İsrail'in Batı Şeria'daki saldırısında 2 Filistinli hayatını kaybetti

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan el-Fundug köyü yakınlarındaki bir saldırı bölgesinde çalışan İsrail güvenlik güçleri (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan el-Fundug köyü yakınlarındaki bir saldırı bölgesinde çalışan İsrail güvenlik güçleri (AFP)
TT

İsrail'in Batı Şeria'daki saldırısında 2 Filistinli hayatını kaybetti

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan el-Fundug köyü yakınlarındaki bir saldırı bölgesinde çalışan İsrail güvenlik güçleri (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan el-Fundug köyü yakınlarındaki bir saldırı bölgesinde çalışan İsrail güvenlik güçleri (AFP)

Batı Şeria'nın Tubas kentinin güneyinde bulunan Tamun kasabasında bir grup gencin İsrail insansız hava aracı (İHA) tarafından hedef alınması sonucu bir Filistinli genç şehit oldu.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığı habere göre, ‘İsrail’e ait İHA’nın bir grup genci hedef alması sonucu kimliği bilinmeyen bir genç şehit oldu; kasabadaki şehit sayısı ikiye çıktı.’

Sağlık kaynakları bugün erken saatlerde Tamun'da bir grup gencin İsrail İHA’sı tarafından hedef alınmasının ardından 18 yaşında bir gencin hayatını kaybettiğini ve cenazesinin Tubas Türk Devlet Hastanesi'ne nakledildiğini duyurdu.

Diğer yandan İsrail ordusu bugün erken saatlerde, hava kuvvetlerinin Batı Şeria'da bir grup ‘militanı’ hedef aldığını bildirdi. İsrail ordusu X platformunda yaptığı açıklamada, bir savaş uçağının Ürdün Vadisi'ndeki Tamun bölgesinde silahlı grubu hedef aldığını belirtti. Ordu daha fazla ayrıntı vermedi.

Alman haber ajansı DPA'nın İsrailli sağlık görevlilerine dayandırdığı habere göre, dün (Pazartesi) Batı Şeria'nın kuzeyinde düzenlenen bir saldırıda en az üç İsrailli öldü, sekiz kişi de yaralandı.

Basında yer alan haberlere göre, Filistinli olduğundan şüphelenilen bir saldırgan Nablus'un batısındaki el-Fundug köyünde bir araçtan otobüse ateş açtı ve başka bir kişiyle birlikte kaçtı.

dwecfed
Fotoğraf: Reuters

Şarku’l Avsat’ın DPA’dan aktardığına göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün akşam, Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı, İsrail İç İstihbarat Servisi Şin-Bet Başkanı, Başbakanlık Askeri Sekreteri ve diğer üst düzey güvenlik yetkililerinin katılımıyla Batı Şeria'daki duruma odaklanan bir güvenlik toplantısı düzenledi.

İsrail gazetesi The Jerusalem Post'un haberine göre Netanyahu toplantı sırasında, dün Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus yakınlarındaki Kedumim yerleşiminde meydana gelen silahlı saldırının faillerinin yakalanması ve adalete teslim edilmesi için yapılacak operasyonları onayladı.

İsrail Başbakanı ayrıca bölgede bir dizi ek savunma ve saldırı tedbirine de onay verdi.



SDG lideri: Suriye’deki yeni yönetimle bölünme projelerini reddetme konusunda anlaştık

Suriye'nin Deyrizor bölgesinde konuşlu SDG üyeleri (Arşiv- Reuters)
Suriye'nin Deyrizor bölgesinde konuşlu SDG üyeleri (Arşiv- Reuters)
TT

SDG lideri: Suriye’deki yeni yönetimle bölünme projelerini reddetme konusunda anlaştık

Suriye'nin Deyrizor bölgesinde konuşlu SDG üyeleri (Arşiv- Reuters)
Suriye'nin Deyrizor bölgesinde konuşlu SDG üyeleri (Arşiv- Reuters)

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (KDSÖY) bölgelerini kontrol eden Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, Şam'daki yeni yönetimle ülkenin birliğini tehdit eden ‘her türlü bölünme projesini’ reddetme konusunda anlaştıklarını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre Abdi, geçtiğimiz ayın sonlarında Şam'da iki tarafın üst düzey isimleri arasında yapılan görüşmenin ‘olumlu’ geçtiğini belirterek, “Suriye'nin birliği ve toprak bütünlüğünden yana olma ve ülkenin birliğini tehdit eden her türlü bölünme projesini reddetme konusunda hemfikiriz” ifadelerini kullandı.

