Gazze ateşkesi: İsrail'in azami baskı politikası Hamas’a yeni tavizler verdirir mi?

Arabulucuların önerileri ve Hamas'ın savaşı sona erdirme ısrarı arasında İsrail'in azami baskı politikası yeni tavizler verdirir mi?

Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail’in düzenlediği saldırı sonucunda yıkılan bir evin enkazı arasında çocuklarını taşıyan Filistinli bir adam (AFP)
Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail’in düzenlediği saldırı sonucunda yıkılan bir evin enkazı arasında çocuklarını taşıyan Filistinli bir adam (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: İsrail'in azami baskı politikası Hamas’a yeni tavizler verdirir mi?

Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail’in düzenlediği saldırı sonucunda yıkılan bir evin enkazı arasında çocuklarını taşıyan Filistinli bir adam (AFP)
Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail’in düzenlediği saldırı sonucunda yıkılan bir evin enkazı arasında çocuklarını taşıyan Filistinli bir adam (AFP)

İsrail'in Gazze Şeridi'nin birçok bölgesinde bombardımanlar ve tahliyeler gerçekleştirmesi ve bunların Binyamin Netanyahu hükümeti tarafından açıklanan ‘azami baskı’ politikasının bir parçası olarak devam edeceğinin teyit edilmesi, bu yaklaşımın yaklaşık 18 aydır devam eden savaş üzerindeki etkileri ve rehine krizini sona erdirip erdiremeyeceği konusunda soru işaretleri yaratıyor.

Askeri gerilimin yeniden başlayacağı yönünde yapılan çığırtkanlık, Hamas'ın savaşı sona erdirecek bir anlaşmaya varılması konusunda ısrarcı olduğu ve Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanların Hamas’ın yeni ve belirleyici tavizler vermesine katkıda bulunabileceğini düşündüğü Mısır-Amerika-İsrail önerileri tartışmalarını gölgede bırakıyor.

Ancak uzmanlar, Washington'ın Netanyahu'nun yanında yer alması nedeniyle, Hamas'ın göstereceği esnekliğin Türkiye, Çin ve Rusya gibi diğer ülkelerden arabulucuların da katılımıyla 20 Nisan'daki Hamursuz Bayramı öncesinde sahada uygulanabilmesi için birtakım tavizlerin garanti altına alınmasını gerektirdiğini belirtiyor. Uzmanlar veya da ABD Başkanı Donald Trump'ın yaklaşık bir ay sonra bölgeye yapacağı ziyareti bekleyip, ikinci başkanlık döneminin ilk yurtdışı turunun koşullarının dikte ettiği olgun bir ateşkese tanıklık edilebileceğini vurguladılar.

Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi yakınlarında yakınlarının öldürülmesine tepki gösteren Filistinli kadınlar (AFP)Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi yakınlarında yakınlarının öldürülmesine tepki gösteren Filistinli kadınlar (AFP)

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, dün X hesabından yaptığı paylaşımda, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bölgelerin bombalanması öncesinde bölge sakinlerinin derhal batıdaki sığınma merkezlerine gitmesi gerektiğini ifade etti. Bu açıklamadan bir gün önce İsrailli bir güvenlik kaynağı, İsrail merkezli televizyon kanalı i24NEWS'e yaptığı açıklamada, İsrail’in Refah kenti sakinlerini tahliye etme ve kara kuvvetlerinin girişine hazırlık olarak Gazze Şeridi’nin kuzeyinde, güneyinde ve doğusunda havadan ve karadan operasyonları genişleterek azami baskı stratejisi izlendiğini doğruladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisinden pazar günü yapılan açıklamada, İsrail Güvenlik Kabinesinin rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla Hamas üzerindeki baskıyı arttırma kararı aldığı bildirildi. Açıklamaya göre Netanyahu, İsrail'in Hamas ile müzakereleri ‘ateş altında’ yürüttüğünü, askeri baskının etkili olduğunu ve Hamas'ın müzakerelerdeki tutumlarında çatlaklar görülmeye başlandığını vurguladı.

Askeri gerilim, 19 Ocak’ta varılan ateşkes anlaşmasının ilk aşamasının (42 gün) mart ayı başlarında tamamlanmasının ardından anlaşmanın çökmesinden beri devam ediyor. Gazze'deki İslami Cihad Hareketi'nin silahlı kanadı Seraya el-Kudüs tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail'in Sderot ilçesine ve Gazze Şeridi'ne komşu bazı bölgelere roketli saldırı düzenlendiği belirtildi.

Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi ve İsrail meseleleri konusunda uzman akademisyen Dr. Ahmed Fuad Enver, askeri gerilimin Hamas'ın taviz vermesi umuduyla üzerindeki baskıyı arttırmayı amaçladığını söyledi. Ancak Dr. Enver’e göre Netanyahu’nun iki yardımcısının tutuklanması ve müttefiklerinin baskısıyla dün eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Eli Sharvit'i iç istihbarat servisi Şin-Bet’in başına atamaktan vazgeçmesinin ardından iç krizler yaşanıyor.

Dr. Enver, Hamas'ın taviz vermeyi kabul edeceğini ve bunu Gazzelilerin acılarını hafifletmek, arabulucuların taleplerini dikkate almak ve şartlarından biri olan savaşı sona erdirecek bir anlaşma sağlanması halinde, esneklik sağlamak başlıkları altında pazarlayabileceğini belirtti. Hamas meseleleri uzmanı bir siyasi analist olan İbrahim el-Medhun da Hamas'ın kendisine yönelik imha savaşını durdurmak için uzlaşmaya ve esnek davranmaya hazır olduğunu, ancak bunun için savaşı durduracak garantilerin verilmesi ve İsrail'in tamamen çekilmesi gerektiğini söyledi.

Gazze'de un yokluğu nedeniyle dün kapalı olan bir fırının önünden geçen Filistinli bir genç (Reuters)Gazze'de un yokluğu nedeniyle dün kapalı olan bir fırının önünden geçen Filistinli bir genç (Reuters)

Filistinli siyasi analist Dr. Eymen er-Rakab, Netanyahu'nun rehinelerin serbest bırakılmasını sadece siyasi anlaşmaların sağlayabileceğini anlamasına rağmen, müzakerelere ateş altında devam etmesini ve askeri gerilimi tırmandırmasını bekliyor. Dr. Rakab, İsrail'in bu baskılarla Hamas'ı ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un ya da Mısır’ın önerisi temelinde değil, kimsenin kabul etmeyeceği adil olmayan bir İsrail önerisi temelinde taviz vermeye zorlamak istediğini vurguladı.

İsrail basınının pazartesi günü İsrailli yetkililerden aktardığı haberlerine göre Hamas'ın arabulucular Mısır ve Katar'ın Gazze'de yeni bir ateşkes önerisini kabul ettiğinin basına sızmasından iki gün sonra Netanyahu hükümeti, 40 ila 50 gün sürecek bir ateşkes sırasında Gazze'de hala hayatta olduğuna inanılan 24 rehinenin yarısının ve öldüğüne inanılan 35 rehinenin de yaklaşık yarısının iade edilmesini öngören bir ateşkes anlaşması önerdi.

Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Witkoff, 13 Mart'ta Gazze'deki ateşkesin 20 Nisan'a kadar uzatılması için bazı rehinelerin serbest bırakılmasını öngören ‘güncellenmiş’ bir öneri sunmuş ve Hamas sadece ABD vatandaşı olan İsrail askeri Aidan Alexander'ın serbest bırakılmasını kabul etmişti. Witkoff, Hamas’ın yanıtını ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdi.

İsrail’in Gazze Şeridi’nde düzenlediği bombardımanlar sonucun yıkılan binaların İsrail'in güneyinden görünüşü, 1 Nisan 2025 (AP)İsrail’in Gazze Şeridi’nde düzenlediği bombardımanlar sonucun yıkılan binaların İsrail'in güneyinden görünüşü, 1 Nisan 2025 (AP)

Associated Press'in (AP) mart ayı sonlarında Mısırlı bir yetkiliden aktardığına göre Kahire'nin sunduğu öneri çerçevesinde Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne insani yardım girişine izin vermesi, çatışmaların bir hafta süreyle durdurulması ve İsrail'in yüzlerce Filistinli mahkûmu serbest bırakması karşılığında, aralarında ABD vatandaşı olan bir İsraillinin de bulunduğu beş canlı rehineyi serbest bırakacaktı. Hamas Hareketi’nden bir yetkili, o sıra yaptığı açıklamada, Hamas’ın ‘olumlu yanıt verdiğini’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'tan aktardığına göre İsrail şu anda yapılacak herhangi bir anlaşmanın rehinelerin serbest bırakılması karşılığında sadece geçici bir ateşkes öngörmesinde ısrar ederken, Hamas, savaşı tamamen sona erdirecek müzakerelerin yapılmasını istiyor.

