Hamas: Amerika'nın Yemen'e yönelik hava saldırısını kınıyoruz

Amerika'nın Yemen'in Sana kentine düzenlediği baskının ardından dumanlar yükseliyor (AP)
Amerika'nın Yemen'in Sana kentine düzenlediği baskının ardından dumanlar yükseliyor (AP)
TT

Hamas: Amerika'nın Yemen'e yönelik hava saldırısını kınıyoruz

Amerika'nın Yemen'in Sana kentine düzenlediği baskının ardından dumanlar yükseliyor (AP)
Amerika'nın Yemen'in Sana kentine düzenlediği baskının ardından dumanlar yükseliyor (AP)

Filistinli Hamas hareketi dün yaptığı açıklamada, ABD uçaklarının Yemen'de Husilerin kontrolünde bulunan bölgelerdeki hedeflere yönelik saldırılarını kınadı.

Hareket tarafından yapılan açıklamada, “Yemen'in başkenti Sana'da bir yerleşim bölgesini hedef alan ve suç teşkil eden ABD-İngiliz hava saldırısını en güçlü ifadelerle kınıyoruz” denilerek, “Bunu Yemen'in egemenliğine ve istikrarına saldırarak uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak değerlendiriyoruz” ifadeleri yer aldı.

Hamas, “Yemen ve kardeş Yemen halkıyla tam dayanışma içinde olduğunu ve Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkının insanlığa iğrenç gelen soykırım savaşı karşısındaki kararlılığını desteklemek için attıkları kutlu adımları takdirle karşıladığını” ifade etti.

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, orduya Yemen'deki Husilere karşı kararlı ve güçlü bir askeri operasyon başlatma emri verdiğini duyurdu ve Husilerin “gemilere ve uçaklara karşı korsanlık, şiddet ve terör uyguladığını” belirtti.

Trump, Husilerin saldırıları nedeniyle “Amerikan bandıralı bir ticari geminin Süveyş Kanalı, Kızıldeniz ya da Aden Körfezi'nden güvenli bir şekilde geçmesinin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçti” dedi. Trump, “Hiçbir terörist güç ABD gemilerinin dünyanın dört bir yanındaki su yollarında özgürce seyretmesini engelleyemeyecektir” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre Yemen'deki Husiler bugün, Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukanın kaldırılması için verilen dört günlük sürenin dolmasının ardından askerî harekâta geçeceklerini açıkladı.

Husi lideri Abdul Melik el-Husi çarşamba günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukanın kaldırılması ve yardımların girişine izin verilmesi için verilen sürenin dolmasının ardından hareketin İsrail'e karşı deniz operasyonlarına yeniden başlayacağını duyurdu.

İran'a bağlı isyancı grup, Kasım 2023'ten beri gemi trafiğine 100'den fazla saldırı düzenlemiş, saldırıların, İsrail'in Gazze Şeridi'nde Filistinli Hamas hareketine karşı yürüttüğü savaşta Filistinlilerle dayanışma gerekçesi ile olduğunu söylemiş ve ocak ayında Filistin Şeridi'nde sağlanan ateşkesin ardından saldırılar azalmıştı.

Bu saldırılar sırasında Husiler iki gemiyi batırdı, bir gemiye el koydu ve en az dört denizciyi öldürerek küresel deniz trafiğini aksattı ve şirketleri gemilerini Güney Afrika çevresinde daha uzun ve daha pahalı bir rota izlemeye zorladı.



İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

TT

İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

“Hayfa'da iyi bir ailenin evini temizlemek için işe geldik ama eve yaklaştığımızda sirenler çalmaya başladı. İnsanlar halk sığınağına koştu, biz de koştuk. Ancak oraya vardığımızda kapıyı kapattılar ve bu sığınağın sadece mahalle sakinlerinin kullanımı için olduğunu söyleyerek içeri girmemizi engellediler. Biz de büyük bir korku içinde dışarıda kaldık ve patlama seslerini duyduğumuzda dehşete kapıldık.” Tamra kentinden bir Arap temizlikçi dün İsrail medyasına maruz kaldıklarını bu sözlerle anlattı.

