SDG Suriye ordusuna entegrasyon kararının ayrıntılarını açıkladı

Yabancı savaşçıların uzaklaştırılması ve devlet kurumlarının etkinleştirilmesi için yapılan üçlü toplantının sonuçları

 Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi (Reuters)
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi (Reuters)
TT

SDG Suriye ordusuna entegrasyon kararının ayrıntılarını açıkladı

 Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi (Reuters)
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi (Reuters)

Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) yakın kaynaklar, SDG liderliğinin pazartesi akşamı açıkladığı Suriye ordusunun yapısına girmeye hazırlık amacıyla askeri ve güvenlik kurumlarını Özerk Yönetim'in güvenlik kurumlarıyla birleştirme duyurusunun Şam'la gerçek müzakereler yolunda ciddi bir adım olduğunu söyledi.

SDG liderliği pazartesi akşamı, askeri ve güvenlik kurumlarının Özerk Yönetim'in güvenlik kurumlarıyla birleştiğini duyurdu. Suriye ordusunun yapısına girmeye hazırlanan SDG'nin lideri Mazlum Abdi, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'yı Suriye'nin kuzeydoğusunda güçlerinin kontrolü altındaki bölgeleri ziyaret etmeye davet etti ve geçiş dönemi için ülkenin cumhurbaşkanlığını üstlenmesinden dolayı tebrik etti.

SDG , Abdi'nin yanı sıra siyasi kanadı Suriye Demokratik Konseyi (SDK), yürütme sivil idaresi ve Kürt Özerk Yönetimi liderlerinin de katıldığı üçlü toplantının tutanaklarını yayınladı. Toplantıda SDG'nin askeri ve güvenlik kurumları ile Özerk Yönetim'in güvenlik kurumlarının Suriye ordusunun yapısına entegre edilmesi, Suriye devletinin kuzeydoğu Suriye'deki sivil ve hizmet kurumlarının yeniden faaliyete geçirilmesi ve ulusal egemenlik ve istikrarı destekleyecek bir adım olarak Suriyeli olmayan yabancı savaşçıların SDG saflarından çekilmesi ve SDG'nin kontrolü altındaki bölgelerden çıkarılması kararlaştırıldı.

dfergthy
Deyrizor'un doğu kırsalında bulunan el-Ömer petrol sahasındaki SDG savaşçıları (Arşiv - Şarku'l Avsat)

SDG komutanlarından Ebu Ömer el-İdlibi Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, toplantıda ‘SDG'nin tek bir blok olarak Şam hükümetindeki Savunma Bakanlığı'nın bir parçası olacağı ve bakanlıktaki bir kolordunun ya da Doğu Bölgesi Komutanlığı'nın bir parçası olabileceği’ sonucuna varıldığını söyledi. Suriye'nin kuzeydoğusundaki petrol ve doğalgaz sahaları konusunun ‘bu aşamada tartışmaların bir parçası olmadığını’ kaydeden el-İdlibi, “Tartışmalar henüz emekleme aşamasında” dedi. El-İdlibi bu konuların gelecek turlarda ele alınabileceğini söyledi.

El-İdlibi bu adımın, temel hizmetlerin sağlanması ve halkın yaşam standardının iyileştirilmesi için ‘çabaların birleştirilmesi ve ulusal gücün güçlendirilmesinin yanı sıra devletin kuzey ve doğu Suriye'deki sivil ve hizmet kurumlarının yeniden etkinleştirilmesi’ bağlamında atıldığını ifade etti.

Üçlü toplantı tutanaklarında Suriye hükümeti ile koordinasyonun etkinleştirilmesi, ulusal konularda iş birliğinin arttırılması ve Suriye topraklarının bütünlüğünün vurgulanması için Şam ile toplantıların yoğunlaştırılması gerektiği belirtildi. El-İdlibi'ye göre, alınan son kararlar yerel güçlerin Suriye ordusuna katılımını ve ordunun vatanı koruma kabiliyetini güçlendirecek, yerinden edilenlerin şehir ve köylerine dönüşünü kolaylaştıracak ve yaşamları için uygun koşulların sağlanmasını temin edecek.

sdfrgt
Suriye Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra geçtiğimiz ocak ayında silahlı grupların liderleriyle bir araya geldi. (SANA)

El-İdlibi, ‘üzerinde anlaşmaya varılan maddelerin etkili bir şekilde uygulanmasını sağlamak üzere planlar ve uygulama mekanizmaları geliştirmek’ üzere tüm taraflardan ortak komiteler oluşturulduğunu bildirdi. Suriye hükümetiyle diyalog için uygun bir zemin yaratma çabalarının sürdüğüne dikkat çeken el-İdlibi, ‘ciddi ve anlamlı bir diyaloğun en yüksek ulusal çıkarı sağlayacak çözümlere ulaşmanın en iyi yolu olduğunu’ vurguladı.

