Suriye Vatandaşlık İttifakı’nın kuruluşuna siyasi ayrışma eşlik ediyor

İç sorunları ele alış biçimine tepki olarak bazı partiler, 35 bileşenden oluşan bu oluşumdan çekildi

 İttifak, ülkede türünün ilk örneği olup, eski rejimin devrilmesinden yaklaşık üç ay sonra kuruldu (Independent Arabia)
İttifak, ülkede türünün ilk örneği olup, eski rejimin devrilmesinden yaklaşık üç ay sonra kuruldu (Independent Arabia)
TT

Suriye Vatandaşlık İttifakı’nın kuruluşuna siyasi ayrışma eşlik ediyor

 İttifak, ülkede türünün ilk örneği olup, eski rejimin devrilmesinden yaklaşık üç ay sonra kuruldu (Independent Arabia)
İttifak, ülkede türünün ilk örneği olup, eski rejimin devrilmesinden yaklaşık üç ay sonra kuruldu (Independent Arabia)

Mustafa Rüstem

35 siyasi parti, bileşen ve sivil toplum örgütü, “Suriye Vatandaşlık İttifakı” veya “Tamasuk” adını verdikleri yeni siyasi oluşumu duyurmak için aynı masada toplandı. Eski rejimin devrilmesinden bu yana yaklaşık üç ay süren bir doğum sancısının ardından doğan bu geniş ittifak, Esed ailesinin yaklaşık yarım asırlık iktidarından sonra özgürlüğüne kavuşan ülkede türünün ilk örneği gibi görünüyor.

Sivilleşme yolunda

Gözlemciler, Tamasuk’un kuruluşunu demokratik, çoğulcu ve sivil bir devletin kurulması yolunda doğru bir adım olarak değerlendiriyorlar. Orta çizgide duran ittifak ne muhalefetin bir parçası ne de eski Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in 8 Aralık 2024'te kaçmasından bu yana ülkeyi yöneten yeni otoriteye taraftar. Yeni otorite, Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'nın 27 Kasım'da ülkenin kuzeyinden, kendisi ile müttefik güç ve grupların başlattıkları ve “Saldırganlığın Caydırılması” adını verdikleri operasyonun ardından kurulmuştu.

Gelgelelim yeni ittifakın kuruluşunun ilk gününde bir ayrışma ve kopuş yaşandığından söz ediliyor. Buna rağmen gözlemciler, devrik rejimin siyasi hayatı belli partilerle kısıtlaması, siyasi hayatın rolünü onlarca yıldır ülkeyi yöneten Baas Partisi ile sınırlamasından sonra, ittifakın Suriye'de siyasi hayatı ve çeşitliliği canlandırmak için farklı geçmişlere sahip siyasi ve toplumsal akımları bir araya getirmeyi başardığını belirtiyor.

Yüzde 90’ın menfaati

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre Tamasuk İttifakı’nın bu aşamadaki hedefi, demokratik ve sivil bir devlet inşa etmekle ilgilenen tüm toplumsal grupları temsil eden bir örgütsel siyasi yapı oluşturmaktır. Bu, herkesin din, ırk ve cinsiyet farkı gözetmeksizin eşit olduğu, hukukun üstün olduğu, iktidarın devredilmesi gibi herkesin iradesini ve katılımını ifade eden yönetim mekanizmalarını ve özelliklerini içeren bir vatandaşlık devletidir. Demokratik Değişim Hareketi Siyasi Büro üyesi ve ittifakın katılımcılarından biri olan Ziyad Vatfi arzu edilen devleti böyle tanımlıyor.

