“Sezar Dosyaları” olarak bilinen Suriye işkence dosyalarının ‘kaçakçısı’ Usame Osman, Şarku'l Avsat'a verdiği kapsamlı röportajın son bölümünde, ‘arkadaşım gibi’ olana kadar kurbanların fotoğraflarıyla yıllarca nasıl yaşadığını anlatıyor.
İlk başlarda fotoğrafların önünde nasıl ağladığını, “ama sonra duyarsızlaştığını” anlatan Osman: “Ağlarken hala insan olduğuma emindim ama bu fotoğraflara sadece bir fotoğraf aramak için bir tür duyarsızlıkla bakmaya başladığımda, kendimi kendime yabancı hissettim... Beşşar Esed kurbanların dış görünüşünü, bizim ise içimizi bozdu” dedi.
Şarku'l Avsat aracılığıyla kimliğini açıklamadan önce 11 yıl boyunca “Sami” kod adıyla tanınan Osman, “En çok acı veren şey, bir kurbanın yakınlarının onu fotoğraflardan tanıdıklarını ve ‘Allah'a şükür öldü ve bekleme acısından kurtulduk’ dediklerini duymak... Bir anne ya da eş bunu yürek parçalayıcı bir acıyla söylüyor” şeklinde konuştu.
27 bin fotoğraf arasında dikkatini çeken ayrıntılara da değinen Sami şu ifadeleri kullandı: “Güvenlik görevlileri kurbanın göğsünde Beşşar Esed'in büyük bir dövmesinin bulunduğu birden fazla fotoğraf ya da işkencenin etkisiyle parçalanmış cesetlerin önünde sanki turistik bir bölgedeymiş gibi gülümsemeleri acı vericiydi."