HTŞ lideri Colani: Tüm rejim karşıtı yapılar dağıtılacak

HTŞ lideri Colani, mezhep ayrımcılığı yapmayan bir yönetim kurulacağını vaat ediyor (AFP)
HTŞ lideri Colani, mezhep ayrımcılığı yapmayan bir yönetim kurulacağını vaat ediyor (AFP)
TT

HTŞ lideri Colani: Tüm rejim karşıtı yapılar dağıtılacak

HTŞ lideri Colani, mezhep ayrımcılığı yapmayan bir yönetim kurulacağını vaat ediyor (AFP)
HTŞ lideri Colani, mezhep ayrımcılığı yapmayan bir yönetim kurulacağını vaat ediyor (AFP)

Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) öncülüğündeki rejim karşıtlarının Şam'ı ele geçirmesiyle Beşar Esad yönetiminin devrilmesinin yankıları sürüyor. 

HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Colani, Suriye'deki isyancı grupların "dağıtılacağını ve savaşçıların savunma bakanlığı altında görev yapacak şekilde eğitim alacağını" söyledi. 

Tüm rejim karşıtı savaşçıların "yasaya tabi hareket edeceğini" belirten Colani, mezhepler arası çatışmaların engellenmesi için birlik çağrısı da yaptı: 

Suriye birlik içinde kalmalıdır. Sosyal adaleti garanti altına almak için devlet ve çeşitli dini gruplar arasında bir toplumsal sözleşme yapılmalıdır.

"Colani" lakabını kullanan ve asıl adı Ahmed Şara olan HTŞ lideri, iç savaş nedeniyle ülkeden kaçan Suriyelilerin dönüşünün sağlanması için Şam yönetimine uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini de söyledi. 

ABD ve Avrupa Birliği (AB), Esad rejimine silah satışının yasaklanması, petrol ithalatının durdurulması ve sanayi yatırımlarının dondurulması gibi birçok yaptırım uygulamıştı. 

Yaptırımlar, iç savaşla boğuşan ülkede büyük bir ekonomik krize yol açmıştı. Dünya Bankası verilerine göre ülke nüfusunun yüzde 70'i yoksullukla boğuşuyor.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, dünkü açıklamasında yeni kurulacak hükümetin olumlu adımlar atması durumunda yaptırımların kaldırılabileceğini söylemişti.

Esad yönetimini devrilmesiyle Almanya, İsviçre, Birleşik Krallık, Norveç, İtalya, Avusturya, Danimarka, İsveç, Belçika, Fransa ve Hollanda, Suriyelilerin sığınma başvurularının askıya alındığını duyurmuştu.  

Diğer yandan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), AB ülkelerinden başvuru değerlendirme süreçlerini durdurmamasını istemişti.

Türkiye'de yaklaşık üç milyon kayıtlı Suriyeli göçmen var. Esad rejiminin yıkılmasının ardından Türkiye'nin nasıl bir göç politikası izleyeceği merak ediliyor.

Suriye'de Türkiye ve ABD'nin terör örgütü olarak tanımladığı HTŞ öncülüğündeki rejim karşıtlarının 27 Kasım’da başlattığı saldırılar, 8 Aralık’ta Esad rejiminin devrilmesiyle sonuçlanmıştı.

Esad ailesi Rusya'ya kaçarken, HTŞ kurduğu geçici hükümetin başına Muhammed Beşir'i getirmişti.

Independent Türkçe, Guardian, Arab News



Esed'in Suriye'ye dönüşü

Adra şehrinde devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'i tasvir eden bir duvar resmi kurşun delikleriyle deforme olmuş 25 Aralık 2024 (AFP)
Adra şehrinde devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'i tasvir eden bir duvar resmi kurşun delikleriyle deforme olmuş 25 Aralık 2024 (AFP)
TT

Esed'in Suriye'ye dönüşü

Adra şehrinde devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'i tasvir eden bir duvar resmi kurşun delikleriyle deforme olmuş 25 Aralık 2024 (AFP)
Adra şehrinde devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'i tasvir eden bir duvar resmi kurşun delikleriyle deforme olmuş 25 Aralık 2024 (AFP)

Saad bin Tifle el-Acmi

Suriye hükümet güçlerine bağlı unsurların öldürülmesine dair sızdırılan acı verici görüntüleri, Suriye'nin kıyı kesimlerinde Alevilere yönelik onlarca veya yüzlerce kişinin öldürüldüğü mezhepçi katliamlara dair daha da korkunç ve acı görüntüler izledi. Bazı kaynaklar binlerce sivil Alevi kurbanın varlığından, binlercesinin de komşu Lübnan'a göç ettiğinden bahsediyor.

