ait askeri tesisleri hedef aldığını iddia ederek bölge sakinlerine tahliye uyarısı yayınladıktan sonra Sur, Taybe ve Ayta el-Cebel'e hava saldırıları düzenledi. İsrail daha sonra iki bölge için daha tahliye uyarısı yayınladı.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, İsrail'in güney Lübnan'daki Sur kasabasını hedef alan hava saldırılarında bir kişinin öldüğünü, sekiz kişinin de yaralandığını duyurdu.

UNIFIL, Lübnan ordusunun elindeki silahlar hariç olmak üzere güney Lübnan'ın silahsızlandırılmasını ve güneye yaklaşık 15 bin askerin konuşlandırılmasını öngören 1701 sayılı Karar'ın uygulanmasında hem Lübnan hem de İsrail'e verdiği desteği sürdürdü. UNIFIL, Lübnan ordusuyla birlikte "istikrarı yeniden sağlamak" için sahada çalıştığını da ifade etti.

BM barış gücü, İsrail'i "bu saldırılara ve 1701 sayılı Karar'ın tüm ihlallerine derhal son vermeye" çağırdı. Ayrıca, Lübnanlı tarafları "durumu daha da alevlendirebilecek herhangi bir tepkiden kaçınmaya" çağırarak, her iki tarafın da "zor kazanılmış ilerlemeyi baltalamaktan kaçınmak için" BM kararına ve bir yıl önce varılan ateşkes anlaşmasına uyması gerektiğini vurguladı.


Gazze’de yüzlerce Hamas militanı tünellerde mahsur kaldı

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
TT

Gazze’de yüzlerce Hamas militanı tünellerde mahsur kaldı

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)

Gazze Şeridi'nde İsrail ordusunun kontrolündeki bölgelerde yer alan tünellerde yüzlerce Hamas savaşçısının mahsur kaldığı aktarılıyor. 

ABD Başkanı Donald Trump'ın öncülüğünde 10 Ekim'de devreye konan barış planı kapsamında İsrail ordusu, "sarı hat" olarak belirlenen bölgeye kadar geri çekildi. 

Wall Street Journal'ın (WSJ) haberinde, İsrail askerlerinin mayıstan beri Gazze'deki tünelleri kapatma ya da yeraltı yollarının birbiriyle bağlantısını kesme çalışmalarını hızlandırdığı belirtiliyor. 

Öte yandan ateşkesin devreye girmesiyle çalışmaların yarım kaldığı, İsrail'in kontrolündeki bölgede yer alan tünellerde silahlı Hamas militanlarının saklandığı ifade ediliyor. 

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), Hamas militanlarının teslim olması gerektiğini yoksa öldürüleceklerini bildirmişti. Gazze'yi yöneten örgütse savaşçılara bölgeden güvenli çıkış hakkı tanınmasını talep ediyor. 

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla konuşan Arap yetkililer, savaşçıların akıbetinin ateşkes anlaşmasını zora soktuğunu belirtiyor. İsrailli ve Arap kaynaklara göre IDF kontrolündeki bölgede yer alan tünellerde 200 ila 300 savaşçı var. Hamas ise bu sayının 100'e yakın olduğunu savunuyor. Kaynaklar, gıda ve erzak kıtlığı nedeniyle bazı militanların öldüğünü aktarıyor.

Tünellerde saklanan Hamas militanları, geçen ay düzenledikleri saldırıda üç İsrailli askeri öldürmüştü. Gazze'yi yöneten örgüt, saldırı emri verilmediğini ve militanlarla marttan bu yana iletişim kurulamadığını bildirmişti. IDF ise buna karşılık düzenlediği karşı saldırıda 145 Filistinliyi öldürmüştü. 

Arap yetkililer, pazar itibarıyla Hamas'ın tünellerde mahsur kalan bazı savaşçılarla iletişime geçebildiğini söylüyor. Ayrıca Hamas'ın ateşkes görüşmelerinde böyle bir sorun yaşanabileceğine dair baştan uyarıda bulunduğunu da belirtiyor. 

ABD'li yetkililer, Hamas savaşçılarına güvenli geçiş hakkı tanınıp tanınmayacağına dair yorum yapmayı reddediyor. 

