Trablus'taki çatışmalar, Dibeybe'nin Libya'daki nüfuzunun arttığını gösteriyor

Başkentte çıkan çatışmalarda önde gelen lider “Ganiva” ve 6 kişi daha öldürüldü.

Libya güvenlik güçleri, Trablus'un Ebu Selim bölgesinde gece boyunca yaşanan çatışmaların ardından geri alınan bir polis karakolunu koruyor (AFP)
Libya güvenlik güçleri, Trablus'un Ebu Selim bölgesinde gece boyunca yaşanan çatışmaların ardından geri alınan bir polis karakolunu koruyor (AFP)
TT

Trablus'taki çatışmalar, Dibeybe'nin Libya'daki nüfuzunun arttığını gösteriyor

Libya güvenlik güçleri, Trablus'un Ebu Selim bölgesinde gece boyunca yaşanan çatışmaların ardından geri alınan bir polis karakolunu koruyor (AFP)
Libya güvenlik güçleri, Trablus'un Ebu Selim bölgesinde gece boyunca yaşanan çatışmaların ardından geri alınan bir polis karakolunu koruyor (AFP)

 

Trablus'ta gece saatlerinde rakip silahlı gruplar arasında çıkan şiddetli çatışmalarda en az altı kişi ve güçlü bir silahlı grubun lideri öldürüldü. Çatışmalar dün salı günü şafak vakti “istikrarın yeniden sağlandığının” duyurulmasıyla sona erdi.

Acil Durum ve Tıp Merkezi salı günü yaptığı açıklamada, “Güney Trablus'taki yoğun nüfuslu Ebu Selim bölgesi civarındaki çatışmaların yaşandığı yerden altı kişinin cesedinin çıkarıldığını” söyledi.

Pazartesi günü başlayan ve saatlerce süren, makineli tüfekler ve roketatarlar da dahil olmak üzere ağır silahların kullanıldığı çatışmalarda başka olası can kayıpları ve yaralanmalar bildirilmedi.

Yerel medya araçları Ganiva lakaplı Abdulgani el-Kikli’nin öldürüldüğünü bildirdi. İstikrarı Destekleme Birimi Başkanı olan Kikli, 2011'den bu yana Trablus'un önemli bölgelerini kontrol eden en önemli silahlı grupların kilit liderlerinden biri.

Muhammed el-Menfi başkanlığındaki Başkanlık Konseyi'ne bağlı gibi görünen İstikrarı Destekleme Birimi, İçişleri ve Savunma Bakanlıkları tarafından güvenliğinin sağlanması gereken devlet kurumları ve hayati öneme sahip tesisler üzerinde kontrolünü zorla dayatan en önemli silahlı gruplardan biri.

AFP'nin doğruluğundan emin olamadığı görüntüler, Kikli'nin yerde yattığını ve yakın mesafeden vurulduğu gösteriyor.

Analist Celal Harşavi, Ganiva'nın yeğeninin, “Trablus'taki silahlı grupların en güçlü ve etkili liderlerinden biri” olan adamın pusuya düşürüldüğünü söylediğini aktardı.

Harşavi, “Kikli’nin bankalar, telekomünikasyon, idareler ve hatta üst düzey diplomatik görevler gibi kilit pozisyonlara kendisine sadık kişileri atayabildiğini” açıkladı.

Salı günü okullar ve Trablus Üniversitesi güvenlik önlemleri kapsamında ikinci bir duyuruya kadar eğitime ara verdiler. Daha sonra Üniversite çarşamba gününden itibaren eğitime yeniden başladığını duyurdu. İçişleri Bakanlığı, “Vatandaşlar ile memurlara işlerine dönme” çağrısı yaparak, durumun “güvenli ve istikrarlı” olduğunu vurguladı.

Pazartesi akşamı uçaklar Trablus Havalimanı'ndan başkentin 200 kilometre doğusunda bulunan Misrata'daki güvenli bir yere nakledildi ve çok sayıda uçuş bu şehre yönlendirildi. Daha sonra havalimanına uçuşlar yeniden başlatıldı ve Mitiga Uluslararası Havalimanı hava sahası da açıldı.

