Suriye ordusu, muhaliflerin Halep'in ‘büyük bölümünü’ kontrol ettiğini kabul etti

Moskova'nın Şam'a ek askeri destek sözü vermesinin ardından Rus hava saldırıları başladı

Suriye'nin kuzeyinde bulunan Halep şehrinin sokaklarındaki muhalifler (AFP)
Suriye'nin kuzeyinde bulunan Halep şehrinin sokaklarındaki muhalifler (AFP)
TT

Suriye ordusu, muhaliflerin Halep'in ‘büyük bölümünü’ kontrol ettiğini kabul etti

Suriye'nin kuzeyinde bulunan Halep şehrinin sokaklarındaki muhalifler (AFP)
Suriye'nin kuzeyinde bulunan Halep şehrinin sokaklarındaki muhalifler (AFP)

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) bugün yaptığı açıklamada, Suriyeli muhaliflerin Halep'in ‘büyük bölümünü’ kontrol altına aldığını, Rus savaş uçaklarının 2016'dan bu yana ilk kez kentin mahallelerine hava saldırıları düzenlediğini ve Suriye ordusunun da muhaliflerin kentin ‘büyük bölümünü’ kontrol altına aldığını kabul ettiğini duyurdu.

SOHR, Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) ve müttefik grupların ‘şehrin büyük bölümünü, hükümet merkezlerini ve hapishaneleri kontrol altına aldığını’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın SOHR’dan aktardığına göre Rus savaş uçakları, 2016'dan bu yana ilk kez dün ve bugün gece yarısından sonra Halep’in mahallelerine hava saldırıları düzenledi.

Reuters'a konuşan iki Suriyeli askeri kaynak, “Rus ve Suriye hava saldırıları Halep'in bir mahallesindeki muhalif savaşçıları hedef aldı” dedi.

SOHR daha önce de kimliği belirsiz savaş uçaklarının dün gece yarısından sonra Halep kentinin mahallelerine hava saldırıları düzenlediğini ve kentin batı yakasında Halep el-Cedide yakınlarındaki el-Furkan mahallesini hedef aldığını açıklamıştı.

harita

Yeniden konuşlanma

Suriye ordusu yaptığı açıklamada, silahlı grupların saldırısında onlarca askerinin öldüğünü ve muhaliflerin Halep kentinin mahallelerinin büyük bölümüne girerek orduyu yeniden konuşlanmaya zorladığını duyurdu.

Söz konusu açıklama, HTŞ liderliğindeki Suriyeli muhalif grupların geçen hafta başlayan sürpriz bir saldırıyla rejim kontrolündeki Halep kentine girdiğinin ordu tarafından ilk kez kabul edilmesi anlamına geliyor.

Ordu tarafından yapılan açıklamada, “Çok sayıda teröristin bulunması ve birden fazla cephede çatışmaların yaşanması, silahlı kuvvetlerimizi saldırıyı bertaraf etmek, sivillerin ve askerlerin hayatını korumak ve karşı saldırıya hazırlanmak amacıyla savunma hatlarını güçlendirmeyi amaçlayan bir yeniden konuşlanma operasyonu gerçekleştirmeye sevk etti” denildi.

Muhaliflerin saldırısı, Suriye'de 2020'den bu yana büyük ölçüde durmuş olan iç savaştaki çatışmaları yenileyerek Devlet Başkanı Beşşar Esed'e karşı son yılların en büyük meydan okumasını temsil ediyor.

Suriye ordusundan yapılan açıklamada, ‘rejim güçlerinin yoğun ve güçlü saldırılar düzenlemeye devam etmesinden ötürü muhaliflerin tam anlamıyla başarı sağlayamadığı’ belirtildi.

Daha önce de iki askeri kaynak, Rusya ve Suriye savaş uçaklarının bugün Halep'te isyancıları hedef aldığını söylemişti.

Rusya 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşında Esed'e yardım etmek üzere 2015 yılında Suriye'ye hava gücü göndermişti.

SOHR, hava saldırıları, kara bombardımanı ve Suriye ordusunun ‘sınırlı’ direnişi sonucunda 20 muhalifin öldürüldüğünü belirtti.

SOHR’un bildirdiğine göre söz konusu saldırılar, muhaliflerin Suriye ordusuyla şiddetli çatışmalara girdiği bölgeye ‘büyük’ askeri takviyelerin gelişiyle aynı zamanda gerçekleşti.

SOHR ayrıca, Halep ve İdlib'de Suriye ordusu ile muhalif silahlı gruplar arasında çarşamba günü patlak veren çatışmalarda ölenlerin sayısının 301'e yükseldiğini bildirdi.

