Gallant, Batı Şeria'da savaş uçaklarının kullanılmasına izin verdi

Yerleşimciler Batı Şeria'da yabancı gönüllülere saldırdı

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant (İsrail Hükümeti Enformasyon Ofisi - DPA)
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant (İsrail Hükümeti Enformasyon Ofisi - DPA)
TT

Gallant, Batı Şeria'da savaş uçaklarının kullanılmasına izin verdi

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant (İsrail Hükümeti Enformasyon Ofisi - DPA)
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant (İsrail Hükümeti Enformasyon Ofisi - DPA)

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant dün (pazar) yaptığı açıklamada, Batı Şeria'da savaş uçaklarının kullanımına ilişkin kısıtlamaların kaldırıldığını ve İsrail ordusuna Batı Şeria'daki silahlı tugayları ‘ortadan kaldırma’ emri verildiğini duyurdu. Gallant, “Batı Şeria'daki silahlı tugayların ortadan kaldırılması için İsrail ordusunun Merkez Komutanlığı'na emir verdik. Askerlerin yaşam riskini en aza indirmek için Batı Şeria'da askeri uçakların kullanımına ilişkin kısıtlamaları da kaldırdım” ifadelerini kullandı.

Söz konusu açıklamalar, Gallant'ın işgal ordusunun yeni merkez bölge komutanı (Batı Şeria bölgelerindeki askeri operasyonlardan sorumlu) Avi Balut, İsrail ordusunun Batı Şeria tümen komutanı Yaki Dolf, Batı Şeria'daki Sınır Muhafızları güçlerinin komutanı Barak Mordechai, saha komutanları ve Şin Bet temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirdiği durum değerlendirme toplantısı sırasında geldi.

cfd r
Hamas’ın Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri'nin Batı Şeria'da İsrail tarafından yıkılan evinin enkazı üzerinde oturan Filistinliler (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Russia Today'den (RT) aktardığı habere göre Gallant, toplantı sırasında ‘bölgedeki güçlerin operasyonları engelleme, mülteci kamplarındaki silahlı örgütleri ortadan kaldırma ve yerel yönetimlerde (Batı Şeria'daki yerleşim yerlerine atıfta bulunarak) halkın (yerleşimcilerin) güvenliğini arttırmak için güvenlik araçlarını geliştirme faaliyetleri’ hakkında bir brifing aldı.

‘Silahlı örgütlerin ortadan kaldırılması’

Açıklamada Gallant'ın, ‘tüm silahlı örgütlerin sürekli ve sistematik bir şekilde ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladığı ve İsrail ordusunun bu hedef doğrultusunda çalışmak için tam desteğe sahip olduğunu belirttiği’ ifade edildi. Toplantının ardından yapılan açıklamada, Gallant'ın ‘İran, Hizbullah ve durumu baltalamaya çalışan diğer faktörlerin yönlendirmesi sonucunda terörizmin bu bölgede kaynadığını’ söylediği aktarıldı.

Gallant, “İsrail'den 2 bin kilometre uzakta bir bölgede (Yemen'in Hudeyde kentini kastediyor) saldırı gerçekleştirdik ve şimdi İsrail devletinin kalbindeyiz. Burada da nasıl faaliyet göstereceğimizi bileceğiz. Birkaç ay önce, askerleri gereksiz yere tehlikeye atmadan terörizmi engellemek amacıyla, Merkez Komutanlığı bölgesindeki saldırı da dahil olmak üzere Hava Kuvvetleri uçaklarının operasyonları üzerindeki kısıtlamaları kaldırdık. Gerekirse bu konuyu genişleteceğiz” dedi.

 xcdf
Batı Şeria'daki Eviatar yerleşiminde İsrailli yerleşimciler (AP)

Gallant, ordunun Merkez Komutanlığı'na ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'ye ‘mülteci kamplarındaki terörist tugayların tüm eylemlerinin engellenmesini ve Cenin, Tulkerim, Tubas ve diğer yerlerde bu tugayların ezilmesini sağlama talimatı verdiğini’ söyledi. Gallant, “İhtiyaca göre hareket edeceğiz ve İsrail vatandaşlarının İran'dan yönlendirilen teröristlerin eylemleriyle tehlikeye atılmasına izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.