Nüfuz haritasındaki değişim

Pazartesi akşamı Libya'nın başkentinde güçlü bir silahlı grubun liderinin öldürülmesi, saatlerce süren şiddetli çatışmalara ve grubunun kalesinden çıkarılmasına yol açtı. Bu durum, Trablus hükümetiyle ittifak halindeki silahlı grupların nüfuzunun güçlenmesiyle sonuçlanabilir.

Yıllardır Trablus'un geniş bir bölümünü kontrol eden Kikli'nin öldürülmesi, bundan daha geniş bir bölgenin istikrarı açısından da sonuçlar doğurabilir.

Libya önemli bir enerji ihracatçısı olup uzun süredir rakip doğulu ve batılı silahlı gruplar arasında bölünmüş durumda. Akdeniz'i geçerek Avrupa'ya ulaşmak isteyen göçmenler için bir hareket noktası ve bölgedeki rakip güçlerin mücadele alanı konumunda. Libya çatışması Rusya, Türkiye, Mısır ve BAE'yi de kendine çekti.

Kikli'nin öldürülmesinin ardından Ulusal Birlik Hükümeti, Başbakan Abdulhamid Dibeybe'nin düzensiz silahlı gruplar olarak adlandırdığı gruplara karşı güvenlik operasyonunun tamamlandığını duyurdu. Kikli'ye bağlı militanlar cezaevlerini yönettiler ve bakanlıklarda, devletin mali kuruluşlarında görevler üstlendiler.

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nden Tarık Megerisi, “Ganiva, Trablus'un fiilen kralıydı. Takipçilerinin bir kısmı İç Güvenliği kontrol ederken, diğer bir kısmı da Merkez Bankası'ndan yapılan nakit transferlerinin dağıtımını kontrol ediyorlardı. Ayrıca birçok kamu şirketi ve bakanlık da kontrolleri altındaydı” dedi.

Trablus'ta otoritenin güçlenmesi, son yıllardaki kendisini zorla görevden alma girişimlerinin ardından Türkiye'nin müttefiki ve Ulusal Birlik Hükümeti'nin Başkanı Dibeybe’yi de güçlendirecek. Aynı zamanda Doğu Libya'daki silahlı gruplarla kapsamlı çatışmadaki pozisyonunu destekleyecek.

Dibeybe liderliğindeki Ulusal Birlik Hükümeti'ne bağlı silahlı gruplar, Kikli başkanlığındaki İstikrarı Destekleme Birimi'nin uzun süredir elinde tuttuğu bölgeleri ve üsleri hızla ele geçirdi. Ele geçirilen bölgeler arasında örgütün kalesi olan Ebu Selim bölgesi de yer alıyordu.

Kikli'nin devrilmesiyle birlikte Savunma Bakanlığı'na bağlı ve Dibeybe ile müttefik grupların, özellikle de Mahmud Hamza komutasındaki 444. Tugay ile 111. Tugay ve Misrata'dan gelen Ortak Harekât Gücü’nün daha büyük bir rol üstlenmesi mümkün.

Dibeybe'nin müttefiklerinin birleşmesi, Batı Libya'nın, komutan Halife Hafter'in on yıl önce rakiplerini tasfiye ederek ve diğer grupları kendi kontrolüne girmeye zorlayarak iktidarı ele geçirdiği Doğu Libya’ya benzemesine yol açabilir.

Atlantik Konseyi araştırmacılarından İmadeddin Badi, “Bu, Trablus'ta daha önce görülmemiş düzeyde bir saha kontrolünün önünü açıyor ve silahlı grupların sayısının azaltılmasını sağlıyor” dedi.

Libya, Muammer Kaddafi rejiminin 2011 yılında devrilmesinden bu yana bölünmelerle boğuşuyor. Ülke iki hükümet tarafından yönetiliyor: Biri uluslararası toplum tarafından tanınan ve Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Trablus'taki hükümet, diğeri ise doğuda Usame Hamad’ın başkanlık ettiği ve Meclis ile Mareşal Halife Hafter tarafından desteklenen hükümet.