İsrail televizyon kanalı i24NEWS pazartesi günü, İsrail'in karşı teklifinin arabuluculara gönderildiğini doğruladı. i24NEWS’ göre İsrail, anlaşmanın Hamursuz Bayramı’ndan önce imzalanabileceği spekülasyonları arasında Hamas'a anlaşmayı kabul etmesi için yapılan baskıyı arttırmayı planlıyor.

Mısırlı akademisyen Dr. Enver, Hamas’a yönelik baskıların artmasıyla birlikte en olası sonucun bir uzlaşı ve geçici bir anlaşma olacağını düşünüyor. Washington'ın Netanyahu'nun yanında yer alması nedeniyle Hamas'ın daha fazla ABD dışı garanti talep etmesini bekleyen Dr. Enver, Mısır ve Katar ile birlikte Türkiye, Çin ve Rusya’nın da garantörlüklerine tanık olunabileceğini belirtti. Mısırlı akademisyen, mevcut göstergeler çerçevesinde Hamursuz Bayramı öncesi bir ateşkese ulaşılacağına dair iyimser olduğunu ifade etti.

Siyasi analist Medhun'a göre İsrail çözüm istemiyor. Hamas'ın silahsızlandırılması, Gazze Şeridi'nde kalmaya devam etmesi ve Gazze'deki Filistinlilerin yerlerinden edilmesi gibi ciddi taleplerde bulunuyor ki, bu baskı değil, tüm bölgeyi tehdit eden sıfır toplamlı bir oyun. Medhun, savaşı sona erdirmek ve mümkün olan en kısa sürede ateşkese varmak için güçlü bir baskı oluşturmak üzere en büyük rolün arabuluculara ve topluma düştüğünün altını çizdi.

Hamas'ın Mısır'ın boşlukları dolduran önerisine sadık kalmasını bekleyen Dr. Rakab ise “ABD’nin ciddi bir tutum sergilememesi ve İsrail'e baskı yapmaması halinde, yakın zamanda ateşkese varılacağına dair bir işaret görünmüyor. Netanyahu Hamursuz Bayramı’nda bile Gazze Şeridi'nde cehennemi yaşatmaya devam edecek gibi görünüyor. Trump'ın yaklaşık bir ay sonra bölgeye yapacağı ziyaretle birlikte ateşkesin şekillendiğini görebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.



Hamas'ın Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin şartları ilerleme şansını zayıflatıyor mu?

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta devam eden enkaz kaldırma çalışmalarından (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta devam eden enkaz kaldırma çalışmalarından (AFP)
TT

Hamas'ın Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin şartları ilerleme şansını zayıflatıyor mu?

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta devam eden enkaz kaldırma çalışmalarından (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta devam eden enkaz kaldırma çalışmalarından (AFP)

Gazze Şeridi’nde şu anda tıkanma yaşayan ateşkes anlaşması, Hamas’ın ikinci aşamada öngörülen idari ve güvenlik düzenlemelerine ilişkin çekinceleri ve kamuoyuna yansıyan talepleriyle yeniden gündeme düştü. Bu gelişme, ABD’den ikinci aşamaya geçiş konusunda ‘perde arkasında’ yürütülen çabalara dair açıklamaların yapıldığı bir döneme denk geldi.

Hamas’ın dün açıkladığı ve silahsızlanma, barış konseyi, istikrar güçleri ile Gazze Şeridi’nin yönetimi için bir komite oluşturulmasına ilişkin dört ana başlığı içeren bu çerçeveye dair değerlendirmelerde görüş ayrılığı yaşanıyor. Şarku’l Avsat’a konuşan bazı uzmanlar, söz konusu taleplerin ikinci aşamaya geçişi zorlaştıran krizleri ortaya koyduğunu ve hareketin üzerindeki baskıyı azaltmaya yönelik manevralar olduğunu savunurken, diğerleri ise İsrail kaynaklı engellere rağmen Hamas’ın anlaşmayı uygulama konusunda ciddiyetini yansıttığı görüşünü dile getiriyor.

ABD Başkanı Donald Trump tarafından önerilen ve geçtiğimiz ekim ayında Gazze’de ateşkes sağlanmasına temel oluşturan barış planı, başkanlığını Trump’ın üstleneceği bir barış konseyi kurulmasını, bu konseyin Filistinli teknokratlardan oluşan bir komiteyi denetlemesini, Hamas’ın silahsızlandırılmasını, savaş sonrası Gazze yönetiminde rol almamasını ve istikrar güçlerinin konuşlandırılmasını öngörüyor.