Yerleşimciler yabancılara saldırıyor

Aktivistler ve İsrail ordusu dün AFP'ye, yerleşimcilerin Filistinli çiftçilere yardım eden yabancı dayanışma aktivistlerine saldırdığını ve birkaçını yaraladığını doğruladı. ABD'de yaşayan bir Alman olan gönüllü David Himmel, demir çubuklar ve taşlarla dövüldüklerini ifade etti. Himmel'e göre yerleşimciler arasında ‘metal borular ve tahta sopalar taşıyan’ altı kadın da vardı. “Bize doğru geldiklerinde barışçıl bir şekilde duruyorduk ve kimseye tehdit oluşturmuyorduk” diyen gönüllü, “Bacağımdan, kolumdan ve çenemden darbe aldım... Çok şiddetliydi” ifadelerini kullandı.

Gazze Şeridi'nde savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana karakol inşaatları ve yerleşimci saldırıları artıyor. Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) cuma günü İsrail'in Filistin topraklarını işgalinin yasadışı olduğuna karar vermesinin ardından gerilim arttı. Ordudan yapılan açıklamada, “Bir grup maskeli İsrailli sivil, Kusra bölgesinde ağaç diken bir grup yabancı vatandaşa saldırdı. İsrailli saldırganlar olay yerinden kaçtı ve İsrail ordusu askerleri tarafından tutuklanmadı. Maskeli oldukları için İsrail polisine şikâyette bulunmak mümkün olmadı. Ancak yabancı uyruklular bağımsız olarak şikâyette bulunabilirler” ifadeleri yer aldı.

İşgal ordusunun bir gücü

Belediye Başkanı Hani Avde'ye göre, Filistinli çiftçiler, bir dizi yabancı dayanışma aktivistinin eşliğinde, bir süre önce yerleşimciler tarafından yakılan tarım arazisini temizlemek için köyün doğusuna doğru gittiler ve yerleşimciler o bölgede onlara saldırdı. Avde, “Komşu Iyş Kudiş köyünden bir bekçi ne yaptıklarını görmek için geldi ve daha sonra yaklaşık 10 yerleşimciyle birlikte geri döndü. Kısa bir süre sonra işgal ordusundan bir kuvvet geldi, askerler havaya yoğun bir şekilde ateş açtı ve bizi alandan çıkardı” şeklinde konuştu. Belediye başkanına göre gönüllüler bir aydır köyde yaşıyor. Alman gönüllü, grubun ‘çiftçilere koruma’ sağlamaya çalıştığını vurguladı. Uluslararası dayanışma hareketinin pek çok üyesi Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde yaralandı.

İsrail'in 1967'den beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria'da bir yıldan uzun bir süredir şiddet olayları artarken, Gazze Şeridi'nde dokuz aydan uzun bir süre önce İsrail ile Hamas arasında patlak veren savaştan bu yana durum daha da kötüleşti. Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre savaşın başlamasından bu yana Batı Şeria'da en az 579 Filistinli İsrail güçleri ya da yerleşimciler tarafından gerçekleştirilen saldırılarda hayatını kaybetti. Diğer yandan İsrail'in resmi rakamlarına göre, aralarında askerlerin de bulunduğu en az 16 İsrailli, Filistinlilerin karıştığı saldırılarda öldürüldü.



İsrail, son saldırıların akabinde Batı Şeria'daki bazı bölgeleri kuşattı

Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde gerçekleştirilen bir operasyon sırasında iki İsrail asker (AP)
Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde gerçekleştirilen bir operasyon sırasında iki İsrail asker (AP)
TT

İsrail, son saldırıların akabinde Batı Şeria'daki bazı bölgeleri kuşattı

Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde gerçekleştirilen bir operasyon sırasında iki İsrail asker (AP)
Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde gerçekleştirilen bir operasyon sırasında iki İsrail asker (AP)

İşgalci İsrail askerleri, Filistinliler tarafından İsrail'in kuzeyinde ve Ramallah yakınlarında gerçekleştirilen saldırıların ardından, Batı Şeria'daki birçok şehirde yer alan köy ve beldeye boğucu bir kuşatma uyguladı. Bu saldırılar, çeşitli bölgelerde yerleşimciler tarafından Filistinlilere karşı her gün düzenlediği saldırılar ve işgalci İsrail güçleri tarafından gerçekleştirilen tutuklamaların devam ettiği bir dönemde gerçekleşti.

Filistinliler tarafından gerçekleştirilen son saldırılardan önce, İsrail'in Batı Şeria'daki saldırıları devam etti. Bu saldırılar sırasında çeşitli koşullarda birçok Filistinli öldü. İsrail, Filistinlilere yönelik baskınlarını, tutuklamalarını ve diğer saldırgan eylemlerini sürdürüyor.