Suriye'nin kuzeyinde ve doğusundaki geniş alanlar, 2011 yılında Suriye'deki çatışmaların başlaması ve hükümet güçlerinin çatışmadan çekilmesinin ardından Kürtler tarafından kurulan KDSÖY’ün kontrolüne geçti.

DEAŞ'la mücadele eden Kürtler eğitim, sosyal ve askeri kurumlar kurdular. Çatışmaların yaşandığı yıllar boyunca kazanımlarını korumaya çalıştılar. Suriye’nin eski yetkilileri ise onları ‘ayrılıkçı’ eğilimlerinden dolayı suçladı.

Omurgasını Kürt ağırlıklı Halk Koruma Birlikleri’nin (YPG) oluşturduğu ve Washington tarafından desteklenen SDG’den bir heyet, Şam'daki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ile bir araya geldi. Bu görüşme, Beşşar Esed rejiminin geçtiğimiz ayın başlarında devrilmesinden sonra iki taraf arasında yapılan ilk görüşmelerden biriydi.

Abdi, AFP’ye gönderdiği yazılı açıklamasında şunları söyledi:

“Esed rejiminin düşmesinden sonraki aşamayı ve Suriye'nin nasıl yeniden ve bu kez sağlam sütunlar üzerine olmak üzere inşa edileceğini ele aldık.”

Suriyeliler arasında yapıcı bir diyaloğa zemin hazırlamak amacıyla yeni yönetimin Suriye'de istikrar yaratma çabalarını desteklediğini vurgulayan SDG lideri, Suriye genelinde ateşkes sağlanması için müdahalede bulunmanın yeni yönetimin sorumluluğu olduğunu belirtti.

Suriyeli Kürtler, Esed rejiminin düşmesinin ardından yeni otoriteye karşı bir iyi niyet göstergesi olarak muhalif grupların benimsediği bağımsızlık bayrağını kurumlarına çekmiş ve bu hareket Washington tarafından memnuniyetle karşılanmıştı.

Heyet Tahri Şam’ın (HTŞ) 11 günde Şam'a ulaşmayı başaran Şera liderliğindeki sürpriz saldırısının ardından, Türkiye’ye yakın Suriyeli gruplar Suriye'nin kuzeyinde SDG’ye saldırdı. Bu saldırı, SDG’nin bazı bölgelerden çekilmesine neden oldu.

Ankara, Kürt ağırlıklı YPG’yi terör örgütü olarak nitelendirdi ve on yıllardır kendisine karşı silahlı isyan yürüten PKK’nın bir uzantısı olarak görüyor. Analistlere göre Türkiye, son olaylar çerçevesinde SDG’nin Suriye'deki konumunu zayıflatmaya çalışıyor.

KDSÖY tarafından yapılan açıklamaya göre dün Türkiye'nin Halep'in doğu kırsalındaki Tişrin Barajı'na giden sivil konvoyları hedef alan bombardımanında beş sivil öldü, 15 sivil de yaralandı. KDSÖY, bu saldırının hayati öneme sahip Tişrin Barajı'na yönelik devam eden bombardımanı kınama çağrısına bir yanıt olduğunu öne sürdü.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin (SOHR) aktardığına göre ABD'nin arabuluculuğundaki ateşkese rağmen SDG ile Ankara yanlısı Suriyeli gruplar arasında ülkenin kuzeyindeki Münbiç kırsalında devam eden çatışmalar pazar sabahı itibariyle, iki günde 100'den fazla kişinin ölümüne neden oldu.

Türkiye 2016 yılından beri Suriye'nin kuzeydoğusunda PKK/YPG'ye karşı birçok askeri operasyon gerçekleştirdi ve geniş bir sınır şeridini kontrol altına almayı başardı.

Öte yandan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan salı günü yaptığı açıklamada, Esed sonrası ‘kansız’ bir geçiş için Ankara'nın şartlarını kabul etmemesi halinde, Kürt ağırlıklı grupları yeni bir operasyon başlatmakla tehdit etti.