Üçlü toplantı, Suriye Savunma Bakanlığı'nın, devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimine sadık eski ordunun lağvedilmesinin ardından kurulacak yeni orduya tüm silahlı grupları entegre etme çabalarını başlatmasının ardından geldi.

xzcvdfg
Suriye Demokratik Konseyi (SDK) Başkanı Leyla Kahraman (Şarku'l Avsat)

SDK Başkanı Leyla Kahraman Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, “Eski rejimin yıkılmasının ardından hassas bir geçiş aşamasıyla karşı karşıya olduğumuz ve herkesin bölünmüş olduğu bu dönemde, tüm Suriyeliler için tek bir Suriye'ye ulaşmak amacıyla bir araya gelmeli ve diyalog kurmalıyız” diyerek ülkenin geleceğine ilişkin önemli kararlar almak için bir fırsat yakaladıklarını söyledi. Ulusal birliğin güçlendirilmesi ve Suriye diyalog kanallarının istisnasız herkes arasında açılması ve devam ettirilmesi çağrısında bulunan Kahraman, “Kapsayıcı Suriye kimliğinin yeni bir tanımı yapılmalı ve ülkenin gelecekteki yönetim şekline odaklanılmalıdır” dedi.

SDG'ye yakın North Press sitesi de DEAŞ'a karşı Uluslararası Koalisyon’un SDG ile yeni Suriye yönetimi arasındaki diyaloğu desteklediğini açıkladığını ve bu kararın bölgede istikrar ve gerilimin azaltılmasına katkıda bulunduğunu bildirdi.

dfvbgrtyh
Suriye Ulusal Diyalog Konferansı Hazırlık Komitesi Sözcüsü Hasan ed-Dığeym ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) temsilcileri arasında yapılan istişare toplantısından (X)

Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Dış İlişkiler Komitesi'nden üst düzey bir heyet pazar günü Suriye'nin başkenti Şam'da Suriye Ulusal Diyalog Konferansı Hazırlık Komitesi Sözcüsü Hasan ed-Dığeym ile bir görüşme gerçekleştirdi. İki taraf, tüm bileşenlerin adil bir şekilde temsil edilmesini sağlamak amacıyla ENKS'nin geçiş dönemi siyasi sürecinin tüm aşamalarına dâhil edilmesi gereğini ele aldı. Ed-Dığeym görüşmenin ardından basına yaptığı açıklamada, Ulusal Diyalog Konferansı’nın kapsayıcı ve tüm taraflara açık olması gerektiğini vurgulayarak, “Kürtlerin fedakarlıklarına saygı duyuyoruz… Onlar bizim anavatandaki ortaklarımız ve siyasi süreçte etkin bir role sahip olmalılar” ifadelerini kullandı.

SDG lideri Mazlum Abdi pazartesi günü North Press'e verdiği özel röportajda, Ahmed eş-Şera'yı cumhurbaşkanlığı görevini üstlenmesinden dolayı kutladı ve kendisini Washington liderliğindeki Uluslararası Koalisyon tarafından desteklenen güçlerinin kontrolü altındaki bölgeleri ziyaret etmeye davet etti. Abdi, istikrar ve ulusal birliğin sağlanmasına yönelik her türlü çabayı desteklediğini ve yeni yönetimle ‘ulusal çıkarı sağlayacak çözümlere ulaşmak için’ ortak çaba sarf ettiklerini belirterek, ‘Şam'daki Suriye hükümetiyle müzakereler için uygun bir zemin hazırlama çabalarının devam ettiğini’ kaydetti.

defrgthy
Ahmed eş-Şera, Suriye devriminin zaferini ilan etmek için düzenlenen konferansta yaptığı konuşma sırasında, 29 Ocak. (AFP)

Abdi, SDG saflarındaki yabancı savaşçıların çıkarılması, SDG'nin elindeki DEAŞ tutuklularının dosyasının Şam hükümetine teslim edilmesi ve hükümet kurumlarının güçlerinin kontrolü altındaki bölgelere geri dönmesi talepleri hakkında eş-Şera'yla konuşmaya istekliydi. “SDG, bölgeyi korumanın ve terörle mücadelenin, ülkenin güvenlik ve istikrarını sağlamak için tüm taraflar arasında üst düzey koordinasyon gerektiren ulusal bir sorumluluk olduğuna inanarak bu alanda iş birliğine açıktır” diyen Abdi, önerilenlerin uygulanmasına yönelik net bir eylem planını görüşmek üzere önümüzdeki günlerde Şam'a ikinci bir ziyaret gerçekleştireceklerini duyurdu.