Cuma günü İsrail'in kuzeyindeki Afula yakınlarındaki Beysan kentinde iki İsraillinin öldürüldüğü saldırının ardından, İsrail güçleri saldırının failinin geldiği Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesine boğucu bir kuşatma uyguladı.

fv
İsrail ordusunun dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde düzenlediği operasyon sırasında barikatlarla katılan bir yol (AP)

İşgalci İsrail güçleri, Kabatiya ve çevresindeki onlarca eve baskın düzenlerken birçok Filistinliyi gözaltına alarak sahada sorguya çekti. Gözaltına alınanların bir kısmı yakınlardaki gözaltı merkezlerine nakledildi. Gözaltına alınanlar arasında saldırılara karışanlardan Ahmed Ebu er-Rub'un ailesi, arkadaşları ve saldırıyla bağlantılı olduğundan şüphelenilen kişiler de vardı.

Baskın düzenlenen evlerin bazı odaları, ev sakinlerinin gözaltına alınmasının ardından askeri karargaha dönüştürüldü. Diğer evlerin sakinleri ise sokakların ve altyapının geniş çapta tahrip edilmesi ve beldenin yan girişlerinin çoğunun toprak setlerle kapatılması nedeniyle tamamen terk etmek ve bölgenin dışına kaçmak zorunda kaldı.

Öte yandan İsrail, Batı Şeria'nın merkezindeki Ramallah'ın kuzeybatısındaki yaklaşık 10 köye ve beldeye, Modi'in Illit Yahudi yerleşim biriminden 700 metre uzaklıktaki Hashmonaim kontrol noktası yakınlarındaki güvenlik çitine Filistinli silahlı bir kişinin ateş açtığı gerekçesiyle, herhangi bir can kaybı olmamasına rağmen, bir başka boğucu kuşatma uyguladı.

İsrail güçleri, Ni'lin köyünün ana girişini kapatarak insan ve araç giriş ve çıkışlarını engelledi. Kharbatha Bani Harith köyüne giden yol da kapatılırken bölge sakinlerinin giriş-çıkışları sırasında sıkı önlemler alındı. Atara askeri kontrol noktası da kapatıldı. Bunun sonucunda Filistinliler, Ramallah'ın kuzeybatısı ve batısındaki birkaç köye ve beldeye ulaşmalarını engelleyen ciddi bir trafik kriziyle karşı karşıya kaldı.

Filistin hükümetinin bir organı olan Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu, geçtiğimiz ekim ayında yayınladığı bir raporda Filistin topraklarını bölen kalıcı ve geçici bariyerlerin toplam sayısının, askeri kontrol noktaları ve kapılar dahil olmak üzere 916'ya ulaştığını bildirdi. Rapora göre bunların 243'ü 7 Ekim 2023'ten sonra inşa edilen demir kapılardı.

gbh
Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde düzenlenen operasyona katılan İsrail güçleri (AP)

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'un bildirdiğine göre Ramallah yakınlarında meydana gelen olayın milliyetçi bir saldırı değil, bir Filistinlinin kuş avına çıktığı bir olay olduğu sonradan ortaya çıktı. İsrail ordusu tarafından daha sonra yapılan açıklamada, kuş avı için kullanılan silaha el koymak ve soruşturma yapmak amacıyla avcıyı aramak için bölgeye uygulanan kuşatmanın devam ettiği belirtildi.

Tüm bunlar olurken Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde günlük olarak tutuklama kampanyaları da devam ediyor. Bu tutuklama kampanyalarında, çoğu El Halil’den olmak üzere en az 14 Filistinli tutuklandı. Bunların arasında bir kadın ve bir çocuk da vardı. Cuma akşamı İsrail'in kuzeyinde bir bölge sakini tarafından düzenlenen saldırının ardından operasyonun sürdürüldüğü Kabatiya beldesinde tutuklananlar bu sayıya dahil değil.

Öte yandan Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde yerleşimcilerin saldırıları devam ederken, yerleşimciler Ramallah'ın batısındaki Bil'in beldesi girişinde Filistinlilere ait araçlara saldırarak maddi hasara yol açtı. Nablus'un güneyindeki Akraba bölgesine bağlı Khirbet Yanoun yerleşim biriminde yerleşimcilerin düzenlediği başka bir saldırıda bir Filistinli yaralandı.

Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu’na göre işgalci İsrail güçleri ve yerleşimciler kasım ayı boyunca 2 bin 144 saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırılardan 360’ı Ramallah ve el-Bireh illerinde, 348’i El Halil’de, 342’si Beytlahim’de ve 334’ü Nablus’ta meydana geldi.