Muhaliflere bağlı medya kuruluşları dün, silahlı grupların Halep’in büyük bölümünü ele geçirdiğini bildirirken, Suriye ordusu da yaptığı açıklamada güçlerinin muhaliflerin büyük bir saldırısını püskürttüğünü duyurdu.

Rusya'dan yardım sözü

Reuters'a konuşan iki Suriyeli askeri kaynak, Suriye ordusunun, muhaliflerin kuzeybatıdaki Halep vilayetini ele geçirmesini önlemek için Rusya'dan ilave askeri yardım sözü aldığını açıkladı.

İki kaynak, Şam'ın, yeni Rus askeri teçhizatının 72 saat içinde kıyı kenti Lazkiye yakınlarındaki Rus Hmeymim Hava Üssü’ne ulaşmaya başlamasını beklediğini kaydetti.



Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
TT

Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)

Hamas, ateşkesin ikinci aşamasına geçilmesini desteklediklerini ve silah bırakmaya açık olduklarını duyurdu.

Adının paylaşılmaması şartıyla Times of Israel'e konuşan Hamas yetkilisi, Filistin devletinin kurulmasını sağlayacak müzakerelerin başlatılması halinde silah bırakacaklarını söylüyor:

Bu zorla veya ültimatomlarla yapılamaz. İsrail iki yıl boyunca Hamas'ı silahsızlandırmak için tüm askeri gücünü kullandı ama işe yaramadı. Silah bırakma meselesi siyasi bir sorunla bağlantılıdır ve bu nedenle siyasi bir çözüm gerektirir.

Yetkili, Filistinlilerin 78 yıllık İsrail işgaline karşı silahlı mücadele hakkının olduğunu belirterek, 1967 sınırlarının esas alınacağı bir Filistin devleti kurulması taleplerini yineliyor.

Gazze savaşının sonlandırılması için ABD öncülüğünde hazırlanan 20 maddelik barış planı 10 Ekim'de devreye girmişti. Anlaşmanın garantörleri arasında Türkiye, Mısır ve Katar var.

Plan kapsamında Hamas'ın silah bırakması ve Gazze'nin geleceğinde söz sahibi olmaması isteniyor. Bunun yerine Gazze Şeridi'nin yönetiminin Filistinlilerin yer alacağı bir teknokratlar komitesine geçici olarak devredilmesi planlanıyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın başkanlık edeceği Barış Kurulu'na ek olarak bölgeye Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) konuşlandırılması öngörülüyor.

Anlaşmanın ilk aşamasında Hamas ve İsrail arasında rehine takası gerçekleştirilmişti. Ayrıca İsrail askerleri belirlenen "sarı hatta" geri çekilmişti. Haberde, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin yüzde 53'ünü kontrol ettiği belirtiliyor.

İsrail, Hamas'ın elindeki 28 rehinenin hepsini teslim etmeden ikinci aşamaya geçilmeyeceğini duyurmuştu. Filistinli örgüt şimdiye dek 27 rehineyi İsrail'e gönderdi. Ancak 7 Ekim saldırısında öldürülen İsrailli polis memuru Ran Gvili'nin naaşı hâlâ Gazze'de. Hamas yetkilisi, cesedin yerini bulmak için çalışmaların sürdüğünü söylüyor.

İkinci aşama kapsamında Barış Kurulu üyelerinin belirlenmesi ve Gazze'ye güvenlik gücü konuşlandırılması hedefleniyor. Bu aşamaya geçiş için Hamas'ın silah bırakmayı kabul etmesi gerekli. Bunun ardından İsrail askerleri daha gerideki bir hatta çekilecek.

Trump ikinci aşamaya "çok yakında geçileceğini" söylemiş fakat bir takvim açıklamamıştı. Ocak itibarıyla Gazze'ye ISF askerlerinin gönderilmesi planlanıyor.

Hamas yetkilisi, 7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nda esir alınan kişileri ilk etapta operasyondan kısa süre sonra bırakmayı düşündüklerini söylüyor.

Ancak İsrail'in saldırıları durdurmaması ve arabulucular tarafından savaşın sonlandırılacağına dair garantiler sunulmaması nedeniyle bu plandan vazgeçtiklerini ifade ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın öncülüğünde hazırlanan plana göre ISF, Hamas'ın silahsızlandırılmasında da rol oynayacak.

Öte yandan Hamas yetkilisi, ISF kontrolündeki böyle bir sürece yanaşmayacaklarını belirterek, güvenlik gücü askerlerinin Gazze'de İsrail ordusuyla Filistin halkı arasında "tampon bölge" görevi görmesi gerektiğini savunuyor.

Ayrıca silahsızlanma karşılığında İsrail ordusunun tamamen Gazze'den çekilmesini talep ettiklerini aktarıyor.

