Yeni bir Suriye ve yeni bir ordu

Ahmed el-Şara ve silahlı grupların dağıtılması....

HTŞ lideri Ahmed eş-Şera /Fotoğraf: Şarkul’l Avsat
HTŞ lideri Ahmed eş-Şera /Fotoğraf: Şarkul’l Avsat
TT

Yeni bir Suriye ve yeni bir ordu

HTŞ lideri Ahmed eş-Şera /Fotoğraf: Şarkul’l Avsat
HTŞ lideri Ahmed eş-Şera /Fotoğraf: Şarkul’l Avsat

İbrahim Hamidi

Esed rejiminin devrilmesinden yaklaşık iki ay sonra yeni Suriye'nin özellikleri ortaya çıkmaya başladı. Ahmed Şara, geçiş aşamasının Cumhurbaşkanı olarak atanmasının ardından yaptığı ilk konuşmada, bundan sonraki aşamanın programını ve cumhurbaşkanlığı döneminin önceliklerini tanımladı.

En önemli önceliklerden birinin silahlı grupların feshedilip dağıtılması ve yeni bir Suriye ordusunun kurulması olduğu şüphesizdir. Bu doğrultuda dergimizin Şubat ayı kapak konusunu Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ve “örgütlerin tek çatı altında birleşmesi” olarak seçtik. ABD, Rusya ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bölgesel ve uluslararası güçlerin dış müdahaleleri ve askeri konuşlandırmaları ortasında, sahadaki gerçekler ve 14 yıllık çatışmanın sonucu olan çok sayıda askeri bloğun varlığı, ayrıca İsrail'in güneyde devam eden saldırıları göz önüne alındığında bu kolay bir iş değil.

Bu ayki sayımıza 29 Ocak “Zafer Günü”nde alınan önemli kararların referanslarını açıklayarak başladık. Son iki ayda yeni Suriye'nin hangi meşruiyet üzerine inşa edilmesi gerektiği konusunda iki görüş öne sürüldü.

Birinci görüş “anayasal meşruiyet” öneriyordu. Buna göre anayasal bir referans ve Şara’nın öncülük edeceği bir geçiş süreci ile sonuçlanacak ulusal bir diyalog konferansı düzenlenmeliydi.

Diğer görüş ise, “devrimci meşruiyet” fikrini öneriyordu. Buna göre Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ile Esed’i deviren diğer silahlı grupların liderleri bir araya gelerek, Esed rejimi, kurumları ve aygıtları sayfasını kapatıp, bir sonraki aşamanın temellerini atacak önemli kararlar almalıydılar. Bu kararların en önemlisi, Şara’nın geçiş aşamasının cumhurbaşkanı deklare edilmesi, geçici anayasayı deklare edecek yasama organını oluşturmak, ayrıca ulusal konferans için hazırlık komitesini belirlemek ve geçiş hükümeti için bir başbakan atamakla görevlendirilmesidir.

Yapılan istişareler sonucunda ikinci seçenek lehine karar verildi ve ertesi gün Cumhurbaşkanı Şara bir konuşma yaptı. Daha sonra yeni Suriye’nin dış politika seçeneklerini belirlemek için Şam'da Katar Emir'ini ağırladıktan sonra ilk yurtdışı ziyaret turu kapsamında Suudi Arabistan'a gitti, sonra da Türkiye'yi ziyaret etti.

Sayıları, konuşlandıkları bölgeler, yapıları ve Savunma Bakanlığı'nın orduyu oluşturma planına karşı pozisyonları ile silahlı grupların haritasını çiziyoruz.

Gerçek şu ki, Zafer Günü, grup liderlerinin orduya entegrasyon ve “tek çatı altında birleşme” konusundaki tutumları konusunda net sinyaller verdi.             Biz de sayıları, konuşlandıkları bölgeler, yapıları ve Savunma Bakanlığı'nın orduyu oluşturma planına karşı pozisyonları ile silahlı grupların haritasını çiziyoruz.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre örgütlerin çoğu HTŞ liderliğine ve vizyonuna destek verse de, Ahmed el-Avda liderliğindeki güneyli gruplar, belirsiz bir tutum sergilediler. Avda bizzat katılmayıp kendisini temsil etmek üzere yardımcısını gönderdi. Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Komutanı da toplantıya davet edilmedi ve katılmadı, bu da SDG ile Şam arasındaki ilişkilerin geleceği açısından gerek barışçıl gerekse askeri birçok olasılığa kapıyı araladı. Burada bir yandan yıllar içinde HTŞ’nin yaşadığı fikri ve askeri gelişmeleri, diğer yandan da SDG’nin düşünce ve pozisyonlarını gözlemliyoruz.

