Hamas, ABD vatandaşlığına sahip İsrailli esirin serbest bırakılmasını ateşkes anlaşmasının uygulanmasına bağladı

Gazze Şeridi'nde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki bir dağıtım noktasında iftar yemeği almak için bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)
Gazze Şeridi'nde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki bir dağıtım noktasında iftar yemeği almak için bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)
TT

Hamas, ABD vatandaşlığına sahip İsrailli esirin serbest bırakılmasını ateşkes anlaşmasının uygulanmasına bağladı

Gazze Şeridi'nde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki bir dağıtım noktasında iftar yemeği almak için bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)
Gazze Şeridi'nde bulunan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki bir dağıtım noktasında iftar yemeği almak için bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)

Hamas bugün yaptığı açıklamada, İsrail Gazze Şeridi'nde mevcut ateşkes anlaşmasını uygulamadığı sürece ABD vatandaşlığına sahip İsrailli esiri serbest bırakmayacağını ve diğer dört çifte vatandaşın cesetlerini teslim etmeyeceğini duyurdu. Hamas bunu, ateşkesi yeniden rayına oturtmayı amaçlayan ‘istisnai bir anlaşma’ olarak nitelendirdi.

Üst düzey bir Hamas yetkilisi, ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin uzun süredir ertelenen görüşmelerin esirlerin serbest bırakıldığı gün başlaması ve 50 günden fazla sürmesi gerektiğini söyledi. Yetkili, İsrail'in Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini engellemeyi bırakması ve Mısır sınırı boyunca uzanan stratejik Philadelphia Koridoru'ndan çekilmesi gerektiğini ifade etti.

AP’ye kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerle ilgili konuştuğu için isminin açıklanmamasını isteyen yetkili, Hamas'ın esirler karşılığında daha fazla Filistinli mahkûmun serbest bırakılmasını da talep edeceğini belirtti.

Gazze Şeridi’nde esir tutulan ABD vatandaşlığına sahip İsrail askeri Aidan Alexander (AFP)Gazze Şeridi’nde esir tutulan ABD vatandaşlığına sahip İsrail askeri Aidan Alexander (AFP)

Tenafly, New Jersey'de büyüyen 21 yaşındaki İsrailli asker Aidan Alexander, 7 Ekim 2023'te Hamas saldırısında askeri üssünden kaçırılmıştı. Alexander, Gazze Şeridi'nde tutulan son ABD vatandaşı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün, Hamas'ın şartları açıklamasından önce teklifin ilk duyurulduğu sırada Hamas'ı ‘manipülasyon ve psikolojik savaş’ yapmakla suçladı.

ABD çarşamba günü, iki taraf geçici bir ateşkesi müzakere ederken ateşkesin birkaç hafta daha uzatılması için bir teklif sunduğunu açıkladı.

Ayrıca Hamas'ın kamuoyu önünde esneklik talep ederken, özel görüşmelerde ‘tamamen uygulanamaz’ taleplerde bulunduğunu bildirdi.

4 çocuk öldürüldü… Gazze Şeridi'nde gıda kıtlığı

Mart ayı başında sona eren anlaşmanın ilk aşamasında, sekizi ölü olmak üzere 33 esir İsrail'e iade edilirken, İsrail de hapishanelerindeki bin 800 Filistinli mahkûmu serbest bıraktı. Filistinli gruplar bu takaslar dışında beş Taylandlı esiri de serbest bıraktı.

Anlaşmanın ilk aşamasının sona ermesiyle birlikte İsrail ilk aşamayı uzatmak istediğini açıkladı. Ancak Hamas, ABD, Katar ve Mısır'ın arabuluculuğunda 19 Ocak'ta uygulanmaya başlayan anlaşmanın ikinci aşaması için müzakerelerin başlamasını talep etti.

İlk aşamanın sona ermesine rağmen ateşkes büyük ölçüde devam etti, ancak İsrail ordusu Gazze Şeridi'nde ölümcül saldırılar düzenlemeye devam ediyor. Filistin Kızılayı, bir saldırıda Gazze Şeridi'nin kuzeyinde odun toplayan dört Filistinli çocuğun öldürüldüğünü açıkladı.

Deyr el-Belah'ta yaşayan Ebu Ahmad AFP'ye yaptığı açıklamada, “Etimiz ve yeterli yiyeceğimiz yok. Geçişler kapalı ve çocuklarımızın ete ihtiyacı var. Çok zayıf düştüler” ifadelerini kullandı.

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de yıkılan ev ve binaların enkazı arasında yürüyen Filistinliler (AP)Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de yıkılan ev ve binaların enkazı arasında yürüyen Filistinliler (AP)

Arabulucular iki taraf arasındaki farklılıkları gidermek için çabalarını sürdürüyor. Bu ayın başlarında kuşatma altındaki Gazze Şeridi'ne yardım girişini askıya alan İsrail, pazar günü de bölgeye elektrik tedarikini askıya aldığını duyurdu.