7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nın sonuçlarından pişmanlık duymadıklarını söyleyen Hamas yetkilisi, dünya kamuoyunun İsrail'in gerçek yüzünü görmesini sağladıklarını vurguluyor:

Tarihi değiştirmeyi başardık. Dünya gözlerini açtı, Filistinlilerin yaşadıklarını ve İsrail'in ne suçlar işlediğini gördü.

IDF ve Yahudi yerleşimciler işbirliği yapıyor

Diğer yandan İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF), Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilerle aktif işbirliği yaptığı aktarılıyor.

İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın hazırladığı Zman Emet (Gerçek Zamanlı) programına katılan Tuğgeneral Avi Bluth, ISF'nin "sınır bölgelerinde çiftlikler kurmaları için yerleşimcilerle tam işbirliği içinde hareket ettiğini" söyledi.

Bluth, bu işbirliğinin özellikle geçen yıl temmuzda hızlandırıldığını belirtti.

Independent Türkçe, Times of Israel, Haaretz


Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
TT

Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman bin Abdulaziz, dün Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'dan telefon aldı.

Prens Muhammed bin Salman ve Ahmed eş -Şara, Suudi Arabistan ve Suriye arasındaki ikili ilişkilerin çeşitli yönlerini ve bu ilişkileri bir dizi alanda güçlendirme fırsatlarını gözden geçirdiler.

İki taraf ayrıca ortak ilgi alanlarına giren konuları ve Suriye'de güvenlik ve istikrarın pekiştirilmesi ile ekonomik toparlanmanın sağlanması çabalarını görüştü.


Suriye’de sivillerin üzerine varil bombası atılmasını öneren komitenin üyesi olan bir pilot tutuklandı

Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Suriye’de sivillerin üzerine varil bombası atılmasını öneren komitenin üyesi olan bir pilot tutuklandı

Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Lazkiye'deki iç güvenlik güçleri, Suriye’deki devrimin başlangıcında savunmasız Suriye halkına karşı varil bombalarının kullanılmasını öneren eski rejimin askeri komitesinin üyesi olan Tuğgeneral Faik Eyub Miyase’yi tutukladı.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), Lazkiye İç Güvenlik Komutanı Albay Abdulaziz el-Ahmed, Haffah bölgesindeki İç Güvenlik Müdürlüğü birimlerinin Terörle Mücadele Şubesi ile iş birliği içinde özel bir güvenlik operasyonu gerçekleştirdiğini söylediğini ve birkaç gün süren dikkatli izleme ve takip sonucunda, Lazkiye kırsalındaki Lukmani köyünden pilot Tuğgeneral Faik Eyub Miyase’nin tutuklandığını aktardı.

Albay Ahmed, Miyase'nin askeri rütbelerde yükseldiğini, teğmen pilot rütbesiyle mezun olduğunu ve 1982 yılında Hama Askeri Havaalanı’nda çalıştığını belirtti. Suriye devriminin başlangıcında Taftanaz Askeri Havaalanı'ndaki 63. Tugay'ın komutanlığına atanan Miyase, İdlib kırsalındaki Mestuma’daki hava ve kara harekât odalarıyla birlikte hedefleri belirlemekle görevlendirildi, böylece tüm bu noktalar daha sonra helikopterler tarafından hedef alınabilecekti.

Suriye rejimi tarafından Suriye'nin güneyinde bulunan Dera kentindeki İnhil beldesine atılan varil bombası (Arşiv - Reuters)Suriye rejimi tarafından Suriye'nin güneyinde bulunan Dera kentindeki İnhil beldesine atılan varil bombası (Arşiv - Reuters)

Miyase, ön soruşturmalar sırasında, devrimin başlangıcında varil bombalarının kullanılmasını öneren askeri komitenin üyesi olduğunu itiraf etti. Ayrıca, çeşitli illerde varil bombaları ve deniz mayınlarıyla hedef alınacak yerlerin belirlenmesinden de sorumluydu.

Lazkiye iç güvenlik komutanı, masumların kanıyla lekelenmiş her suçluyu adalete teslim etmek ve yasalar uyarınca hesap vermelerini sağlamak için her türlü çabayı göstereceğine dair taahhüdünü teyit etti.

Bu operasyon, İçişleri Bakanlığı ve ilgili makamların, geçiş dönemi adaletinin uygulanması, mağdurların ve ailelerinin haklarının güvence altına alınması ve hiçbir suçlunun hesap vermekten kaçmaması ilkeleri temelinde, Suriye halkına karşı işlenen suçlara ve ihlallere karışan eski rejimin simalarının peşine düşme ve hesap sorma çabaları çerçevesinde gerçekleşti.