Bu sayımızda Suriye Savunma Bakanı Tümgeneral Murhaf Ebu Kasra ile 27 Kasım'daki Saldırganlığın Caydırılması harekatına yönelik hazırlıkların ayrıntılarının ve 8 Aralık'ta Esed'ın devrilmesinin ele alındığı kapsamlı bir röportaj da yer alıyor. Bakan ayrıca yeni ordunun, Esed ordusunun aksine, Suriyelilerin sevdiği bir ordu olması için benimseyeceği vizyonu da ortaya koyuyor. Sayımızda buna ek olarak, Suriye ordusunun Fransız mandası dönemindeki kuruluşundan, Saldırganlığın Caydırılması harekatı kapsamında tarihe karışmasına kadarki tarihini de ele alıyor, ayrıca yeni orduya destek için yapılan Arap ve bölgesel teklifleri inceliyoruz.

İran Hilali’nin darbeler aldığına şüphe yok ve aldığı belki de en önemli iki darbe Hizbullah’ın çöküşü ve Esed rejiminin tarihe karışması oldu.

Suriye'nin Esed iktidarının yıkıntıları üzerinde yaşadığı zorluklarla yüzleşmek için bir çalıştayın düzenlediği bir ortamda, Arap ve bölge ülkeleri de yeni liderliği destekleme çabasında. Bunun Suriye ile ilgili nedenlerinin yanı sıra Suriye rejiminin çökmesinin, Rus ve İranlı müttefiklerinin yaşadığı kayıpların ardından ortaya çıkan boşluğu doldurmaya yönelik bölgesel nedenleri de var. Moskova, Hmeymim ve Tartus'taki Rus askeri varlığının geleceği konusunu müzakere etmek için Şara ile ilişki kurmaya çalışıyor. Tahran ise en büyük kaybeden.

İran Hilali’nin darbeler aldığına şüphe yok ve aldığı belki de en önemli iki darbe Hizbullah’ın çöküşü ve Esed rejiminin tarihe karışması oldu. Hilal’in gerileyişinin Lübnan’daki tezahürlerinden biri de General Joseph Avn’ın cumhurbaşkanı seçilmesiydi.

Lübnan başbakanı Refik Hariri'nin 14 Şubat'ta suikasta uğramasının 20’inci yıldönümünde, eski Suriye cumhurbaşkanı yardımcısı Abdulhalim Haddam'ın anılarından, Beşşar Esed'in kardeşi Mahir'in, Hariri'yi suikasttan önce nasıl kandırdığını anlatan bir bölümü yayınlıyoruz.

Putin'in akıl hocası, ikinci Trump döneminin dünyaya dayattığı meydan okumaları anlatıyor

Dergide ayrıca, “Putin'in akıl hocası” lakaplı Aleksandr Dugin, ikinci Trump döneminin dünyaya dayattığı meydan okumaları ele alıyor. ABD Başkanı'nın Çin'e yapay zeka ile karşı koyma çabalarına ilişkin bir haber dosyası da bulunuyor.

Bu sayımızda ayrıca büyük şair Adonis'in özel bir yazısı yer alıyor. Aynı zamanda Ümmü Gülsüm hakkında makaleler, anılar ve bu ay kuruluşunun 45. yıl dönümünü, yeni görünümü ve modern dijital platformları ile yeniden yayına başlamasının ikinci yıl dönümünü kutlayan dergimizin arşivinden materyallerin yer aldığı kapsamlı bir dosyada da bulunuyor.

Ekonomik, bilimsel ve kültürel yazıların yanı sıra, Şubat ayında bu iki önemli olaya, dergimizin kuruluşuna ve yeniden yayınlanmasına önemli bir yer ayırıyoruz.



Sisi ile Hafter arasındaki görüşmelerde Sudan, deniz sınırları ve paralı askerler başlıkları ele alındı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter’i kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter’i kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi ile Hafter arasındaki görüşmelerde Sudan, deniz sınırları ve paralı askerler başlıkları ele alındı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter’i kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter’i kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter’in dün gerçekleştirdiği görüşmede, ertelenen genel seçimler, paralı askerler, yabancı savaşçılar, ortak deniz sınırları ve Sudan’daki durum başlıca gündem maddeleri oldu.

gt
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter’i kabul etti, 8 Aralık 2025. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Sisi, Hafter’i Kahire’de kabul etti. Libya Ulusal Eylem Grubu Başkanı ve siyasi analist Halid et-Tercuman, ziyaretin ülkenin son derece kritik bir dönemden geçtiği bir zamanda gerçekleşmesi nedeniyle özel önem taşıdığını belirtti.

Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Muhammed eş-Şenavi, Cumhurbaşkanı Sisi’nin görüşmede ‘Mısır’ın Libya’nın egemenliğine, istikrarına, birliğine ve toprak bütünlüğüne tam destek verdiğini’ vurguladığını aktardı. Şenavi, Sisi’nin ‘LUO Genel Komutanlığı’nın bu süreçteki temel rolünü takdir ettiğini’ belirterek, ‘her türlü dış müdahaleye karşı durulması ve tüm yabancı güçler ile paralı askerlerin Libya’dan çıkarılması gerektiğini’ ifade ettiğini söyledi. Açıklamaya göre Sisi, Mısır’ın ‘özellikle eş zamanlı başkanlık ve parlamento seçimlerini hedefleyen girişimler başta olmak üzere, Libya krizinin çözümüne yönelik tüm inisiyatiflere desteğini’ yineledi.

Sisi ayrıca, iki ülke arasındaki köklü ve özel ilişkileri hatırlatarak, ‘Mısır’ın Libya ordusuna ve ulusal kurumlarına her türlü desteği sağlamaya devam edeceğini’ vurguladı.

sdfrgt
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter, her iki ülkenin çıkarları doğrultusunda ortak deniz sınırı konusunda anlaşmaya vardı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Görüşmelere, Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Tümgeneral Hasan Reşad, LUO Genel Komutan Yardımcısı Orgeneral Saddam Hafter ve Genelkurmay Başkanı Halid Hafter de katıldı. Toplantıda iki ülke arasındaki deniz yetki sınırlarının belirlenmesine ilişkin son gelişmeler ele alındı.

Şenavi, deniz sınırı dosyasında ‘iki taraf arasında uzlaşı sağlandığını ve iş birliğinin uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde, her iki ülkenin çıkarlarını koruyacak şekilde sürdürülmesinin öneminin vurgulandığını’ aktardı.

Sisi, Aralık 2022’de yayımladığı kararla ülkenin Akdeniz’deki batı deniz sınırlarını belirlemişti. Kararın metni ve sınır koordinatları Resmî Gazete’de yayımlanmış, ayrıca Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’ne de bildirilmişti.

Libya, Mısır ve Yunanistan ile Türkiye arasında deniz yetki alanlarına ilişkin anlaşmazlık ise devam ediyor.

cdfgt
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter'e eşlik etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır, bir bildiride, Libya’nın ‘bir dizi deniz yetki anlaşması ve uygulamasına’ kesin olarak karşı çıktığını duyurmuştu. Benzer şekilde Libya da BM’ye bir protesto notası göndererek, Yunanistan ile Mısır arasında 2020’de imzalanan deniz yetki sınırlandırma anlaşmasını ‘uluslararası hukuk ve deniz hukuku ile çeliştiği için hükümsüz ve geçersiz’ ilan etti.

Mısır, Ağustos 2020’de Yunanistan ile deniz yetki sınırlarının belirlenmesine ilişkin bir anlaşma imzalamış, tarafların yıllar süren görüşmeleri sonunda iki ülke arasındaki münhasır ekonomik bölgeyi belirleyen metin açıklanmıştı. Türkiye ise söz konusu anlaşmaya o dönemde itiraz etmişti.

Mareşal Halife Hafter, Libya’da güvenlik ve istikrarın yeniden tesis edilmesinde Mısır’ın ve siyasi liderliğinin oynadığı ‘kilit rolü’ takdir ettiğini belirterek, krizin başlangıcından bu yana Libya halkına verilen sürekli desteğe dikkat çekti. Hafter, Mısır Cumhurbaşkanı ile Libya ve bölgesel gelişmeler konusunda koordinasyon ve görüş alışverişini sürdürme kararlılığını vurguladı.

Siyasi analist Halid et-Tercuman, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, Hafter’in ziyaretinin ‘Libya krizine ilişkin tutumların ve bölgesel durumlara dair görüşlerin paylaşılması, özellikle de Sudan’daki gelişmeler ve Libya’ya doğru artan göç hareketi bağlamında önem taşıdığını’ söyledi. Et-Tercuman, Mısır’ın Libya’nın terörle mücadelesinde ‘gerçek bir destek’ sunduğunu, bugün ise Libya şehirlerinde yeniden imar çalışmalarını yürüten şirketleriyle ülkenin yeniden inşasına katkı verdiğini kaydetti. Mısır’ın bölgesel güvenliği önemsediğini belirten et-Tercuman, “Libya, Mısır’ın ulusal güvenliğinin doğal bir uzantısıdır; aynı şekilde Mısır da bizim güvenliğimizin doğal bir uzantısıdır” dedi.