Hamas’ın Gazze’deki lideri Halil el-Hayye, hareketin kuruluşunun 38. yıl dönümünde yaptığı açıklamada, silahın işgal altındaki halklar için uluslararası hukukla güvence altına alınmış bir hak olduğunu belirterek, bu hakkın korunmasını ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını güvence altına alan her türlü önerinin incelenmesine açık olduklarını ifade etti.

El-Hayye, Trump planında yer alan ve ABD Başkanı’nın liderliğinde kurulması öngörülen barış konseyinin görevinin, ateşkes anlaşmasının uygulanmasını gözetmek, finansmanı sağlamak ve Gazze Şeridi’nin yeniden imarını denetlemek olduğunu vurguladı. Filistinliler üzerinde ‘her türlü vesayet ve manda uygulamasını’ ise reddettiklerini söyledi.

Gazze Şeridi’nin yönetimi için Filistinli bağımsız isimlerden oluşan bir teknokratlar komitesinin derhal kurulması çağrısında bulunan el-Hayye, Hamas’ın tüm alanlardaki yetkileri bu komiteye devretmeye ve görevlerini kolaylaştırmaya hazır olduğunu kaydetti. Kurulması planlanan uluslararası gücün görevinin ise Gazze sınırlarında ateşkesi korumak olması gerektiğini vurguladı.

El-Hayye ayrıca, arabuluculara ve özellikle ‘temel garantör’ olarak nitelendirdiği ABD yönetimi ile Başkan Trump’a, İsrail’i anlaşmaya saygı göstermeye ve uygulamaya zorlamak için çalışmaları, anlaşmanın çöküşe sürüklenmesine izin vermemeleri çağrısında bulundu.

asdfr
Başlarında yük taşıyan kadınlar, Gazze Şeridi'nin güneyinde yerinden edilmiş Filistinlilere barınak sağlamak için temizlenmiş araziye kurulan çadırların önünden geçiyor. (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk geçen hafta yaptığı açıklamada, ateşkesin ilan edilmesinden bu yana Gazze’de sarı hattın gerisinde kalan bölgede 350’den fazla İsrail saldırısının belgelendiğini ve en az 121 Filistinlinin hayatını kaybettiğini söyledi. Öte yandan Hamas liderlerinden Raid Saad, cumartesi günü İsrail’in Gazze’de aracını hedef alan saldırısında öldürüldü.

İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi amaçlayan planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalışmalar yürüttüğünü ve çok uluslu uluslararası gücün gelecek aydan itibaren bölgede göreve başlamasının planlandığını belirtti. İsrail Yayın Kurumu’na göre, ABD’li yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

İsrail Kanal 14 televizyonu, kasım ayının sonlarında yaptığı bir haberde, ABD’nin uluslararası istikrar gücünün Gazze’de konuşlandırılması için tarih olarak ocak ayının ortasını belirlediğini, nisan ayı sonunu ise bölgedeki silahsızlanma sürecinin tamamlanması için nihai takvim olarak öngördüğünü aktarmıştı. Kanal, bu hedeflerin gerçeklikten kopuk bir beklenti olduğunu ve sürecin yeniden ertelenebileceğini kaydetmişti.

El-Ehram Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde İsrail meseleleri uzmanı olan Mısırlı analist Dr. Said Ukkaşe, Hamas’ın ortaya koyduğu çerçevenin ikinci aşamada ilerleme ihtimalinin zayıf olduğunu gösterdiğini ve bunun daha fazla İsrail saldırısını tetikleyebileceğini savundu. Ukkaşe, bu tutumun, tehlikeli koşullar altında ilerleyen ikinci aşama yükümlülükleri öncesinde Hamas üzerindeki baskıyı azaltmaya yönelik ‘manevralar’ olduğunu ifade etti.

Hamas dosyasına odaklanan Filistinli siyaset analisti İbrahim el-Medhun ise İsrail’in anlaşmayı sabote etmeye yönelik tekrarlanan engellerine rağmen ikinci aşamaya geçilmesi ve uygulanmasının kaçınılmaz olduğunu dile getirdi. Silah meselesine ilişkin olarak Hamas’ın, Filistin iç kamuoyunda derinlemesine bir diyalog yürüttüğünü, Kahire’deki arabulucularla da şeffaf ve açık görüşmeler yaptığını belirten el-Medhun, tüm taraflarca kabul edilebilecek bir vizyonun şekillenebileceğini ve hareketin barış güçlerinin varlığına açık olduğunu söyledi.