Hamas Sözcüsü Hazım Kasım dün AFP'ye yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun ‘ateşkes anlaşmasının insani protokolünü uygulama taahhüdünde bulunmadığını’ söyledi. Kasım, “İşgalciler halen insani yardım, gıda, ilaç, yakıt, çadır ve prefabrik evlerin girişini engelliyor” dedi.

Hamas'ın yeniden savaşa dönmek istemediğini vurgulayan Kasım, “Eğer İsrail saldırganlığını sürdürürse halkımızı savunmaktan başka seçeneğimiz yok” uyarısında bulundu.

İsrail basınında perşembe günü çıkan haberlere göre Tel Aviv, Hamas'ın Gazze Şeridi'nde tuttuğu ölü ve diri 58 esirden bazılarını serbest bırakması karşılığında ateşkesi 50 gün uzatmayı teklif etti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bu haberleri ‘yanlış’ olarak nitelendirdi.



Brüksel’deki Suriye’nin Geleceğini Destekleme Uluslararası Konferansı Suriyelileri geçiş hükümeti aracılığıyla değil, uluslararası kuruluşlar aracılığıyla destekliyor

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ve AB Komisyonu'nun Akdeniz'den Sorumlu Komiseri Dubravka Suica ile birlikte Brüksel'deki bağışçılar konferansında (EPA)
Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ve AB Komisyonu'nun Akdeniz'den Sorumlu Komiseri Dubravka Suica ile birlikte Brüksel'deki bağışçılar konferansında (EPA)
TT

Brüksel’deki Suriye’nin Geleceğini Destekleme Uluslararası Konferansı Suriyelileri geçiş hükümeti aracılığıyla değil, uluslararası kuruluşlar aracılığıyla destekliyor

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ve AB Komisyonu'nun Akdeniz'den Sorumlu Komiseri Dubravka Suica ile birlikte Brüksel'deki bağışçılar konferansında (EPA)
Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ve AB Komisyonu'nun Akdeniz'den Sorumlu Komiseri Dubravka Suica ile birlikte Brüksel'deki bağışçılar konferansında (EPA)

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, dün yaptığı açıklamada, AB’nin Suriye ve komşuları için 5,8 milyar euro (6,3 milyar dolar) taahhüt ettiğini açıkladı.

Kallas, X platformundan yaptığı açıklamada, “AB ve ortakları Suriye ve komşuları için 5,8 milyar euro taahhüt etti. Bu destek, Suriye'yi kritik bir geçiş döneminden geçerken destekleyecek ve sahadaki acil ihtiyaçları karşılayacak” ifadelerini kullandı.

AB yetkilisi, bu desteğin ‘Suriye halkının kendi kaderini şekillendirmesi ve bu anı yakalaması için bir fırsat’ olduğunu belirtti.

Konferansı izleyen kaynakların Şarku’l Avsat'a verdiği bilgilere göre Brüksel'de düzenlenen Suriye’nin Geleceğini Destekleme Uluslararası Konferansı öncesindeki beklentilerin aksine AB, Suriyelilere yönelik taahhütlerini azaltmadı. Yardımın büyük bir kısmı, konferans sırasında ‘Suriye’nin yabancı gündemlerin dayatılmasını’ reddettiği mesajını vermekte kararlı olan Suriye geçiş hükümetinin müdahalesi olmaksızın uluslararası ajanslar ve insani yardım kuruluşları aracılığıyla ayni olarak sağlanacak.

Yardımların geçiş hükümeti aracılığıyla sağlanması konusunda bir anlaşmazlığın olduğunu belirten kaynaklar, bu anlaşmazlığın, Suriye'nin kıyı bölgelerinde meydana gelen ve konferansın havasını ağırlaştıran son olaylardan kaynaklanmış olabileceğini vurguladılar.

Kaynaklar, beklendiği gibi Avrupa’nın Suriye'ye yönelik yaptırımlarının kaldırılmasının görüşülmediği, ancak geçiş hükümetine sunulan yeni bir fırsatla halen konunun incelendiği yönünde dolaylı bir mesaj verilerek ertelendiğini söylediler.

Kaynaklara göre görüşmeler ‘kapsamlı bir barışçıl geçiş süreci’ ve ‘Suriye'ye istikrarlı gelecek sağlayacak kapsamlı bir siyasi çözüme’ ulaşılması üzerinde yoğunlaşırken zorlu hayat şartları, yoksulluk, açlık, eğitime erişimin olmaması ve başta sağlık, eğitim ve bankacılık olmak üzere çeşitli sektörlerdeki altyapının bozulması konuları ele alındı.