Beşşar Esed'in devrilip gitmesinin ardından mevcut rejimin kırılganlığını ele alan, on yıllardır süren baskı, zulüm, öldürme, işkence, yerinden etme, sürgün ve yıkımın ardından hâlâ emekleme aşamasında olan bir devlet için kaos, güvenlik, siyasi ve askeri boşluktan uzak olmayan bir geçiş evresinde, yaşananları normal ve talihsiz bir durum olarak anlamaya veya haklı çıkarmaya çalışan açıklamalar yapılabilir. Bu utanç verici vahşetin arkasında disiplinsiz grupların olduğu, bu suçların bir kısmının, mezhepsel iç savaşı ateşlemek için çaresiz bir girişimde bulunan aynı rejimin kalıntıları tarafından işlendiği, videoların bir kısmının rejimin kalıntıları tarafından bizzat hazırlandığı söylenebilir. Parmaklar suçlamak amacıyla müttefiki Beşşar Esed'in kaçması ile zehri yudumlayan, sadece Suriye'de değil, halkının parasını Hizbullah'a harcadığı Lübnan'da da inşa ettiği her şey yıkılan, harabeye dönen İran'a da yöneltilebilir.

Devrimin patlak vermesinden bir yıl sonra, Ocak 2012'de yazdığım bir makalede şöyle yazmıştım: “Rejim, olayların gidişatını mezhepçiliğe doğru saptırmak ve bunu Suriye'nin bütün şehir, köy, kasaba ve mezralarında bir çerçeveye dönüştürmek için çalışacaktır. Suriye'yi yakıp yıkacak ancak rejimin kalıntılarını koruyacak parçalanmış bir kaos içinde rejimin devamı için Lübnanlaştırma, çaresiz bir hayatta kalma çabasının son çaresi olacaktır.”

Aynı yılın Şubat ayındaki bir başka yazımda, Beşşar rejiminin “Alevi, Hristiyan ve Dürzi azınlıkları seferber ederek ve onları Sünnilerin gelip kendilerini katledeceği söylemiyle korkutarak, en büyük oyuncularının Suriye içinde olmasına bahse girdiği bir kaos senaryosu dahilinde işleri yönetmeye çalıştığını” eklemiştim.

Suriye'de yaşananlar hiçbir bahaneyle meşrulaştırılamaz ve Ahmed Şara başkanlığındaki Suriye geçiş hükümeti verdiği söz doğrultusunda kararlılıkla hareket etmelidir. Hükümet, Suriye’nin tüm Suriyelilerin olduğunu söyledi ve suçluların, kendisine yakın gruplardan veya Heyet Tahrir eş-Şam'dan olsalar bile, hesap verecekleri sözünü verdi. Sayın Şara, Kürt Ensarul İslam, Çeçen Ecnadu'l Kavkaz ve Orta Asya cumhuriyetlerinden gelen Türkistan İslam Partisi gibi Suriyeli olmayan unsurları dağıtıp sınır dışı ederek işe başlamalıdır.

Adaletsizliğin geri dönüşü Esed rejiminin geri dönüşüdür. Halkının Esed rejimine muhalefeti ve her yerde iyilik güçlerine verdiği destek; adaletsizliğe, zulme, öldürmeye, tiranlığa ve mezhepçiliğe dayalı suçlara karşı bir muhalefetti. Esed'in Şebbihalarının uygulamalarını farklı sloganlarla tekrarlamak, bu kez Şebbihaların ve katillerin mezhepleri farklı olsa bile, onların çirkinliğini veya Esedçi doğasını değiştirmez.

Suriye'den gelen haberlerin hepsi kanlı ve utanç verici değildi. Mazlum Abdi liderliğindeki Kürt Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Ahmed eş Şara liderliğindeki Şam hükümeti arasında, SDG'nin Suriye devleti çatısı altında yer almasını öngören bir anlaşma da imzalandı. Anlaşma ayrıca Suriye'nin yeniden birleşmesi, 14 yıl boyunca baskı ve zulüm nedeniyle yaşadığı parçalanmanın yaralarının sarılması umudunu müjdeliyor. SDG'nin kuzeydoğuda kontrolündeki bölgeleri Şam'daki merkezi devlete devretmesini öngörüyor. Belki bu tarihi anlaşma ruhları yatıştırır, insanlara güven verir ve yeni Suriye için daha iyi bir gelecek umudunu yeşertir. Ancak tüm bu imzalardan daha önemli olan, Esed rejiminin tüm iğrenç mezhepsel uygulamalarına sert bir darbe indirerek Esed'in dönüşünü engellemektir.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.