Mısır ve Libya’yı çevreleyen bölgesel gelişmeler de Sisi ile Hafter arasındaki görüşmelerde gündeme geldi. Şenavi, toplantıda ortak ilgi alanındaki bölgesel dosyaların ve iki ülkenin karşı karşıya olduğu zorlukların, özellikle de Sudan’daki son gelişmelerin ele alındığını açıkladı.

Şenavi, iki tarafın ‘Sudan’ın istikrarını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruyacak barışçıl bir çözüme ulaşılması için uluslararası ve bölgesel çabaların artırılmasının öneminde mutabık kaldığını’ aktararak, Sudan’daki istikrarın ‘Mısır ve Libya’nın ulusal güvenliğiyle doğrudan bağlantılı olduğuna’ vurgu yapıldığını belirtti.

Mısır’ın resmi tutumu, Libya’da güvenlik ve istikrarın yeniden tesisi için ‘her türlü dış müdahale ve dayatmadan uzak, Libyalı taraflar arasında siyasi bir çözümün’ tek yol olduğu yönünde. Bu yaklaşım, Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati’nin Kahire’de BM temsilcisi Hanna Tetteh ile yaptığı son görüşmede de dile getirildi.

Mısır, BM tarafından belirlenen ‘yol haritasının’ uygulanmasında ilerleme sağlanmasının önemine sürekli vurgu yapıyor. Bu çerçevenin başında, eş zamanlı başkanlık ve parlamento seçimlerini hazırlamakla görevli ‘yeni ve birleşik bir hükümetin’ kurulması yer alıyor. Kahire, siyasi sürecin güvenilirliği açısından ilan edilen takvime bağlı kalınmasının zorunlu olduğunu da hatırlatıyor.

Hafter’in iki oğlunun da son dönemde Mısır’a ziyaretler gerçekleştirdiği biliniyor. Genelkurmay Başkanı Halid Hafter, geçen hafta Kahire’de düzenlenen EDEX 2025 Savunma Sanayi Fuarı’na katıldı.


Kanal 12: Trump, Noel'den önce Sisi ve Netanyahu'yu bir araya getirerek Gazze planının ikinci aşamasına geçişi duyurmak istiyor

ABD Başkanı Donald Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi Beyaz Saray'da karşılarken (Arşiv - Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi Beyaz Saray'da karşılarken (Arşiv - Reuters)
TT

Kanal 12: Trump, Noel'den önce Sisi ve Netanyahu'yu bir araya getirerek Gazze planının ikinci aşamasına geçişi duyurmak istiyor

ABD Başkanı Donald Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi Beyaz Saray'da karşılarken (Arşiv - Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi Beyaz Saray'da karşılarken (Arşiv - Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yaklaşan ABD ziyareti kapsamında bazı ek görüşmeler yapılması bekleniyor. Netanyahu'nun 29 Aralık'ta ABD Başkanı Donald Trump ile Florida'daki tatil beldesinde bir araya gelmesi ve bazı üst düzey toplantılara katılması planlanıyor. İsrail televizyonu Kanal 12’nin haberine göre bu ziyaret, ABD yönetiminin Gazze Şeridi için bir barış planında ilerleme kaydetme çabalarının bir parçası.

Pazartesi günü yayınlanan habere göre Beyaz Saray, İsrail'in Gazze ile ilgili Kahire ile stratejik bir anlaşmayı onaylamasını sağlamak için Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi Florida'daki toplantıya davet etmeye çalışıyor.

Netanyahu'nun Florida'da sekiz gün kalması ve Trump ile iki görüşme gerçekleştirmesi planlanıyor. Ayrıca ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth ile de görüşmeler yapacak.

Kanal 12, ABD'li yetkililerin Tel Aviv'e, Trump'ın Noel'den önce Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta sivil yönetim prototipini de içeren Gazze'deki barış planının ikinci aşamasına geçişi duyurmayı hedeflediğini bildirdiklerini aktardı.

Axios haber sitesi pazar günü, ABD’li ve İsrailli kaynaklara dayandırdığı haberinde, Beyaz Saray'ın iki yıldan fazla bir süre önce Gazze'de savaşın patlak vermesinden bu yana hiçbir temas kurmayan Sisi ve Netanyahu arasında bir zirveye aracılık etmeye çalıştığını bildirdi.

Ancak ABD'li yetkililer, Netanyahu'nun önce İsrail ile Mısır arasında stratejik bir doğalgaz anlaşmasını kabul etmesi ve Sisi'yi bir görüşmeye ikna edecek diğer adımları atması gerektiğini belirtiyor.