Arap dünyasından İsrail'in Somaliland'ı tanıma kararına tepki

Cuma günü Somaliland'ın başkenti Hargeisa'da İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararını kutlayanlar (AFP)
Cuma günü Somaliland'ın başkenti Hargeisa'da İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararını kutlayanlar (AFP)
TT

Arap dünyasından İsrail'in Somaliland'ı tanıma kararına tepki

Cuma günü Somaliland'ın başkenti Hargeisa'da İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararını kutlayanlar (AFP)
Cuma günü Somaliland'ın başkenti Hargeisa'da İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararını kutlayanlar (AFP)

Somali, İsrail'in Somaliland'ı bağımsız bir devlet olarak tanıma kararına karşı Arap ve İslam dünyasının desteğine güveniyor. Arap Birliği (AL), Somali’nin bu konudaki talebine dün acil bir delegeler toplantısı düzenleyerek yanıt verdi.

Somali'nin Kahire Büyükelçisi ve AL Daimi Temsilcisi Ali Abdi Avari, Şarku’l Avsat gazetesine verdiği demeçte, ülkesinin Tel Aviv'in açıklamasını reddetmek ve Somali'nin egemenliğini savunmak için Arap ve İslam düzeyinde harekete geçtiğini doğruladı. Bu adımlar arasında AL tarafından acil bir toplantı düzenlenmesi talebinin de olduğunu söyleyen Avari, ülkesinin diplomatik çabaları çerçevesinde yakında bir AL-İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) zirvesi toplantısı yapılması çağrısında bulunduğunu belirtti.

İsrail'in ayrılıkçı Somaliland bölgesini tanıma kararı, Filistin Yönetimi, Hamas ve Mogadişu’nun, bu kararla Somaliland’ın İsrail'in yaklaşık iki yıl önce Gazze Şeridi’ndeki savaşın başlamasından bu yana sürdürdüğü Filistinlileri yerinden etme planı çerçevesinde Filistinliler için yeni bir sürgün yeri haline gelebileceği uyarısında bulunmalarına yol açtı.

Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, İsrail'in bu hamlesinin yerinden edilme meselesini yeniden gündeme getireceğinden ve Tel Aviv'in, yeniden inşa ve istikrar için somut planlar bulunmamasına rağmen, Batı Şeria ve Gazze'ye baskı uygulayarak bunu yapmaya zorlayacağından endişe duyduklarını ifade ettiler.

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in bu adımı karşısında alaycı bir tavırla dikkati çeken bir tutum sergiledi. Somaliland'ın bağımsızlığını tanımayacağını açıklayan Trump, “Somaliland'ın ne olduğunu gerçekten bilen var mı?” diye sordu.


Humus cami saldırısının kurbanları için yas tutarken DEAŞ yeniden tehdit ediyor

Humus cami saldırısının kurbanları için yas tutarken DEAŞ yeniden tehdit ediyor
TT

Humus cami saldırısının kurbanları için yas tutarken DEAŞ yeniden tehdit ediyor

Humus cami saldırısının kurbanları için yas tutarken DEAŞ yeniden tehdit ediyor

Humus şehrinde, Cuma namazı sırasında Vadi ez-Zeheb mahallesindeki İmam Ali bin Ebu Talib Camii'ne düzenlenen bombalı saldırının kurbanları için cenaze töreni düzenlendi. Çok sayıda insan ve yetkilinin katıldığı tören, sıkı güvenlik önlemleri altında gerçekleşti. DEAŞ'a bağlı aşırılıkçı grup "Saraya Ensar el-Sünne", bombalı saldırının sorumluluğunu yeniden teyit ederek, gelecekte benzer saldırılar düzenleme sözü verdi. Saldırıda 8 kişi hayatını kaybetti, 18 kişi yaralandı. Olay, Arap ve uluslararası alanda kınandı ve ülkedeki azınlıklar arasında artan korkulara yol açtı.

Güvenlik gelişmelerine paralel olarak, Suriye yetkilileri, Suriye-Lübnan sınırında yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken aralarında eski rejimin subaylarının da bulunduğu 12 kişinin yakalandığını duyurdu.

İlgili bir siyasi bağlamda, dün, Halep'te gerilimlerin tırmandığı bir dönemde, "Suriye Demokratik Güçleri" lideri Mazlum Abdi'nin, güçlerinin Suriye ordusuna entegrasyonuna ilişkin anlaşmanın pratik uygulaması hakkında görüşmek üzere önümüzdeki günlerde Şam'ı ziyaret edebileceğine dair çelişkili haberler ortaya çıktı.