Fransa, Suriye'deki yeni yönetim için ‘yol haritası’ çizme konusunda Batı'ya katılıyor

Fransa Dışişleri Bakanı Barrot: Suriye’nin bölgede bir istikrar merkezi haline gelmesini istiyoruz

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (sağda) ve Savunma Bakanı Sebastien Lecornu, dün (Salı) Güney Lübnan'da Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) çerçevesinde faaliyet gösteren Fransız kuvvetlerini ziyaret etti. (AFP)
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (sağda) ve Savunma Bakanı Sebastien Lecornu, dün (Salı) Güney Lübnan'da Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) çerçevesinde faaliyet gösteren Fransız kuvvetlerini ziyaret etti. (AFP)
TT

Fransa, Suriye'deki yeni yönetim için ‘yol haritası’ çizme konusunda Batı'ya katılıyor

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (sağda) ve Savunma Bakanı Sebastien Lecornu, dün (Salı) Güney Lübnan'da Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) çerçevesinde faaliyet gösteren Fransız kuvvetlerini ziyaret etti. (AFP)
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot (sağda) ve Savunma Bakanı Sebastien Lecornu, dün (Salı) Güney Lübnan'da Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) çerçevesinde faaliyet gösteren Fransız kuvvetlerini ziyaret etti. (AFP)

Suriye'nin fiili yönetiminin ülkeyi yönetme konusundaki yaklaşımı ve yeni Suriye yönetiminin lideri Ahmed eş-Şera'nın ılımlı ve diplomatik açıklamaları konusunda soru işaretleri sürerken, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Arap, bölgesel ve Batılı yetkililerle birlikte bu yetkililerden beklenen ve istenenlere ilişkin bir ‘yol haritası’ çizdi.

Fransa Savunma Bakanı Sebastien Lecornu ile birlikte Lübnan'a iki günlük bir ziyarette bulunan Barrot, devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed rejiminin ‘suçlu’ geçmişi göz önüne alındığında, Fransa'nın ‘Suriye tarihinde açılan bu yeni sayfaya umut ekebileceğini’ söyledi.

ytju
Güney Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) askerleri (AFP)

Barrot, Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü’nün (UNIFIL) Güney Lübnan'daki operasyon bölgesinden Fransız haber kanalı BFM TV'ye verdiği demeçte, yeni yetkililerin ‘Suriye toplumunun tüm çeşitlilikleriyle gelecekteki hükümette temsil edilmesini, bu hükümetin uzun yıllardır gelişen İslamcı terörizmle etkin bir şekilde mücadele etmesini ve rejim tarafından tasarlanan ve kendi halkına karşı kullanılan kimyasal silahların ortadan kaldırılmasını amaçladığını’ belirtti.

l8oşp
Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera, Şam'daki Hıristiyan toplumundan bir heyetle görüştü. (Yeni Suriye yönetimi)

Barrot, “Kısacası istediğimiz şey, Suriye'nin sonuçları Avrupa'ya kadar ulaşan bir istikrarsızlık yuvası olması yerine, yeniden bölgede bir istikrar merkezi haline gelmesidir” dedi.

Geçtiğimiz hafta Paris, yeni yetkililerle bir dizi görüşme yapmak, yeni yetkililerden beklentilerine ilişkin vizyonunu aktarmak, Suriye'nin başkentindeki Fransız Büyükelçiliği’nin yeniden açılması sürecini yönetmek ve Şam'daki Fransızlara ait yerleri ziyaret etmek üzere dört diplomatı Suriye’ye gönderdi.

fbgrthy
Dün (Salı) Şam'daki Fransa Büyükelçiliği üzerinde dalgalanan Fransız bayrağı (Reuters)

Barrot, Suriye'de geçmişte ve şu anda yaşananların sadece bölgede değil, aynı zamanda Avrupa'daki yansımalarına da dikkat çekmeyi ihmal etmedi. Barrot sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye'de yaşananlar bizi çok doğrudan ilgilendiriyor. 2015 yılında bir milyondan fazla Suriyeli, Beşşar Esed rejiminin baskısından kurtulmak için Avrupa'ya kaçtı ve bu da şimdiye kadar gördüğümüz en büyük göç dalgalarından birine yol açtı. Ardından kısmen Beşşar Esed'in cani rejimi tarafından istismar edilen ve birçok Avrupa ülkesini etkileyen İslamcı terörizm ortaya çıktı.”

Lecornu ise Fransız uçaklarının pazar günü DEAŞ'a karşı gerçekleştirdiği askeri operasyonu, ‘İslamcı terörizm’ olarak adlandırdığı terörle mücadeleye katkılarının bir parçası olarak değerlendirdi. Hava saldırısının Fransa Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla gerçekleştirildiğini belirten Lecornu, söz konusu saldırının kısmen ‘cihatçı’ meydan okumaya bir yanıt, kısmen de Fransa’nın güvenliğine bir katkı olduğunu söyledi.



Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.


Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.


BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.