İsrail, Kassam Tugayları'nın 100 üyesinin idam edilmesi için baskı yapıyor

İsrailli yerleşimciler dün güney İsrail'deki Sderot'ta düzenlenen bir etkinlikte Gazze'nin yeniden işgal edilmesi çağrısında bulundu (Reuters).
İsrailli yerleşimciler dün güney İsrail'deki Sderot'ta düzenlenen bir etkinlikte Gazze'nin yeniden işgal edilmesi çağrısında bulundu (Reuters).
TT

İsrail, Kassam Tugayları'nın 100 üyesinin idam edilmesi için baskı yapıyor

İsrailli yerleşimciler dün güney İsrail'deki Sderot'ta düzenlenen bir etkinlikte Gazze'nin yeniden işgal edilmesi çağrısında bulundu (Reuters).
İsrailli yerleşimciler dün güney İsrail'deki Sderot'ta düzenlenen bir etkinlikte Gazze'nin yeniden işgal edilmesi çağrısında bulundu (Reuters).

İsrailli yetkililer dün, Hamas'ın askeri kanadı olan Kassam Tugayları'nın seçkin birliğinin 7 Ekim 2023 saldırısındaki rolleri nedeniyle 100 üyesinin idam edilmesine yol açacak koşulların ve suçlamaların yapılması ve özel bir askeri mahkeme kurulması için baskı yaptı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz ve Adalet Bakanı Yariv Levin, savaşın başlangıcından bu yana İsrail tarafından tutuklanan 450 Hamas üyesinin yargılanması için özel bir mahkeme kurulması olasılığını görüştüler.

Dava hakkında bilgi sahibi yetkililer, İbranice yayın yapan medya kuruluşlarına, "Ciddi suçlarla suçlananlardan 100'ünün askeri savcılık tarafından idam cezasıyla karşı karşıya kalacağını" söyledi.

İsrail ordusu ve Adalet Bakanlığı'ndan üst düzey yetkililer, Başsavcı Itai Ofir de dahil olmak üzere, seçkin birliğin üyelerinin yargılanması için özel bir yasal çerçeve oluşturulmasını görüşmek üzere bir araya geldi. Katz, "İsrail, saldırının faillerini kesin bir şekilde cezalandırmaya kararlıdır: İsrail sivillerine zarar veren herkes tam olarak hesap verecektir" dedi. İsrailli yetkililere göre, Tıp Birliği'nin zehirli iğne fikrini reddetmesinin ardından, askeri savcılık muhtemelen kurşuna dizilerek idam cezası isteyecektir.

Şarku’l Avsat’ın Kanal 14’ten aktardığı habere göre "Yetkili makamlar bu kişileri ağır güvenlik önlemleri altında özel bir askeri tesiste tutuyor ve gözaltı koşulları uluslararası insan hakları örgütlerinin tepkisini uyandırıyor."


Paris toplantısı: Lübnan ordusuna destek verilmesine vurgu yapıldı

Paris toplantısı: Lübnan ordusuna destek verilmesine vurgu yapıldı
TT

Paris toplantısı: Lübnan ordusuna destek verilmesine vurgu yapıldı

Paris toplantısı: Lübnan ordusuna destek verilmesine vurgu yapıldı

Paris'te dün yapılan toplantıda, Fransa, Amerika Birleşik Devletleri ve Suudi Arabistan olmak üzere üç taraf Lübnan ordusunu destekleme konusunda anlaşmaya vardı ve Lübnan silahlı kuvvetlerini desteklemek amacıyla düzenlenecek uluslararası konferansın tarihi şubat olarak belirlendi.

Toplantıya Suudi Arabistan'ın Lübnan Büyükelçisi Prens Yezid bin Ferhan, Fransa'nın Lübnan Büyükelçisi Jean-Yves Le Drian ve "mekanizma" toplantısına katılan ABD Büyükelçisi Morgan Ortagus'un yanı sıra Lübnan Ordu Komutanı General Rudolph Heykel katıldı.

Elysee Sarayı tarafından yayınlanan açıklamada, üç ülke temsilcilerinin, "Lübnan'ın (İsrail ile) düşmanlıkların sona erdirilmesi çabalarına destek verme" çalışmaları çerçevesinde, "Şubat 2026'da Lübnan Silahlı Kuvvetleri ve İç Güvenlik Güçlerine destek amacıyla düzenlenecek uluslararası konferansa hazırlık için üçlü bir çalışma komitesi kurma" konusunda anlaştıkları belirtildi. Üç taraf da "Lübnan Silahlı Kuvvetlerine ve yaptıkları fedakarlıklara desteklerini" ifade etti.