Konferansta ABD’li kuruluşların ve şahsiyetlerin bulunmasına rağmen ABD’nin bağışçılar grubundan çekildiğine işaret eden kaynaklar, genel olarak konferans atmosferinin olumlu ve sakin olduğunu, Suriye'de yeniden inşa sürecini ilerletmek için bir başlangıç olarak görüldüğünü belirttiler. Ancak sağlanan hibe, 350 milyar ile 400 milyar dolar arasında bir meblağa ihtiyaç duyacağı tahmin edilen Suriye'deki yeniden inşa sürecinin ihtiyaçlarının yüzde 1'ini bile karşılamıyor.

Öte yandan bu yıl sekizincisi düzenlenen bağışçılar konferansında Suriye'yi ilk kez resmi olarak temsil eden Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, hükümetinin ‘Suriyelilerin çıkarlarına hizmet eden ve ülkenin uluslararası düzeydeki rolünü yeniden tesis eden her konuda diyaloga ve iş birliğine’ açık olduğunu vurguladı.

Avrupa'nın desteği

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, konferans sırasında ‘Suriyelilerin ister halen yurtdışında olsunlar ister evlerine dönmeye karar vermiş olsunlar, daha fazla desteğe ihtiyaçları olduğunu’ söyledi.

Suriye'ye destek için Brüksel'de düzenlenen konferansa katılanların toplu fotoğrafı (AP)Suriye'ye destek için Brüksel'de düzenlenen konferansa katılanların toplu fotoğrafı (AP)

Almanya, konferans öncesinde Birleşmiş Milletler (BM) ve seçilmiş kuruluşlar aracılığıyla Suriyelilere 300 milyon euro (326 milyon dolar) ek yardım sağlama taahhüdünü açıkladı. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, bu yardımın yarısından fazlasının geçiş hükümetinin herhangi bir müdahalesi olmaksızın doğrudan Suriye halkına gideceğini söyledi. Bu fonun gıda, sağlık hizmetleri ve acil durum barınaklarının yanı sıra en kırılgan durumdakilerin korunmasına yönelik programların gerçekleştirilmesinde kullanılacağını belirten Alman Bakan, desteğin Ürdün, Lübnan, Irak ve Türkiye'deki Suriyeli mültecileri ve ev sahibi toplulukları da kapsayacağını vurguladı. İngiltere ise Suriye'ye 160 milyon Sterlin yardım sözü verirken, Ağa Han Vakfı’nın taahhütte bulunduğu yardım miktarı 100 milyar euroyu aştı.

Avrupa'nın tahminlerine göre 12,9 milyonu gıda yardımına muhtaç olanlar olmak üzere, yaklaşık 16,7 milyon Suriyeli yardıma muhtaç durumda ve ülkenin yaklaşık yarım asır sürecek bir yeniden yapılanmaya ihtiyacı var.

Arap ülkelerinin desteğine güveniliyor

Avrupalı bağışçılar, konferansta temsil edilmesine rağmen ABD'nin bu yıl bağışçılar grubundan çekilmesiyle ortaya çıkan yardım açığını kapatmak için Arap ülkelerine güveniyorlar. Çünkü daha önce toplanan fonlar Suriyelilerin ihtiyaçlarının yalnızca yüzde 35'ini karşılayabildi.

Siyasi ve Ekonomik Ağlar Gözlemevi dün, AB'nin Suriye'ye uyguladığı yaptırımlarda, bazılarının askıya alınması ve kalıcı muafiyetler tanınması da dâhil olmak üzere yapılan son değişikliklere ilişkin bir rapor yayımladı. Rapora göre bu değişiklikler 12 ay içinde gözden geçirilecek ve kaldırılan yaptırımların yeniden uygulanması için 27 üye ülkenin tamamının oybirliği gerekecek.

AB, dört kamu bankasını yaptırım listesinden çıkarmış, Suriye Merkez Bankası ile sınırlı mali işlemlere izin vermiş ve Suriye ile AB arasındaki bankacılık ilişkileri üzerindeki kısıtlamaları hafifletmişti. Ayrıca Suriye petrolünün ithalatı ve enerji sektörüne yönelik kilit öneme sahip ekipmanların ihracatı üzerindeki yasağı kaldırdı, elektrik sektörüne yatırım yapılmasına izin verdi. Daha önce geçici olan insani yardım çalışmalarına yönelik muafiyetler kalıcı hale getirildi. Ancak, Avrupa'daki yaptırımların hafifletilmesine rağmen, ‘ABD'nin ikincil yaptırımları şirketleri ve bankaları Suriye ile iş yapmaktan caydırmaya devam ediyor” denilen rapora göre özellikle ABD’nin Suriye’ye uyguladığı yaptırımların devam etmesiyle daha geniş çaplı önlemler alınmadığı ve sektöre yönelik ek güvenceler verilmediği sürece bu çabalar sınırlı bir etkiye sahip olacak.