Trump'ın planı kapsamında Hamas'ın silah bırakması ve bölgenin yönetiminde söz sahibi olmaması talep ediliyor. Bunun yerine Gazze Şeridi'nin yönetiminin Filistinlilerin yer alacağı bir teknokratlar komitesine geçici olarak devredilmesi planlanıyor. Trump'ın başkanlık edeceği ve eski Birleşik Krallık Başbakanı Tony Blair'in de yer alacağı "Barış Kurulu" da bu komitenin faaliyetlerini denetleyecek.

Ayrıca bölgeye yaklaşık 5 bin kişilik bir uluslararası güvenlik gücünün gönderilmesi de öngörülüyor. WSJ'nin haberinde, Washington'ın "bir an evvel bu ikinci aşamaya geçmek istediği" belirtiliyor. 

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te düzenlediği Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren savaş, iki yıl süren çatışmaların ardından Gazze Şeridi'ni harabeye çevirdi. 

Bölgeye giden BBC muhabirlerinin aktardığına göre İsrail askerleriyle Hamas savaşçıları arasında "sarı hat" boyunca neredeyse her gün çatışma yaşanıyor. Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısının haberinde şu ifadelere yer veriliyor:

İsrail'in büyük ölçüde yerle bir ettiği ve Trump'ın yatırım fırsatı olarak gördüğü bu bölgede asıl soru çatışmaları kimin durdurabileceği değil, Gazzelilerin kendi topluluklarının ve topraklarının geleceğinde ne kadar söz sahibi olabileceğidir.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC 


Hamas heyeti, MİT Başkanı’yla Gazze anlaşmasının uygulanmasına ilişkin gelişmeleri görüştü

Gazze şehrinin Şucaiyye semtinde İsrail ordusunun yıktığı binalar harabeye döndü. (AP)
Gazze şehrinin Şucaiyye semtinde İsrail ordusunun yıktığı binalar harabeye döndü. (AP)
TT

Hamas heyeti, MİT Başkanı’yla Gazze anlaşmasının uygulanmasına ilişkin gelişmeleri görüştü

Gazze şehrinin Şucaiyye semtinde İsrail ordusunun yıktığı binalar harabeye döndü. (AP)
Gazze şehrinin Şucaiyye semtinde İsrail ordusunun yıktığı binalar harabeye döndü. (AP)

Hamas, Halil el-Hayye liderliğindeki bir heyetin dün İstanbul'da Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ile bir araya gelerek Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşmasının uygulanmasındaki gelişmeleri görüştüğünü duyurdu.

Hamas tarafından yapılan açıklamada, toplantıda İsrail'in Gazze anlaşmasını ‘ihlal’ ettiği konuların ele alındığı belirtildi. Bu ihlaller arasında İsrail ordusunun kontrolündeki bölgelere yönelik bombardıman ve ateş açma, Refah Sınır Kapısı dahil geçişlerin kapatılması ve yardım, tıbbi malzeme ve altyapı yeniden inşa ihtiyaçlarının girişinin engellenmesi yer alıyor.

Açıklamada, el-Hayye'nin Kalın’a Mısır'ın başkenti Kahire'de düzenlenen Filistinli grupların son toplantıları hakkında bilgi verdiği ve ‘arabuluculara ve ilgili tüm uluslararası taraflara, İsrail'in Filistinli mahkûmlara yönelik korkunç ihlallerini durdurmaları için baskı yapma’ gereğini vurguladığı belirtildi.

Geçtiğimiz ay Kahire'de bir araya gelen Filistinli gruplar, Gazze'nin yönetimini Gazze Şeridi'nden bağımsız uzmanlardan oluşan geçici bir Filistin komitesine devretme ve Gazze Şeridi'nin yeniden inşasının finansmanı ve uygulanmasını denetlemek üzere uluslararası bir komite kurma konusunda anlaşmaya vardıklarını açıklarken, ‘Filistin siyasi sisteminin birliği ve bağımsız ulusal karar alma mekanizmasının’ önemini vurguladılar.

Gazze Şeridi'nde güvenlik ve istikrarı sağlamak için gerekli tüm önlemleri almayı kabul eden gruplar ayrıca, ateşkesi izlemek üzere kurulacak geçici uluslararası güç hakkında bir Birleşmiş Milletler (BM) kararı alınmasının önemini vurguladı.