Suriye Cumhurbaşkanlığı: SDG'nin devlet kurumlarına entegre edilmesi konusunda anlaşmaya varıldı...İşte anlaşmanın maddeleri

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve SDG Lideri Mazlum Abdi (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve SDG Lideri Mazlum Abdi (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Suriye Cumhurbaşkanlığı: SDG'nin devlet kurumlarına entegre edilmesi konusunda anlaşmaya varıldı...İşte anlaşmanın maddeleri

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve SDG Lideri Mazlum Abdi (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve SDG Lideri Mazlum Abdi (Suriye Cumhurbaşkanlığı)

Suriye Cumhurbaşkanlığı bugün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) devlet kurumlarına entegre edilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını duyurdu.

Anlaşma Suriye Devlet Başkanı Ahmed Eş Şara ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi tarafından imzalandı.

Suriye Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan ve iki tarafça imzalanan açıklamada, “sınır kapıları, havaalanı, petrol ve gaz sahaları da dâhil olmak üzere Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların Suriye devletinin idaresine entegre edilmesi” konusunda anlaşmaya varıldığı belirtildi.

Anlaşma şartları

Anlaşmanın şartları aşağıdaki gibidir:

1- Tüm Suriyelilerin gelecekte haklarının güvence altına alınması, siyasi sürece katılımı ve devlet kurumlarının liyakat esasına göre inşası, dini ve etnik kökenlerine bakılmaksızın sağlanacaktır.

2- Kürt toplumu, Suriye devletinde asli bir topluluk olarak kabul edilecek ve vatandaşlık hakkı ile anayasal haklarının tümü güvence altına alınacaktır.

3- Suriye topraklarının tamamında ateşkes sağlanacaktır.

4- Kuzeydoğu Suriye’deki tüm sivil ve askeri kurumlar, sınır kapıları, havalimanı, petrol ve gaz sahaları dahil olmak üzere Suriye devleti yönetimi altında entegre edilecektir.

5- Tüm Suriyeli mültecilerin ülkelerine, köylerine ve evlerine geri dönüşleri sağlanacak, güvenlikleri ve korunmaları Suriye devleti tarafından garanti edilecektir.

6- Suriye devletinin, Esad rejimi çetelerine ve ülkenin güvenliğini ve birliğini tehdit eden tüm unsurlara karşı mücadelesi desteklenecektir.

7- Bölünme çağrıları, nefret söylemleri ve Suriye toplumunun bileşenleri arasında fitne yaratma girişimleri reddedilecektir.

8- Yürütme komiteleri, anlaşmanın uygulanması için çalışacak ve bunun yıl sonunu aşmaması sağlanacaktır.

csdfr
Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şera ile SDG komutanı Mazlum Abdi arasında imzalanan anlaşmanın ilk sayfası (Suriye Devlet Başkanlığı)
xscdfrgt
Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şera ile SDG lideri Mazlum Abdi arasında imzalanan anlaşmanın 2. sayfası (Suriye Devlet Başkanlığı)

SDG nasıl bir rol oynadı?

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Suriye'de 2011 yılında başlayan savaşla ilişkilendirilmiştir. Kuruluşu ancak 2015 sonbaharında, Suriye'nin kuzeyinde Kürtlerin çoğunlukta yaşadığı bir sınır bölgesi olan Haseke vilayetinin Kamışlı kentinde ilan edildi ve bu kent SDG'nin ana operasyon alanı oldu.

SDG'nin kuruluşundan bu yana ABD tarafından doğrudan desteklendiği ve DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyonun yerel ortağı olmak üzere kurulduğu biliniyor.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.