Hizbullah, İsrail Lübnan'ı bombalamaya devam ederse Hayfa'yı daha fazla vurmakla tehdit etti

Hizbullah, İsrail'in kuzeyindeki en büyük kent Hayfa'yı ve diğer şehirleri hedef almakla tehdit ediyor (AFP)
Hizbullah, İsrail'in kuzeyindeki en büyük kent Hayfa'yı ve diğer şehirleri hedef almakla tehdit ediyor (AFP)
TT

Hizbullah, İsrail Lübnan'ı bombalamaya devam ederse Hayfa'yı daha fazla vurmakla tehdit etti

Hizbullah, İsrail'in kuzeyindeki en büyük kent Hayfa'yı ve diğer şehirleri hedef almakla tehdit ediyor (AFP)
Hizbullah, İsrail'in kuzeyindeki en büyük kent Hayfa'yı ve diğer şehirleri hedef almakla tehdit ediyor (AFP)

Hizbullah dün (Salı), İbrani devletinin iki haftadan uzun süredir devam eden Lübnan'ı bombalamaya yönelik yoğun saldırılarını sürdürmesi halinde, İsrail'in kuzeyindeki en büyük kent Hayfa'yı ve diğer şehirleri vurma tehdidinde bulundu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Hizbullah, yaptığı açıklamada, “İsrailli düşmanın kararlı Lübnan'ın her yerinde onurlu halkımıza saldırmakta ısrar etmesi, Hizbullah savaşçılarının bir yıldır neredeyse her gün bombaladığı Kiryat Şimona, Metulla ve Lübnan'la sınırı olan diğer yerleşim yerleri gibi Hayfa'yı da direnişin füzelerinin hedefi haline getirecektir. Düşman ve yerleşimcileri salı günü Hayfa ve çevresinde buna tanık oldular” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu salı günü Lübnan'dan Hayfa şehri de dahil olmak üzere İbrani devletinin kuzeyindeki bölgelere doğru ateşlenen yaklaşık 85 roket tespit ettiğini duyurdu.



Cezayir, AB'ye ilişkilerinde ‘ticari kâr mantığının ötesine geçme’ çağrısında bulundu

Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
TT

Cezayir, AB'ye ilişkilerinde ‘ticari kâr mantığının ötesine geçme’ çağrısında bulundu

Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)

Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf dün (Salı) yaptığı açıklamada, ülkesi ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki Ortaklık Anlaşması’nın ‘acil kâr mantığının ötesine geçerek tam anlamıyla sürdürülebilir kalkınmaya dayalı stratejik bir vizyona dönüşmesi gerektiğini’ söyledi.

Cezayir'in 8 Ekim 1962'de Birleşmiş Milletler'e (BM) katılmasının yıldönümü münasebetiyle başkentte bir konuşma yapan Attaf, Cezayir'in AB ile dengeli ve faydalı bir ortaklık kurmak istediğini ve bunun için çaba sarf ettiğini söyledi. Attaf, “Cezayirli yetkililerin istediği ortaklık, her iki tarafın da çıkarlarını dengeleme ilkesine tam olarak uymalı ve herhangi bir kısıtlama, koşul veya engel olmaksızın ülkemizdeki ekonomik kalkınma çabalarını desteklemeye öncelik vermelidir” şeklinde konuştu.

Attaf, Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un geçtiğimiz cumartesi günü devlet televizyonunda yayınlanan bir röportajında ülkesinin ‘AB ile ortaklık anlaşmasını güven, yumuşaklık ve anlayış ortamında gözden geçirme, bu anlaşmada gerekli dengeyi sağlama ve Cezayir’in yeni ekonomik gerçekliğine ayak uydurmasını ve arzu edilen sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için etkili bir araç olarak nitelendirilmesini sağlama arzusundan’ bahsederken bu konuda söylediklerine atıfta bulundu.

Attaf sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm bu bağlantı alanlarında ve ötesinde Cezayir diplomasisi, Cezayir'in kardeşleri, dostları ve ortaklarıyla ilişkilerini güçlendirmek ve mevcut aşamada uluslararası topluma ağır gelen büyük zorlukların üstesinden gelmek için onlarla çabalarını birleştirmek için çalışmaya devam edecektir. Söz konusu zorluklar izolasyon, içe kapanma veya kayıtsızlık eğilimine tahammül edilemeyecek kadar ciddi ve büyüktür. Herkes bu durumdan etkilenmektedir ve daha iyiye doğru değişim için herkesin çaba göstermesi gerekmektedir. Cezayir böyle bir çabada ancak aktif bir taraf olabilir.”

14 Haziran'da Avrupa Komisyonu, Cezayir'in 2021 yılında uygulamaya başladığı, ithalat lisans sistemi, otomotiv sektöründe yerel girdi kullanımına yönelik teşvikler ve ithalatçı firmalara yabancı katılımının düzenlenmesi de dâhil olmak üzere ithalatın düzenlenmesi ve yerel üretimin teşvik edilmesine ilişkin kararlara itiraz ettiğini açıkladı.

Avrupa Komisyonu, bu tedbirlerin Cezayir'e ihracatta ‘kısıtlayıcı’ olduğunu ve 19 yıldır yürürlükte olan Ortaklık Anlaşması’nın şartlarını ihlal ettiğini değerlendirdi. Komisyon, taraflardan birinin ortağının ticari taahhütlerini ihlal ettiğini tespit etmesi halinde, anlaşmada her iki tarafın da kullanabileceği bir mekanizma olarak yer alan uluslararası tahkime başvurma tehdidinde bulundu. Cezayirliler aldıkları önlemlerin ‘ülke ekonomisini çeşitlendirmek, hidrokarbonlara olan bağımlılığı azaltmak ve yerel sanayileşmeyi teşvik etmek amacıyla ithalat faturasını azaltma planı çerçevesinde olduğunu’ söylüyorlar. Bu konuyu AB'nin müdahale etmesini istemedikleri ‘egemen’ bir mantığa göre ele alıyorlar.