ABD'nin Suudi Arabistan'ın arabuluculuğuyla yaptırımları kaldırma kararının ardından Suriye'de kutlamalar

Suriye halkı, ABD Başkanı Donald Trump'un Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılacağını açıklamasının ardından kutlama yapıyor... 13 Mayıs 2025, Şam (Reuters)
Suriye halkı, ABD Başkanı Donald Trump'un Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılacağını açıklamasının ardından kutlama yapıyor... 13 Mayıs 2025, Şam (Reuters)
TT

ABD'nin Suudi Arabistan'ın arabuluculuğuyla yaptırımları kaldırma kararının ardından Suriye'de kutlamalar

Suriye halkı, ABD Başkanı Donald Trump'un Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılacağını açıklamasının ardından kutlama yapıyor... 13 Mayıs 2025, Şam (Reuters)
Suriye halkı, ABD Başkanı Donald Trump'un Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılacağını açıklamasının ardından kutlama yapıyor... 13 Mayıs 2025, Şam (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın arabuluculuğunda Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırma kararının ardından dün Suriye kentlerinde kutlamalar yaşandı.

Suriye'nin çoğu şehrinde, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın arabuluculuğuyla ABD'nin Suriye'ye uyguladığı yaptırımların kaldırılmasını kutlamak için araba konvoyları ve sokaklarda kutlamalar düzenlendi. Sosyal medyada da yaptırımların kaldırılması memnuniyetle karşılandı ve kutlandı.

rgt
Suriye halkı, ABD Başkanı Donald Trump'un Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılacağını açıklamasının ardından kutlama yapıyor... 13 Mayıs 2025, Şam (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın DPA'dan aktardığına göre yazar Kusay el-Abid şunları söyledi: “Yaptırımların kaldırılması kararı, Suriye'yi mahveden ve Suriye'ye yaptırımların uygulanmasının arkasında olan eski rejime karşı ikinci zaferdir. Rejim altı aydan fazla bir süre önce düştü, ancak ABD'nin yaptırımları, nedenleri ortadan kalkmasına rağmen Suriye üzerinde devam etti.”

Abid şöyle devam etti: “Bu yaptırımlar, Suriye liderliğini ve halkını son aylarda herhangi bir ilerleme kaydetmekten alıkoydu. Suriye halkını, özellikle de ülkelerinin yeniden inşasına katkıda bulunmak ve yardım etmek isteyen Suriyeli iş adamlarını boğdu.”

Yüzlerce kişi Şam'ın merkezinde Suriye hükümetini destekleyen sloganlar atarak sokaklara döküldü.

frgthy
Suriye halkı, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılacağını açıklamasının ardından kutlama yapıyor...13 Mayıs 2025, Şam (Reuters)

Meydan pazarında dükkân sahibi olan Muhammed Yasin, "Meydan mahallesinin sakinleri ve pazardaki herkes, ABD'nin Suriye'ye uyguladığı yaptırımların kaldırılmasını kutluyor. Bu yaptırımlar, rejime karşı değil, Suriye halkına karşı bir cezaydı. Rejim, kendilerine ve destekçilerine istedikleri her şeyi sağladı. Aksine, rejim yaptırımları, yaptırım bahanesiyle vergi, ücret ve diğer şeyleri dayatmak için kullandı" dedi.

Suriye'nin orta kesimindeki Humus kentinde yüzlerce kişi, ünlü Saat Meydanı'nda toplanarak, "Başını dik tut, sen özgür Suriyelisin" sloganları attı. Suriye halkı özgürdür. Teşekkürler, teşekkürler İbn Suud.

Suriye vatandaşı Nail Hassan, DPA’ya yaptığı açıklamada, "Suudi Arabistan Krallığı ve Prens Muhammed bin Selman'a, Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması yönündeki çabalarından dolayı teşekkür ediyoruz." dedi.