Axios, ABD'nin Lübnan ve Suriye dahil olmak üzere Arap ülkelerine teknoloji ve enerji gibi alanlarda ekonomik teşvikler sunarak İsrail ile ilişkiler kurmalarını sağlamayı amaçlayan benzer girişimleri değerlendirdiğini doğruladı.

ABD'li yetkililer, Gazze'deki ateşkesi istikrara kavuşturma ve barış sürecini ilerletme çabalarıyla paralel olarak bunu başarmayı umuyor.

Axios, ABD Başkanı Trump’ın danışmanı ve damadı Jared Kushner'in Netanyahu’ya İsrail’in ‘barış sürecinde ekonomik diplomasiye ve özel sektörün katılımına’ ihtiyacı olduğunu söylediğini aktardı.

Netanyahu, daha önce ekim ayında Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinde düzenlenen ve Trump’ın desteğiyle koordine edilen Gazze’de Barış Zirvesi’ne katılmamıştı.


Şara, güçlü Suriye vaadini yineledi

Cumhurbaşkanı Şara, Beşşar Esed rejiminin düşüşünün yıldönümünü kutlamak için dün Şam'daki Emevi Meydanı'nda toplanan Suriyelileri selamlıyor (AP)
Cumhurbaşkanı Şara, Beşşar Esed rejiminin düşüşünün yıldönümünü kutlamak için dün Şam'daki Emevi Meydanı'nda toplanan Suriyelileri selamlıyor (AP)
TT

Şara, güçlü Suriye vaadini yineledi

Cumhurbaşkanı Şara, Beşşar Esed rejiminin düşüşünün yıldönümünü kutlamak için dün Şam'daki Emevi Meydanı'nda toplanan Suriyelileri selamlıyor (AP)
Cumhurbaşkanı Şara, Beşşar Esed rejiminin düşüşünün yıldönümünü kutlamak için dün Şam'daki Emevi Meydanı'nda toplanan Suriyelileri selamlıyor (AP)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, dün yaptığı açıklamada, ülkesinin herhangi bir mezhebe karşı ihlallerin tekrarlanmaması için çalışacağını belirtirken geçiş dönemi adaletinin sağlanması konusundaki kararlılığını bir kez daha vurguladı.

Şam'daki Konferans Sarayı'nda Esed rejiminin düşüşünün birinci yıldönümü kutlamaları sırasında yaptığı konuşmada Şara, bir yıl önce Şam'a geldiğinde giydiği yeşil askeri üniformasıyla kalabalığın karşısına çıktı.

Despotizm ve zulüm dönemiyle tarihi bir kopuşu ve adalet, iyilik, vatandaşlık ve bir arada yaşama temelli yeni bir şafağı ilan eden Şara, halkın bilgi ve hesap verme hakkı ile ardından hesaplaşma veya uzlaşma hakkının devletin istikrarının temeli olduğunu ve ihlallerin tekrarlanmayacağının garantisi olduğunu vurguladı.

Çok sayıda destekçisinin önünde yaptığı konuşmada Şara, ‘güçlü bir Suriye’ inşa etmek ve ‘halkının fedakarlıklarına layık’ bir gelecek için Suriyelilerin ortak çabasının önemini vurguladı. Şara, Suriye halkına karşı suç işleyen ve yasaları ihlal edenlerin hesap vermesi, mağdurların haklarının korunması, adaletin sağlanması ve halkın bilgi, hesap verebilirlik ve şeffaflık haklarının korunması için geçiş dönemi adaleti ilkesine bağlı kalmaya devam ettiğinin altını bir kez daha çizdi.

Öte yandan ABD Kongresi uzun süren tartışmaların ardından Suriye’ye uygulanan Caesar (Sezar) Yasası yaptırımlarını kalıcı olarak kaldırma kararı aldı. Böylece, beş yılı aşkın bir süredir Esed rejimine uygulanan ağır yaptırımların yükü altında ezilen ülke için geçmişin sayfaları kapatıldı ve umut dolu yeni bir sayfa açıldı.

ABD Temsilciler Meclisi İçtüzük Komisyonu, gelecek yıl için nihai savunma bütçe tasarısının metnini yayınladı. Tasarıda, yaptırımları bağlayıcı koşullar olmadan veya yeniden uygulanması için koşullar eklemeden kaldıran bir hüküm yer alıyordu.

Bazı muhalif temsilcilerin yaptırımları koşulsuz olarak kaldırmaya ikna etmek için aylarca süren yoğun siyasi çabaların ardından yaptırımlar kaldırıldı.