İsrail, UNRWA çalışanlarının öldüğü saldırıda hedef aldığı Hamas militanlarının isimlerini verdi

Beyaz Saray saldırı hakkında daha fazla bilgi istiyor

 İsrail'in UNRWA okulunu bombalamasının ardından oluşan yıkım (EPA)
 İsrail'in UNRWA okulunu bombalamasının ardından oluşan yıkım (EPA)
TT

İsrail, UNRWA çalışanlarının öldüğü saldırıda hedef aldığı Hamas militanlarının isimlerini verdi

 İsrail'in UNRWA okulunu bombalamasının ardından oluşan yıkım (EPA)
 İsrail'in UNRWA okulunu bombalamasının ardından oluşan yıkım (EPA)

İsrail ordusu dün (Perşembe), Gazze'ye düzenlenen iki hava saldırısında öldürülen Filistinli Hamas militanları olduğunu söylediği dokuz kişinin isimlerini açıklarken, Birleşmiş Milletler Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) da altı çalışanının öldürüldüğünü duyurdu.

Beyaz Saray, ajans çalışanlarının ölümüne neden olan Gazze'deki İsrail saldırısı hakkında daha fazla bilgi almak için İsrail'deki yetkililerle temas halinde olduğunu bildirdi.

UNRWA, çarşamba günü Gazze'nin merkezinde bir okula düzenlenen iki saldırıda altı personelinin öldüğünü ve bunun tek bir olayda öldürülen en yüksek personel sayısı olduğunu duyurdu.

İsrail ordusu Hamas'a mensup üç kişinin UNRWA çalışanı olduğunu belirtti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bu kişilerin kimlikleri Reuters tarafından bağımsız olarak doğrulanamadı. Hamas ise henüz bir açıklama yapmadı.

BM sözcüsü Stephane Dujarric, Genel Sekreter António Guterres'in saldırıyı kınadığını belirtti. Dujarric, saldırıda aralarında UNRWA personeli, kadın ve çocukların da bulunduğu en az 18 kişinin öldüğünü ve çatışmalarda ölen UNRWA personelinin toplam sayısının 220'ye ulaştığını açıkladı.

Dujarric, “Bu olay, hesap verebilirliğin sağlanması için bağımsız ve kapsamlı bir şekilde soruşturulmalıdır... Gazze'deki sivillere etkili koruma sağlamadaki süregelen başarısızlık, vicdan eksikliğini göstermektedir” ifadelerini kullandı.

Dujarric, Guterres'in tüm tarafları okulları, barınakları ya da çevrelerini askeri amaçlarla kullanmaktan kaçınmaya çağırdığını belirtti.

UNRWA, Gazze'nin merkezindeki okulun yerinden edilmiş insanlar için bir sığınak olarak kullanıldığını açıkladı. İsrail ordusu ise okulun Hamas militanları tarafından da kullanıldığını belirtti.

UNRWA İletişim ve Enformasyon Direktörü Juliette Touma dün yaptığı açıklamada, İsrail makamlarının ajanslarından okula düzenlenen saldırıda ölen personelin isim listesini istemediğini söyledi. İsrail ordusu ise böyle bir talepte bulunduğunu duyurdu.

Touma, “İsrail ordusunun bugünkü açıklamasında yer alan isimler daha önce de İsrail makamları tarafından bize iletilmemişti” dedi.

İsrail güçleri, Filistinli sivilleri canlı kalkan olarak kullanmakla suçladıkları militanlarla savaşırken, Gazze'de savaşçı olmayan sivillerin zarar görme riskini en aza indirmek için adımlar attıklarını söylüyor. Hamas ise bunu reddediyor.



Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)

Tunus cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal’in avukatı, Cendube Mahkemesi’nin dün (Çarşamba) Zemal'i bir yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırdığını ve bunun muhalefetin Cumhurbaşkanı Kays Said'in yeniden seçilmesini amaçlayan adil olmayan seçimlere ilişkin korkularını güçlendiren son hamle olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre, 6 Ekim'de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun bu ay üç önemli adayı diskalifiye etmesinin ardından tansiyon yükseldi. Bu hareket bir eleştiri seline yol açtı.

Binlerce Tunuslu geçen hafta muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla sokaklara dökülerek Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun muhalifleri ve adayları baskı altına almamasını talep etti.

Seçim Kurulu sadece Said, Zuheyr el-Mağzavi ve el-Ayaşi Zemal'in adaylıklarını onaylayarak seçim anlaşmazlıklarını karara bağlayan en yüksek yargı organı olan İdare Mahkemesi'nin kararına meydan okudu.

Dün alınan kararı yorumlayan Zemal'in avukatı Abdussettar el-Mesudi Reuters'e şunları söyledi: “Karar siyasi amaçlıdır; adil değildir. Zemal’in cumhurbaşkanlığı yarışındaki şansını baltalamayı ve onu Tunuslulara dürüst olmayan biri olarak göstermeyi amaçlamaktadır.”

Zemal iki hafta önce ‘belge uydurmak ve halk desteğini tahrif etmek’ suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

Said'in muhalifleri, üyelerini kendisinin atadığı Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nu rekabeti bastırmak ve adayları sindirmek suretiyle yeniden seçilmesini sağlamak için kullandığını söylüyor.

Said ise hainlerle, paralı askerlerle, yolsuzluk yapanlarla savaştığını ve diktatör olmayacağını söyleyerek suçlamaları reddediyor.

Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musi kamu güvenliğine zarar vermek suçlamasıyla geçen yıldan bu yana hapiste. Önde gelen siyasetçi Lutfi el-Merahi de 2019 seçimlerinde hile yapmak suçlamasıyla bu yıl hapse atıldı.

Her iki isim de seçimlere katılma niyetlerini açıklamış, ancak hapsedilmiş ve adaylıklarını sunmaları engellenmişti.

Geçtiğimiz ay bir başka mahkeme de cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan dört siyasetçiyi hapis cezasına çarptırdı ve ömür boyu adaylıktan menetti.

Said 2019 yılında demokratik yollarla seçildi. Ancak zamanla iktidar üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdı ve 2021 yılında muhalefetin ‘darbe’ olarak nitelendirdiği bir kararname yayınladı. Söz konusu kararnameyle Said yasama yetkisini kendisine devrederek ülkeyi yönetmeye başladı.