Şarku’l Avsat’a bilgi veren kaynaklar, ordunun çalışmalarına yönelik olumlu değerlendirmenin "İsrail eleştirileri karşısında Lübnan'ı desteklemede önemli bir faktör" olduğunu ifade etti.


Fas’a tepki yağıyor: Z kuşağı aktivistlerine korkunç muamele

Gençlerin başını çektiği eylemlerde Fas kralı ve başbakanının istifası istenmişti (AP)
Gençlerin başını çektiği eylemlerde Fas kralı ve başbakanının istifası istenmişti (AP)
TT

Fas’a tepki yağıyor: Z kuşağı aktivistlerine korkunç muamele

Gençlerin başını çektiği eylemlerde Fas kralı ve başbakanının istifası istenmişti (AP)
Gençlerin başını çektiği eylemlerde Fas kralı ve başbakanının istifası istenmişti (AP)

Fas'taki Z kuşağı protestolarında gözaltına alınan gençlere kötü muamele edilmesi tepki çekti.

Guardian'ın irtibata geçtiği aile ve avukatlar, gözaltındaki gençlerin polis merkezlerinde dövüldüğünü, saatlerce yiyecek ve su verilmeden tutulduğunu ve bazı durumlarda kendilerine zorla ifade imzalatıldığını savunuyor.

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan bir anne, 18 yaşındaki oğlunun protestolara katılmamasına rağmen iki aydan uzun süredir gözaltında tutulduğunu söylüyor:  

Oğlum bir eyleme bile katılmamıştı. Bir büfede yemek yerken gözaltına alındı. Tutuklanırken o kadar kötü dövüldü ki bazı dişleri kırıldı.

Anne, oğlunun polis merkezinde ifade tutanaklarını imzalamayı reddettiği için yeniden dövüldüğünü de sözlerine ekledi. 

Sivil toplum kuruluşu (STK) Fas İnsan Hakları Derneği (AMDH) de bazı kadın protestocuların taciz, hakaret ve cinsiyetçi söylemlere maruz kaldığını aktarıyor.  

Haberde, Agadir yakınlarındaki Lqliaa kasabasında 1 Ekim'de düzenlenen gösterilerde üç protestocunun güvenlik güçleri tarafından vurularak öldürüldüğü iddiası da paylaşılıyor. 

Olayda 12 yaşındaki çocuklar da dahil 14 protestocunun yaralandığı belirtiliyor. Yetkililerse bir grup eylemcinin polis karakoluna saldırdığını, ekiplerin de buna karşılık verdiğini savunuyor. 

Uluslararası Af Örgütü'ne göre şimdiye dek protestolarla bağlantılı olarak 2 bin 400'den fazla kişi hakkında hukuki işlem başlatıldı. 

AMDH, duruşmalarda avukatların bulunmadığına, soruşturmaların yetersiz yürütüldüğüne ve masumiyet karinesinin uygulanmadığına dikkat çekiyor. Onlarca kişiye 15 yıla varan hapis cezaları verildiği aktarılıyor. Çocuklar da dahil birçok göstericinin davası sürüyor.

STK'nin Marakeş şubesinden Mustapha Elfaz, "Gençlerin polis gözetiminde işkence gördüklerine dair korkunç tanıklıklar duyduk" diyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Ahmed Benchemsi şunları söylüyor: 

Hükümet açıkça korktu ve herhangi bir muhalefet biçimine müsamaha göstermeyecekleri yönünde güçlü bir mesaj vermek için böyle bir baskıya başvurdu.

Eylülde patlak veren eylemlerde halk, en az 11 kentte yolsuzluğu protesto etmek için sokaklara dökülmüştü.

Göstericiler, Rabat yönetiminin sağlık ve eğitimi önemsemeyip uluslararası spor organizasyonlarına para akıttığını savunuyor. İspanya ve Portekiz'le birlikte 2030 FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmaya hazırlanan ülkede "Stadyumlar burada, hastaneler nerede?" sloganları duyulmuştu. 

Z Kuşağı 212 ve Fas Gençliğinin Sesleri gibi örgütlerin liderlik ettiği protestolar barışçıl başlasa da güvenlik güçleriyle çatışmalar nedeniyle üç kişi yaşamını yitirmiş, 600'den fazla kişi yaralanmıştı.

Independent Türkçe, Guardian, News International