İş arkadaşı da aynı ifadeleri doğrulayarak şunları söyledi: “Uzun yıllardır büyük bir evde çalışıyoruz ve ev sahipleri bize iyi davranıyor. Ancak bu ırkçılık karşısında şok olduk. Ev sahibi polisi aradı ve ona komşularının yasaları çiğnediğini söylediler. Bu ırkçıların nasıl davrandığını anladığında şok oldu. Yasalara göre her halk sığınağının, aynı mahalleden olsun ya da olmasın, İsrail'deki her insan için bir barınma yeri olduğunu, bunun önemli olmadığını söyledi.”

Bu iki kadının bilmediği şey, maruz kaldıkları şeyin münferit bir vaka olmadığı, İran füzelerinin on gün önce düşmeye başlamasından bu yana İsrail'de bin 200'den fazla benzer olayın meydana geldiği ve polise şikâyette bulunulduğuydu.

jıop
Hayfa'da sirenler çalarken bir sığınağa sığınan İsrailliler, 16 Haziran (AFP)

İsrail merkezli insan hakları kuruluşu Sivil Haklar Derneği'ne göre, savaş sırasında yayınlanan resmi belediye verileri bu olgunun artmakta olduğunu gösteriyor.

Bu olgunun bir parçası olarak, ‘nüfusun yüzde 12'sinin Arap olduğu Hayfa kentinde 175 vaka kaydedilirken, Arap nüfusun yüzde 7 olduğu Tel Aviv-Yafa'da 178, Arap nüfusun yüzde 40 olduğu Kudüs'te ise 600'den fazla vaka kaydedildi.’

Bariz ırk ayrımcılığı

İsrail'de sığınakların inşasının, hükümetin ve çeşitli bakanlıklarının sorumlu olduğu bariz bir ırk ayrımcılığı politikası içerdiği biliniyor. En büyük Arap şehri olan ve 80 binden fazla nüfusa sahip Nasıra'da, son savaşların hepsinde füze bombardımanına maruz kalmasına rağmen, bir tane bile halk sığınağı bulunmuyor.

İran'a karşı savaşın üçüncü gününde, yedi kilogram patlayıcı taşıyan bir İran insansız hava aracı (İHA) Nasıra'da Schneller mahallesinin kalbine düştü. Mucizevi bir şekilde patlamadı.

Patlayıcı uzmanları İHA’yı kontrollü bir şekilde patlatana kadar mahalle sakinleri tahliye edildi. Bununla birlikte, hemen yanında ve arazisi üzerinde inşa edilen Yahudi kasabası Nof Hagalil'de 25 halka açık sığınak bulunuyor.

dfgthy
Tel Aviv'de sirenler çalarken bir sığınağa yönelen İsrailliler, 19 Haziran (AP)

Savaşın ikinci gününde aynı aileden dört kişinin İran füzesiyle öldürüldüğü 40 bin nüfuslu Arap şehri Tamra'da sadece bir halk sığınağı bulunurken, bin 100 Yahudi'nin yaşadığı komşu kasaba Mitzpe Aviv'in sınırları içinde 13 halk sığınağı var.

Demokratik Cephe ve Arap Değişim Hareketi lideri Knesset üyesi Eymen Avde, iki gün önce X platformunda yaptığı paylaşımda, ‘siren çalındığı sırada korunaklı bir yere girişin engellenmesini suç sayan ve para cezasıyla cezalandırılacak bir yasa tasarısı’ sunacağını söyledi.

Kan 11 televizyonu dün yayınladığı bir haberde, ‘yabancıların’ kamuya açık sığınaklara girmesinin engellenmesi olgusunu ortaya koydu. Şarku’l Avsat’ın Kan 11 televizyonundan aktardığı habere göre İsrail'de ‘yabancıların’ kamuya açık sığınaklara girmesinin engellenmesi gibi bir durum söz konusu. Bazı bölgelerde Yahudi vatandaşların da mahalle dışından geldikleri için sığınaklara girmelerine izin verilmiyor.

Bat Yam kentinde yaşayan Shuval Fuchs, komşu binada oturdukları için Yahudi vatandaşların kendisi ve beş Yahudi kadının sığınağa girmesini engellediğini anlattı. Fuchs, “Burada ulusal dayanışmadan bahsediyorlar. Bu bir yalan. Bencillik burada gelişiyor ve Araplara karşı var olan ırkçılığa katılıyor. Ben yedek kuvvetlerde askerim. Gazze Şeridi'nde görev yaptım. Ama bu bana yardımcı olmadı. Benim ve kadınların içeri girmesini engellediler ve biz de aşırı korku içinde dışarıda kaldık” şeklinde konuştu.