Vatfi, Tamasuk'un amacının, Mart 2011'den bu yana gerçekleştirmeyi istedikleri hedefleri dillendirecek sesleri olmayan yoksul, mülteci ve yerinden edilmiş Suriyelilerin yüzde 90'ının menfaatlerini temsil etmek olduğuna inanıyor. “Bunun başarılmasının tek yolunun Suriyeliler arasında ve Suriyelilerle mevcut Şam rejimi arasında diyalog ve her türlü barışçıl mücadele olduğuna inanıyoruz” diye ekliyor.

vfgbrthy
Tamasuk İttifakı 35 siyasi oluşumdan oluşuyor (Independent Arabia)

Demokratik Değişim Hareketi Siyasi Büro üyesi, Independent Arabia gazetesine verdiği röportajda, Suriye’nin toprak bütünlüğünün hiçbir koşulda ve baskı altında vazgeçilmemesi gereken temel hedef olduğunu belirtti. Bunun sadece onur ve egemenliğe ilişkin manevi açıdan değil, aynı zamanda tüm Suriyelilerin menfaatleri açısından da ülkenin ve gelecek nesillerin geleceğini garanti altına alan en önemli unsurlardan biri olduğunu kaydetti.

Vatfi şöyle konuştu: “Bunu, bölünmenin kurtuluşları olabileceğini düşünen taraflarla diyalog  yoluyla başarmaya çalışıyoruz. Suriye halkının tüm kesimlerinin birlik, beraberlik ve kardeşliğe, birlikte yaşamaya meyilli olduğunu ve buna inandığını, fakat dış ajandalara bağlı iç güçlerin Suriye'yi zayıf ve yıkık halde tutmak için çalıştığını, onun toparlanıp bağımsızlık ve güçlü olma yolunda ilerlemesini istemediğini düşünüyoruz. Bu güçlerin ön saflarında İsrail var ve bunu açıkça duyuruyor.

Mezhepçi kışkırtmaların suç sayılması

Bu arada, siyasi bileşenler arasında yapılan istişare toplantılarının ardından, yeni Tamasuk İttifakı’nın yayınladığı bildirge bir dizi çıktıyı içeriyordu. Bildirgenin ilk maddesine göre, söz konusu bileşenler, tek devlet ve silah taşıma yetkisi kendisi ile sınırlandırılmış, görevleri sadece ülkeyi savunmakla kısıtlanmış, siyasi hayata karşı tarafsız olmayı kabul eden tek ulusal ordu altında Suriye'nin, topraklarının ve halkının birliğini güçlendirme konusunda anlaştılar.

İttifakın bildirgesinde ayrıca şu ifadelere de yer verildi: “İç barışı korumak ve intikamcı zihniyetleri, nefret söylemlerini kuşatarak, mezhepçi kışkırtmaları suç sayarak, devrik rejimin suç ve vahşetlerinin inkarını suç sayarak onu savunmak, tekrarlanmasını önlemek için Suriye’nin sahil bölgesinde yaşanan acı olaylardan, suçlardan ve ihlallerden ders çıkarmak gerektiği konusunda bileşenler fikir birliğine varmışlardır.”

Bildirgede ayrıca Suriyelilerin büyük çoğunluğunun içinde bulundukları aşırı yoksulluktan kurtarılması, ulusal ekonomiyi canlandırarak onlar için insanca bir yaşam sağlanması, tüm mevcut yollarla işgal altındaki Golan Tepeleri başta olmak üzere işgal altındaki Suriye topraklarının geri alınması için çalışılması, Kürt sorununun adil ve demokratik bir çözümle çözülmesi çağrısı yapıldı. Bildirgede, “Kadınlar ve hakları, gençler ve rolleri meselesi tüm Suriyeliler için temel meselelerdir” ifadelerine de yer verildi.

Çekilme ve çözülme

Bunun üzerine Suriye Komünist Partisi ve Suriye Sosyal Milliyetçi Partisi yeni siyasi ittifaktan çekildiklerini duyurdular. Komünist Parti'den yapılan açıklamada, çekilme kararının, İttifak’ın Komünist Parti’nin Suriye’nin egemenliğine aykırı çözümler dayatmayı amaçlayan emperyalistlerin bir ürünü olarak değerlendirdiği BM'nin 2254 sayılı kararına dayanmasından kaynaklandığı belirtildi.