Hamas’ın ortaya koyduğu bu çerçeveye arabulucuların henüz yorum yapmadığı bir ortamda, Mısır Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati’nin, İngiliz mevkidaşı Yvette Cooper ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde Gazze’de geçici bir uluslararası istikrar gücünün konuşlandırılmasının önemini vurguladığını bildirdi. Abdulati, ateşkesin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve Trump planının ikinci aşamasına ilişkin yükümlülüklerin uygulanmasının önemine dikkat çekti.

Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) düzenlenen Sir Bani Yas Forumu’na katılımı sırasında konuşan Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesinin gerekliliğini ve uluslararası istikrar gücünün oluşturulmasının önemini yineledi.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, cuma günü gazetecilere Gazze anlaşmasındaki gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada, “Barış anlaşmasının ikinci aşamasına yönelik olarak şu anda perde arkasında çok sayıda sessiz planlama yürütülüyor… Kalıcı ve sürdürülebilir bir barış sağlamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

ABD’nin Wall Street Journal gazetesi, cumartesi günü yetkililere dayandırdığı haberinde, Trump yönetiminin Gazze Şeridi’nde istikrarı sağlamak amacıyla bir ABD’li generalin komutasında 10 bin askerden oluşan çok uluslu bir güç oluşturmayı hedeflediğini aktardı. Haberde, bazı ülkelerin, gücün görev kapsamının Hamas’ın silahsızlandırılmasını da içerebileceğine yönelik çekinceleri nedeniyle henüz asker göndermediği belirtildi.

Gazete ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığı’nın, Gazze’de konuşlandırılması planlanan bu güç için yaklaşık 70 ülkeden askerî veya mali katkı talebinde bulunduğunu, ancak yalnızca 19 ülkenin asker göndermeye ya da ekipman ve lojistik destek gibi farklı şekillerde katkı sunmaya istekli olduğunu yazdı.

Ukkaşe, Trump’ın 29 Aralık’ta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yapacağı görüşmede ikinci aşamanın başlatılması için baskı kuracağını öngörerek, İsrail’in bu aşamaya girmeyi kabul edeceğini ancak çekilmelerin uygulanmasına ilişkin müzakerelerin süresiz biçimde uzayabileceğini söyledi.

El-Medhun ise Kahire’nin İsrail kaynaklı engellerin farkında olduğunu ve anlaşmanın başarısızlığa uğramasına yol açabilecek muhtemel İsrail gerekçelerini ortadan kaldırmak için ikinci aşamaya geçişin hızlandırılmasını talep edeceğini ifade etti.


Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
TT

Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)

Tunus'un merkezindeki Kayravan şehrinde, cumartesi akşamı, polis ve gençler arasında art arda ikinci gece çatışmalar yaşandı.

Ailesinin ifadesine göre, çatışmalar bir kişinin polisin kovalamacası ve ardından kendisine yönelik şiddet sonucu ölmesinin ardından patlak verdi. Ölen kişinin akrabaları, ehliyetsiz motosiklet kullandığını ve bir polis aracı tarafından takip edildiğini söylüyor. Ardından dövülerek hastaneye kaldırılan adam, hastaneden kaçmayı başardı. Cumartesi günü geçirdiği kafa travması sonucu hayatını kaybetti.

Tunus'ta da yüzlerce kişi, muhalefet dernekleri ve partilerinin çağrısına yanıt olarak, dördüncü hafta üst üste başkentte "özgürlükleri savunmak ve Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarını protesto etmek" amacıyla gösteri düzenledi.


Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan-İran ilişkileri çok hassas bir aşamaya geldi ve şu anda, İran liderliği kararını verip Lübnan işlerine müdahalesini durdurmadığı sürece, kontrolden çıkma ve önlenemez olumsuz sonuçlar doğurma riskiyle karşı karşıya. Önde gelen bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a durumu böyle aktardı. İran'ın Beyrut'taki elçileri müdahaleyi reddederken, Lübnan'daki resmi makamlar müdahaleyi kanıtlayan delillere sahip olduklarını vurguluyor.

Kaynak, İran'ın müdahalesine örnekler verdi; bunlardan ilki, resmi davet olmadan elçilerin gelmesiydi ve resmi görüşmelerinin çoğunun, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin önderliğindeki görüşmelerini haklı çıkarmak için siyasi bir kılıf sağlama bağlamında kaldığını vurguladı.