Merkezi Fransa'nın başkenti Paris'te bulunan Suriye Gazeteciler Derneği ise yeni ittifaka katıldığı iddialarını yalanladı. Derneğin Suriye bürosu müdürünün derneği temsilen resmi bir sıfatla değil, kişisel olarak toplantıya katıldığını kaydetti.

Suriye Sosyal Milliyetçi Partisi ise, geri çekilme kararına, karanlık ve despot olarak nitelendirdiği otoritenin, emekçi kitlelerin çıkarları doğrultusunda önlemler alabileceği yönündeki yanılsamanın yayılmasına adının dahil edilmesini reddettiğini gerekçe gösterdi. Açıklamasında “masum vatandaşların kanıyla lekelenmiş ellere elimizi uzatmayız” denildi.

Suriye Sosyal Milliyetçi Partisi, ittifak bildirgesine imza atanlar arasında partisinin isminin yer almasını “en iyi ihtimalle suistimal” olarak değerlendirdi.  Çekilmesinin Kürt sorununun çözümüne ilişkin maddelerle ilgili olduğuna dikkat çekti. Suriye'nin geleceğine ilişkin vizyonunun, bilhassa siyasi sistemin biçimi ve ülkenin etnik çeşitliliğinin yönetimi ile ilgili Tamasuk siyasi ittifakı içinde önerilen bazı eğilimlerle uyuşmadığını belirtti.

csdfvgrthy
Yeni ittifakın duyurulması faaliyetlerinden (Independent Arabia)

Suriye Devlet Başkanı Ahmed  Şara, 2 Mart’ta oluşturulan taslak komitesinin hazırlıkları sonucunda aynı ayın 13’ünde Anayasa Bildirgesi’ni açıklamıştı. Bildirgenin metnini hazırlamakla görevli uzmanlar, şubat ayında başkent Şam'da birkaç gün süren Ulusal Diyalog Konferansı'nın sonuç belgesini esas aldı.

Siyasetçi Vatfi, bu ittifakın ideolojik olarak benzer olan veya aynı sınıfa ya da aynı ulusal renge mensup partilere, kurumlara veya bileşenlere dayanmadığını açıkladı ve ekledi: “Çelişkili gibi görünse de, sınıfsal, dinsel veya etnik olsun Suriye halkının tüm kesimlerinin, despotluk ve yolsuzluğun ortadan kaldırılmasında, Esed’in yerini başka bir diktatörlüğün almasını engellemekte çıkarları olduğunu iddia ediyoruz. Tamasuk İttifakı içindeki tüm siyasi anlatımların, sivil bir devletin inşasında çıkarları olduğunu düşünmeleri gerekiyor.”

Vatfi, Suriye halkının bir kısmını temsil eden ve toplumsal bir tabanı bulunan ancak halkın tamamını temsil etmeyen mevcut Şam yönetimiyle ilgili Suriyelilerin ne düşündüklerini teşhis etmeye çalıştı ve şunu söyledi: “Şam'daki otoritenin Sünni mezhebinin çıkarlarını, hedeflerini ve inançlarını, ayrıca yüzde 30'luk Sünni nüfusu ifade etmediğini düşünüyoruz. Diğer siyasi ve toplumsal güçler Suriye halkının diğer parçalarıdır. Suriye halkının bir parçası oldukları için de Suriye'nin geleceği konusunda bir anlaşmaya varmaya yönelik müzakere masasında, onların da bulunmalarının gerekli olduğuna inanıyoruz.”

Yeni Tamasuk İttifakı’nın kuruluşunda yer alan Demokratik Değişim Hareketi Siyasi Bürosu üyesi, sivil barışı herkes için kırmızı çizgi olarak gördü. Bedeli ne olursa olsun, her düzeyde ne kadar taviz istenirse istensin, iç savaşa sürüklenmemek için her türlü çabanın gösterilmesi gerektiğini belirtti ve ekledi: “Biz Tamasuk olarak, Suriyelilerin kanının kutsallığı sloganının, hiç kimsenin inkar edemeyeceği bir kutsallık olduğuna inanıyoruz.”



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.